X-Men Origins: Wolverine Pc İnceleme

Son güncelleme: 24.12.2010 12:00
  • Wolverine! Çizgi roman dünyasının gelmiş geçmiş en popüler mutant’ı haline gelmiş bu süper kahramanın ismini duymayanınız yoktur. Geçtiğimiz günlerde vizyona giren son X-Men filmi X-Men Origins: Wolverine’le beraber, kaçınılmaz olarak aynı ismi taşıyan oyunu da piyasaya çıktı. Süper kahramanların çizgi roman sayfalarından taşıp sinema dünyasında alkışlanarak karşılanmalarına, fakat oyun dünyasına adım atar atmaz birer hödük olarak karşımıza çıkmalarına yeterince tanık olduk sanırım. Raven Software ise X-Men Origins: Wolverine’le bu tabuyu yıkacağını iddia ediyordu ısrarla ve sonunda oyunu piyasaya çıkardı. Bakalım firmanın iddiaları dikkatli gözlerimizin sınamasından geçebilecek mi?


    Wolverine ve hayat hikayesi...

    Süper kahramanımız Wolverine hakkında kısa bilgilerle başlayalım isterseniz. Asıl adı James Howlett’tır ama daha çok Logan ismini kullanır. Hayvani içgüdü ve reflekslere sahiptir ve aldığı yaraları kısa sürede iyileştirmek gibi özel bir yeteneği vardır. Önceleri kemikten olan ve her seferinde derisini yırtarak ortaya çıkardığı pençelere sahiptir. Adamantium denen, parçalanması oldukça zor bir metal alaşımının da iskeletine kaynatılmasıyla neredeyse yenilmez bir mutant’a dönüşmüştür. Artık vücudu daha sağlamdır ve pençeleri daha keskindir.

    noimage

    X-Men Origins: Wolverine’in hikayesi, Wolverine’in Team X (Sabertooth, Wraith ve Wolverine’den oluşan özel bir takım.) ile beraber Afrika’ya özel bir göreve gönderilmesiyle başlıyor. Seyahat ettikleri helikopter, hedefine varamadan vuruluyor ve Wolverine bir ormanın ortasına -kelimenin tam anlamıyla- çakılıyor. Oyunun hikayesi bu temel üzerine kurulu ama oyunda ilerledikçe Wolverine’in geçmişi ve geleceğinden çeşitli sahnelere de tanık oluyoruz. Wolverine’in adamantium ameliyatından tutun da öz ağabeyi Sabertooth’la mazisine kadar birçok sahneyi bizzat oynuyoruz ve karşımıza X-Men dünyasından Mystique, Emma Frost, Blob, Silverfox, Deadpool, Agent Zero ve Gambit gibi tanıdık simalar çıkıyor.

    Yenilmez bir mutant olmak...


    Eğer God of War, Devil May Cry ve Prince of Persia gibi isim yapmış klasikleri yakından takip ediyorsanız X-Men Origins: Wolverine dikkatinizi çoktan çekmiştir; çünkü oyun, bu klasiklerden esintiler içeriyor. Kratos gibi seri kombinasyonlar yaparak düşmanlarımızı paramparça edebiliyor, Prince of Persia’daki gibi sütunlara, sarmaşıklara ve iplere tutunarak yükseklere tırmanabiliyoruz. Nesneleri sağa - sola itip çekebiliyor ve bazı kapıları açmak için özel mekanizmaları kullanabiliyoruz. Yalnız, tutunma ve tırmanma konusunda Wolverine’in sınıfta kaldığını söylemek zorundayım. Bu konuda bir Lara Croft veya bir Prince kadar esnek hareketlere sahip değil Wolverine ve hareketleri oldukça sert ve yapmacık bir hava veriyor.

    Dövüş sahnelerine geldiğimizdeyse Wolverine’in hayvani yapısıyla beraber oyunun da en kuvvetli tarafı ortaya çıkıyor. Genelde çoklu vuruş kombinasyonları üzerine kurulu hareketlerin yanı sıra daha özel ve daha vahşi hareketler sergileyebiliyoruz. Mouse’un sol tuşuyla kombo zincirini oluşturup sağ tuşuyla final hareketini yapıyoruz. Oyunun ilerleyen aşamalarında bu zincire yeni halkalar ekleniyor ve vuruş kombinasyonları görsel bir şölene dönüşüyor. Düşmanlarımızı yakalayıp yumruk manyağı yapabildiğimiz gibi onları pençelerimizle kıtır kıtır doğrayabiliyoruz. Uzak mesafelerden düşmanımızın üzerine zıplayarak yine pençelerimizle ortalığı kan gölüne çevirebiliyoruz. Saldırıları bloke etmek ve hatta iyi bir zamanlamayla bu saldırıları kontra atağa çevirmek gibi lükslerimiz de var. (Bir bazuka mermisini bu sayede sahibine iade edebilirsiniz.) Etraftaki nesneleri gösteriye dahil etmek istediğinizde, yakaladığınız bir düşmanınızı yerdeki bir kazığa oturtabiliyor (O ne be! - Şefik) veya duvardaki bir elektrik paneline asabiliyorsunuz. Bütün bu ve bunun gibi aksiyonları zaman zaman devreye giren ağır çekim görüntülerle izlemekse ayrı bir keyif.

    noimage

    Aksiyon sadece bu tarz hareketlerle kalmıyor; Wolverine bir helikopterin üzerine zıplayarak ön camı yumruklarıyla kırdıktan sonra helikopterin pilotunu aşağıya fırlatıyor ve bu tarz sahnelerde az da olsa payımız oluyor. Oyunda boss dövüşleri de eksik tutulmamış ve karşımıza dev mutant’lar da çıkıyor. Bu devleri savunmasız kaldıkları anlarda omuzlarına tutunarak pençelerimizle delik deşik edebiliyoruz. Boss dövüşleri iyi, güzel ama hemen hemen tamamı aynı mantıkta ve aynı dev mutant’lara karşı oynayacağınız için bir yerden sonra kabak tadı almaya başlayabilirsiniz.

    Dövüş sahnelerini monotonluktan kurtaran özel hareketlerden de bahsetmekte yarar var. Eğer yeterli öfke puanına sahipseniz özel hareketleri kullanabiliyorsunuz. Wolverine, vahşi pençeleriyle kendi etrafında dönerek -bir kıyma makinesi gibi- kalabalık düşman gruplarını dağıtabiliyor, bir matkap gibi saldırarak rakiplerini parçalara ayırabiliyor. Öfke modunu kullandığınızda ise gözleri kızarıyor ve daha seri hareket edebildiği gibi vuruşları da kuvvetleniyor.


    O pençeler daha da güçlenirse...

    Oyuna göstermelik bir RPG unsuru da eklenmiş ve Wolverine, edindiği tecrübe puanlarıyla seviye atlıyor. Tecrübe puanlarını, öldürdüğümüz düşmanlarımızdan ve kıyıya köşeye gizlenmiş ölü askerlerden toplayacağımız künyelerden ediniyoruz. Biriktirdiğimiz seviye puanlarını ise yetenekler listesinde dilediğimizce dağıtabiliyoruz ama seçenekler arasında kaybolacak kadar detay beklemeyin. Sağlık miktarımızı ve özel yeteneklerimizi kullanmamıza yarayan öfke miktarımızı arttırabiliyor, pençe ve özel yeteneklerimizi daha da kuvvetlendirebiliyoruz. Bunlara bir de gizli bölgelerden bulacağımız Mutagen’leri eklediğimiz zaman zaten fazlasıyla güçlü olan Wolverine, tam anlamıyla bir ölüm makinesine dönüşüyor!

    noimage

    Oyunun takdir edilmeye layık bir tarafı var ki bu en lezzetli lokmayı yazımın en sonuna saklamak istedim. Wolverine’in kendini iyileştirme yeteneğinden bahsetmiştim hatırlarsanız. Yapımcılar, Wolverine’in bu yeteneğini görsel olarak o kadar güzel yansıtmışlar ki dikkat çekmemesi elde değil. Wolverine, kurşun yediğinde veya şiddetli bir patlamanın ortasından çıktığında (Sanırım bir atom bombası bile onu parçalayamaz!) kıyafetleri ve vücudu hasar görüyor. Wolverine’in üzerindeki kıyafetlerin yırtıldığını ve daha ciddi durumlarda vücudunun parçalandığını, hatta iç organlarının dahi ortaya çıktığını gözlerinizle göreceksiniz. Bir süre sonra bu yaralar kapanıyor ama kıyafetler kendi söküklerini dikemiyor haliyle. Her seviye atladığınızda ise yeniden gıcır gıcır bir Wolverine’e sahip oluyorsunuz.

    X-Men Origins: Wolverine, hack and slash tarzıyla arası iyi olan oyuncuların dikkatini çekecek bir oyun. Eğer siz de bu tarzın müdavimlerindenseniz bu oyunu kaçırmayın; çünkü Wolverine karakteri bu tarz için biçilmiş kaftan. Yine de bu tarzın isim yapmış oyunlarına yetişecek bir orijinalliğe sahip değil ki God of War fanatikleri bu oyunu ellerinin tersiyle itebilirler. Son söz olarak ”X-Men Origins: Wolverine, her şeye rağmen yenilmez bir süper kahramanın gücünü tam anlamıyla yansıtan ender oyunlardan.“ diyor ve sizi Wolverine’in keskin pençeleriyle baş başa bırakıyorum.


    Bir süper kahramanın gücünü tam anlamıyla hissetmek, şimdiye kadar hiçbir oyunda bize nasip olmadı ama bu sefer Wolverine, bütün yetenekleriyle karşımıza çıktı ve bizi vahşetine davet ediyor, hayatına dair bilinmeyenleri de hikayesiyle araya serpiştiriyor. Başka söze gerek var mı?



#24.12.2010 12:00 0 0 0