Korkuyorum Çünkü Evliyim

Son güncelleme: 10.05.2006 19:46
  • Korkuyorum çünkü evliyim


    Neden korkarız? Eşimizin bize ihanet etmesinden, aldatmasından, sevmeyeceğinden, bıkacağından, bize fiziksel veya ruhsal şiddet

    uygulamasından ve daha nice şeylerden.Korku deyince akla, güç geliyor. Yani güçlü kişinin diğerine yaptığı veya yapacağı şiddet. Evet

    doğa, erkeği fiziksel güç olarak karısından daha kuvvetli yapıyor. En çelimsiz erkek bile kadından daha güçlü ve dayanıklı oluyor. Tabii

    dünyanın neresine giderseniz gidin, güç bir yerde zayıfı eziyor. Anne kocasından dayak yerse, o da çocuğunu eziyor;

    çocuk da belki küçük kardeşinden alıyor hırsını. Bu bir tabiat kanunu. Ama biz töreler, adetler, görgü, eğitim, mantık, terbiye ile her

    zaman bu orman kanununu uygulamıyoruz. Uygulayanlar, karşılığında nefret, korku, hınç, kin gibi duygular elde ediyor. Diyalog kurun

    Yalnız o kadar mı? Eziklik, yalnızlık, güçsüzlük, saygısızlık, insanlık onurunu hiçe saymak ve daha binlerce hususu da eşe veriyorlar.

    Kendini zavallı hisseden, inisiyatifini kullanamayan, diyalog kuramayan kadın bu evliliğe nasıl katkıda bulunur? Yağmur eken fırtına biçer

    misali fiziksel korku ile yoğrulan bir evlilikten ancak nefret çıkar. Zaman zaman korkularımıza şüphe de karışır. Ya eşimiz bizi artık

    sevmiyorsa, ya hayatında biri varsa, ya bizi güzel, akıllı, yakışıklı bulmuyorsa, bizden memnun değilse diye korkarız. En mühimi de bizi

    terk edeceğini sanırız. Bu sebepten de devamlı korku, endişe içinde huzursuz oluruz. Çoğu zaman, bu tip korkulara neden kapıldığımızı

    pek kestiremeyiz. Acaba niye bizi güzel-yakışıklı bulmuyor olabilir, gözleri mi şaşılaşmıştır? Veya biz mi yaşlanıyoruz, şişmanlıyoruz,

    kendimize artık bakmıyoruz, kılık kıyafetimizi pek önemsemiyoruz, hijyen deseniz hak getire. Yemek kokan bir kadın, ter kokan bir erkek,

    dağınık saç baş karşılıklı olarak şahıslara ne hissi verir?

    Kabahat kimde?

    Boşlanmış, önem verilmemiş, değerli bulunmamış hislerine kapılan eşler belki de hakikaten gözlerini dışarı kaydırır. Doğrusu korkmakta

    haklısınız. Ama kabahatin hepsi karşınızdakinde mi? Buna bizim katkımız ne kadar? Korkacağımıza, tedbirimizi alsak, en azından kendi

    yönümüzden kapasitemizi zorlasak? Eğer eşimizin bizi artık sevmediğinden şüpheleniyor veya acabalarla hayatımızı karartıyorsak,

    korkmakta haklısınız. Bu tip olmayan bir şey için, karamsar, şüpheci, itham edici olmak karşı tarafı bezdirir. Durmadan onun sizi sevip

    sevmediğini sormak, bıktırana kadar telefon etmek veya mesaj atmak; sonra da eve gelince, eksiklik duyduğunuz konularda onu

    sorgulamak veya dırdır yapmak yahut habire suçlamak... Bence burada bir duralım ve düşünelim. Bu yaptığımız bizi nereye götürür,

    evliliğimizi ne kadar sarsar? Biraz empati yapalım yani karşı tarafın yerine kendimizi koyalım. Acaba eşimiz ne yaparsa, biz onu artık

    sevmemeye başlarız? Bıkkınlık hissine nasıl kapılırız? Bizi ne bunaltır? Aşırı sevgi, aşırı beklenti, aşırı baskı, kıskançlık, gereksiz dırdır

    veya öfkeli lüzumsuz çıkışlar, ağlama nöbetleri bıktırır, sıkar. Evet böyle devam ederseniz korkmakta haklısınız. İşin fenası bütün bunlar,

    bir de eşleri birbirinden ayrı yatmaya veya flörtü, seksi azaltmaya başlarsa, işte şimdi cidden korkmakta haklısınız. Ne yazık ki, biri

    diğerini derken, kendinizi ciddi sorunlarla sarılmış bulursunuz.

    Pişman olmayın

    Vücuttaki bir kesik gibi, zamanında ilaç, merhem vs. koymazsanız; oradan mikroplar kolayca içeri dalar. İhanete, aldatmaya, önce kafada

    ve düşüncemizde başlarız. Herkes bir dereceye kadar egoisttir. "Niye çekeyim" "Yeter artık bıktım, usandım" diyen kendini başka

    dünyalara bakarken bulur. Ne oluyor demeden de, sonradan pişman olacağı ilişkiler içine bile girer. Cidden korkmakta haklısınız. Eşiniz siz

    anlamadan derdine çare bulmaya başlamış veya başlatılmıştır. "Zararın neresinden dönülse kârdır" deyip onu geri kazanmayı

    deneyebilirsiniz. Psikolojik destek, iplerin nerede gevşediğini, kopartmadan nasıl tamir edebileceğinizi, size buldurtacak, sizi geriye

    sararak nerede, ne zaman, nasıl buralara geldiğinizin muhasebesini yaptıracaktır. Tabii burada bir alternatif de hâlâ akıllanmayıp

    efelenmek, ne hakla, bu bana nasıl yapılır demek, evi terk etmeye kalkmak, yardım alacağına işi bildik yöntemlerle halle çalışmak da

    vardır. Netice ya devam ya tamam!!! Karar sizin...

#06.05.2006 16:44 0 0 0
  • çok doğru bir yazı bu abi eline sağlık
#06.05.2006 19:54 0 0 0
  • evlilik konusunda güzel bir yazı gerçekten,
    ezilmişlik duygusuyla birbirini ezen eşler,hıncını çocuktan çıkartan anneler ve annne babasından gördüğü şiddeti karısına ve arkadaşlarına uygulayan çocuklar,
    böyle ailelerin çoğalmamasını diliyorum
#07.05.2006 17:20 0 0 0


  • Neden korkarız? Eşimizin bize ihanet etmesinden, aldatmasından, sevmeyeceğinden, bıkacağından, bize fiziksel veya ruhsal şiddet

    uygulamasından ve daha nice şeylerden.Korku deyince akla, güç geliyor. Yani güçlü kişinin diğerine yaptığı veya yapacağı şiddet

    bastan sona cok dogru bilgiler bunlar paylasimin icin saol
#09.05.2006 18:50 0 0 0
  • BEN SUNU YAZACAGIM
    Evlilik seref onur haysiyetır dönüşü olmayan en anlaölı yol olmalı hatalarıda ıcınde olsa
#10.05.2006 19:46 0 0 0