Yapılarına Göre Cümleler

Son güncelleme: 07.03.2010 12:10
  • Yabancı - Dil - Fransızca Cümleler - Fransızca Öğrenmek - Fransızca Dersleri - Kolay Fransızca - Fransızca Öğrenmek İstiyorum


    1) Basit bir cümlede en az bir özne bir fiil genellikle de bir özne bir fiil bir nesne ve bazen dolaylı tümleç bulunur. Bu kelimeler bir arada bir anlam ifade ederler. Örneğin

    I will write a letter to Ayşe tomorrow.
    Ben yarın Ayşe'ye bir mektup yazacağım.

    2) Bağlı cümlelerde iki ya da daha fazla cümle bir ya da daha çok bağlaçla birbirine bağlanmıştır. Bu cümlelerden her birinde bir özne ve bir fiil vardır. Yani her biri tek başına bir anlam ifade eder. Fakat bu bağlaçların "coordinate conjunction"lar olması gerekir.

    Örneğin

    And but because then as well so or eithter or neither nor not only but gibi.

    "Subordinate conjunction" lar gibi kendisinden sonra gelen cümleyi tam cümle halinden yan cümle haline çevirmezler. İki basit cümleyi sadece birbirine bağlarlar.

    Örneğin

    I went to London and I saw Ayşe.
    Londra'ya gittim ve Ayşe'yi gördüm.

    I ate ice-cream but Ayşe didn't eat.
    Ben dondurma yedim fakat Ayşe yemedi.

    I learned English perfectly because I studied very hard.
    İngilizce'yi mükemmel öğrendim çünki çok çalıştım.

    My mother washed the vegatables then she cut them into little pieces.
    Annem sebzeleri yıkadı sonra küçük parçalara kesti.

    I was drinking tea and Ayşe was drinking coffee.
    Ben çay içiyordum ve Ayşe kahve içiyordu.

    I saw Ali yesterday but he didn't see me.
    Dün ben Ali'yi gördüm fakat o beni görmedi.

    3) Birleşik cümlelerde ise bir ana cümle (main clause) bir ya da daha çok yan cümle (subordinate clause) bulunur. Bir yan cümlede bir özne ve bir fiil bulunmasına rağmen tek başına bir anlam ifade etmez. Bu cümleler ancak bir bağlaç ya da bir ilgi zamiri (relative pronoun) ile bir ana cümleye bağlandıkları zaman bir anlam kazanırlar.

    Örneğin

    That is the house which I want.
    Şu benim istediğim evdir.

    He was watching television when I came in.
    Ben içeri girdiğim zaman o televizyon izliyordu.

    Ali couldn't go to England although he wanted very much.
    Ali çok istemesine rağmen İngiltere'ye gidemedi.

    Birleşik cümleleri üç bölümde inceleyebiliriz. Bu ayırımı yan cümleciklerin görevlerine göre yapıyoruz.

    Noun clauses (İsim cümlecikleri)
    Adjective clauses (Sıfat cümlecikleri)
    Adverb clauses (Zarf cümlecikleri)

    Noun clauses (İsim cümlecikleri)

    İsim cümlecikleri ismin yerini tutan yan cümlelerdir. isim cümleciklerinde kullanılan bağlaçlar genellikle şunlardır. That whether (or not) if what how who which where whom howmany howmuch whatever.

    İsim cümlecikleri bir ana cümlede özne veya nesne görevi yaparlar.

    Örneğin

    I bought a book.
    Ben bir kitap satın aldım.

    Cümlesinde "a book" nesnedir. şimdi onun yerine bir isim cümleciği koyalım.

    I bought what you wanted.
    Ne istedinse satın aldım.

    Kırmızı renkli bölüm isim cümleciğidir. "Ne istedinse" anlamına gelir. Burada "what" bağlacı "you wanted" tam cümlesini bir yan cümle haline getirmiştir. Bu yan cümleyi "whatever" bağlacı ile de kurabiliriz.

    I bought whatever you wanted.
    Her ne istedinse satın aldım.

    Yukarıdaki örneklerde isim cümleciği ana cümlede nesne görevi yapıyordu. şimdi bir de ana cümlenin öznesi olarak kullanılan isim cümleciğine bir örnek verelim.

    Whoever visits our village doesn't want to leave.
    Köyümüzü kim ziyaret etse ayrılmak istemez.

    Kırmızı renkli bölüm ana cümlenin öznesidir.

    Şimdi çeşitli örnekler yapalım.

    I know what it is to be young.
    Ben genç olmak nedir bilirim.

    But you don't know what it is to be old.
    Fakat sen yaşlı olmak nedir bilmezsin.

    I couldn't understand why she left me.
    Onun beni neden terkettiğini anlayamadım.

    I don't know who broke the window.
    Camı kimin kırdığını bilmiyorum.

    Indirect cümlelerde "that" bağlacı ile bağlanmış olan aktarılan sözler genellikle isim cümlecikleridir.

    Örneğin

    He said that he was a carpenter.
    O marangoz olduğunu söyledi.

    Adjective clauses (Sıfat cümlecikleri)

    Sıfat cümlecikleri ana cümle içinde bir sıfatın yerini tutan cümleciklerdir. Sıfatlar isimleri nitelediklerine göre bunlar da isimleri nitelerler.

    Relative pronoun' ları yani ilgi zamirlerini öğrenirken sıfat cümleciklerini ayrıntılı olarak görmüştük.
    Sıfat cümlecikleri who whom which that ve whose ile kuruluyorlardı.

    Şimdi birer örnek vererek tekrar hatırlayalım.

    Last night I saw the girl who loves my brother.
    Dün gece kardeşimi seven kızı gördüm.

    The girl whom you met in our home is my cousin.
    Bizim evde tanıştığınız kız benim kuzenimdir.

    The flowers which you brought me were very beautiful.
    Bana getirdiğin çiçekler çok güzeldi.

    The book that I read was very interesting.
    Okuduğum kitap çok ilginçti.

    The boy whose eyes are green is Ayşe's brother.
    Yeşil gözlü çocuk Ayşe'nin kardeşidir.

    Adverb clauses (Zarf cümlecikleri)

    Zarflar bir cümle içinde işin nasıl nerede ne zaman ya da niçin yapıldığını gösteren kelimelerdi. Yani fiili etkiliyorlardı. işte zarf cümlecikleri de ana cümlenin içinde zarf görevi yaparlar. Yani ana cümlenin fiilini etkilerler. Zarf cümleciklerinin çeşitleri şunlardır:

    Place Yer
    Time Zaman
    Manner Durum
    Reason Neden
    Comparison Karşılaştırma
    Purpose Amaç
    Result Sonuç
    Concession Zıtlık
    Condition Şart

    Place
    Yer

    Yer bildiren zarf cümlecikleri genellikle "where" ve "wherever" zarfları ile yapılır.

    She didn't remember where she put her bag.
    O çantasını nereye koyduğunu hatırlamadı.

    I like to live in the country wherever I go.
    Ben nereye gitsem kırda yaşamayı severim.

    Time
    Zaman

    Zaman bildiren zarf cümlecikleri genellikle şu bağlaçlar kullanılarak yapılır.
    When whenever while after as as long as as soon as before by the time since until once.

    I was coming while you were going.
    Sen gidiyorken ben geliyordum.

    Whenever it snows we play snow ball.
    Ne zaman kar yağsa biz kartopu oynarız.

    Will you watch television after you finish your work?
    İşinizi bitirdikten sonra televizyon izleyecek misiniz?

    We must wait until the rain stops.
    Yağmur duruncaya kadar beklemeliyiz.

    Ali fell in love as soon as he saw Ayşe.
    Ali Ayşe'yi görür görmez aşık oldu.

    You haven't change since I met you in Bodrum.
    Bodrum'da size rastladığımdan beri değişmemişsiniz.

    Manner
    Hal durum

    Hal bildiren yani bir işin nasıl yapıldığını bildiren zarf cümlecikleri genellikle şu bağlaçlarla kurulur.
    As as if as though.

    You may cook the meal as you like it.
    Yemeği beğendiğiniz gibi yapabilirsiniz.

    He acted as if he remembered me.
    O beni hatırlamış gibi davrandı.

    She was afraid of my cat as though it was a tiger.
    O benim kedimden sanki bir kaplanmış gibi korktu.

    Reason
    Sebep neden

    Neden bildiren zarf cümlecikleri genellikle şu bağlaçlarla kurulur.
    Because as since for.

    I need a rest because I feel ill.
    İstirahat etmem gerek çünki kendimi hasta hissediyorum.

    You must take your umbrella with you as it is raining.
    Yağmur yağdığı için şemsiyeni almalısın.

    Comparison
    Karşılaştırma

    Karşılaştırma gösteren zarf cümlecikleri şu bağlaçlarla kurulur.
    Asas soas than.

    Örneğin

    I can't run as fast as you run.
    Ben senin koştuğun kadar hızlı koşamam.

    Nothing can be so comfortable as being at home.
    Hiçbir şey evde olmak kadar rahat olamaz.

    Purpose
    Amaç gaye

    Amaç bildiren zarf cümlecikleri genellikle şu bağlaçlarla kurulurlar.
    So that in order that.

    Örneğin

    The gardener watered the garden everyday so that greenbeans grew quickly.
    Taze fasulyeler çabuk büyüsün diye bahçevan hergün bahçeyi suladı.

    I hide the key in order that nobody could open the door.
    Hiç kimse kapıyı açmasın diye anahtarı sakladım.

    Result
    Sonuç

    Sonuç bildiren zarf cümlecikleri genellikle şu bağlaçlarla kurulurlar.
    Sothat suchthat.

    Örneğin

    This city is so beautiful that I don't want to leave it.
    Bu şehir o kadar güzel ki ayrılmak istemiyorum.

    She has such a lovely baby that everybody likes him.
    O kadar güzel bir bebeği var ki herkes onu seviyor.

    Concession
    Zıtlık

    Zıtlık bildiren zarf cümlecikleri genellikle although though bağlaçları ile kurulur.

    Örneğin

    Although he ran to the station he couldn't catch the train.
    İstasyona koşmasına rağmen trene yetişemedi.

    Condition
    Şart

    Şart bildiren ve "if" bağlacı ile kurulan zarf cümleciklerini daha önce ayrıntılı olarak öğrenmiştik. şimdi bunları hatırlamak için birer örnek yapalım.

    If I go to Ankara I will call you.
    Eğer Ankara'ya gidersem size telefon edeceğim.

    If he came early he would see Ayşe.
    Eğer o erken gelseydi Ayşe'yi görecekti.

    If you hadn't left early you would have learnt the result of the match.
    Eğer erken ayrılmamış olsaydın maçın sonucunu öğrenmiş olacaktın.


    alıntı
#07.03.2010 12:10 0 0 0