22 Ay Neden Yattığını Hiç Bilmeyen Bir Adam - Özbek

Son güncelleme: 16.10.2010 19:47
  • Dile kolay, tamı tamına 22 ay ya da 670 gün!
    Kendi ifadesi ile cezaevine 71 yaşında girmiş, 73 yaşında
    çıkmış!
    Türk Metal Sendikası eski Başkanı Mustafa Özbek'den söz
    ediyorum!
    Suçunu mu sordunuz?
    Bilen yok!

    Nasıl olur demeyin yok zira 22 ay boyunca şahsen somut olarak hiçbir şeyle suçlanmadığı gibi bir kez olsun ifadesi bile alınmadı!
    Evet, yanlış okumuyorsunuz 70 küsür yaşındaki bir insan ifadesi alınmaksızın ve neyle suçlandığı bildirilmeksizin 670 gün hapiste tutuldu!
    Böyle şeyler Guantanamo üssündeki esirler için geçerli olabilir demeyin sakın AKP'nin yönettiği Türkiye'de de bunlar aynen oluyor!
    Hukuka ve yargıya elbette saygılıyız ama Mustafa Özbek'in ne ile suçlandığını, niçin 22 ay hapiste tutulduğunu ve neden ifadesi alınmaksızın serbest bırakıldığını öğrenmek hakkımız değil mi?
    Bu sorunun cevabı verilmezse, Ergenekon bağlamında var olan türlü spekülasyonlar haklılık kazanacaktır!
    Öyle ya, bir insan suç isnadı yapılmaksızın nasıl 22 ay hapiste tutulabilir?
    Şimdi birileri çıksa ve Mustafa Özbek kendisine ait olan Avrasya Televizyonunda AKP iktidarına muhalefet ettiği için cezalandırıldı ve hapse atıldı dese, ne cevap verilecek?

    Hadise yoruma muhtaç duymayacak kadar çıplak, ortada gerçekten tüyler ürperten bir fotoğraf var!
    Hukuk ama özellikle de vicdan ve ahlâk Mustafa Özbek hadisesinde kanamıştır!
    Sorarım size, bu örnekten sonra kamuoyu Ergenekon yargılamalarına kuşku ile bakmayacak mı?
    Bir başka dehşet veren hadise, Bülent Arınç'ın bu tahliye sonrasında ettiği sözlerdir!
    Hükümetin iki numarası ekranlardan Mustafa Özbek'ı açıktan tehdit ediyor!
    Sussun, kabadayılık yapmasın ve tahliye kararına oturup sevinsin diyor!
    Kabadayılık yapıyor demesinin sebebi Özbek'in "Beni 22 aydır ifade almaksızın neden içeride tuttunuz" sorusunu sormasıdır.
    Evet Arınç'a göre böyle bir soru sorulamaz, sorulursa bunun adı kabadayılık
    olurmuş!
    Arınç'ın esip gürlemeleri bu kadar da
    değil!

    Devam ediyor ve susmazsan açıktan yeniden tutuklanabileceğini söylüyor!
    Sanki Ergenekon'da yargılamayı bağımsız yargıçılar değil de kendileri yapıyormuşcasına açıktan sopa gösteriyor!
    Sevgili okurlar, bu tablo tahammül edilebilir midir?
    Böyle şeylere Türkiye'nin en ceberrut dönemlerinde bile asla şahit olunmadığı gibi, Hitler'in Almanyası ya da Saddam'ın Irak'ında şahit olundu mu emin olun ondan da kuşkuluyum çünkü görüyorsunuz adam gizleme ihtiyacını bile duymuyor!
    Ama unutmayın, karanlığın en kesif olduğu an, aydınlığa en yakın olunan zaman dilimiymiş!
    Geçmiş olsun Sayın Mustafa
    Özbek!
    Hiç kuşkunuz olmasın, tarih sizin yiğitçe diklenmenizi ya da direnişinizi kayda
    geçirecektir.

    BÜYÜK TEZGAH
    Hrant Dink'in öldürülmesi projeydi!
    Nedim Şener'in "Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları" kitabı, Türkiye'yi ve güvenlik bürokrasimizin gerçek yüzünü ortaya koyan belgesel niteliğindedir.
    Kitap okunduğunda görülecektir ki Hrant Dink göz göre göre öldürtülmüştür!
    Bu işin sorumluları da bellidir.
    Dink'in ölümüne fiili katkı sunanlarla, susup dolaylı katkı verenler bizatihi devletin raporları ile sabittir.
    Hal bu iken İçişleri Bakanı Atalay'dan tık yok!
    En önemlisi, her şeye müdahil olması ile bilinen Başbakan da bu konuyu her nedense pas geçiyor!
    Sadece onlar değil, Hrant Dink öldürüldüğünde bu işin sorumluluğunu Türk Milliyetçilerine yıkmak için çırpınan ve ölüm günü feryadü figan ağıtlar yakan yandaş medyanın kalemşörleri de şimdi tam siper!
    Böyle arsızlık, böyle utanmazlık ve böyle iki yüzlülük olur mu?
    Demek ki ortada bir üzüntü yok, istismar vardı ki bu artık kanıtlanmıştır!
    Türkiye'deki yandaş medya yazarları ile kendilerine liberal diyenlerin gerçek yüzü bu şekilde bir kere daha ortaya çıkmış oldu!
    Onların derdinin üzüm yemek yani Hrant'ın gerçek katillerine ulaşmak olmadığı, maksadın bağcı yani Türk milliyetçilerini dövmek olduğu artık iki ikinin dört olduğu gibi kesinleşmiştir.

    Hrant Dink olayındaki çifte standartlı tutumlar yandaş medyanın kalite belgesidir!
    Diyeceksiniz ki bu olayın ardında ne var ve niçin üstüne gidilmiyor?
    Olayın ardında zerre mübalağasız tezgah var ve içinde de halen görevde olan üst düzey devlet görevlileri var.
    Tezgahın amacı ise bir projeye start vermekti!
    Unutmayın, Ergenekon süreci de Hrant ve benzeri cinayetlerin hemen sonrasında başladı!
    Evet Hrant Dink'in öldürülmesi bir projeydi ve bu ülkenin milli reflekslerinin köreltilmesini amaçlıyordu!
    10 Ekim 2010
    Sabahattin Önkibar
#16.10.2010 00:29 0 0 0
Han Han foto
  • "İnanın işkence altındayız. Ne örgütü? Ne örgüt üyeliği? Sendika, örgüte finansör olmuş. Olmayan örgütün neyini destekleyeceğim ben. Benim tek suçum konuşmak. Sendikacı konuşur.


    Kaynak


    Konuştukça batmak bu olsa gerek :)
#16.10.2010 14:27 0 0 0
  • Ne demiş diyenler,Büyük lokma yut biyük laf etme.
#16.10.2010 19:47 0 0 0