ikiyüzlülük sözleri - İkiyüzlülükle ilgili sözler - İki Yüzlü İnsanlar özlü sözler - İki Yüzlü İnsanlar ibretlik sözler - iki yüzlü insanlarla ilgili sözler nelerdir - İki Yüzlü İnsanlara dair ayetler
Bir nasıhat edeyim ilerde yanmayasın
Her yüzüne güleni dostumdur sanmayasın
Bukalemun mavi mi? şekline kanmayasın
İşi gücü hep boyar rengini arar bulur
Belki faydam dokunur sözümü alanlara
Bu gibi hainlerden habersiz olanlara
Okusun ibret alsın kanmasın yalanlara
Her bir ortama uyar dengini arar bulur
Ona kucak açarsın evine gelir gider
Öyle sıcak davranır şeytandan daha beter
Senin ilaç paranı aşırıp zula eder
Velinimetten sayar engini arar bulur
Bazen gelip dert yanar yokmuş çaresi gibi
Seni bağrına basar çiğer paresi gibi
Alçaklarda dolaşır lağım faresi gibi
Gemiyi alttan oyar küngünü arar bulur
Eline fırsat geçsin hemen derini yüzer
Dostluktan eser kalmaz bir böcek gibi ezer
Sırlarını çözerse gazete olup gezer
Kovaya benzin koyar yangını arar bulur
Özel dostları ile neyin varsa kapışır
Ayak oyunlarına iblis bile apışır
Sende çıkarı varsa kene gibi yapışır
Hep avantadan doyar zengini arar bulur
Der Mikdati eskimez istismarın modası
Çok pahalı ders olur gafillerin hatası
Aslında çok korkaktır çamurlara batası
Güçsüz olana kıyar cengini arar bulur
Mikdat Bal
İnsanların çoğu, ömürlerinin büyük bir bölümünü rol yaparak geçirirler.
Yusuf Ziya Keskin
Birdem abid bir dem zahidbir dem asi bir dem muti!
Yunus Emre
Bil ki, sana söz taşıyan, senden de taşır. Seni sende olmayanla öven kimsenin, seni sende olmayan şeyle kötülemesinden emin olamazsın.
Hasan-i Basri
Kalbi ve sözü bir olmayan kimsenin yüz dili bile olsa, o, yine dilsiz sayılır.
Mevlana
Kişiyi hak ettiğinden çok övmek riyadır, layık olduğundan daha övmek ise, ya acizlikten ya da hasettendir.
Hz. Ali
Riya olmasın diye cemaatten kaçanlar ayrı bir riya içindedirler.
Abdulhakim Arvasi
İnsanlar arasında kendisini zemmeden kimse, hakikatta kendisini övmüş olur. Bu ise riya alametlerindendir.
Hasan-ı Basri
İnsanlar daima gördükleri gibi değildir.
Gotthold Eprahim Lessing
İyi olup da kötü görünmek isteyenlere de “ikiyüzlü” derim ben.
Oscar Wilde
Herkes ikiyüzlüdür.
Frederick IV
Belirli sabit fikirlere kapılmış olanlar, tasvip etmedikleri şeyleri savunmaya mahkumdurlar.
Cicero
Ey arkadaş! İman kesene dikkat et. Riya ve kötü huy fareleri onu kemirmesin!
Yahya Bin Muaz
İKİ YÜZLÜ İNSANLAAAAAR
İKİ YÜZLÜ İNSANLAR
Bir bakarsın yüzüne ay gibi parlıyan güzele benzer
Tatlı ve kibar konuşur dilleri sana iltifatlar dizer
Bir yılan gibi sokulur bedenine yanında doğru yolu gezer
Gözüne karşı gülsede arkandan boyunu posunu süzer
Kötü yolu seçeni gösteriş diye efendice uyarıp tutup kızar
Hakikati ve nezaketi öğreterek eline nasihatler yazar
Bu davranışıyla seni kazanır kandırır içine giderek sızar
Farkında olmadan dostum diye seslenir arkandan mezarını kazar
Her mutlu gününde yanında baş köşede yerini bulur
Nereye gitsen peşinden gelir işinin başına kurulur
Dost dediyin unutma kara gün gelince hep belli olur
Böylesi dara düşence bulunmaz ortalıktan kaybolur
Hayat keyfine tad gelsin der çayına atar uyuşturucu şeker
Bayılıp düşersin kucağına seni soyar paranı alır orada eker
Buda yetmezmiş gibi malına göz koyar ocağına incir diker
Boşuna dilini dökme o yardım edeceyinin yerine elini çeker
Nerede cahil bir insan görseler yardım edelim diye kandırıyor
Sende bizdensin müslümanlık borcumuz elini boynuna sardırıyor
İş işten geçtikten sonra işkence yaratarak tehditle azarlıyor
Erkeyi zinaya kadının namusunu parayla başkalarına pazarlıyor
Hayatı bir oyuncak misali yaşıyor mutluluğu erkeği kadını
İsmini de aşk koymuşlar hayal olan güzel sevdanın adını
Herkes düşünüyor ağzına gelecek olan bir lokmanın tadını
Kimin umrunda bu yalan sevgin bitecek düşündünmü ardını
Unutmayın tanımak imkansızdır aradan yıllar geçsede günler
İnsanlar yarın değişir düşünce gelişir geride kalır dünler
Ne kadar anlamaya çalışsada içinden geçenleri bilmezler
Akıl zamanı zekayla yaşar yaşadıkça deyişirsin ama görmezler
İşte bizim insanlar okuyamazlar yüreği görmezler dildeki yalanı
Çabuk aldanırlar fark etmezler beline dolanan o zehirli yılanı
İki çift tatlı söz edene inanır sahibi eder kendine eş tutar kılanı
Hiç fark etmez kendisini tuzağa düşürerek hayatını zevkle çalanı
Namus haysiyet hakikat nedir bilmez o gafil olan şeref...z insanlar
Kişiliyini gizleyen maluklar nur yüzlerine kirli maske takan korsanlar
Bu milleti böyle dolandırıp kötü işlerini kullanarak acizce sarsanlar
Tek bir dileyim Allahından bulsunlar İKİ YÜZLÜ LANET İNSANLAR
Göstermeleri gereken yüzü gösterdikleri takdirde sert bir tokat yiyeceklerinden dolayı gerçek yüzünü gösteremeyen aciz insanlar iki yüzlü insanlardır
ikiyüzlülük inançsızlıktan daha kötüdür, iki yüzlü insanlardan allah uzak tutsun
nefret ettiğim karektersiz kişiliklerdir
dobra dobra olucaksın , gerçi ozamanda senden kötüsü olmuyor ama ben yinede dobra dobra olmayı tercih ederim
teşekkürler leylacım emeğine sağlık güzel bir konuya değinmişin
Öyle durumlar vardır ki, çevrenizdeki insanların iki yüzlü olduğunu bildiğiniz halde o insanlara katlanmak zorunda kalırsınız. Bu durumu bazen daha ileri götürmek zorundasınızdır. Arkadaş gibi davranmaktan bahsediyorum. Şakalaşırsınız, beraber vakit geçirir, eğleniyor gibi yaparsınız. Bunlara rağmen her iki tarafta tetiktedir. Her ne kadar dostane bir ilişkinin içindeymiş görüntüsü versenizde, kurulan ilişki samimiyetten uzaktır. Her iki tarafta gardını düşürmeden, arkadaşlık oyunu oynamaktadır. Bu oyun belli bir süre devam eder. Sizi de karşı tarafı da bu duruma iten zorunluluk sona erene kadar devam eder.
Zorunluluktan doğan arkadaşlık durumu işleri düzeltmekten çok daha da zora sokar. Sevmediğiniz, hatta nefret ettiğiniz insanlarla sahte ilişkiler kurmak zorunda kalmanız nefreti daha da körükler. Karşı taraf için de durum bunun benzeridir. Birçok insan zorunluluktan doğan arkadaşlığın ve bu durumun yarattığı gerilimin farkındadır. Onlarda bu oyuna katılırlar. Böylece sadece tarafların değil, tüm çevrenizin katıldığı bir oyunun içerisine girilir. Tamamen samimiyetsiz, iki yüzlü, zorunlulukların dayattığı bir ilişki biçimi.
Bu durumun etik ve hoş olmadığının farkındayım. Bahsettiğim şartlar sizi bu tarz bir ilişkiye zorunlu kılmaktadır.
Arkadaş, dost gibi davranmak zorundasınızdır. Çünkü şartlardan kastettiğim biraz da toplumsal çıktıları olan bir durumdur. Bu durum sizin kişisel sorunlarınızdan, kafanızdaki hesaplaşmalardan daha önemlidir.
Sürekli sorunları ötelersiniz. Belli dönemlerde patlama noktaları yaşasanız da yine ötelersiniz.
Bu iki yüzlülüğün son bulmasını istersiniz. Çünkü bu durum sizi çok fazla yorar ve yıpratır. Durumu şu şekilde özetlersem daha anlaşılır olacağını düşünüyorum: zorunda olmasanız bir daha yüz yüze gelmeyeceğiniz insanlarla sahte bir ilişki kurmaktan bahsediyorum.
Sürekli yaşanan laf sokmalar, iki yüzlülükler bu süreci daha da sinir bozucu kılar.
Kısacası; katlanmanın çok zor olduğu ama katlanmak zorunda olduğunuz bir ilişki. Bu durum mutlaka bitecektir. Sadece daha çabuk bitmesini istersiniz. Bittiğinde bu insanların bir daha yüzünü bile görmeyecek oluşunuz sizi rahatlatır. Bittiğinde bu insanlarla iletişim kurmanızı sağlayacak herşeyi koparıp atma düşüncesi hoşunuza gider. Sorun bu durumun çabucak bitip gitmesidir. Sizde bu günü iple çekersiniz.
Mehmed Âkif, iki yüzlü insanlara çok kızarmis. Bir gün bir arkadaşına şöyle demis:
- İki yüzlüleri artık sever hale geldim. Çünkü yaşadıkça yirmi yüzlü insanlar görmeye başladım.
"Kimin dünyada iki yüzü varsa kıyamet günü, ateşten iki dili olacaktır."
Ebü Dâvud, Edeb 39, (4873).
1982 - Yine Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh)'den bir rivâyete göre, Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurmuştur: "Kıyamet gününde, AIlah nazarında en kötü olanlardan bir kısmını da iki yüzlülerin teşkil ettiğini göreceksiniz. Bunlar bazılarına bir yüzle, diğer bazılarına da başka bir yüzle giden insanlardır."
1980 - Ebü Hüreyre ve İbnu Ömer (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Ahir zamanda, dinle dünyayı taleb eden insanlar zuhur edecek. Bunlar, insanlar(a iyi görünüp, onları aldatmak) için öyle bir yumuşaklığa bürünürler ki koyun postu yanlarında kaba kalır. Diller de baldan daha tatlıdır. Ancak kalbleri kurtlarınkinden vahşidir. Cenâb-ı Hakk (bunlar için) şöyle diyecektir: "Beni aldatmaya mı çalışıyorsunuz, yoksa bana karşı cürete mi yelteniyorsunuz? Zât-ı Akdesime yemin olsun, bunlar üzerine, kendilerinden çıkacak öyle bir fitne göndereceğim ki, içlerinde halim olanlar bile şaşkına dönecekler."
İnsanların içlerini görebilmek ne kadarda acı bir his... İkiyüzlü insanlar meğer ne kadar da çoklar! Suratıma gülüp, ardımdan konuştuklarını ya da o an içlerinden neler söylediklerini bilmek ne kadar da kötü...
Hayat bu değil!
Bu adil değil!
Oysa ben de biliyorum ki tüm bunlar sevinçler gibi, iyiler gibi hayatın içerisinde. Önceleri izliyordum hayatı, sonra bakmayı öğrendim, şimdiyse görmeyi... En can yakıcı tarafı ama en gerçek tarafı görmekmiş. Bedenimdeki bu bir çift göz meğer neler anlatmak istiyor insanlığa. Zor, evet görebilmek çok zor. Maalesef kimse canı yanmadan görmeyi öğrenemiyor. Belki de kabullenemiyor.
Gerçeği kabullenmek çoğu zaman zor gelir bizlere, hep kendimizi kandırmaktan yanayızdır... Bu gözler sadece kötüyü görmez. Hayata bakmayı bilmek lazım. İşte yine başa dönüyor döngü. İzlemek, bakmak ve görmek. Ne tarafta duracağınıza karar verdiğiniz an, izlemekten vazgeçtiğiniz an, bakmakla görmenin farkını ayırt ettiğiniz an hayata hazırsınız; nefes almaktan korkmuyorsunuz demektir.
Yaşamak için her zaman bir sebep vardır. Hiçbir sebebim kalmadı demeyin! Kendiniz için yaşayın! Ki bu en büyük sebeptir bence...
İki yüz yüzlü insanlar
Kendini kaybeden insanların, kendilerini bulması, kendisini tüm benliğiyle kabul edip anlamaya çalışması için kaleme alınmış, satır aralarında kalan hatta satırların en arkasında kaybolmaya yüz tutan; fakat günümüzde insanların "başkaları" için şekilden şekle, renkten renge girdiği, bir bukalemun gibi gittiği yerin özelliklerini aldığını, bunun bedeli olarak da kendi "öz benliğini" kaybettiğini müşahede etmekteyiz.
Kendini kaybeden insanlığın bir an önce kendi "öz"lerine dönmeleri için satır aralarından gönül yuvalarına ulaşmayı ümit eden ve bu uğurda doğudan, batıdan, sizden, bizden, her yerden ve her şeyden örnekler
İki yüz yüzlü insanlar
Psikolojik tabiriyle "Maske", Mevlana'nın ifadesiyle "Olduğun gibi görünememe yahut göründüğün gibi olamama"
J.G.JUNG'un deyişiyle "Persona" (olmayan bir karakteri yaşamak) ve "ikiyüzlülük" özü sözü bir olmayan, nabza göre şerbet veren, ne şiş yansın ne de kebap felsefesine inanan, bulunduğu yere, ortama ve zamana göre şekil alan ve bunun gibi daha binlerce değişik kâraktere bürünerek davranışlar sergileyen insanların temel özelliğidir.
Bu saydıklarımız günümüzde o kadar artmış ve yaygınlaşmıştır ki sadece iki yüzü değil "iki yüz tane, yüzü" daha olsa kâfi gelmeyecektir. Tüm bunlardan sonra ben de yeni bir tanım ve kavram çıkarmamak için iki sayısının yanına iki sıfır daha koymayı yeterli buldum ve ortaya "İki yüz yüzlü insan tipleri" çıkıverdi. İşte olay bundan ibaret
* * *
Konumuza bir örnekle açıklık getirelim:
Kalabalık bir caddede yürüyoruz
El ele tutuşmuş, birbirini seven yahut sevginin ne anlama geldiğini dahi anlamadan birbirlerini sevdiklerini zanneden iki kişi vardı. O sırada yolun kenarında bir dilenci gören kız, yavaşlamış ve çantasından cüzdanını çıkararak o dilenciye yardım etmişti. Buraya kadar her şey yolundaydı; lakin biraz sonra aynı kız yanındaki erkekten ayrıldıktan sonra yoluna tek başına devam etmeye başlar ve yol kenarındaki hiçbir dilenciyi görmez. Daha doğrusu görmek istemez. İşin daha ilginç yanı ise yardım ettiği dilenci kendisinden hiçbir talepte bulunmadığı halde onu görmüştü; fakat diğerleri onca dil dökmelerine rağmen onları tersliyor.
Bu kız, olduğu gibi görünmek yerine yanındaki insanların kendisini "iyiliksever, yardım etmekten hoşlanan, iyi kalpli, duyarlı" görmesini istemiş ve kendinde olmayan başka bir kâraktere bürünmüştü. Hayatın içinden süzülüp gelen yaşadığımız ve her insanın günlük yaşamında karşılaşabileceği sadece küçük bir kesitti. Başkaları hayatımızda niçin bu kadar etkiliydi? Olduğumuz gibi görünmemize engel olan bu gibi davranışları nasıl bu kadar rahat yapabilir olmuştuk?
Niçin kendimiz için değil de başkaları için hareket ediyorduk? Kendi benliğimizde olmayan hâlleri, tavır ve davranışları nasıl benimser olmuştuk? Her gün taktığımız bu maskelerin bizi bizden alıp götürdüğünü ne zaman anlayacaktık? Olduğu gibi görünen insan sayısı yok denecek kadar az mıydı; yoksa az olduğu için mi görünmüyorlardı?.
Öyle bir hale gelmişiz ki yaşadıklarımızı, duygularımızı, düşüncelerimizi, hislerimizi olduğu gibi aktaramıyor ve paylaşamıyoruz. İç dünyamızda yaşadıklarımızı dış dünyaya belli etmek işkence gibi olmuş. "Modern İnsan" maalesef kendisine bile yabancılaşmış. Birlikte olduğu insanlar arasında bile yalnızlık çeken modern insan, kendi benliğiyle arasına uçurumlar ve aşılmaz setler çektiği için önce kendisine sonra da diğer tüm insanlarla yabancılaşmıştır. İletişim kurduğu insanlarla çıkar ve kendi egosunu tatmin etme prensibi o kadar ileri bir boyuta ulaşmış ki, bu durum "Güvensizlik atmosferi"nin her yeri kaplamasına neden olmuştur.
Münafıklar, dış görünüşleriyle güzel görünseler de, kalpleri ve gönülleri bozuktur. Bu konu da Allah;
"Onları gördüğünde kalıpları hoşuna gider. Konuştuklarında sözlerini dinlersin. Onlar sanki, duvara dayanmış kütüklerdir. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar."(Münafikûn;/4)
Nasrettin Hoca yaşlılık halinde bir gün canı sıkılır. Bunun üzerine ok atarak vakit geçirmek için kendisine bir hedef belirler ve başlar atış yapmaya. Fakat bir türlü hedefi tutturamaz. Bu duruma iyice kızmaya başlayan Hoca:
"Nerede o gençlik yıllarım, hep on ikiden vurduğum o yıllar nerede?." der.
Daha sonra dinlenmek için bir ağacın altına oturur ve:
"Gençliğini de gördüm senin!" diyerek insanın kendisini kandıramayacağını vurgular.
Ve son olarak:
"İnsan kendini görücüdür."
Ya olduğun gibi görün,ya da göründüğün gibi ol.(Mevlana)
Biz bu dünyadan nereye göçelim yâ Muhammed?
Yeryüzünde riyâ, inkâr, hiyânet altın devrini yaşıyor
Diller, sayfalar, satırlar Ebu Leheb öldü diyorlar;
Ebu Leheb ölmedi yâ Muhammed,
Ebû Cehil kıt'alar dolaşıyor.
(Arif Nihat asya)
Kim seni besler,
Akıl verir, sonra enseler
Niye adem oğlunun peşinden ayrılmazsın
Nedir düşmanlığın, nedir kibrin
İkiyüzlüsün,
Bir yüzün en güzel kral kızı gibi
Diğeri ateşler çıkaran bir ifrit
Kötülükler şahı...
*** İKİYÜZLÜ İNSANLAR ***
Ruhum hicranla dolu, yine özdeyim bugün
Gün doğmuyor ufukta, karanlıktayım bugün
Sahtekar dünya değil, yaşayan kullar bence…
İkiyüzlü insanlar, her tarafta binlerce.
Dilde, ahkam kesmede ne hünerli bilseniz
Kaç mazlumu ağlattı… Gözyaşını silseniz.
Ayıp eder her zaman, utanmıyor ki densiz..
Aslında bu şiirde onu anlatmam yersiz…
Her insanın yanında, vardır böyle tilkiler
Uyanıktır her daim… şeytanlar bile ürker.
Dış yüzleri pek parlak, cilalıdır cilalı
Kalp gözüyle bakınca, görünür katranı
Ey ALLAH’ım büyüksün, senden korkmayan nice…
Bir hesap günün vardır, bilirim ki pek yüce
Yüzü başka, özü başka ikiyüzlü bu kullar…
Hesap günü gelince, olur mazlum kuzular.
Bilmezler ki eskisi, değil hesap ters döndü…
Parlayan ışıkları bu mizanda hep söndü.
Mazlumların ahları, çıkacak bir bir elbet…
Sabret güzel kardeşim, sabret de o gün seyret
…
Meryem Zemerot
İki yüzlü insanlar,
Öyle çok ki onlardan.
Merhametten yoksun,
Kalpleri taştan da sert,
Gönül kapıları kilitli,
Bakışları yılanı bile korkutur.
Dışarıdan baksan güler yüzlü,
İçine giren kötülüğü boğar seni.
Tek bildikleri menfaat,
Para uğruna el etek öperler.
Yüzüne baksan melek,
Kişilikleri şeytandan da beter.
Tüm dediklerine evet dersen,
Dünyada yoktur senden iyisi,
Ama karşı geldin mi bir kere,
Sen olursun en büyük düşmanları.
Ne yapsan yakanı kurtaramazsın,
Ne yapar eder kandırır seni.
Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarırmış ya,
Onlarında en büyük silahlarıdır tatlı dil.
Onları yok etmek zor dünyadan,
Kendini korumaktan başka yok çare,
Ne kadar kandırsalarda etrafındakileri,
Kendilerini kandırdıklarının farkında değiller aslında...
Bazı insanlar vardır, sana iyi görünürler. Yüzüne güler, sen de iyi bir insan olduğunu, en azından bu mesafeden sana bir zararı olmayacağını, seni tanımadığı için de senin hakkında kötü şeyler düşünemeyeceğini zannedersin. Hatta bu kadar şeyi zannetmezsin bile, çünkü düşünmezsin. Sadece sana güldüğünde gülersin, sana selam verdiğinde karşılık verirsin o kadar. Ama aslında senin hakkında sandığın kadar da boş olmadığını, ileri geri laflar ettiğini bir şekilde duyarsın/görürsün/öğrenirsin. İşte o zaman başlarsın kafanın içinde düşünmeye, sorgulamaya. Gülersin alaycı bir şekilde. "Ne insanlar var" diye. Seni daha tanımıyor, oturup konuşmuşluğunuz yok, ama arkandan neler söyleyebilecek potansiyele sahip. Potansiyeli kinetiğe çevirmiyor da değil hani. Onlar ne kadar zavallıdırlar ki, arkandan söylediklerini karşına geçip söyleyemezler. Seni görünce gülmeseler, selam vermeseler ve soğuk davransalar, yüzüne gülüp arkandan konuşmaktan daha gururlu bir şey yapmış olurlar. Ama hayatın her evresinde çıkar böyleleri. Belki kendinin değerini anlaman için, belki gereksiz insanları tanımanın bazen bir şekilde gerekli olduğunu anlaman için.. Ama onlar hiç farkında değillerdir. Kandırdığı sandığı insanların aslında o kadar aptal olmadıklarını. Tek aptalın kendileri olduğunu..
maskeli insan: adı üstünde maskesi sayesinde dünyanın en iyi insanı rolüne bürünebilir .dili çok uzundur tam bir lafazandır suçda işlese hatada yapsa mutlaka üste çıkar sizi suçlu göstermeyi başarır hatta öyle ileri giderki siz bile suçlu olduğunuza inanırsınız kendinizi ona karşı mahcup hisseder özür dileyip göz yaşı bile dökersiniz .
maskeli insan: sadece güvenebilmek için yaptığınız bir takım çocukca yanlışlar ona göre hayatınızın hatasıdır .sizi ömür boyunca sürdüreceği bir yalancılık sıfatıyla mühürler ama kendisine hiç bakmaz halbuki savunduğu yaşam tarzından uzak yaşayan hayatı yalan olan tiplerdir.bu kişilere güvenebilmek için yaptığınız her türlü anti kuntin caizdir keşke daha fazlasını yapsaydım dememek için elinizden geleni ardınıza komayın
maskeli insan: maskesinin hafif hafif aralandığını düşündüğü anlarda sizin yetiştirilme tarzınıza ve sizi yetiştiren kişilere olmadık sözler sarfedebilir sizin geleceğiniz hakkında saçma sapan senaryolar kurabilir .halbuki o sizin yetiştirilme tarzınıza ve sizi yetiştirenlere kurban olmalıdır .asla kendinize ve ailenize onlar tarafından laf söyletmeyin cart diye yapıştırın lafı kendi ılımlı yaşantısının rezilliğinde nasıl bir çukurun içinde debelendiğini gösterin.
maskeli insan: asla sevmez !sadece hırs yapar .ister.gerçek sevgiyi hiç bir zaman hissedemediği için sevgi dediği şeyleri kaybetmesi son derece kolaydır mesela herhangi bir elektronik aleti bahane eder hayatınızı başınıza yıkabilir aslında öyle zanneder.siz hiç bir zaman ona güvenmeyip isteklerini yerine getirmemekle kendinize en büyük iyiliği yapmış olmakla birde onuda deli eder keyfinizi bir güzel yerine getirirsiniz .tabi bunları önceden farketmek önemli sonradan pişmanlığın pek kendinize faydası olmaz.
maskeli insan: yüzsüzdür !zaten adı üstünde maskelidir heheh yüzü olmadığı için takar o maskeyi herkes onun iin potansiyel avdır .mesela ona kendinize eşlik etmesini söyleseniz hemencik kabul eder .zaten dünden razıdır .çünkü basitlik onun doğasında vardır .hiç insan seçmez hiç ayrım yapmaz bunuda öyle bir kılıfa sokarki iyi bişey yapıyor bile zannedebilirsiniz.tipinden hiç bahsetmedik ama tek birbenzetme yeterli olucaktır.büyük bir çoğunluğu at hırsınıza benzer bu tiplerin ileri derecede kendini aşmış olanlar at arabasına bile benzer bence valla.
maskeli insan: maskesinin diken dilli biri tarafından düşürüldüğünü gören bu maskeli insan hiç umrunda olmamış gibi yapar hatta ne düşündüğünle ilgilenmiyorum bile der .ama içten içe kendini yemektedir .öcünü almak için çeşitli planlar kurar arkanızdan kuyu kazar ama bilmezki her yaptığı kendisine artılarıyla fazla fazla geri dönecektir.
dedik ettik bunları kimse üstüne alınmıya yukardaki maskeli insanlar herkesin çevresinde mevcuttur sayıları da oldukça fazladır bazıları bütün özellikleri taşımayabilir biz sadece bu özellikleri gördüğünüzde tanıyasınız ve maskesini düşürmekte daha çabuk harekete geçiniz diye bir hatırlatma yapalım dedik.bu gece agresifiz biraz ama umursamıyoruzda .hayatınızla ilgili ciddi kararlar vermeden çok düşünün deneyin sınayın yapabileceğiniz herşeyi yapın caizdir hiç ayıp değildir çünkü sonunda karlı olan siz oluyorsunuz