Bir tutam çim...

Son güncelleme: 07.03.2006 09:21
  • Jose Mourinho, Premier Lig'de Wigan'lı McCulloch'un sakatlığına inanmayıp, Gallas'a topu dışarı atmamasını söylediğinde sempatisini yitirmişti gözümüzde. Aynı davranışı Şampiyonlar Ligi ilk maçında, Barcelonalı Motta sakatlandığında da tekrarlayınca, gelecekte ciddi bir probleme yol açabileceğini düşünmeye başladık.

    Çoğumuz, 2003 Konfederasyon Kupası'nda Marc Vivien Foe'nin aniden nasıl yere yığıldığını hatırlıyoruz. Acaba Foe, o sırada Barcelona forması giyiyor, ve takımı da maçı berabere götürüyor olsa idi, Mourinho ona inanır mıydı? Dikkat çekici nokta, Portekizlinin inanmadığı iki sakatlık sırasında da skor tabelasının beraberlik gösteriyor olması...

    Yıl 1987 imiş...

    Yıl 1987 imiş, hepimizin yakından tanıdığı Fransız yıldız Emmanuel Petit'nin ağabeyi Olivier, sahaya yığılıp kaldığında. 1996 Eylül'ünde Franck Sarrabayrouse ve William Disciullo, aynı gün içinde kalp krizi geçirerek yummuşlar hayata gözlerini. Bu olayın üstünden daha bir yıl geçmemiş ki, Almanya Bölgesel Ligi'nde Reutlingen'de oynayan Nijeryalı Nwanegbo'yu kaybetmişiz aynı sebepten.

    1999'da Rumen Astra Ploiesti'de oynayan Stefan Vrabioru'yu kriz, rakip oyuncuyla çarpışması sırasında yakalamış. Bu olaydan yalnızca 6 ay sonraysa, yine bir Nijeryalı John Ikoroma'yı, Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki bir dostluk maçında bulmuş ölüm... 2000'in Ağustosunda Alman amatör liginde iki hafta içinde üç futbolcunun kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmesi, daha sıkı önlemler almaya sevk etmiş Futbol Federasyonu'nu. Ama önlem almakta geciken Romanya'yı bir ölüm daha sarsmış aynı yıl içinde, Dinamo Bükreşli Catalin Haldan'ın son maçı da, bir dostluk müsabakası olmuş.

    Nisan 2001'de İngiliz hakem Mike North, Haziran 2002'de Rum futbolcu Michael Michel ve Aralık 2002'de Makedon Stefan Toleski, sessiz sedasız veda ettiler bu âleme. Ama Foe'nin vedası onlar kadar sakin olmadı.

    2003 FIFA Konfederasyon Kupası yarı finalinde, Kolombiya karşısında kalbi duran ve olduğu yere yığılan Foe'nin ölümü, getirdi akılları başa. Gerçi daha sonra nasıl yaşadıysa öylece, gülümseyerek ölen Miklos Feher'i, Bruno Baiao'yu ve Serginho Martes'i de kaybettik ama en azından kalp ritminin bozuk olduğu bilinen Silva Campos gibi bazı oyuncular bıraktılar futbolu, sahada can vermeyi beklemeyerek...

    Hem kalp ritminde sorun olduğu bilinen Bolton'lı Fadiga'yı ve "Cesuryürek" Washington'ı da hatırlayalım bu vesileyle, ve sinerji oluşturalım, onların da bir an önce, sahada ölmeyi beklemeden futbolu bırakmaları için. Hem de, Jose Mourinho'nun davranışını lanetleyelim, çünkü her şey inanmakla başlar... Çünkü o sakatlığına inanmadığınız futbolcu, kalp krizi geçiriyor olabilir sahada... Çünkü, çok iyi biliyoruz, siz de bizim gibi arzu etmiyorsunuz, gökyüzüne birkaç tutam daha çim yollamayı...
#07.03.2006 09:21 0 0 0