Kurtlar vadisinden tartışma yaratacak replikler

Son güncelleme: 23.08.2007 06:41
  • 10 milyon dolarlık bütçesiyle bugüne kadar çekilmiş en pahalı Türk filmi olan "Kurtlar Vadisi Irak", dua sahneleri ve zikir bölümünün yanı sıra replikleriyle de çok konuşulacak. İşte Vadiden tartışma yaratacak replikler...

    -S. W. Marshall: Amacın ne? Oteli havaya uçurmak istiyorsan uçur... Benden alabileceğin bir şey yok.

    -Polat Alemdar: Senden almak istediğim bir şey yok. Ama senin bana verebileceğin bir şey var.

    -Polat Alemdar: Bu çuvalı kafana geçiriceğim... Aynı şeyi adamlarına da yapıcağım. Hepiniz birlikte başınızda çuvallarla otelden çıkacaksınız! Gazeteciler resminizi çekecekler... Bu kadarını bana verebilirsin değil mi?
    -
    -S. W. Marshall: Bu çuvallar senin askerlerinin başına geçirdiğim çuvallar mı?

    -Polat Alemdar: Hálá başın gövdenin üstündeyken geçir şunu kafana... Yoksa, sana tam uyacak bir ceset torbam da var!

    -S. W. Marshall: Tamam, bak Türk! Tam 15 yıldır bu bölgedeyim. Türkleri çok iyi tanırım, Övünmeyi severler. Sizin kendi kurallarınız vardır. Değişmez Irak politikalarınız vardır. Her zaman biz istemezsek burada kimse bir şey yapamaz dersiniz. Sana bir şey söyleyeyim mi? Irak politikanızın içine ettik. Yani buna alınmadınız da, başınıza geçen iki çuvala mı alındınız. Neye alındığınızı söyleyeyim. Birleşik devletler son 50 yıldır size para ödüyor. Donunuzun lastiğini bile biz gönderiyoruz. Neden bir şey üretemiyorsunuz? Para diyorsunuz yolluyoruz. Daha fazla istemek için birbirinizi dolandırıyorsunuz. Nasıl unutursunuz komünistlerden sizi kurtarmamız için yalvardığınızı. Alınmanıza şaşmamalı! Çünkü artık size ihtiyacımız yok.

    -Polat Alemdar: Ben siyasi parti lideri değilim. Diplomat ya da asker de değilim. Aynen senin dediğin gibi ben Türküm. Ve bir Türkün kafasına çuval geçirecek adamın dünyasını başına yıkarım! Şimdi kes sesini ve tak şunu.

    Senin gibi bir çocuğum yok

    -Polat Alemdar: Sen aşağılık bir adamsın...

    -S. W. Marshall: Hayır, çocukları severim. Çünkü korkusuzlar. Benim gibi onlar da ölmekten korkmuyorlar. Ama büyüdüklerinde korkak oluyorlar, tüm günahkarlar gibi. Aslında bazen merak ediyorum. Tüm çocukları büyümeden öldürsek dünya nasıl bir yer olurdu?

    -Polat Alemdar: Sen zaten çocuk katilisin! Buradaki 30 çocuğu getirmek için kaç çocuk öldürdün. Ben onları öldürmem. Bunu yapsam ikimizin arasında ne fark kalırdı ki?

    -S. W. Marshall: Seninle benim aramdaki farkı söyleyeyim. Sen 11 adamını bile feda edemezsin. Bu yüzden oturup ülkenin yok oluşunu izlersin. Oysa ben gerekirse 11 bin adamımı feda ederim. Sen duyguları yüzünden 30 çocuğa kıyamazsın. Oysa ben onların duyguları için onları tek tek öldürürüm. Barışı bozacak herkesi öldürürüm. Tesadüfen burada değilim. Barışı sağlamak için beni Tanrı görevlendirdi. Onu sağlayan Tanrının çocuğudur.

    -Polat Alemdar: Benim senin gibi bir çocuğum yok...

    -Polat Alemdar: Bu hayatta en çok yapmak istediğin son şey ne Leyla?

    -Leyla: Eskiden, sadece tek bir hayalim vardı... Gözlerimi kapayıp yıldızlara bakarken bu topraklarda son nefesimi vermek isterdim... Buydu tek hayalim.

    -Polat Alemdar: Şimdi?

    (Leyla hançerini Polata gösterir...)

    -Leyla: Şimdi tek bir isteğim var. Bu hançeri aşağılık herifin kalbine saplamak... Ancak o zaman anlayabilirim onun da bir kalbi var mı yok mu. O zaman huzur içinde ölebilirim...

    Canlı bomba kıyamet alameti

    -Leyla: Kocam Allah yolunda şehit oldu. Vallahi, onu öldürenleri öldürmek için üstüme bombaları bağlayıp üstlerine üstlerine yürüyüceğim... Baba bana izin ver... Kendimi de onları da öldüreyim.

    -Şeyh: Leyla, benim böyle bir şeye izin vereceğimi nasıl düşünürsün. Bu kapıyı bilen biri bunu nasıl ister. İslamı anlayan, böyle bir hırsa nasıl kapılır?

    -Leyla: Bundan başka ne yapabilirim ki.

    -Şeyh: Canlı bomba olmak Allaha bir değil de iki büyük isyan demektir. Birincisi Allahtan umudu keserek kendi canına kıymak. İkincisi de düşmanınla beraber masum kişilere de kıymayı göze alman demektir. Canlı bomba olduğun zaman kaç masumun öleceğini bilebilir misin? Bilemezsin. Onu bilmediğin için de gerçekte şu veya bu kadar masumu değil, sanki bütün insanlığı öldürmüş gibi olursun... Müslümanlara bu fikri aşılayanlar ve onlardan intihar komandosu devşirenler Hasan Sabbah fitnesini hortlatanlardır. Bu bir kıyamet alametidir kızım ve şeytan işidir. Acını anlıyorum kızım ama Müslümanları dünyaya korkunç insanlar gibi gösteren canlı bombalara heves ettiğini görünce üzülüyorum.
#07.02.2006 11:05 0 0 0
  • Gerçekten tartışma yaratacak replikler çok ve devamınıda yakında ekleyecem bu konuya daha neler olacak şimdilikten çok yankılar uyantırdı..
#07.02.2006 11:11 0 0 0
  • gercekten tartısma yaratacak
    film tamamen amerikaya karsı cekilmiş baya cesurca bi yapım olmus paylasım için tesekkurler
#07.02.2006 13:00 0 0 0
  • demek amerıka bunlara tepkı gosterdı

    gercekten tartısma yaratacak sozler


    puslu abı ellerıne saglık
#07.02.2006 13:10 0 0 0
  • PoLat ALemdar ßu Kimse Karsi geLemez Ona
#07.02.2006 15:37 0 0 0
  • çok güzel bir film di kimse çamur atmasın
#08.02.2006 22:52 0 0 0
  • Türkmenlerin gidecek yeri yok

    Türkmen lider: Dağı Kürtlere, çölü Araplara, petrolü de kendilerine ayırdılar. Bizimse gidecek yerimiz dahi yok! Bizi bağımsız olarak yan yana bile getirmiyor. Toplantıları kendi himayesinde yapıyor.
    Polat Alemdar: Yakınlarda toplantınız var mı?
    Türkmen lider: Var.

    Sabır mücadele etmektir

    Şeyh: Gelene gidene göz kulak ol, istek ve şikayetlerin çokluğundan bunalıp usanç gösterme, burası senin benim değil, evsizlerin evidir.
    Müezzin: Tamam efendim...
    Şeyh: Ya Yusuf... Unutma. Sabır, boyun eğmek değil, sabır mücadele etmektir!

    Allah mısın ki...

    Müslüman direnişçi: Herkesin kafasını teker teker keseceğiz.
    Şeyh: Kime özeniyorsunuz? Zalimlere çalışan kuklaları mı taklit edeceksiniz? Peygamberin yapmadığını siz kimden öğrendiniz?
    Müslüman direnişçi: Bu adam katillerin uşağı gazeteci. Masum biri değil.
    Şeyh: Ne dedin. Sen Allah mısın ki masum olmadığını bileceksin... Siz kendinize bir zalimin yaptığı işi nasıl yakıştırıyorsunuz. Nasıl?

    Vuruşma hukuku

    (Bu sahneden sonra Şeyh Kerkuki'nin duaları görüntünün üstüne düşer)

    Şeyh: ... Ya Rabbi! Sen ki Muhammed Mustafa'ya dahi yenilgi sınavını yaşatansın... Ya Rabbi Ya Rabbi, inandık ve tasdik ettik. Zulmeden biziz Ya Rabbi... Senin yolunda kenetlenmeyip benlik hevesiyle ayrı düştüğümüz ve bölündüğümüz için kendimize zulmettik. Biz bize zulmettiğimiz için düşman da şimdi bize zulmediyor... Bizler gafil olduk, günahkâr olduk, mahkum olduk, mağlup olduk. Kur'an ve sünnetin hikmetleriyle uyanmadık, sen bizleri düşmanın saldırılarıyla uyandırdın, şimdi de lütfen Ya Rabbi, bize bu saldırıları defedecek güç ve enerji ver... Ya Rabbi bize barış dini İslam'ı getiren kutlu Peygamberin hürmetine, onun mecbur kalıp savaştığı (harb) zaman titizlikle sadık kaldığı vuruşma (kıtal) hukuk ve ahlakından ayırma Ya Rabbi...

    Arap erkekleri neden ölüyor?

    Sam: İsa Mesih'e inanmayıp cennete gitmeyi düşünenleri anlamıyorum.
    Yahudi doktor: Yani sen gidiyorsun ben gidemiyorum. Söylediğin şey bu mu?
    Sam: İsa ölürken bu dünyayı size bıraktı. Biz onun tarafından seçildik, onun krallığını kurabilmek için.
    Yahudi doktor: Buna bir itirazım yok ama benim halkım, Tanrı ile pazarlık yapabilen tek halktır. Benim bildiğim soyum, cenneti kimseye bırakmaz.

    Amerikalı asker: Kocan nerede?
    Leyla: Cennette.
    Amerikalı asker: Arap erkekleri neden ölüyor biliyor musun? Kadınları yüzünden.

    Petrolde hakkımız yok mu

    Sam: Benim tek bir gayem var, o da Irak'ı bir tutmak. Siz Türklerle ittifaka devam ettiğiniz sürece, siz de Arap dünyasıyla buna devam ettiğiniz sürece, sizin de bağımsız bir Kürt devleti kurma çabalarınız devam ederse bölgede asla barış olmaz.
    Arap lider: Ama bize eşit davranmıyorsunuz. Size göre hepimiz teröristiz. Neden düğündeki insanlar terörist ilan edildiler? Sırf havaya ateş açtıkları için mi?
    Sam: Hayır, çünkü terörist ve bombacı yetiştirmeye devam ediyorsunuz.
    Türkmen lider: Köylerdeki aileler uydurma bahanelerle sistemli bir biçimde göç etmeye zorlanıyorlar.
    Sam: Doğru mu bu Ebu Tarık?
    Arap lider: Maalesef doğru. Tabii bunun tek bir nedeni var, petrol. Musul ve Kerkük'teki petrol noktalarından teker teker çıkmaya zorlanıyoruz. Petrol, bu topraklardan çıkan bir değerdir. Bunda hakkımız yok mu?

    Babil hesaplaşması

    (Sam özel odasında mum yakmış İsa peygamberin önünde diz çökmüş dua ediyor)

    Sam: Efendim... Sen yeryüzüne dönmeden önce, kutsal kitapta vaat ettiğin Babil hesaplaşmasını tamamlamamı sağla. Gelecek nesiller Tanrı'nın krallığını inşa edecek kahramanlara minnettarlığını sunarken, dualarında beni anlamaları benim için ne büyük bir şereftir. Aziz Peter Roma'yı terk ettiğinde sen yüce efendimiz ona Quo Vadis demiştin. "Nereye gidiyorsun?" Burası Babil, benim vatanım. Bana nereye gidiyorsun demeyeceksin, sana söz veriyorum. Ben bu topraklarda öleceğim... Kanım vaadedilmiş zamana kadar, yani sen dönene kadar yani vaadedilmiş topraklar bizim olana dek akacak. Vaadedilmiş topraklar bizim olduğunda barış gelecek. Ve barışı sağlayan Tanrı'nın çocuğu olacak!
#10.02.2006 12:43 0 0 0
  • paylaşım için sağol kardes
#12.02.2006 16:19 0 0 0
  • paylaşım için teşekkürler ellerine sağlık
#23.08.2007 06:41 0 0 0