Fahrenheit 9/11

Son güncelleme: 19.03.2008 16:36
  • ABD'de büyük tartışmalara yol açan "Fahrenheit 9/11" filmi, dün ülke genelinde gösterime girdiği Fransa'da büyük ilgiyle karşılandı. Muhalif yönetmen Michael Moore'un, ABD Başkanı George W. Bush'un politikaları ve Irak savaşına eleştirel gözle baktığı belgesel filmi, gösterime girdiği ilk günde yaklaşık 100 bin kişi tarafından izlendi.


    Filmin dağıtımını üstlenen Mars Distribution şirketi, yoğun talebi karşılamak amacıyla Fransa'da gösterilen kopya sayısının 230'dan 270'e çıkarılacağını bldirdi.


    Şirket yetkilileri, gösterime girdiği gün başkent Paris'te 4 bin 372 kişinin filmi izlediğini ve 'Fahrenheit 9/11'in, 2004 yılında en iyi açılış yapan beşinci film olduğunu belirttiler.
#08.07.2004 20:34 0 0 0
  • Amerikalı ünlü şarkıcı Linda Ronstadt, Yönetmen Michale Moore'un Bush karşıtı filmi "Fahrenheit 9/11"i övünce Las Vegas'da çalıştığı gazinodan kovuldu.


    Las Vegas'daki Aladdin Casino yönetiminin, dinleyicilerin gösterdiği tepki üzerine bu kararı aldığı belirtildi.


    ABD'de Başkan George W. Bush'a yönelik eleştirilerde bulunan liberal görüşlü sanatçılar daha önce de muhafazakarların tepkisi nedeniyle işlerinden olmuşlardı. New York'ta düzenlenen bir gecede yaptığı müstehcen esprilerle ABD Başkanı George W. Bush'u eleştiren Amerikalı ünlü komedyen Whoopi Goldberg de, muhafazakarların tepkisi üzerine işini kaybetmişti.


    Gazino'dan bir yetkili, Ronstadt'ın, konser sırasında bir şarkısını Yönetmen Michael Moore'a ithaf etmesi üzerine dinleyicilerin tepki gösterdiğini ve paralarının iade edilmesini istediklerini kaydetti. Ronstadt'ın ikamet ettiği otelden de çıkarıldığı belirtildi.


    10 defa Grammy ödülünü kazanan ünlü sanatçı Ronstadt'ın (58), Moore'u "Hakikati yayan büyük bir Amerikalı yurtsever" sözleriyle nitelendirdiği ve Desperado adlı şarkısını da Moore'a ithaf ettiği öğrenildi.


    Muhalif yönetmen Michael Moore'un, ABD Başkanı George W. Bush'un politikaları ve Irak savaşına eleştirel gözle baktığı belgesel filmi "Fahrenheit 9/11" ülke içinde ve gösterime girdiği diğer ülkelerde büyük tartışmalara yol açmıştı.
#21.07.2004 09:00 0 0 0
  • noimage
    ABD’li yönetmen Michael Moore’un Altın Palmiye’li son yapıtı ‘Fahrenheit 9/11’ belgesel olmasına karşın, Amerika Birleşik Devletleri’nde en çok izlenen filmler arasına girmek üzere.

    Gösterime girmesinin üzerinden bir ay geçmesine rağmen, filmin günlük hasılatı hala 1 milyon dolar civarında. Moore, filmin böylesine ilgi görmesinin kendisini de şaşırttığını söylüyor. Keskin gözlem gücü ve sivri dili sayesinde dünya çapında büyük bir hayran kitlesi kazanan Oscar ödüllü yönetmen, bu özellikleriyle muhafazakarları çileden çıkartıyor.

    SEÇMENLERİ OY KULLANMAYA İTİYOR
    Yaklaşan başkanlık seçimlerinde oy kullanmak istemeyen birçok ABD vatandaşının, belgeseli izledikten sonra oy kullanmaya karar verdiğini ifade eden Moore, bu yüzden muhafazkarların tavrını “anlayışla karşıladığını” belirtiyor.

    KÜBA’DA KUYRUKLAR OLUŞTU
    Moore’un, Başkan George Bush’a seçimi kaybettireceğini öne sürdüğü ‘Fahrenheit 9/11’, Küba’da da yoğun ilgiyle karşılandı. Kübalılar ülke çapında 120 sinemada gösterime giren belgeseli izlemek için bilet gişelerinin önünde kuyruklar oluşturdu.


    Görüş belirten Kübalı seyircilerden biri, “Harika bir filmdi. Dünyadaki bütün savaşların altında yatan gerçekleri gözler önüne seriyor. Sadece Amerika’nın değil savaş çıkartan herkesin yüzünü” diye konuştu.
    Bush’un 11 Eylül saldırılarının ardından izlediği politikaları eleştiren film, Bush Ailesi’nin Usame bin Ladin de dahil Suudi aileleleriyle ilişkilerini de gözler önüne seriyor.
#26.07.2004 13:09 0 0 0
  • Gercekten cok merak ettigim bir film (Doku). Info icin tesekkür
#27.07.2004 00:56 0 0 0
  • Fahrenheit 9/11
    Größe : 850 MegaByte
    Sprache : Englisch
    Format : MVCD

    Beschreibung : Seit seinem "Shame on you, Mr. Bush" an der Oscarverleihung 2003 hat Michael Moore fleissig neue Munition gegen seinen Lieblingsgegner George W. Bush gesammelt. Diese verschiesst er jetzt in seinem neuen Film "Fahrenheit 9/11" gegen Bush und seine Familie. Moore will Verbindungen des Bush-Clans zu einflussreichen saudiarabischen Familien und bis zu Osama Bin Laden nachweisen und kritisiert die Einschränkungen der Bürgerrechte, die nach dem 11. September 2001 eingeführt wurden. Der Filmtitel bezieht sich auf den Buchklassiker "Fahrenheit 451" von Ray Bradbury, der einen totalitären Staat beschreibt, in dem Bücher und selbständiges Denken verboten sind. Hinter diesen Provokationen wollte der Disney-Konzern nicht stehen und verbot Tochter Miramax den Vertrieb in amerikanische Kinos. Ein gefundenes Fressen für Moore: Er verdächtigt lautstark George W. Bushs Bruder Jeb, den Gouverneur von Florida, Druck auf die Micky Mäuse ausgeübt zu haben. Jetzt haben die Miramax-Chefs Harvey und Bob Weinstein kurzerhand von Disney gekauft und werden ihn mit einem anderen Vertriebspartner in die Kinos bringen. "Fahrenheit 9/11" gewann die Goldene Palme am Filmfestival in Cannes.
#01.08.2004 07:56 0 0 0
  • noimage

    Fahrenheit 9/11 (Fahrenheit 9/11)

    Amerikan politikalarına karşı sert eleştirileriyle tanınan Michael Moore, 11 Eylül sonrası yaşanan gelişmeleri, George W. Bush'un Orta Doğu planları, savunma stratejileri ve emperyalist yaklaşımlarıyla ilgili çarpıcı bir belgesel sunuyor.

    George W. Bush'un El Kaide örgütü ve Suudi Arabistan'la yakın ilişkilerini belgeleriyle ortaya koyan Moore, hem baba hem de oğul Bush'un ortak oldukları şirketlerin menfaatini gözeterek insanları nasıl teröre ve savaşa ittiklerini açıklıyor.

    Ardından 11 Eylül olaylarına değinen Moore, filmin en can alıcı sahnelerini Irak Savaşı'yla ilgili son bölüme saklıyor. Bu bölümde de gerçek savaş görüntüleriyle çarpıcı bir anlatım sunan yönetmen, gerek halktan gerekse üst düzey bürokratlardan pek çok kişiyle röportaj da yapıyor.

    Yapım Yılı: 2004
    Süre: 122 dk

    Oyuncular
    Michael Moore
    -- Kendisi
    George W. Bush
    -- Kendisi
    Yönetmen
    Michael Moore

    Senarist
    Michael Moore

    Yapımcı
    Jim Czarnecki
    Kathleen Glynn

    Müzik
    Jeff Gibbs

    Görüntü Yönetmeni
    Mike Desjarlais
#24.09.2004 13:14 0 0 0
  • izLeyen var mı?...
#24.09.2004 19:28 0 0 0
  • moore kötü bişi yapmaz ben ce o yüzden seyretmeye değer
    hem film amerikada olay yaratmıştı
#27.09.2004 17:49 0 0 0
  • İngiliz tabloid gazetelerinden Daily Mirror, Amerikan seçimleri sonrası manşetinde George W. Bush'a oy verenleri kastederek 59 milyon 54 bin 87 kişi nasıl bu kadar aptal olabilir? demiş. Kimilerine göre seçim sonuçları Kuzey Amerika'nın bir de orta kısmı olduğunu gösterdi. Bazıları ise seçim sonuçlarında sadece taşralı, dünyadan izole Amerikalıların tutumunun değil; 11 Eylül'ün etkisiyle terör histerisine kapılmış, daha geniş bir tabana yayılmış ve John Kerry de aradıklarını bulamayan ortalama Amerikan seçmeninin etkili olduğunu söylediler.Öte yandan Demokratların yenilgisini Michael Moore'un hanesine yazanlar da oldu. Fahrenheit 9/11 işe yaramamış, Amerikalıları ikna edememişti.Moore geçenlerde yandaşlarına yine de mutlu olmalarını sağlayacak 17 komik neden sıraladı. Biz de kısaca Fahrenheit 9/11'e bakıp, Moore'u bu kadar ciddiye almamamız için bazı nedenler sıralayabiliriz.

    Son beş yılda tüm dünyada yönetmen kimliğiyle tanınan bir zamanların radyo sunucusu ve aktivisti Michael Moore, Demokratların seçimi kazanması için en çok yırtınan kişiydi. Demokratların sola yakın, daha marjinal kesiminden olan Moore bir propaganda/ anti-propaganda makinesi. Radyoculukla başladığı yayın hayatında önce yerel televizyonlarda, sonra da yaptığı The Awful Truth ( Korkunç Gerçek) programıyla ilgi çekti. Bu programın formatını genişleterek çektiği belgeseller ise Moore'un Amerika dışında da tanınmasını sağladı. Oscar ödüllü belgeseli Bowling for Columbine de 90 ların sonunda Amerikan kolejlerinde öğrencilerin birbiri ardına gerçekleştirdiği silahlı saldırı furyasının arka planını anlatmış; Oscar töreninde Utanın bay Bush diye bitirdiği Irak işgalini kınayan konuşmasıyla dikkatleri çekmişti. Bu arada yazdığı kitaplarla popüler Amerikan kültürünü ve ortalama Amerikalıyı eleştirmeye devam etti. Politik olarak liberal sol, ya da Avrupa terminolojisiyle Yeşil olarak tanımlanabilecek olan Moore' a Amerikan muhafazakar kesimlerinden büyük tepki gelmeye devam ediyor. Muhafazakar yazarlar yazdığı kitaplarla ortalama Amerikalıyı beyaz, cahil ve şişman olarak tanımlayan Moore' a aynı suçlamayı iade ediyorlar ve belgesel/programlarını bilgi kırıntılarını ilginç bir şekilde montajlayarak oluşturduğunu iddia ediyorlar.

    Son belgeseli Fahrenheit 9/11; Irak Savaşının ardındaki nedenleri ve Bush ailesinin karanlık ilişkilerini konu alıyor. Belgeselin ilk kısmı Suudlar- özellikle Bin Ladin ailesi- ile Bush ailesi ve önde gelen neo-conlar arasındaki karışık iş ilişkilerini göz önüne seriyor. Yer yer hayrete düşerek izlediğiniz bu bölüm bir yandan da Bush'u suçlamak için 11 Eylüldeki Suudi rolunü abartarak 11 Eylül'ü indirgemeci bir tarzda ele alıyor. Moore'un gerek daha önceki çalışmalarında, gerekse Fahrenheit 9/11 deki en büyük handikabı işte bu: Bir belgesel formatına yakışmayacak ölçüde basit/indirgemeci analiz ve argümanlara sıklıkla yer vermesi. İşte bu yüzden Moore kendisini politik amaçları için gerçekleri saptırmakla suçlayan muhaliflerinin eline pek çok koz veriyor.

    İkinci bölüm, neo-con politikalarının eleştirisi ve analizi üzerine kurulu. Patriotic Act gibi yasaların eleştirisinden de öte bu bölümde en dikkat çekici nokta Demokrat Kongre üyesi ve aynı zamanda bir psikiyatr olan Jim McDermott' un korku ve tepki üzerine yaptığı analizler ve Amerikan halkının medya aracılığıyla verilen karışık mesajlarla nasıl yönlendirildiklerini görmemiz. Bu bölüm Fahrenheit 9/11'in kesinlikle en vurucu noktalarından birisi ve üzerine düşünmeye devam etmek gerekiyor.

    Belgeselin artılarından bir diğeri ise birebir Irakta yapılan çarpıcı çekimler. Burada farklı perspektiflere sahip Amerikan askerlerinin zihin yapılarını görürken nefret ve acıma arasında gidip geliyorsunuz. Ve uzak kaldığımız Irak halkının hislerini daha iyi anlıyorsunuz. Ve son bölümde bir Amerikalı annenin ordudaki oğlu aracılığıyla yansıyan, bir uçtan diğerine dönen hayat hikayesi nerede ve nasıl durduğumuzun önemini ve şartların üzerimizdeki etkisini gözler önüne seriyor. Ve, işte tüm bu şartlar dediğimiz durumun bazen gerçekten ne kadar uzak olabileceğini de acı bir ders olarak hatırda tutmak gerekiyor. Şartların gereğini yerine getirenler keşke o şartları sorgulayabilse diye düşünüyorsunuz.

    Tüm bunların üzerine kısa bir uyarıda bulunmalı. Daha önce de dediğimiz gibi Michael Mooreda bir Amerikalı ve bir takım özde hatalı Amerikan tavırlarından bağımsız değil. Moore'un savaş karşıtı söyleme büyük katkı yaptığı tartışılmaz. Özellikle Amerika içinde muhalif kampa büyük katkı kattığı doğrudur. Fakat bu, temelli bir karşı çıkıştan öte popüler bir katkıdır. Moore bir yöne dikkat çekiyor ve bunu iyi yapıyor. Fakat son dönemdeki olayları değerlendirirken Moore'un fikir ve ürünlerini temel çıkış noktası almak sağlıklı değil. Zira Moore'un söylemi; her ne kadar bu söylem bir dereceye kadar işe yarasa da popüler tüketime hitap eden ve kendi siyasi pozisyonundan kaynaklanan yüzeysel bir niteliğe sahip. Bizim ihtiyacımız olan ise sadece kitlelerin dikkatini bir noktaya çekmek değil. Bununla kol kola ilerleyecek daha temelli, çok boyutlu ve sağlıklı analitik bir yeteneği sergileyebilmek daha önemli diye düşünüyorum.

    Yazar : Ahmet Selim
#06.02.2007 10:19 0 0 0
  • yüregine saglik
#06.02.2007 18:36 0 0 0
  • PAYLAŞIM İÇİN TEŞEKKÜRLER
#07.02.2007 18:19 0 0 0
  • Paylaşım İçin Teşekkürler Ellerine Sağlık...
#20.08.2007 17:21 0 0 0
  • teşekkürler
#24.11.2007 23:34 0 0 0
  • sagol
#19.03.2008 16:36 0 0 0