Tuyuğ, Türklerin oluşturup Divan şiirine kazandırdığı nazım şeklidir. Maninin Divan edebiyatındaki karşılığı sayılabilir.
Tek dörtlükten oluşur. Kafiyelenişi rubaiyle aynıdır: aaxa. Genellikle lirik tarzda olan ve aaaa şeklinde kafiyelenen tuyuğlara "Musarra Tuyuğ" denir. Manide olduğu gibi, cinaslı uyak kullanılır. Halk şiirinde 11'li kalıpla söylenen mani biçimindeki şiirlere de tuyuğ denir.
Tuyuğ, kaynağını Türk halk edebiyatından alır. Ahmet Kabaklı'ya göre: "Tuyuk, Türk Halk Edebiyatı'ndaki mânî'nin aruz veznine uygulanmış bir çeşididir."1 Bu bakımdan Tuyuğ için, aruz vezniyle yazılan millî nazım şekillerimizden, birimi dörtlük olan bir nazım şeklidir diyebiliriz.
Bazı hallerde, rubâîlerde de rastladığımız gibi (aaaa) kafiyelenişinde olan tuyuğlar da görülür. Tuyuğ'un, rubâî (aruz) ve mânî (hece) den farkı, veznindedir. Tuyuğlar, aruzun fâ i lâ tün + fâ i lâ tün + fâ i lün ( -.--- / -.--- /-.- ) kalıbıyla yazılır.
Tuyuğlarda hikmetli düşünceler, tasavvufî ve felsefî duygular dile getirilir. XIV. yy. şairlerinden Kadı Burhaneddin'in başlattığı Tuyuğ adlı Türk icadı millî nazım şeklinin usta uygulayıcılarından birisi de, hiç şüphesiz, yine aynı yüz yılın şairlerinden biri olan İmameddin Seyit Nesimî'dir.
Örnekler:
Özünü eşşeyh gören serdâr olur
Enelhak davâ kılan berdâr olur
Er oldur, Hak yoluna baş oynaya
Döşekte ölen yiğit murdâr olur
Kadı Burhaneddin
Ey tabib-i hâzik-i nâzik-mizaç
Sen bilürsün hasta gönlüme ilaç
Ey gönül ile sana kul olmuşem
Şive ile naz ile ne ihtiyaç
Nesimî
Rubaide işlenen konular tuyuğda da işlenir. 14. yüzyıl Azerî şairi Kadı Burhanettin bu türün kurucusu sayılır. Çağdaşı Azerî şairi Nesimi ve 15. yüzyıl Çağatay şairi Ali Şir Nevai bu türde çokça ürün vermişlerdir.
1 Türk Edebiyatı, A. Kabaklı / I. C. S. 618 / III. B. 1973