1. Ana Sayfa
  2. Genel
  3. Çiçeklerin Dünyası

Çiçeklerin Dünyası

Son güncelleme: 24.11.2010 09:57
ZELAL ZELAL foto
  • Evdeki Çiçeklere Nasıl Bakılmalı - Aspirin Çiçeklere İyi Gelir mi - Çiçeklerin Ömrü Nasıl Uzar - Hangi Çiçek Nasıl Yeri Sever - Evde Çiçek Bakımı
    Çiçeklerin Dünyası Eğer çiçek sevgimiz ve çiçeklere karşı ilgimiz varsa tüm günümüzü onlara ayırmak büyük bir zevktir. İnsanı ruhen dinlendirir. Günlük stresi azaltır. Bir davete giderken; bir arkadaş toplantısına giderken bahçenizden topladığınız bir demet çiçek hem sizi; hem götürdüklerinizi mutlu eder.
    .

    Bahçelerden çiçek toplama işini öğle vakti yapmayınız. Çiçekleri ya sabah erkenden ya da güneş battıktan sonra toplayınız.

    Vazoya koyduğunuz çiçeklerin uzun müddet canlı durması için seyrek olarak yerleştiriniz. Saptaki alt yaprakları koparıp; üst yaprakların da su ile temasını önleyiniz. Çiçek saplarını bıçakla ve eğik olarak kesmeye özen gösteriniz. Ayrıca saplar kesilirken ezilmemelidir. Sap kesme işi çiçekler vazoda iken haftada 3-4 defa yapılmalıdır. Güllerin sapları ortadan ikiye kesilmelidir. Kasımpatı ve leylâk saplarını ise çekiçle hafifçe eziniz.

    Vazodaki çiçekler serin yerde dururlarsa daha uzun ömürlü olurlar.

    Vazonun suyuna biraz beyaz sirke,bir tutam da toz şeker koyarsanız hem çiçekler beslenir; hem de zararlı bakterilerin oluşması önlenir. Aspirin de çiçeklerin ömrünü uzatır.

    Vazonuz derin ise; bir kağıdı top haline getirerek vazonun dibine koyduktan sonra su dökebilirsiniz. Top yaptığınız kâğıdı çiçek saplarının boyuna göre ayarlamalısınız.

    Salonda dik durmasını istediğiniz çiçeklerin saksılarını zaman zaman kendi ekseni etrafında döndürürseniz güneş ışığını her yönden eşit derecede alacaklarından dik olarak büyürler. Tek tarafa doğru eğilmezler. Bahçedeki saksı çiçekleri için de aynı yöntemi uygulayabilirsiniz.

    Geniş vazolardaki çiçekler dağınık görünebilir. Bu dağınıklığı önlemek için vazonun içine bir bardak koyarak çiçekleri bardağa yerleştirebilirsiniz. Üstüne de bardağı örtecek şekilde su dökünüz.

    Ortanca, küpe, begonya, kına, çuha, siklamen gibi gölgeyi seven çiçekler vardır. Bunları içeride sehpa üzerinde, bahçede ise gölge yerlerde yetiştiriniz. Direkt güneş alan pencere kenarlarını hiç sevmezler. Hemen bozulurlar.

    Küpeler gölgeyi sever ve güneşten hiç hoşlanmazlar. Lâleleri vazoya koyduktan sonra bir de suya çivi atarsak ömürleri uzar.

    Çok değerli bir çiçek olan orkideyi vazoya koyarken suyu ılık olmalıdır. Çünkü orkideler sıcağı severler. Vazonun içine bir aspirin veya bir kesme şeker de koyunuz. Ömürleri uzar.

    Mimozalar da sıcağı sevdiklerinden vazodaki su ılık olmalıdır.Mimozanın suyuna da aspirin veya kesme şeker koyabilirsiniz.

    Menekşelerin suyuna bir doğum kontrol hapı koyarsanız çiçekleriniz canlı görünecektir. Afrika menekşesinin saksısını içi su dolu bir tabağa koyunuz. Eğer üstten sulamak istiyorsanız yapraklarına su değmemelidir.

    Bahçede yetiştirdiğiniz ortancalara kırmızı renk vermek için köklerine yakın toprağa demir parçası gömünüz. Mavi renk vermek istiyorsanız sularken suyuna çivit veya şap katınız. Sardunyalara gelince: İyi beslenmeleri için köklerine kahve telvesi dökünüz. Yine kök kısmına yakın toprağa demir parçaları gömerseniz renkleri daha canlı görünür. Sardunyalar sonbaharda budanır. Alınan genç sürgünler funda-kum karışımı topraklı saksılara ekilir. Köklendikten sonra büyük saksılara alınır.

    Kışa doğru saksı çiçeklerini içeriye almalısınız. Eğer yeriniz kısıtlı ise çiçekleri dışarıda soğuktan korumak için üzerlerine naylon torba geçiriniz ve torbanın bir kaç yerine delik açınız. Çoğu çiçeklerin kışın dalları kurusa da yaza doğru canlanırlar. Özellikle bahçede kalan sardunyaları kışın sulamayınız.

    İri yapraklı bitkilerin bakımı biraz değişiktir. Her hafta bir bezle önce tozlarını almalısınız. Daha sonra gliserin, zeytinyağı veya bir ölçek su ile bir ölçek sütü karıştırarak yaprakları hafifçe siliniz. Böylece hem beslenirler; hem de parlak bir görünüm elde edilir. Ancak zeytinyağı ile silindiklerinde hemen toz tutarlar.
    Hikmet Çulcuoğlu
#24.11.2010 09:57 0 0 0