Buram Buram Kokun Gelir Ya Resûlallah

Son güncelleme: 15.08.2013 21:44
  • Hz.Muhammed Siirleri - Peygamberimize Siirler - Peygamberimize Naatlar - Hz Muhammed Şiir - hz.muhammed ile ilgili şiirler - Ey Nebi - Ya Muhammed - Ey Can Ahmed - Hz Muhammed Mustafa - Efendimize Sözler - Peygamber Sevgisi - Dini Siirler - Islami Siirler - Hz Muhammed ile ilgili kısa şiirler -Hz Muhammetle ilgili şiirler - Hz Muhammed şiirleri - peygamberimizle ilgili şiirler



    noimage


    Dediler bana -Bu dünya O var diye yaratıldı-
    Geldim dünyaya, açtım gözlerimi, aradı bu gözler seni
    Ama sen yoktun...
    Haber göndermişsin
    -Kardeşlerime selam olsun- demişsin...
    Seni göremeyen kardeşlerine selam
    Senden gelen selama can kurban Ya Resûlallah.

    noimage

    Sen ki eşsiz tebessümüyle kalpleri anahtarsız açan,
    Sen ki dört mevsim açan gül,
    Sen ki bir yavrucağın kuşu ölmüş diye taziyeye giden ince gönül,
    Sen ki harbe en önde giden korkusuz cengaver.
    Çocukların bile fikrini soran büyük düşünür,
    İsmi Allah la yazılacak kadar şereflisin.

    noimage

    Bir hayvan ölüsünden herkes uzaklaşırken
    Onun güzel dişlerini görecek göz vardı sende...
    Selam vermeyi çok sevmene rağmen
    Tembellik yapana bunu layık görmeyecek kadar çalışkandın sen.

    Çocuklarla oyun oynayan alçak gönüllü sevgi güneşi,
    İki kurbanlığın oğlu olarak asildin sen.
    Can düşmanlarının malını emanet ettiği,
    Sözüne güvendiği emindin sen

    noimage

    Hz. Yusuf tan güzel, tüm insanlar içinde özeldin sen
    İnci dişlerinin arasından çıkanlarla kimsenin incinmediği yürektin sen.

    Sen yürüyünce dağlar erirdi, mahlûkat selam verirdi sana,
    İftira atanlar üzünce seni melekler öperdi yanaklarından

    Münkirler ağlatınca Amine yoktu ki kucaklasın seni?
    Abdullah görmedi nasıl cezalandırsın kafirleri?
    Ama Rabbin vardı, alemleri senin için yaratan Rabbin...
    Miraca çıkardı seni, sevgiliyi görmek herşeye değerdi.

    noimage

    Bahiranın bahçesindeki kuruyu yeşerten sevgili !
    Gel ey nebi.
    Gönlümün bozkırları seni bekler.
    Seni sevmek her ruhun yiyeceği, içeceği,
    İlahi aşkın gıdası seni sevmekten geçer.
    Benim sevgim nedir ki?
    Ayçiçeğinin güneşe olan sevgisi...
    Önemli olan güneşin, ayçiçeğine ışık göndermesi.
    Sana öylesine muhtacım ki...
    Ölesine muhtaç...
    -Alinti-

    noimage


#27.04.2010 23:22 0 0 0
  • noimage


    Ayıpları örtmeye
    Şu halimizi görmeye
    Sevgi çiçeklerini dermeye
    Sen mi geldin Efendim

    Ağlayan kardeşlerin için
    Aşkınla yanan yürekler için
    Yoluna duyulan özlem için
    Sen mi geldin Efendim

    Kardeş kardeşi vuruyor, öldürüyor
    Yalan sarmış her yanı gidiyor
    Kin ve düşmanlık gittikçe çoğalıyor
    Temizlemeye mi geldin Efendim

    Yazan: Gülbeyaz TEKİN
#27.04.2010 23:25 0 0 0
  • noimage


    Gönlüm sayıyor, ben susuyorum,

    Kaf dağının ardındaki hayallerini,

    Gönlüm seviyor, ben kokluyorum,

    Gülistanın en güzel güllerini,



    Gönlüm mırıldanıyor, ben duyuyorum,

    Avare geçen ömrümün türküsünü,

    Gönlüm diliyor, amin diyorum,

    Gerçekleştiremdiği en büyük ülküsünü,



    Gönlüm haykırıyor, ben kaçıyorum,

    Kapısını açtığım günahları,

    Gönlüm yaşıyor, ben yaşıyorum,

    Hayatımı saran pişmanlıkları,



    Gönlüm söylüyor, ben dinliyorum,

    Yâd ediyor o en güzel çağları,

    Gönlüm özlüyor, hissediyorum,

    Dünyanın yaşadığı en şanlı zamanları,



    Gönlüm yanıyor, ben ağlıyorum,

    Dünyada kavuşamadığı sevgiliye,

    Herkes kal diyor, gitmek istiyorum,

    Ümmetini bekleyen o en büyük NEBİ'ye(s.a.v)





    Yarbay PAŞALIOĞLU /
#27.04.2010 23:27 0 0 0
  • noimage


    Hazreti Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem), Güllerin Efendisi.
    O, Allah'ın Habibi.
    O, gönüllerin eşsiz Tabibi.
    O, âlemlerin Varolma Gayesi.
    O'nun sevgisi Âhiret Sermayesi.
    O'nu sevmek, Allah tarafından Sevilme Vesilesi.
    En Sevgili'yi (sallallahu aleyhi vesellem) anlatalım, yunup yıkanmak için kirli gönüllerimize. Gül Nebi'yi tanıtalım, yeni doğmuş, masum bebeklere. Anneler O'nu söylesinler ninni yerine.
    Sohbet konumuz O olsun, sevdiklerimizle sırlarımızı paylaştığımız anlarda. Hani o bir ânı ömre bedel olan zamanlarda. Daha bir bebek iken "Ümmetî" nidasıyla inleyişini; küçük yaşta hem yetim hem öksüz kalıp bizzat Âlemlerin Rabbi tarafından terbiye edilişini anlatalım
    El-Emîn oluşunu anlatalım daha peygamberlik verilmeden. Sözleştikleri yerde bir genci üç gün bekleyişini hiç yerinden ayrılmadan. Peygamber olmadan önce de bir peygamber gibi yaşayışını, Hılfu'l-Fudûl'da haksızlıklara karşı direnişini anlatalım.
    O'nun nasıl fırtınalar meydana getirdiğini anlatalım ruh dünyasında rahip Bahira'nın. Rabb'i arayışını, insanlık için ızdırabını, inleyişini, çilesini soralım taşlarından Hira Mağarası'nın. Cibril nidasını duyuralım tüm gönüllere: "Yaratan Rabb'inin adıyla oku!" Ve okuyuşunu anlatalım O'nun satır satır tüm kâinatı, ayet ayet Kur'ân'ı.
    Engel olalım O'na ulaşmasın Ebu Leheb'in kem sözleri. O'na bakmasın Ebu Cehil'in ve Ebu Cehil ruhluların cehalet, kin, hırs, intikam bürümüş gözleri. Siper olalım O'na ulaşmasın ne Kureyş'in, ne de asrın kendini bilmezlerinin tükürükleri. Tâif'te bizim için taşlanmasını, "Yüz sene sonra da olsa bunlar arasından bir kişi hidayete erecekse helak olmalarını istemem" diye rahmetle coşmasını anlatalım.
    Davet edelim, şu yıkık dökük diyarımızı şereflendirsin. Bitmeyen acılarımızı, dinmeyen feryatlarımızı dindirsin.
    Gel artık ey Nebi! Şeref buyur liyakatsizliğimize bakmadan. Zira ne dilde kaldı artık, ne sinede derman. Gel artık, ey Rahmeten lil âlemîn zira çok bunaldık. Öz yurdumuzda kimsesiz, öz yurdumuzda garip kaldık. Duyulsun artık sadân cihanın dört bir yanında. Tütmesin zulüm dumanları kimsenin ocağında. Gel ve bize de sun o engin merhametinden. Gel ve bize de saç o zengin rahmetinden.
    "El benim damen senin
    Ey rahmeten li'l-âlemin
    Şöhretim isyan benim
    Sen afv ile meşhursun." (Itrî)
#28.04.2010 22:55 0 0 0
  • noimage



    Ve BİZ,

    ve

    BİZ

    ya Rasullullah...
    Her an aşkınla oturup aşkınla kalkan
    Seni bütün aleme anlatan
    Aşkını dağlara taşlara haykıranlardan ümmetinden olmak istiyoruz.

    Yardım et Allah'ım.....

    ALEMLERE RAHMET

    EY SEVGİLİLER SEVGİLİSİ

    SENİ UNUTMAK

    MÜMKÜNMÜDÜR
#29.04.2010 03:14 0 0 0
  • noimage


    Seni andıkça, dükenler bile tümüyle Güle dönüşüyor.
    Senin Gülü ve Gül kokusunu sevdiğini biliyoruz Yâ Rasûlallah.
    Bu gözle bakıyoruz Güllere....
    Bu düşünce ile kokluyoruz onları...
    Bu aşkla alıyoruz elimize.
    Bundan dolayı, herhangi bir çiçek olmaktan çıktı artık Gül!
    Çünkü her gül yaprağında Seni ve sevgili Ashâbını
    görür olduk Yâ Resûlallah....
    Gül Yüzüne kurban olsun ümmetin!...
    Seven, sevdiğine gül verirmiş...
    Güller Senin Gül cemalini hatırlatıyor bize.
    Seni anıyor, Seni arıyoruz Yâ Resulallah!
    Sen bizim her şeyimizsin.
    Hayat ancak Seninle gerçek anlamını kazanır Yâ Resulallah.
    Sensizlik yetti canımıza....
    Gel artık!!
    Rüyalarımıza gel, hayatımıza gel, işimize gel, içimize gel!...
    Ver Rabbimiz. O'nun muhabbetiyle donat bizi.
    O'nun aşkıyla yaşat ve yine O'nun aşkıyla öldür!...
    Ve bizleri bu şerefle haşret...
    Gül yüzlü Gül Peygambere âşık olmak ve bu aşk ile yaşamak...
    O Güle layık eyle bizi Rabbim.
    O Gül yüzlü Gül Peygambere lâyık eyle bizi de.
#29.04.2010 23:34 0 0 0
  • noimage


    Seni Seviyorum Ey Nebi ...

    noimage


    Seni Seviyorum Ey Nebi ...

    Bana sevgini bahşet Ey Fahri Kainat,Ey Alemlere Rahmet Nebi!





    Sadece benim yüreğim değil,tüm yürekler senin sevgi yağmurlarına muhtaç Efendim! Küçük elleri büyük yürekleriyle,ebabiller gibi zulmün üstüne taş olup yağan,Filistinli çocuğun kalbine de yağdır sevgi yağmurunu sağanak sağanak..



    Sadece inancını yaşamak,iffetin timsali örtüsüyle toplum sahnesine çıkmak istediği için,alay edilen,dışlanan ve yok edilmeye çalışılan Zeynep'lerin yüreğine de yağ ey Nebi!! Yağ ki;bu sevgi yağmurları onlara direnme gücü versin .Her türlü zulme rağmen ,sevgiyle ve güler yüzle bu kutlu dava yolunda yürüme azmi versin.... ZALİMLERİN YÜREĞİNE DE YAĞ EY NEBİ!!!!!!



    Gerçi onların yürekleri taş,beyinleri taş,ruhları hep taş ama;Hz. Ömer'in ve Hz. Halit'in taşlaşmış gönüllerinde bile iman tohumlarını yeşerten Mevla'm, belki onlardan da yeni Ömer'ler yeni Halit'ler yeni Vahşi'ler çıkartır.Eğer hidayet nasipleri değilse,eğer iman tohumları yeşermeyecek kadar kalpleri taşlaşmışsa,onların üzerlerine azap olup yağ ey Nebi,tıpkı Bedir'de Ebu Cehil'lerin üzerine yağdığın gibi......



    Bütün bunlardan sonra yine banagel! Şu günahkar,şu katı kalbime, sevgine muhtaç,aşkına susamış yüreğime gir Ya Muhammed!! Ay'ı böldüğün gibi yüreğimi de aşkınla ikiye böl! Bir tarafında EN BÜYÜK SEVGİLİ taht kursun en zirveye,bir tarafında sen kur saltanatını Ey Nazlı Sultan! İbrahim'in baltasını al eline ve kır yüreğimdeki bütünputları.Musa'nın elini getir yüreğime ve aydınlat yüreğimi. Musa'nın asasını vur gönlüme! Böl yürek denizimi ikiye ve EN BÜYÜK SEVGİLİ' NİN sevgisiyle senin sevgin,el ele geçsin yüreğimin en derinine ve en zirvesine giden yoldan ve sonra kapansın yürek denizim, firavunî sevgiler boğulsun iman denizlerimin dalgalarında.



    Gel yüreğime Ya MUHAMMED! Yüreğim;hicretinden önceki Medine gibi seni bekliyor.Yüreğime hicret et Ya MUHAMMED! Gel ve mescidini kur gönlüme..
    Münafıklığı ve küfrü kov kalbimden..Ve iman devletini kur yüreğime...

    noimage

    Yüreğime Gel Ya MUHAMMED!



    Misafirlerin en azizi,en güzeli! En mübareği ve en mukaddesi!
    Misafirlerin gülü,en güler yüzlüsü,en güldüren yüzlüsü,güllerin kendisinden güzellik ve ilham aldığı,gül yüzlü ve gül yürekli Nebi!!!
    Gel ve gülle donat kalbimi!
    Gel ve nurunla doldur,gel ve sevginle kandır, gel ve aşkınla yandır yüreğimi!
    Sensiz ana babasını kaybetmiş gözü yaşlı,kalbi yaralı bir yetimim ey Nebi!



    Gel ve sevindir beni,okşa saçlarımı,al gönlümü.
    Tut ki erken yitirdiğin Kasım'ınım, doyamadığın Abdullah'ınım.

    noimage

    Tut ki; canının goncası torunun Hüseyin'im.
    Şefkatinle sar beni,muhabbetinle kuşat beni Ey Nebi...



    Yüreğime gel ya Muhammed! Yüreğim şimdi Mescidi Aksa...
    Filistinli çocuklar koşuyor yüreğimin bulvarlarında.. Kimisi babasını arıyor gözü yaşlı, kimisi oyun yerine taş atıyor zulmün beynine,kimisi küçük bedenine gelinlik yerine,damatlık yerine bombalar kuşanmış yürüyor küfrün kalbine.
    Şehadetin gururu ve ay yüzlerinde...



    Ve Ümmetin boynu bükük, ümmetin diz çökmüş yüreğimde.
    Haydi! Yüreğime gel ey Nebi!
    Cebrail'le,Burak'la gel!
    Ve imanı yaralanmış,izzeti paralanmış,namusu ayaklar altına alınmış,her cephede yenik düşmüş ümmetinin yüreğini sevgi yağmurlarınla yıka ve çıkar miraca!!!!!
    Ey Nebi!'' Sevdiğinize sevginizi söyleyin''buyuruyorsun.
    İşte söylüyorum,işte haykırıyorum sana;



    SENİ SEVİYORUM EY NEBİ.......................

    noimage

    SENİ ÇOK SEVİYORUM!!!!!
    VE EN BÜYÜK SEVGİLİ' DEN
    Önce O'nu ve sevgisini,sonra da seni ve sana kavuşmayı diliyorum...
    Seni Seviyorum Efendim!

    noimage

    Alinti
#30.04.2010 13:21 0 0 0
  • noimage


    Yıllar var ki hep baharı solukladık. Bir ömür geçip gitti serapa; adını sorarak taşa, duvara Karşımıza hep hazan vurmuş bağlar çıktı. Ne zaman diriltici soluklarına koştuysak Sana giden yolları hep gulyabaniler tuttu. Bahara dâir en ufak bir emarede hep geleceğin günleri bekledik. Yıllar yılı bahar şarkılarıyla oturup kalktık. Aklımızda sen, ruhumuzda sen, dilimizde sen! Sensizlik; çeşme başlarında, dere kenarlarında, sahillerde sadece susuzluğumuzu arttırdı. Sensizliğin, ruhlarımızda meydana getirdiği boşluğu, hiçbir şey dolduramadı.

    "Gel ey Muhammed bahardır! Dudaklar ardında saklı âminlerimiz vardır. Hacdan döner gibi gel; miraçtan iner gibi gel; bekliyoruz yıllardır." Ey insanlık bahçesinin "gül-i rana"sı! Sen'in bayıltıcı renklerin, nice bülbülü, "nalân u giryan" eyledi. Senin "füsunkâr" tavrın ve gönül yakan edan, nice bülbülü, "şuride makal" eyledi.

    Ey ruhlarımızın gökkuşağı! Gedalarının ah u efgânını, bir "arz u hâl" bilip imdatlarına koşacağın ânı bekliyoruz. Sen ruhumuzun sancısı, suyumuzun sarnıcı, gönlümüzün gülüsün! Biliyoruz ki Sen'in meltemin, şefkat bulutlarını gönlümüzün semasına sürüklemezse, ruhumuza merhamet damlaları düşmez. Renklerini, Sen'in gökkuşağından alan her ruh uludur ya Resulallah! Nice dilberi öğütürken fânîlik değirmeni; sadece Sen'in renklerin "ter ü taze" kaldı ya Resulallah!

    Şefkati, barışı, merhameti, huzuru, kısacası insanlığı arayan dünyamıza yeniden doğacağın günü bekliyoruz. Sadece ümmetin değil, bütün insanlık soluklarına muhtaç! "Sana muasır olamadığım için üzgünüm ya Muhammed!" diyen Bismark, ışığına koşmak için kanat çırpan "pervane"lerden sadece bir tanesidir. İnsanlık, Sen'i kaybedeliden beri ateş böceklerini güneş sandı. El fenerleriyle karanlıkları dağıtmaya, çakıp kaybolan şimşeklerle yolunu aydınlatmaya çalıştı. Sen'in dışında, Sen'den uzak çarelerle hayatını tanzim edemedi. Şimdilerde büyük bir "acziyet" içinde, Sen'in havuzunda arınmaya koşuyor. Soluklarına muhtaç kapı kullarından, güneşine koşan kelebeklerden himmetini esirgeme sultanım!

    Ey sultanların kapısında merhamet dilendiği ulu Sultan! Dirilten soluklarından uzaklaştıkça, ruhlarımız pörsüdü, renklerimiz soldu. Senin cennetten ikliminde dolaşmışların yüzü suyu hürmetine, altın halkana tutunmuşların aşkına bize himmet eyle; bizi şefaatinden mahrum etme! Hazan vurmuş yapraklara, "şitazede" bülbüllere dönen hâlimizle, ağır aksak tavrımızla, yarım kalmış sevdaların ruhumuzda hâsıl ettiği yaralarla bir kere daha gül bahçene girip gönül yakan nağmelerinle, cennetten ikliminde yeniden dirilmek istiyoruz. Bizleri kendinden uzak tutma! Sultanlık mülkünü gedalarından esirgeme! Liyakatimize, dağınık zülüflerimize, kirlenmiş "damen"imize, "çeşm-i siyahkâr"ımıza bakma, ihtiyacımıza göre muamele et! Kırık dökük ifadelerimizi, sana bir "bergüzar-ı muhabbet" olarak takdim ediyor, kabul buyurmanı diliyoruz.

    Niyetlerimizi, varlığın tek yaratıcısı olan "Cenab-ı Kirdigâr"e havale edip günahkâr ellerimizle yine ona yalvarıyoruz! Ey her şeyin dizgini elinde, her şeyin anahtarı yanında olan hazineler sultanı yüce Yaratıcı! Bizleri "sevgilim" dediğin -mukaddes sevgine layık olan- Hazreti Muhammed Aleyhisselatü Vesselâm'ın yüzü suyu hürmetine bağışla! İnsanların en şereflisi olan Efendiler Efendisi'nin (sas) cennet ikliminden bizleri burada ve ötelerde mahrum etme!
#02.05.2010 01:10 0 0 0
  • noimage

    Doğmazdı kalbe iman, inmezdi arza Kur'an,
    Meçhul olurdu esmâ, Levlâke yâ Muhammed!
    Mâtem tutardı gökler, gülmezdi hiç melekler,
    Mahzûndur Arş-i alâ, levlâke yâ Muhammed!
    Feyzinle güldü âlem, gufrâna erdi âdem,
    Ağlardı belki hâla, Levlâke yâ Muhammed!
    Sayende erdi insan Tevhîde, yoksa putlar,
    Mâbûd olurdu -hâşâ- Levlâke yâ Muhammed!..
    Şefkatli annesinden öksüz kalan yetîme,
    Benzerdi sanki eşyâ, Levlâke yâ Muhammed!..
#02.05.2010 01:39 0 0 0
  • noimage


    Ey Nebi suları tutuşturan hasretini anlatmaya ne hacet!
    Hilal'ı iki eden aşkınla gel gönlümü de şavk et
    Kara bulutlar üstümüzde kat kat
    Her yağmur huzne davet
    Gel Ey Nebi
    Asanla yolumuzu çiz sapmayalım
    Gel Ey Nebi
    Bize tatlı dilinle Hep RABBİMİZ den bahset
    Gel Gel Ey NEbi
    Gel Gel Ey NEBi
    Gel Gel Ey NEbi
    Gözlerimizdeki perdeyi kaldır Allah aşkına
    Beyaz tüller kalsın bakışlarınla aramızda
    Gel Ey NEbi
    Sensizlik kurşunu hep kalbimizden vuruyor bizi
    Mekke'de silindi kalbimizde duruyor hala ayaklarının izi
    ''Gül'e'' ''Bahar'' Gerek
    Bizim ''Baharımız'' SENSİN
    Hicran oklarımızda sevdalarımız gerilsin
    Kalplerimiz hep AŞkınLa vurulsun
    Gel Ey Nebi
    Asırlık putlar devrilsin
    Gel Ki Ümmetin Sevinsin Ümmetin Sevinsin
    Gel Ey Nebi
    Veda Hutbesi'ni bir daha hiç okumayalım
    Devene emret yeniden çöksün gönülhanemizin önünde
    Misafirimiz değil Gönlümüzün Sahibi gibi Gel
    Evimizin Sahibi Ol Bir Ömür hiç GiTMe
    Seninle gülelim Seninle ağlayalım
    Gel Ey NeBi YeTEr
    Böyle boynu bükük kalmayalım
    Leheb'in dikenlerinden ayaklarımız kan revan oldu
    Kalbimizi durmadan hançerleyen Cehil'ler var!
    Çağlamıyor SENSİZ nehirler yatakları dar
    Kalkmaz bu baş kalkmaz bu baş SECDEDEN Sen GelMeden Ya RESULALLAH
    GeCeleri YaR YaR Diye ağlayanların var
    Gel Gel Ey Nebi
    SENSİz her yan gurbet bana
    Yok mu Vuslat ümidi?
    Sılaya dönüşün ne zaman?
    Kalbim kalbimi kaç geçerken dönüşün?
    Mecnunlar bile bir kere ölür
    Ey Nebi bu benim SenSizLiKten kaçıncı ölüşüm?
    Gel Ey Nebi Gel Ey Nebi
    Gül kokunla sokaklara yeniden Baharlar gelsin
    Ey Ümmetim diyerek başla cümlelerini
    Asra Saadet yüzlere Tebessüm gelsin
    Kimsesiz çocukların yeter beklediği
    Ey Kimsesizlerin Kimsesi Nerdesin?
    Gözlerimizin pınarları tükenmek üzere artık
    Kalbimizden ağlıyoruz bak mendillerimiz al rengi
    Bizim de bahtımızda var mı bilmem SaNa kavuşan bir Medineli sevinci
    O Geliyor diye bir çığlık duyulmadı
    Yorgun ufuktaki haberci
    Anladım anladım bu alemde hep SaNa sürgün kalacağım
    Camlar ardından mübarek sakalının bir teliyle avunacağım
    Ebu bekir'in elinde şimdi ellerin vardır
    Hasan ve Hüseyin huzurunda oynuyordur şimdi
    Fatıma'nın mübarek başı omuzlarındadır
    Ya benim ellerim Ya benim başım Ya benim hayallerim
    Ne olur söyle Bana da bir yer var mı?
    Gül Yüzünü uzaklardan da olsa görebileceğim
    Yoksa orada da mı orada da mı bahtıma hasret yazılı?
    Orada mı hayalinle avuncak yaralı gönlüm
    Mecnunlar bile bir kere ölür
    Ey Nebi bu benim SenSizLikTen kaçıncı ölüşüm?
    Gel Gel Ey NEbi
    Gel Gel Ey NEBi
    Gel YağMurLArı Da GeTir
    Gel BahaRLaR SeNDe YüRüR
    Gel GüLLerin EliNdE BüYüR
    Gel Gel Ey NEbi
    Gel Gel Ey Nebi
#02.05.2010 23:16 0 0 0
  • noimage


    Topladım gülleri düştüm yollara
    yolum yine uzar patikalara
    Mevlam rahmeyliyor bütün kullara
    o yüce Rasule ben gidiyorum



    Açılsında yollar sana gele
    Öyle özledimki seni ey rasul



    Yoruldu yüreğim dert çeke çeke
    Kurudu gözlerim yaş döke döke
    Yolların üstüne gül eke eke
    O yüce Rasule ben gidiyorum



    Açılsında yollar sana geleyim
    Öyle özledimki seni ey Rasul



    Bu yolun sonunda medine vardır
    Hasreti gönlünde yanar yıllardır
    Her mevsimi güldür yeşil bahardır
    O yüce rasule ben gidiyorum



    Açılsında yollar sana geleyim
    Öyle özledimki seni ey Rasul
#03.05.2010 22:40 0 0 0
  • noimage


    Rahmetini umarak
    Günahkar bir dille;
    Allah azze ve celle

    Ya rasulallah,
    Âlemlere rahmet hayatın geçiyor kalbimizden,
    Kalbimizden seyrediyoruz seni.

    İşte
    Bir yaşındasın,
    Beni sa'd yurdundasın
    Sana süt anne olmadı kadınlar
    Bu yüzden dargın bulutlar
    Bir damla yağmur indirmiyor
    Kıtlık hüküm sürüyor beni sa'd yurdunda
    Minicik bir bulut var gökyüzünde
    Sana aşık...
    Ayrılmıyor başucundan
    Ve insanlar yağmur duasında...
    Hz.halime kucağına alıyor seni
    Yeryüzünde bir gölgelik...seni güneşten korumak için
    Oysa minicik bulut gökyüzünde
    Sana meftun, sana kilitli...
    Ve dua eden rahibin kucağındasın
    Dünyalar güzeli gözlerine bakıyor rahip
    Kıtlığı da unutuyor, yağmuru da, duayı da
    Ama sen unutmuyorsun
    Uğruna canlarımız feda o gözlerinle gökyüzüne bakıyorsun
    O minicik bulut ilişiyor bakışlarına
    Büyüyor, büyüyor...
    Sonra nazlı, nazlı yağmur damlaları iniyor buluttan
    Fakat çoğusu bilmiyor yağmurun geliş sebebini
    Çoğusu bilmiyor seni...

    Altı yaşındasın
    Medine-i münevvere yolundasın
    Yanında aziz annen ve ümmü eymen
    Yetimliğini hissediyorsun baba kabristanında
    Sonra yolda, ebva'da öksüzlük karşılıyor seni
    Mekke'ye annesiz giriyorsun
    Abdulmuttalip bir başka seviyor seni
    Ebu talip bir başka seviyor

    Ya rasulallah
    Mekke çocukları annelerine seslenirler miydi senin yanında
    Onlar anne deyince sen yere mi bakardın
    Mekke rüzgarları kaç gece gözyaşlarını taşıdı ebva'ya
    Kaç gece anne diye hıçkırdın
    Efendim!
    Senin yerine de anne dedik annemize
    Senin yerine de baba dedik

    Yirmi beş yaşındasın
    Ve bambaşkasın
    Kimse sana denk değil
    Şefkat yayıyor kokun
    Güven veriyor sesin
    Sen muhammed-ül emin' sin

    Otuz üç yaşındasın
    Dalga dalga rahmet var

    Otuz beş yaşındasın
    Hadi gel bekletme yar
    İniltiler çalıyor kapısını göklerin
    Hadi gel bekletme yar
    Sinesi çatlayacak rasul bekleyenlerin...
    Hadi gel ey yâr!
    Nurdağına davet var

    İşte
    Kırk yaşındasın
    Hira nur dağındasın
    Cibril iniyor göklerden
    Ve nokta nokta her yerden salat, selam yükseliyor
    Sen kâinatın yüreğinden hasretle kopan " ah! " sın
    Karanlık gecelerimize sabahsın
    Sen nebiyullahsın
    Sen habibullahsın
    Sen rasulullahsın

    Niye incittilerki seni sultanım
    Niye işkence yaptılarki sana
    Ebu talip öldü diye mi bu pervasızca saldırılar
    Himayesiz kaldın diye mi
    Kabe'deki ağlayışın geliyor gözümüzün önüne
    " amca yokluğunu ne çabuk hissettirdin " diyişin
    Haremde namaz kılışın geliyor aklımıza
    Başına pislikler saçılıyor
    Başlar feda o mübarek başına
    Nasipsizler sana bakıp nasıl da gülüyorlar
    Biri koşuyor mekke sokaklarından sana doğru
    Biri koşuyor ama sanki yere inmiş arş-ı Âla
    " bu koşan kimdir " diye bir soru dolaşıyor boşlukta
    Bu koşan kim?
    Ve cevap veriyor biri:
    Muhammed' in kızı fatımatüz-zehra
    Velilerin anası...
    Yüzünü gözünü siliyor biricik kızın
    Sana yeryüzünde en çok benzeyen
    Gülmesi sen, ağlaması sen
    " ağlama kızım " diyişin geliyor aklımıza
    Niye çıkardılar ki yurdundan seni
    Himayesiz kaldın diye mi
    Onlar bilmiyorlar mıydı seni himaye edeni
    Seni yetim bulup barındıranı
    Seni alemlere rahmet kılanı
    Onlar deli diyorlardı sana, sen susuyordun
    Mecnun diyorlardı, şair diyorlardı, sen susuyordun
    "seni bizim elimizden kim kurtaracak" diyorlardı
    Sen,
    Sen " allah! " diyordun
    Allah azze ve celle
    Semayı haşyet kaplıyordu
    Sen " allah! " diyordun
    Arş-ı Âla titriyordu
    Bedir' de " allah! " diyordun
    Üç bin melek iniyordu alaca atlarda
    Yüz yirmi beş bin sahabi :
    " anam babam sana feda olsun " diyordu

    Ya rasulallah
    Medine-i münevvere sokaklarında yürüyordun
    Neccar oğulları'nın küçük kızları seni görünce
    Sevinçten ne yapacaklarını bilememişlerdi
    " beni seviyor musunuz " diye sormuştun onlara
    " seni çok seviyoruz ya habiballah " demişlerdi
    Sen de:
    " allah biliyor ki ben de sizi çok seviyorum" demiştin
    Bu gün yaşayan gençler var
    Neccar oğulları'nın kızları diğil belki
    Ama seni onlar da çok seviyor
    Gözyaşlarından belli ki seni canlarından çok seviyorlar
    Senden başka kimseleri yok
    Allah biliyor ki sen onları da çok seviyorsun

    Altmış üç yaşındasın
    Refik-i Âla duasındasın
    Senin için siyah yünden çizgili bir cüppe dokunmuştu
    Kenarları beyazdı
    Onu giyerek ashabının yanına çıkmıştın
    Ve mübarek ellerini dizine vurarak :
    " görüyor musunuz ne kadar güzel " demiştin
    Meclisinde bulunan biri sana seslenmişti :
    " anam babam sana feda olsun ya rasulallah, onu bana ver "
    Niye istemişti ki senden sevdiğini bile bile
    İstendiğinde katiyyen " hayır " demediğini bile bile
    " peki " dedin o zata
    Ve sen yine yamalı, eski cübbeni giydin
    Dostuna kavuşmana bir hafta kalmıştı
    Aynı cübbeden yine yine diktiler
    Ama giyinmek nasip olmadı
    Haberler uçurmuştun ebu hureyre' nin diliyle :
    " benden sonra öyle kimseler gelecek ki, keşke peygamberi görseydik de ne malımız ne evladımız olsaydı diyecekler "
    Ve hz. enes ile paylaşmıştın özlemini
    " beni görmedikleri halde bana iman eden kardeşlerimi görmeyi çok isterdim"

    Sultanım!
    Ey medine minberinde " ümmeti, ümmeti " diye hüznü giyen sevgili
    Ey mekke mihrabında alemler hesabına " allah! " diyen sevgili
    Bize lütfu ilahi bahşedilen kapına diz çöktük, bey' at ettik
    Rabbinden bize ne getirdi isen amenna
    Duyduk, itaat ettik

    Ya rasulallah
    Sen hâlâ kırk yaşındasın
    Ve hâlâ ümmetinin başındasın...

    noimage
#05.05.2010 00:17 0 0 0
  • noimage


    Umma'nında Kaybolduğum NURSUN.
    Mecnun'un Leyla'da aradığı, yandığı,
    Çöllerde kana kana yudumladığı Senin sevgindi.
    Annesiz bir çocuğun Anne diye uzandığı,
    Babasız gecelerde Baba diye andığı Sensin.
    Soğuk ve insaf bilmez yanlızlıklarda hangi hasta vardır;
    Gözyaşı döksün de o yaşlar senin avucuna damlamasın?
    Hangi masum,hangi mazlum vardır ki ?
    O merhamet deryası yüreğini sığınak yapmasın.
    Ey Sultan-ı Levlâk! Kardanadamıyla güneşe çalım satan
    Bir çocuğa bakar gibi baktın bize.
    Sağnak yağmur altında ateş yakan bir yolcuyu
    İzler gibi izledin.Bilmiyorlar Allah'ım dedin;
    Bilselerdi yapmazlardı
    Herşeyin önü O'ndan sonu O'na;
    Varlıklar adedince Selam Sana, Sâlât Sana.
    Ummanında Kaybolduğum Nursun.
    Her akşam gurûbla ayrılan heyecanın kucağında görünensin.
    Bırak 42 ndi yağmurları saçlarında gezinsin.
    Sensizlikten yorgun düşmüş bakışları avuçlayıp
    Semaya ser ve öylece kal.
    Sığındığın Rahman'ın Sırdaşı Olarak.
    Ben geçici hazların sardığı bedenimde
    O beden tabutunun en derininde
    Nefsimin esiriyim.Ama SEN :
    Ummanında Kaybolduğum Nursun
    Azaba ramak kalmış şu dakikalarda
    Beni Hayalinle korursun.
    Aranan yine SENSİN Saikalarda,
    Kutsî perdelerin kalktığı anlarda,Özlemimsin SEN.
    Ummanında Kaybolduğum Nursun.
    Gölgen vurur düşlerimin yazgısına.
    Ben O Nurla Kutsîliği tadarım.
    Yüzümde meltemlerden arda kalan serinlik,
    Muhabbet; sabahlayan hislerimin en ücra köşesinde
    Düşmanım benlik; yalnızca bir benlik.
    Yoluma set çeken ve SENİNLE kaybolan basitlik.
    Düşündüğünü zincire vuran benim.
    Şafakla kaybolan benim.
    Ve ellerim SANA uzanır
    Ey Sultan-ı levlâk!
    Düşmanını elleriyle besleyen bir insana bakar gibi baktın bize,
    İlâcını ateşe atan bir hastayı izler gibi izledin.
    Bilmiyorlar Allah'ım dedin,bilselerdi yapmazlardı.
    Herşeyin önü O'ndan sonu O'na
    Varlıklar adedince selam SANA, sâlât SANA:

    SEN İÇİMDE YANAN TATLI BİR KORSUN,
    VE SEN UMMANINDA KAYBOLDUĞUM NURSUN

    noimage
#06.05.2010 00:19 0 0 0
  • noimage



    Şefaat ya resulallah



    ya nebi sen ölmedin yaşıyorsun

    herbirimizi görüyorsun

    halimizi biliyorsun

    şefaat et bize ya nebi

    ya rab

    sen olmazsan halimiz harap

    affeyle kalbimize nur kat

    istersen burda yerden yere at

    mahşerde erenler arasına kat

    elbet birgün bizde öleceğiz

    zengin fakir aynı yere geleceğiz

    sen bizlere hidayet nasip eyle

    eylemezsen hangi yüzle sana döneceğiz

    karardı kalbimiz utanıyoruz

    isteyecek yüzümüz yok

    rahmetin gazabından üstün biliyorum

    sığındım rahmetine affeyle yarab



    nurdan-hayaller
#07.05.2010 23:29 0 0 0
  • noimage


    Güle Döktüm Göz Yaşımı



    Güle döktüm
    göz yaşımı;
    Buldum
    ezel sırdaşımı!..
    Söküp nefsin
    her taşını;
    Ocak ocak
    nâra verdim!..

    Ney misâli yana yana;
    Kalp acısı indi cana
    Kaç kez çekildim divâna;
    Kaç kez nefsi dara verdim..!..

    Gülden aldım
    edep, arı;
    Candan sevdim
    cümle varı.
    Çöktü nefsin
    dört duvarı;
    Enkazını
    hâra verdim!..

    Yâ Rab bir can
    istedim ben;
    Alan da Sen
    veren de Sen!..
    Can yaprağım
    desen desen
    Esrârını
    nûra verdim!..

    Gül büründüm adâbından;
    Can okudum hitabından
    İçim yandı hicâbından;
    Yüreğimi, kara verdim!..

    Bu ten mülküm
    talan oldu;
    Yalan dünya
    Kime kaldı?..
    Gönül canda
    Hakkı buldu;
    Varım yoğum

    Y
    â
    r
    a

    v
    e
    r
    d
    i
    m
#07.05.2010 23:31 0 0 0
  • noimage

    Aşkın işlemiş içime

    Aşığınım Ya Rasul

    Ne oLursun Gül Yüzüme

    Hasretin Yakar Canımı

    Muptelanım Ya Rasul...


    noimage


    Ne Olur Duy FERYADIMI
    Aşığınım Ya RASULL...

    Ne olur Duy FERYADIMI


    Sen Ekmeğim Sen Aşımsın Sen HAYATIM IŞIĞIMSIN...

    Senin için Akıp duran Gözlerimde YAŞIMSIN..

    Tutan Elim Gören Gözüm

    Sen benim Baş TACIMSIN..

    Sana GELDİM Boynum bükük...

    SEN BENİM SULTANIMSIN

    Hasretin Yakar Canımı...

    Öyle Bir sevda ki tarifi yokkk

    noimage

    Aşığınım

    Muptelanım

    Emret Canımı koyarım ortaya

    bir kere gülsen yüzüme gönlüme düşen kara kışlar bahara bırakacak yerini..

    Rasulüm .. Anlatamadığım bütün cümlelerdesin seni sığdıramıyorum satırlara..



    Rasulüm bizi ümmetliğe kabul eyle...


    Alinti
#09.05.2010 02:13 0 0 0
  • çok güzel bir sayfa olmuş emeğinize yüreğinize sağlık
    Allah (cc) razı olsun
#09.05.2010 10:19 0 0 0
  • Gü'l yüreklerden yanık kokusuyla dostluğa açılan kapıdan içeri sızan rüzgar......



    noimage




    Ey Gül-i Ranadan kokusunu almış serin rüzgar.....


    Geldin de buraları gü'l kokularıyla donattın..


    Kokunla donanmış rüzgar ağlamakta.....


    noimage



    İnliyor iftirakından sızlanıyor Gül-i Rana'm senin hasretinle....


    Gül yüreklere bir damla kan sızıyor....


    Seni arıyor uğruna feda edilecek Kalpler....


    Seni sevmeyen gözlere karşı siper edilecek gözler seni arıyor...



    noimage





    Adım adım attığın sokakları, kaldırımları geçiyoruz..


    noimage




    Her yer toz duman..Yorgun düşmüş kalp atışları hariç hiç bir şey duyulmuyor..




    noimage




    Seni seviyoruz diyen dudaklarımızın ardında hep bir salât saklı....



    noimage





    Ümmetiniz...Bak dostluğunda dostluğu bulduk......





    noimage



    Dostluğu bulduğumuz sende kapılarımızı sonuna kadar açtık...


    noimage


    Gü'l verdik gül yürek taşıyan, 14 asır öncesi kardeş bellediğin kardeşlerimize.....



    noimage



    Hoş buyurduk, güzelliği paylaşmaya geldik güzel olandan öte....





    noimage




    Senin ahlakınla ahlaklanmaya....
    Birazcık da olsa sana benzemeye geldik Ey Habibim...


    Dostluk kapısında her yeri Gü'l kokusuyla bezemeye ...



    noimage




    Gözlerimizi doğruya çevirmeye, senin yolundan gitmeye geldik...




    noimage




    Bir amaç, bir gaye düşündük hep,



    noimage




    Titreyen Kalp,
    Kan damlatan Yürek,
    Seven Gönül....



    noimage



    Seni sevdiğimiz için Rasulüm....
    Senin gibi olmaya geldik...


    Yolda yürürken ayaklarımıza batan dikenleri gönlümüzün en iç dilekleriyle kabul ettik...


    noimage




    Allah yolunda bizimde ayağımıza bir taş değdi diye sevindik...



    noimage





    Seni anmayı istedik, seni görmeyi,
    seni gül kokunu her yerlere salmayı ...


    noimage





    Duyulmadık diyarlara uzattık dost elimizi...


    noimage



    Yiğit üstü yiğitliğini.....
    Cömert üstü cömertliğini...
    Dostluk üstü dostluğunu...


    noimage




    Aşkını......Sevgini..... Allah korkunu... Titreyişini....Şefkatini....



    noimage




    Bizlere olan düşkünlüğünü.....


    noimage





    Bizlere olan özlemin kadar bizimde seni özleyişimizi....


    noimage





    Adın anılınca gözlerden dökülen mercanları silmeyipde orda kalmasını...



    noimage




    ALLAH deyince sararan yüzleri, titreyen kalpleri....



    noimage




    Bir elimizden de sen tut istedik YA RASULALLAH


    Başımızı bir annenin cocuğuna şefkati gibi okşa istedik...



    noimage






    Seni görmeye dayanacak gözlerimiz yok....



    noimage



    Utanıyoruz belki mahcubuz...


    noimage





    Gözlerimizde bir haya senden kalan bir haya bu....




    noimage



    Yüreklerimizde bir yanık Gü'l kokusu senden kalan Gü'l bu....


    Gözlerimizde bir kamaşma, ALLAH aziz ve cellenin cemalini görmeden olan bir kamaşma bu ...


    noimage





    Senin kokunun estiği rüzgarla.....



    noimage



    Hep sana salat hep sana selam ediyoruz....



    noimage



    Gü'l yürekli kardeşlerimle....

    noimage






    Güzel islamın güzel insanlarıyla....


    Adım adım ilerlerken burnumuza ulaşan kokunun hiç dinmemesini istiyoruz....


    noimage




    Neden biliyor musun Habibim....

    noimage



    Neden biliyor musun Can Rasulüm..


    noimage



    Neden biliyor musun sultanlar sultanı Can Ahmedim....



    noimage




    Gül Muhammedim...Canımın cananı..



    noimage




    Kainatın gülü..Rahmet sağanağım..



    noimage



    Çünkü.....


    senin adını duyunca yüreğimizde hep bir şeyler kopuyor sanki..



    noimage



    Bir seyimiz eksikde onunla bulusmayı bekleyen mecnun gibi....




    noimage



    Dağlardan önce yüreklerimizi kazmayla delip gecen ferhatız sanki....


    noimage




    Çünkü Can Ahmedim seni seviyoruz....


    noimage


    Seni en samimi en pak ve en güzel yüreklerimizle seviyoruz...


    Gözyaşlarımızın en temiziyle seviyoruz...


    noimage




    Kalbimizin en masum en dolu en Gül kokulusuyla seviyoruz....


    Seni Seviyoruz Ya Rasulallah...


    noimage


    Buyurun canlar hamd ve sena bizi yaradıp bize kulum deyip bize en büyük şerefi verene....


    Salat ve selam o'na rahmet peygamberimize....


    noimage




    Biricik rehberimize....Allah'ın sevgilisine...


    O Sevgililer Sevgilisine..



    noimage



    Can Ahmedime,Muhammedime



    noimage





    ALINTI

#09.05.2010 10:28 0 0 0
  • noimage


    KARA YÜZÜM SÜRE GELSEM
    SANA CANIM VEREBİLSEM
    NUR CEMALİN GÖRE BİLSEM
    YA MUHAMMED EY CAN AHMED

    noimage

    SENIN RAVZAN GÜZEL KOKAR
    HASRETİN BAGRIMI YAKAR
    GÖZ YAŞLARIM CAĞLAR AKAR
    YA MUHAMMED EY CAN AHMET

    noimage

    PEYGAMBERSİN AHIR ZAMAN
    MAHŞER GÜNÜ EYLE AMAN
    SENİ BİLEN BULUR İMAN
    YA MUHAMMED EY CAN AHMED

    noimage

    EŞİGİNE YÜZÜM SÜRSEM
    ARZU HALİM DİYEBİLSEM
    NUR CEMALİN GÖRE BİLSEM

    noimage
#11.05.2010 02:06 0 0 0