Kelimeler eksik, kelimeler yarali. Kelimeler ciliz. Tasimiyor,
anlatmiyor, tanimlamiyor bu duyguyu.Ben de... Çok baska bir sey.
Sevginin ortasinda, derin acilar hisseder mi insan? Aydinlik
gülümsemelerin içine, hüznü yerlestirir mi durup dururken? Gözlerine
bugu,diline sitem, yüregine burukluk, çöreklenir kalir mi asirlarca?
Gelmeyecegini bildigi mektup için, posta kutusunu hep ayni heyecanla
açar mi? Dedim ya, baska bir sey bu. Ne kadar yalnizsam, o kadar
seninleyim su günlerde.
Belki de en basta, tutup seni en derinlere koydum diye oldu bunlar.
Kimseler ulasmasin diye,
kimselerin bilmedigi,
bulamayacagi yollara götürdüm seni.
En derinlerde tuttum.
Bana sakladim.
Derine, hep daha derine...
Seni yapayalniz,
bir tek bana biraktim.
Paylasamadim Yanlis yaptim.
Sana ulasan yollari kaybettim diye bütün bu saskinliklar.
Kendimi oradan oraya vurmam.
Sagimda, solumda, ne zaman dikildigini bilmedigim duvarlara çarpmam,
hiç görmedigim çukurlarla bogusmam.
Denizlerin, gürültüyle gelip vurdugu dehlizlerin, acili duvarlari gibiyim.
Duvarlarim yosunlu, duvarlarim kaygan, duvarlarimdan hiç tükenmeyen sular siziyor.
Tutunamiyorum.
Renklerim, gün içinde degisiyor.
Soluyorum,
soguyorum.
Günes ulasmiyor içerilerime.
Küfleniyorum,
yaslaniyorum.
Yalnizliklar pesimde.
Dokundugum her islak duvardan, pis kokulu bir yalnizlik bulasiyor üstüme.
Yapis yapis, vicik vicik bir yalnizlik bu.
Biliyorum, bütün bunlar,hep benim suçum.
Seni sakladigim yere ulasamaz oldum.
Yollar, gitgide uzadi ve karisti.
Ümidimi isitacak, parlatacak,
kimildatacak bir seylere ihtiyacim var.
Ah onun ne oldugunu biliyorum.
Sonu sana geliyor her cümlenin.
Her seyin basinda, içinde ve sonundasin.
Bu degismiyor.
öyle içimsin ki.
Birden aklima geldi,
tuttum sana bir mektup yazdim dün.
çok mutluydum...
Gün içinde neler yaptigimi, nelere kizip, nelerle mutlu oldugumu,tek tek anlattim.
Mevsimlerin ve insanlarin nasil karisik ve beklenmedik olduklarini yazdim.
"Yine zamansiz yagmurlar" dedim,
"Daha önce, hiç bu kadar zayif degildi günes isinlari" dedim,
"Gerçekten buradaki sarkilari hiç ögrenmeyecek,
bilmeyecek, söylemeyecek misin?"dedim.
Çok uzun bir mektup oldu..
Basindan sonuna kadar okudum da.
Neler yazmisim diye merakimdan.
Sonra çekmecemden bir zarf çikarip,
Adini yazdim.
Büyük harflerle,
yalnizca adini.
Adresini bilsem gönderir miydim, bilmiyorum.
Mektup cebimde.
Cebim yüregime yakin.
Yüregim sende.
Sen yüregime yakin.
Öyleyse mektup sende.
Bu kadar içimdesin iste.
Gönderilmiş bir mektup olsaydı, bu kadar içten bu kadar etkileyici olabilirmiydi acaba.
Yüregim sende.
Sen yüregime yakin.
Öyleyse mektup sende.
Bu kadar içimdesin iste.
Sen Baskasin..
insan sevdigini,bazen kalbinin derinliklerine koymak istiyoki orda kalsin hic cikmasin diye ama yinede malesef koydugun yerde kalmiyo...
co adminim,kalbinin guzelligine,ruhunun inceligine saglik..
boyle harika bir paylasimi bizlerle yeniden paylastigin icin...
Bu şiiri defalarca okudum aslında şiir kendi başına güzel geliyordu bana oysa süslenince daha bir güzel daha bir etkileyici daha bi içine oturuyor insanın.. Kaç kişi böyle sevdayla yanar ki ve yanarken bunları satırlara döker, ve kaç kişi bu şiiri bu kadar güzel anlamlı kılar her zamanki gibi marifetini en ince duygulara dokundurması için oynatmışsın...
Şiirle bütünleşen resimler ve şarkı ancak bu kadar güzel olabilir..
şiirde en sevdiğim yerse
Sana ulasan yollari kaybettim diye bütün bu saskinliklar.
Kendimi oradan oraya vurmam.
Sagimda, solumda, ne zaman dikildigini bilmedigim duvarlara çarpmam,
hiç görmedigim çukurlarla bogusmam.
Ellerine YÜREĞİNE ve emeğine sağlık, sihirli değneyinede tabiki
Teşekkürü hak eden biri daha var " Can Dündar" onunda emeğine yüreğine sağlık.