Alevi İle Evlenilir mi

Son güncelleme: 28.01.2011 23:46
  • Hanefi İle Alevinin Evlenmesi Caiz Midir - Alevilerde Evlilik -Alevi bir kişi Şafii veya Hanefi Mezhebinden biriyle evlenebilir mi - Alevi ile evlenilir mi
    Evet evlenebilir çünkü Aleviler de Müslümandır. Şayet bir alevi kendisine müslümanım diyorsa Allah'ın emir ve yasaklarından birini reddetmiyorsa bu kimseyle evlenmek caizdir. Bir Müslüman erkek ancak Müslüman veya ehli kitap bir bayanla evlenebilir. Alevi bir bayan da Müslüman adına uygun yaşıyorsa onunla da evlilik caizdir. Evlilikte mezheb, meşrep, tarikat farkına bakılmaz. Müslüman olup olmadığına bakılır.

    Müslüman bir hanım ancak müslüman bir kimse ile evlenebileceğinden önce müslümanı tanıtmamız lazımdır. Müslüman İslâm dininin bütün kesin hükümlerini kabul edip hiç birisini reddetmeyen kimsedir. Yani namaz oruç zekât hac abdest gusül ve benzeri emirleriyle; zina içki faiz ve benzeri nehiyleri kabul edip onlara inanan kimsedir. Ama zikredilen şeylerin tümünü veya bir kısmını kabul etmeyen kimse müslüman sayılmadığı gibi onunla evlenmek de caiz değildir. Evlenme vaki olduğu takdirde evlilik hayatı gayri meşrudur. Bunun adı ister sünni olsun ister alevi olsun.

    Demek ki evlenmenin ölçüsü İslâm'dır. Maalesef bugün yurt içinde veya dışında birçok müslüman hanım durumu sormadan ve İslâm'ın hükmünü öğrenmeden müslüman olmayan kimse ile evlenir ve kendini kıyamete kadar Allah'ın lanetine müstahak eder.

    Aslında bir Müslüman'ın veya bir tarikatın Hz. Ali muhabbetini meslek ve meşrebine esas almasının dinen hiçbir mahzuru yoktur. Diğer sahabelere tecâvüz etmemek Kur'an ve Sünnet'in ışığında namazını kılmak orucunu tutmak ve diğer sorumluluklarını yerine getirmek kaydı ile Hz. Ali ve Ehl-i Beyt muhabbetini rehber edinmenin hiçbir mahzuru yoktur. Gerçek şu ki Kitap ve Sünnet'i bilen ve gereği gibi yaşayan hakikî bir Alevî ancak Allah-ü Teâlâ'yı ma'bûd olarak tanır. Kendisini İslâmîyet'in bir ferdi olarak bilir Peygamberimizi en son Peygamber Kur'ân-ı Kerîm'i de son semavî kitap kabul eder.

    Bu sun'î ayrılığın ortadan kalkmasının tek yolu Kur'an'ın ışığı altına girmek ve O'nu yegâne ölçü kabul etmektir. Nitekim Cenâb-ı Hak Kur'ân-ı Kerim'de "Hepiniz Allah'ın ipine sımsıkı sarılınız ve ayrılmayınız." buyurmakla bütün Müslümanların Kur'an etrafında toplanmasını emretmektedir.

    Bu anlayış içinde sualin cevabını vermeye çalışacağım.

    Önce Alevîliğin ne olduğunu belirlememiz gerekir ki hüküm vermekte isabet edelim. Gerçekten de Alevîlik nedir? Evet cevabını aradığımız soru budur. Alevîliğin ne olduğunu belirleyebilsek mesele biter "Evlenmek uygundur yahut da değildir" diye cevap verebiliriz. Ne var ki ülkemizdeki Alevîlik anlayışı tek ve net değildir.

    Şayet Alevîlik böyleyse dinen evlenmek de isabetli akraba olmakla da fayda vardır. Tanışırız anlaşırız. Bu dedeler diyorlar ki:

    - Alevilik Kur'ân'ın dışında ola¤maz. Sünnetin zıddına anlaşılamaz. Peygamber Efendimiz'in ya¤şayışına ters şekilde yorumlanamaz Alevîlik'te namaz oruç hac zekât gibi dinî emirlerin hepsi de vardır ve mevcuttur. Aksini iddia edenler Alevîliği kendi maksatlarına âlet etmek isteyenlerdir. Onların oyununa gelinmemeli Aleviliği İslâm'ın dışında göstermek isteyenlere itibar edilmemelidir...

    Alevîlik böyleyse bir diyeceğimiz olmaz. Din kardeşi anlayı¤şı içinde bakarız kendilerine hatta bir kısım kusur ve noksanlarını da görmezlikten geliriz. Çünkü hepimizde vardır kusur ve amel eksikleri...

    Ancak böyle değil de alevîlik bazılarının iddia ettikleri gibi ise... Yani:

    - Namaz oruç zekât yoksa; ibadetlerini sadece bir kalb gönül meselesi telâkki ediyor beş vakit namazı inkarda bulunuyorlarsa: Resulüllah 'ın raşid halifelerine hürmetsizliği esas alıyor bazı tarihî olayları günümüze taşıyarak düşmanlığı canlı tutmayı düşünüyorlarsa; bilhassa farz olan guslü kabul etmiyor cünüblükten sonra yıkanmayı uygun bulmuyorlarsa... bunları kabul etmeyenle edenin bir arada huzurlu bir yuva kur¤maları sevgi içinde mutlu ve bahtiyar olmaları aklen mümkün olmadığı gibi naklen de uygun olmaz. Aynı kültürü paylaşanların bile huzur içinde geçinmelerinde zorluk çıktığı günümüzde ayrı kültürde olanların huzur içinde mutlu bir aile hayatı sürdüreceklerini sanmak ne derece gerçekçi olur düşünülsün. Bunun için diyorum ki: "Alevîliği taraflar nasıl anlıyorlar önce bunu tesbite ihtiyaç vardır!"

    Kur'ân'ı kutsal kitabımız olarak esas alıyorlarsa Kur'ân'ın mânâsının sünnette açıklandığını kabul ediyorlarsa Resulüllah'ın ve Ehli Beytin yaşayışını Örnek biliyorlarsa aramızda temelde ayrılık yok demektir. Diğer farklılıkları hoşgörmek mümkün olabilir.

    Farzları kabul eden kimse mü'mindir. Kabul etmeyen ise inkarcı konumundadır. Bunu tesbit ise görüşüp konuşmakla mümkün olur. Görüşüp konuşmadan kestirip atmak peşin hü¤kümlülük olur.

    Bir mühim noktaya daha işaret etmek isterim:

    Alevîliği İslâm'ın içinde yorumlayan din (kardeşimiz) dışında anlayan da (vatandaşımız)dır. Biz vatandaşımızla da karşılıklı saygı içinde yaşamak isteriz. Bu bizim Müslü¤manlığımızın da gereğidir.

    Alevîlik Kur'ân'm dışında olamaz. Sünnetin zıd¤dına anlaşılamaz. Peygamber Efendimiz'in yaşayışına ters şekilde yorumlanamaz. Alevîlik'te namaz oruç hac zekât gibi dinî emirlerin hepsi de vardır ve mevcuttur. Aksini iddia edenler Alevîliği kendi maksatlarına âlet etmek isteyenlerdir. Onların oyununa gelinmemeli Alevîliği İslâm'ın dışında göstermek isteyenlere itibar edilmemelidir... Resûlüllah'ın damat ve kayınpederliğe lâyık bulduklarını sevmek ve saymak bizim görevimizdir.
#06.04.2010 13:37 0 0 0
  • Evet öyLedir Ama bircok Diyanet websitelerine Baktım Günahtır Diyor
#06.04.2010 14:27 0 0 0
  • alevilik tasavvufi bir düşüncedir fakat çoğu bunu kendince yorumlar kattığı için bozulmalar meydana gelmiş ancak diyanette ve çoğu yerde aleviye sünni kız veremez ancak alabilir denilmektedir.
#28.01.2011 23:46 0 0 0