Çocukları ekrandan koparmak ne mümkün

Son güncelleme: 29.03.2006 20:11
  • noimage





    Televizyon, hayatımızda hakimiyeti ele geçirmiş durumda. Çocuklar ise bu hakimiyetten olumsuz etkileniyor. Onları renkli camın büyüsünden kurtarmanın bir yolu olmalı, ama ne! Bir dönem çocukların geç konuşmasının sorumlusu olarak gösterilen Kral TV aklandı mı bilmiyorum. Ama her gün ayrı bir kavga nedeni olan televizyon problemini çözmemiz gerekiyor. Bizim evde her akşam aynı tantana; Nehir saat dokuz, haydi yatağa Tamam anne şunu seyredeyim, yatıyorum. Sanıyorum ki, o sahneden sonra hemen yatacak ama nerede? Şunu da seyredeyimlerin sonu bir türlü gelmiyor. Nehiri odasına götürüp uyutmak, bugünlerde benim en büyük sıkıntılarımdan birini oluşturuyor. Nehiri salondan koparamıyorum. Televizyonu daha fazla izlemesine izin versem, bu sefer sabahları uyanmakta zorluk çekiyor. Akşamları Haydi Nehir yatağa sözleri sabahları Haydi Nehir ayağa şekline dönüşüyor. Renkli ekranın cazibesi nedeniyle kızımla birbirimize girmiş durumdayız. Aslında ona hem kızıyor hem kızmıyorum. Sanki biz ekrandan kopuyor muyuz? Oturup saydığımda, her akşam izlediğim bir program var. Çocuğum olmadan asla diyenlerden olduğum için Aliyeyi kaçırmıyorum. Asmalı Konak nedeniyle hayranlığımın devam ettiği Özcan Deniz Haziran Gecesinde oynadığı için o diziyi de mecburen! izliyoruz. Avrupa Yakasını tüm Türkiye izler de biz geri kalır mıyız! Gazeteci olunca ve Türk siyasetinin aktörlerini yakından tanıyınca Sayın Bakanıma da şöyle bir göz atıyoruz. Etti mi haftada dört dizi. Hadi bunu, hadi şunu da izleyelim derken görüldüğü gibi her akşama bir dizi mutlaka düşüyor. Bu durumda çocuğun ne günahı var? Çilekn sihirleri Nehirde olsa Ama beni en çok sıkıntıya sokan dizi Sihirli Annem. Bir dönem Çocuklar Duymasından gına gelmişti.


    Şimdi aynısını Sihirli Annem dizisi nedeniyle yaşıyoruz. Nehir okuldan gelir gelmez Sihirli Annemi açıyor. Aynı bölümü kaç kez izlediğimizi hatırlamıyorum. Artık gına geldi. Pazar akşamları ayrı bir dert. Ertesi gün okul var ama dizinin yeni bölümü bitiyor, bu kez özel bölümü başlıyor. Saati on yapıyoruz. Aileler dizinin yayın saatinden şikayetçi. İlla bu şekilde yayınlanacaksa, o zaman cumartesi akşamına alınsın, istedikleri kadar uzatsınlar. Ama böyle hem bize hem çocuklara eziyet oluyor.

    Televizyon 4-10 yaş arası çocukların okul ve uykudan sonra en fazla vakit harcadıkları üçüncü aktivite. Bu nedenle televizyona karşı hep uyanık ve tetikte olmak gerekiyor. Çocuklar televizyonda seyrettiği kişilerle kendilerini özdeşleştiriyor, bir süre sonra onları taklit ederek kendi kimliğini bulmakta güçlük çekiyor. Nehir, Çilekin yerinde olmak için nelerden fedakarlık yapmaz bilemezsiniz. Yanlış anlaşılmasın, televizyonda görünmek için değil, onun sihirlerine sahip olmak için. Her ne kadar bu sihirlerin gerçek olmadığını tekrarlasam, o da sözleriyle bunu onayladığını söylese bile, zaman zaman elindeki oyuncak peri değneğiyle dileklerimizi gerçekleştireceğini dile getiriyor. Uzmanlar, yaşı ne olursa olsun, çocukların neyi izlediğini kontrol etmemiz gerektiği konusunda bizi uyarıyorlar. Televizyonun günlük yaşam alışkanlığı haline dönüşmesinden sakınmamız gerekiyor. Ne yazık ki, çoğunluğumuz bu aşamayı geçmiş durumdayız. Anneler genellikle çamaşır, bulaşık yıkarken, yemek yaparken çocukların sessizce televizyon karşısında zaman geçirmesine göz yumar. Televizyon önünde sakince oturmaktansa daha fazla kirleten, daha fazla dağıtan bir çocuğu tercih etmekte yarar var. Bana göre çocuğun odasına televizyon koymak bubi tuzağından başka bir şey değil.

    Salondan uzaklaştırmak zor

    Yatakta televizyon seyretmek çok konforludur. Ama tehlikelidir. Ayrıca yemek esnasında televizyonun açık olması, ailedeki bütün iletişimi kesmenin en emin yolu. Bazen misafirliğe gittiğimiz evlerde televizyon açık olur. Kimin ne dediğini tam olarak duymayız. Memleket meselelerini konuştuğunuz bir anda bilmem hangi sanatçının çıkardığı kasetin başarılı olup olmadığına nasıl geldiğimizi anlamayız bile.

    Televizyonu doğru yerde kullanmak istiyorsanız, işinize yaradığı anlara saklayın. Çocuğunuzu bilinçli ve eleştiren bir televizyon seyircisine dönüştürmek istiyorsanız, birlikte televizyon izlemeyi tercih edin. Programlar konusunda da titiz olmak gerekiyor. Özellikle hafta sonları televizyon sabahtan akşama kadar açık olursa, çocukları renkli camdan koparmak daha güçleşiyor.

    Ben ilginç bir şey fark ettim. Nehiri salondan uzaklaştırmak zor. Nedeni ise salon yaşayan bir hayatı temsil ediyor. Ben onu odasına göndererek, renkli bir hayattan uzaklaştırmış oluyorum. Eğer ben de Nehirle birlikte odasına gidersem, razı oluyor. Kapıyı kapatıp, kendimizi salonun canlı havasından soyutluyoruz. İlgisini çekecek bir kitabı da okuyunca 10-15 dakikada uykuya dalıveriyor. Ama tek başına odasına gönderdiğimde, uyuduğunu sandığım küçük şeytanımız, bir elinde battaniyesiyle yarım saat sonra salonun kapısında beliriyor. İşte o dakikalarda benim sinirlerim tepeme çıkıyor. Tırıs tırıs odasına birlikte gidiyoruz. Anlayacağınız başladığımız noktaya geri dönüyoruz. Olan Nehirin bir saat daha kısalan uykusuna oluyor.

    Stratejiniz olsun

    Çocukların ekran bağımlısı olmasının önüne geçmek için ebeveynlerin bilinçli davranması lazım. Sabahtan akşama kadar açık olan ekrandan çocukları koparmak hiç de kolay değildir.

    Neler yapmak gerekir

    Sınırlama getirmek için çocuğun okul çağına gelmesini beklerseniz bu iş daha da zorlaşır. 1,5 yaşında bir çocuğun televizyon izlemeye hiç ihtiyacı yoktur.

    Oyun saatlerinde, yemekte televizyonu kapatın.

    Televizyonla birlikte şarkı söylemesini veya resim yapmasını teşvik edin.

    Televizyonu çocuğunuza ilgi göstermediğiniz zamanların yerine kullanmayın.

    Çocuğunuzu sakinleştirmek veya neşelendirmek için de TVyi araç olarak kullanmayın.

    Televizyon seyretmesine izin vererek ödüllendirmeyin.

    Söylediklerinizi değil, yaptıklarını taklit ederler. Bu nedenle olumlu bir model olun.

#24.03.2006 10:13 0 0 0
  • gerçektende cevremde gördügüm kadarıyle çoçuklar televizyona çok baglılar
    bütün dizilerden haberleri var
#29.03.2006 20:11 0 0 0