Şeyh Sadi Şirazi'den öğütler...

Son güncelleme: 04.03.2010 21:44




  • Konuşmadan bir köşede oturan sağırlarla dilsizler, dilini tutamayan kimseden daha üstündür.

    Ağızda dil nedir, a akıl sahibi? Hünerli kimsenin hazine anahtarı değil mi? İçerdeki cevahirci midir, çerçi midir, kapı kapalı iken kim ne bilecek?

    Akıllının önünde susmak terbiye gereği ise de, sen yeri gelince söylemeğe bak. İki şey insanı çileden çıkarır: söylenecek yerde ağız açmamak, susacak yerde lakırdı etmek.

    Eğer cenk eri isen, öyle bir kimseyle savaş ki, ya ona ihtiyacın olmasın, ya da kaçıp ondan kurtulabilesin.

    Bahçenin gülünde beka ve gül mevsiminde vefa yoktur. Zaten bilgeler "kalıcı olmayan şey gönül bağlamağa deymez? " demişler...

    İnsan hayvandan konuşmakla üstündür. Ama doğru konuşmazsan hayvanlar senden üstün olurlar...

    Fareyi tutarken kedi aslandır; kaplanla savaşınsa fareye döner..

    İyilik için söylenen yalan, fitne koparan doğrudan iyidir...

    Her sözü padişaha geçen kimse iyilik dışında bir şey söylerse yazık olur.

    Yeryüzünün en küçük dağı ? Tur ? dur. Ama Allah katında değeri en yüce olan da odur...

    On tane derviş bir kilimde uyur da iki padişah bir iklime sığmaz.

    Allah adamı ekmeğin bir yarısını yerse öbür yarısını yoksullara verir. Padişah, yedi ülkeyi alsa bile, bir başka ülkenin sevdasındadır...

    Tıyneti kötü olan kişi iyilerin nurunu kabul etmez. Kabiliyetsizi terbiye etmek, kubbede ceviz durdurmak gibidir..

    İnsanla birlikte büyüse bile, kurdun eniği yine enik olur..

    Çorak toprak sümbül bitirmez. Kötülere iyilikte bulunmak, iyilere kötülük etmek gibidir...

    Ben kimsenin gönlünü kırmayabilirim. Ama hasetçiye ne yapayım, o kendiliğinden azap içinde...

    Adem oğulları aynı vücudun uzuvlarıdır. Çünkü aynı cevherden yaratılmışlardır. Felek bir uzva elem getirirse, öbürlerinin huzuru kalmaz. Ey başkalarının acısıyla kaygılanmayan, sana insan demek yakışık almaz...

    Nimet içinde iken dostluktan söz açıp, kardeşim! Diyeni dost sayma. Dost, dostunun elini onun perişanlığında, çaresizliğinde tutan kimsedir..

    Mazlumun gönül dumanının zalime ettiğini, kızgın ateş üzerliğe yapamaz...

    Aslan hayvanların başında gelir. En adi hayvansa eşektir. Oysaki akıllıların hepsi, yük çeken eşeği, adam paralayan aslandan üstün görürler.

    Dostuna sana düşmanlık edebilecek kadar kuvvet verme.

    Koyun çoban için değildir. Belki çoban onun hizmeti içindir.

    Dünya dirliği çöl gibi rüzgarı gibi geçti. Acılık da, tatlılık da, güzel de, çirkin de geldi gitti. Zalim sandı ki bize zulmediyor; ettikleri kendi boyunda kaldı, bizden geçip gitti.

    Kükremiş fille savaşa kalkışan kişi, akıllı kimsenin nazarında adam değildir. Gerçek adam odur ki; öfkelense dahi saçma söylemez.

    Kendi ekmeğini yiyip oturmak, altın kemer takıp el pençe divan durmaktan hoştur.

    İnsan iyilik de etse, kötülük de etse kendisi içindir.

    Başkalarının ayıbını senin önünde sayıp döken,senin ayıbını da mutlak başkalarına söyleyecektir.

    Allah'ın kapısından kovulan kimse her yana koşar. O'nun çağırdığı, kimsenin kapısına koşmaz.

    Pas yeniği demirin küfünü cila vurup gideremezsin. Kara yürekliye öğüt vermenin ne faydası var. Demir çivi taşa girmez ki...

    Yoksulun sabrı zenginin ihsanından üstündür.

    Yaptığı sözüne uymasa bile, bilginin sözünü sen candan dinle. İddiacının lafları boştur. Uyuyan uyuyanı nasıl uyandırır.

    Engin deniz taş atmakla bulanmaz. Gücenen bir arif henüz sığ sudur.

    Kendine zarar gelince katlan. Çünkü affetmekle günahtan arınırsın. Mademki her şeyin sonu topraktır, sen, toprak olmadan önce toprak ol.

    Acele yürüyen yol arkadaşı senin yoldaşın değildir. Gönlü sana bağlı olmayan kimseye gönül bağlama.

    Hısımın dindarlığı, takvası yoksa hısımlık bağlarını kesmek, akraba sevgisi taşımaktan daha iyidir.

    Allah'ı tanıyan bir yabancı için, O' na yabancı olan bin hısım feda.

    Kişi az yemeği adet edince, gelen sıkıntıyı kolay karşılar. Eğer bolluk içinde can beslemişse, bir darlık görünce mihnetten ölür.

    Asık suratlıdan bir şey isteme, onun kötü huyundan elem duyarsın. Gönlünün gamını anlatacaksan bir kimseye anlat ki, yüzünü görünce ferahlayasın.

    Birinin gönlünü bir kere kırdın mı, sonradan yüz türlü iyilik etsen de, o bir tek kırgınlığın öcünden sakın. Temren yaradan çıkar, acısı gönülde kalır.

    Eğer bir gönül kırdınsa senin gönlün de mutlaka kırılacaktır. Kale duvarına taş atma, çünkü kaleden de taş gelebilir.

    Dostların sohbetinden ıstırap duyarım. Çünkü çirkin huylarımı güzel gösterirler. Kusurumu hüner ve olgunluk sayarlar, dikenimi gül ve yasemin yaparlar. Nerde o pervasız, küstah düşmanlar ki, bana benim ayıbımı göstersinler...

    Dost kapısında ölene değil, canını sağ salim kurtarana şaşılır.

    Kişi nefsinin kötülüklerinden kurtulabilir. İftiracının zannından kurtulamaz.

    Bir şeye, bir kimseye gönül bağlama. Çünkü gönül ayırmak müşkül bir iştir.

    Tam manası ile doğru olduğunu bilmediğin bir sözü söyleme. Karşılığının iyi olmadığını bildiğin sözü de söyleme.

    Bir yetimi başını eğmiş ,düşünceli ve üzgün görürsen,kendi çocuğunu öpme..

    Davul sesi ile uyanan zengin,bekçinin geceyi nasıl geçirdiğini nerden bilsin!

    Ey hasetçi sana diyorum ! ,öl ki kurtulasın. Haset öyle bir hastalıktırki, ölümden başka hiç bir şey ile ondan kurtulma şansı yoktur.

    Padişaha arkadaşlık yapan kimsenin, bazı altın bulduğuda olur, ama bazı da başı gider.

    Gücüne güvenip zayıfları ezme.Yarın kıyamette bir arpa değerindeki bu kul, koca bir padişahı çekip yüce mahkemeye götürür.

    Ey Sa'di , kimsenin eline bakma. Çünkü veren ancak Allah'tır. Gerçeği görecek olursan, bil ki sana başka kapı gerekmez. Allah kapısı yeter. O kapıdan ayrılma. Eğer o seni kovarsa hiç kimse istemez. Eğer yüce Allah, taç bağışlayacak olursa, uzat başını. Ama Allah istemiyorsa, otur, başını kaşı.

    Bostan ve Gülistan'dan..
#04.03.2010 21:44 0 0 0