Amerikali bir antikacinin yolu Türkiye'ye düşmüş, hayvan
pazarinin birinde geziyormuş. Birden, önünde ihtiyarca bir
adamin durdugu, zayif mi zayif, hasta bir eşek görmüş; ancak
dikkatini çeken, bu zavalli eşegin üzerinde gördügü, oldukça
eski ve son derece degerli semermiş. Antika kültürü olmayan
bu zavalli ihtiyardan semeri son derece ucuza satin
alabilecegini düşünerek pazarliga başlamiş. Siki bir
pazarliktan sonra, eşegi normal fiyatinin 4-5 katina satin
almak üzere anlaşmiş. Milyonlarca dolar degerinde semeri,
4-5 eşek parasina aldigi için sevinmeye tam başlamişken,
ihtiyar oradaki bir çocuga seslenmiş:
-"Oglum, kalk da ahirdan yeni bir semer getir beyefendi
için, bu eski semerle göndermeyelim onu!"
Amerikali tutuşmuş haliyle:
-"Benim için sorun degil, zahmet etmeyin..." filan derken
bayagi bir dil dökmüş. En son bizim ihtiyar dayanamamiş:
-"Boşuna ugraşma beyim, biz bu semerle çok eşekler sattik!"