2011 Yeni Kiracı Kanunu - 2011 Kiracı Hakları

Son güncelleme: 13.12.2011 10:27
  • Yeni Kiracılar Kanunu Kiracıların ve Ev Sahiplerinin Hakları 2011 - Kiracı - Ev Sahibi Arasındaki Yeni Hukuk Kuralları 2011 - 2011 kiracı hakları bilgi

    TBMM Genel Kurulunda, kiracı-ev sahibi ilişkileri, kefil olma konuları başta olmak üzere önemli düzenlemeler getiren Türk Borçlar Kanunu Tasarısı kabul edilerek yasalaştı. Ev sahibi - Kiracı ilişkilerinde devrim gibi kararlar şu şekilde:

    649 maddeden oluşan ve 22 bölüm halinde "temel kanun" olarak görüşülen tasarı, bütün partilerin vardığı mutabakat doğrultusunda Genel Kurulda neredeyse "jet" hızıyla yasalaştı.
    30′ar maddeden oluşan her bölüm 3 dakikada geçti. Tasarı üzerinde toplam 4 önerge verilerek değişiklik yapıldı. Tasarı, yaklaşık 2,5 saatte yasalaştı. Böylece 85 yıllık kanun değiştirilmiş oldu.
    Yeni kanuna göre, borç ilişkilerini düzenleyen bireysel sözleşmeler, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulacak.
    Ismarlanmayan bir şeyi posta kutusunda veya kapısının önünde bulan ya da başka bir yolla alan kişi, söz konusu şeyi geri göndermek veya saklamakla yükümlü olmayacak. Ismarlanmamış bir şeyin "yanlışlıkla" gönderildiği açıkça anlaşılırsa, onu alan kişi, uygun bir sürede gönderene haber verecek.
    Bir sonucun gerçekleşmesi karşılığında ödül vereceğini ilan yoluyla duyuran kimse, sözünü yerine getirmekle yükümlü olacak.

    TÜRK BORÇLAR KANUNU'NUN ANA BAŞLIKLARI ŞÖYLE:
    *Sözleşmelerde, güvenli elektronik imza kullanılabilecek. Güvenli elektronik imza, el yazısıyla atılmış imzanın bütün hukuki sonuçlarını doğuracak.
    *Bankalar, sigorta, seyahat ve taşıma işletmeleri gibi şirketler tarafından önceden hazırlanan soyut ve tek yanlı sözleşmelere karşı bireyleri koruyan hükümler, borçlar hukukuna ilk kez girecek. "Kitle Sözleşmesi", "Katılmalı Sözleşme", "Tip Sözleşme" denilen sözleşmeler için belirlenen "Genel İşlem Koşulları" ile bireyin korunması sağlanacak.
    *Genel işlem koşullarında yer alan bir hüküm, açık ve anlaşılır değilse veya birden çok anlama geliyorsa, düzenleyenin aleyhine ve karşı tarafın lehine yorumlanacak.

    BEDENSEL ZARARLAR

    *Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, Borçlar Kanunu hükümleri ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanacak. Kısmen veya tamamen rücu edilmeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu zararların belirlenmesinde gözetilmeyecek, zarar veya tazminattan indirilmeyecek. Hakim, hesaplanan tazminat miktarını, hakkaniyet düşüncesiyle arttıramayacak veya azaltamayacak.
    *Hakim, sadece ölüm halinde değil, ağır bedensel zararlarda da zarar görenin yakınlarına manevi tazminat ödenmesine karar verebilecek. "Zarar gören veya ölenin ailesi" ile sınırlı olan haksız fiilden doğan manevi tazminatın kapsamını genişleten yasaya göre, ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilecek. Yargıtay içtihatlarının bulunduğu bu konunun kanuna girmesiyle, beraber olup aralarında resmi nikah olmayanların, nişanlı ve sevgililerin tazminat istemleri, yasal dayanağa kavuşmuş olacak.
    *İntifa ve oturma hakkı sahipleri, binanın bakımındaki eksiklerden doğan zararlardan malikle birlikte müteselsilen sorumlu tutulacak.
    Bir başkasına ait bina veya diğer yapı eserlerinden zarar görme tehlikesiyle karşılaşan kişi, bu tehlikenin giderilmesi için gerekli önlemlerin alınmasını hak sahiplerinden isteyebilecek.

    HAKSIZ FİİL TAZMİNATI
    *Haksız fiilden doğan tazminat isteminde, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 1 yıl olan kısa zaman aşımı süresi, 2 yıla çıkarılacak. Nükleer kaza, deprem, hatalı tıbbi müdahale gibi olaylara da uygulanan uzun zaman aşımı süresi ise 10 yıl olacak.
    *Hiçbir sosyal güvenceden yararlanamayacak durumda olan, uğradığı zararın giderilmesi için acil parasal desteğe ihtiyaç duyanlara, "geçici ödeme" yapılabilecek.
    Buna göre, hakim, zarar görenin iddiasının haklılığını gösteren inandırıcı kanıtlar sunduğu ve ekonomik durumu da gerektirdiği takdirde, istem üzerine davalının, zarar görene geçici ödeme yapmasına karar verebilecek.

    KRİZ KOŞULLARINA UYARLAMA
    *Olağanüstü faiz oranları karşısında borçlu korunacak. Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenecek. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, belirlenen yıllık faiz oranının yüzde 50 fazlasını aşamayacak.
    *Ekonomik kriz dönemleri gibi olağanüstü durumlarda, sözleşmeler değişen koşullara göre uyarlanabilecek.
    *Satılandaki hasardan, taşınırlarda zilyetliğin devri, taşınmazlarda ise tescil anına kadar satıcı sorumlu olacak. Borcunu ödemeyen satıcı, alıcının uğradığı zararı giderecek.

    AYIPLI MAL DEĞİŞTİRİLECEK
    *Alıcı, satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde; satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönebilecek. Alıcı, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteyebilecek, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını veya satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteyebilecek.
    *Taşınmaz satışı sözleşmeleri, resmi şekilde düzenlenecek. Taşınmaz satışı vaadi, geri alım ve alım sözleşmeleri, resmi şekilde düzenlenmedikçe geçerli olmayacak.
    *Ön alım hakkı, taşınmazın satışı ya da ekonomik bakımdan satışa eşdeğer her türlü işlemin yapılması durumunda kullanılabilecek. Satıcı veya alıcı, satış sözleşmesinin yapıldığını ve içeriğini; ön alım hakkı sahibine noter aracılığıyla bildirecek.
    *Aksine sözleşme olmadıkça, satılan taşınmaz, satış sözleşmesinde yazılı yüzölçümü tutarını kapsamıyorsa satıcı, eksiği için alıcıya tazminat ödemekle yükümlü olacak.

    TAKSİTLE SATIŞ
    *Taksitle satış sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olamayacak.
    *Ayırt etme gücüne sahip küçük veya kısıtlı tarafından yapılan taksitle satış sözleşmesinin geçerliliği, yasal temsilcisinin yazılı rızasına bağlı olacak. Bu rızanın, en geç sözleşmenin kurulduğu anda verilmesi zorunlu olacak.
    *Hakim, temerrüte düşen alıcının borçlarını ödeyeceği güvencesi vermesi ve satıcının da bu yeni düzenleme dolayısıyla herhangi bir zararının söz konusu olmaması koşuluyla, alıcıya ödeme kolaylıkları sağlayabilecek ve satıcının satılanı geri almasını yasaklayabilecek.
    *Alıcının taşınır bir malın satış bedelini önceden kısım kısım ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen ödenmesinden sonra satılanı alıcıya devretmeyi üstlendikleri ön ödemeli taksitle satış sözleşmesi de yazılı yapılacak. Sözleşmede, "taksitleri kabule yetkili banka" belirtilecek. Banka, her iki tarafın çıkarlarını gözetecek.

    EV SAHİBİ-KİRACI İLİŞKİSİNDE YENİ DÖNEM
    *Kira bedellerinde yapılacak artış, bir önceki yılın üretici fiyat endeksini geçmeyecek
    *Kiracılar, "Dedem ya da torunum oturacak" gerekçesiyle çıkarılabilecek
    *Kiracıların elektrik ve su borcunu ödememesi de tahliye sebebi olacak
    *Uyarıya rağmen yüksek sesle müzik dinleyen, gürültü patırtı, balkonda mangal yapan kiracının sözleşmesi iptal edilebilecek
    *Konut ve iş yeri kiralamada depozito, 3 aylık kira bedelini aşamayacak
    *"Yeniden kiralama yasağına" aykırı hareket eden ev sahipleri için öngörülen hapis cezası kalkacak
    *Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracı, eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemeyecek
    *İşveren, psikolojik ve cinsel tacizi önlemekle yükümlü olacak

    KEFİL OLMADA EŞ RIZASI
    *Eşler birbirlerinin rızasıyla kefil olabilecek
    *Kefili koruyucu hükümler, kefalet sözleşmesi dışındaki sözleşmelere de uygulanacak
    *Otopark işletmecileri, kendilerine bırakılan araçların zarara uğraması veya çalınmasından sorumlu olacak.
#13.01.2011 13:28 0 0 0
  • @Leyl-i Lal adlı üyeden alıntı:
    Yeni Kiracılar Kanunu Kiracıların ve Ev Sahiplerinin Hakları 2011 - Kiracı - Ev Sahibi Arasındaki Yeni Hukuk Kuralları 2011 - 2011 kiracı hakları bilgi

    TBMM Genel Kurulunda, kiracı-ev sahibi ilişkileri, kefil olma konuları başta olmak üzere önemli düzenlemeler getiren Türk Borçlar Kanunu Tasarısı kabul edilerek yasalaştı. Ev sahibi - Kiracı ilişkilerinde devrim gibi kararlar şu şekilde:

    649 maddeden oluşan ve 22 bölüm halinde "temel kanun" olarak görüşülen tasarı, bütün partilerin vardığı mutabakat doğrultusunda Genel Kurulda neredeyse "jet" hızıyla yasalaştı.
    30′ar maddeden oluşan her bölüm 3 dakikada geçti. Tasarı üzerinde toplam 4 önerge verilerek değişiklik yapıldı. Tasarı, yaklaşık 2,5 saatte yasalaştı. Böylece 85 yıllık kanun değiştirilmiş oldu.
    Yeni kanuna göre, borç ilişkilerini düzenleyen bireysel sözleşmeler, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulacak.
    Ismarlanmayan bir şeyi posta kutusunda veya kapısının önünde bulan ya da başka bir yolla alan kişi, söz konusu şeyi geri göndermek veya saklamakla yükümlü olmayacak. Ismarlanmamış bir şeyin "yanlışlıkla" gönderildiği açıkça anlaşılırsa, onu alan kişi, uygun bir sürede gönderene haber verecek.
    Bir sonucun gerçekleşmesi karşılığında ödül vereceğini ilan yoluyla duyuran kimse, sözünü yerine getirmekle yükümlü olacak.

    TÜRK BORÇLAR KANUNU'NUN ANA BAŞLIKLARI ŞÖYLE:
    *Sözleşmelerde, güvenli elektronik imza kullanılabilecek. Güvenli elektronik imza, el yazısıyla atılmış imzanın bütün hukuki sonuçlarını doğuracak.
    *Bankalar, sigorta, seyahat ve taşıma işletmeleri gibi şirketler tarafından önceden hazırlanan soyut ve tek yanlı sözleşmelere karşı bireyleri koruyan hükümler, borçlar hukukuna ilk kez girecek. "Kitle Sözleşmesi", "Katılmalı Sözleşme", "Tip Sözleşme" denilen sözleşmeler için belirlenen "Genel İşlem Koşulları" ile bireyin korunması sağlanacak.
    *Genel işlem koşullarında yer alan bir hüküm, açık ve anlaşılır değilse veya birden çok anlama geliyorsa, düzenleyenin aleyhine ve karşı tarafın lehine yorumlanacak.

    BEDENSEL ZARARLAR

    *Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, Borçlar Kanunu hükümleri ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanacak. Kısmen veya tamamen rücu edilmeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu zararların belirlenmesinde gözetilmeyecek, zarar veya tazminattan indirilmeyecek. Hakim, hesaplanan tazminat miktarını, hakkaniyet düşüncesiyle arttıramayacak veya azaltamayacak.
    *Hakim, sadece ölüm halinde değil, ağır bedensel zararlarda da zarar görenin yakınlarına manevi tazminat ödenmesine karar verebilecek. "Zarar gören veya ölenin ailesi" ile sınırlı olan haksız fiilden doğan manevi tazminatın kapsamını genişleten yasaya göre, ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilecek. Yargıtay içtihatlarının bulunduğu bu konunun kanuna girmesiyle, beraber olup aralarında resmi nikah olmayanların, nişanlı ve sevgililerin tazminat istemleri, yasal dayanağa kavuşmuş olacak.
    *İntifa ve oturma hakkı sahipleri, binanın bakımındaki eksiklerden doğan zararlardan malikle birlikte müteselsilen sorumlu tutulacak.
    Bir başkasına ait bina veya diğer yapı eserlerinden zarar görme tehlikesiyle karşılaşan kişi, bu tehlikenin giderilmesi için gerekli önlemlerin alınmasını hak sahiplerinden isteyebilecek.

    HAKSIZ FİİL TAZMİNATI
    *Haksız fiilden doğan tazminat isteminde, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 1 yıl olan kısa zaman aşımı süresi, 2 yıla çıkarılacak. Nükleer kaza, deprem, hatalı tıbbi müdahale gibi olaylara da uygulanan uzun zaman aşımı süresi ise 10 yıl olacak.
    *Hiçbir sosyal güvenceden yararlanamayacak durumda olan, uğradığı zararın giderilmesi için acil parasal desteğe ihtiyaç duyanlara, "geçici ödeme" yapılabilecek.
    Buna göre, hakim, zarar görenin iddiasının haklılığını gösteren inandırıcı kanıtlar sunduğu ve ekonomik durumu da gerektirdiği takdirde, istem üzerine davalının, zarar görene geçici ödeme yapmasına karar verebilecek.

    KRİZ KOŞULLARINA UYARLAMA
    *Olağanüstü faiz oranları karşısında borçlu korunacak. Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenecek. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, belirlenen yıllık faiz oranının yüzde 50 fazlasını aşamayacak.
    *Ekonomik kriz dönemleri gibi olağanüstü durumlarda, sözleşmeler değişen koşullara göre uyarlanabilecek.
    *Satılandaki hasardan, taşınırlarda zilyetliğin devri, taşınmazlarda ise tescil anına kadar satıcı sorumlu olacak. Borcunu ödemeyen satıcı, alıcının uğradığı zararı giderecek.

    AYIPLI MAL DEĞİŞTİRİLECEK
    *Alıcı, satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde; satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönebilecek. Alıcı, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteyebilecek, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını veya satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteyebilecek.
    *Taşınmaz satışı sözleşmeleri, resmi şekilde düzenlenecek. Taşınmaz satışı vaadi, geri alım ve alım sözleşmeleri, resmi şekilde düzenlenmedikçe geçerli olmayacak.
    *Ön alım hakkı, taşınmazın satışı ya da ekonomik bakımdan satışa eşdeğer her türlü işlemin yapılması durumunda kullanılabilecek. Satıcı veya alıcı, satış sözleşmesinin yapıldığını ve içeriğini; ön alım hakkı sahibine noter aracılığıyla bildirecek.
    *Aksine sözleşme olmadıkça, satılan taşınmaz, satış sözleşmesinde yazılı yüzölçümü tutarını kapsamıyorsa satıcı, eksiği için alıcıya tazminat ödemekle yükümlü olacak.

    TAKSİTLE SATIŞ
    *Taksitle satış sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olamayacak.
    *Ayırt etme gücüne sahip küçük veya kısıtlı tarafından yapılan taksitle satış sözleşmesinin geçerliliği, yasal temsilcisinin yazılı rızasına bağlı olacak. Bu rızanın, en geç sözleşmenin kurulduğu anda verilmesi zorunlu olacak.
    *Hakim, temerrüte düşen alıcının borçlarını ödeyeceği güvencesi vermesi ve satıcının da bu yeni düzenleme dolayısıyla herhangi bir zararının söz konusu olmaması koşuluyla, alıcıya ödeme kolaylıkları sağlayabilecek ve satıcının satılanı geri almasını yasaklayabilecek.
    *Alıcının taşınır bir malın satış bedelini önceden kısım kısım ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen ödenmesinden sonra satılanı alıcıya devretmeyi üstlendikleri ön ödemeli taksitle satış sözleşmesi de yazılı yapılacak. Sözleşmede, "taksitleri kabule yetkili banka" belirtilecek. Banka, her iki tarafın çıkarlarını gözetecek.

    EV SAHİBİ-KİRACI İLİŞKİSİNDE YENİ DÖNEM
    *Kira bedellerinde yapılacak artış, bir önceki yılın üretici fiyat endeksini geçmeyecek
    *Kiracılar, "Dedem ya da torunum oturacak" gerekçesiyle çıkarılabilecek
    *Kiracıların elektrik ve su borcunu ödememesi de tahliye sebebi olacak
    *Uyarıya rağmen yüksek sesle müzik dinleyen, gürültü patırtı, balkonda mangal yapan kiracının sözleşmesi iptal edilebilecek
    *Konut ve iş yeri kiralamada depozito, 3 aylık kira bedelini aşamayacak
    *"Yeniden kiralama yasağına" aykırı hareket eden ev sahipleri için öngörülen hapis cezası kalkacak
    *Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracı, eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemeyecek
    *İşveren, psikolojik ve cinsel tacizi önlemekle yükümlü olacak

    KEFİL OLMADA EŞ RIZASI
    *Eşler birbirlerinin rızasıyla kefil olabilecek
    *Kefili koruyucu hükümler, kefalet sözleşmesi dışındaki sözleşmelere de uygulanacak
    *Otopark işletmecileri, kendilerine bırakılan araçların zarara uğraması veya çalınmasından sorumlu olacak.
    Orijinali Göster...
    Yeni Kiracılar Kanunu Kiracıların ve Ev Sahiplerinin Hakları 2011 - Kiracı - Ev Sahibi Arasındaki Yeni Hukuk Kuralları 2011 - 2011 kiracı hakları bilgi

    TBMM Genel Kurulunda, kiracı-ev sahibi ilişkileri, kefil olma konuları başta olmak üzere önemli düzenlemeler getiren Türk Borçlar Kanunu Tasarısı kabul edilerek yasalaştı. Ev sahibi – Kiracı ilişkilerinde devrim gibi kararlar şu şekilde:

    649 maddeden oluşan ve 22 bölüm halinde ”temel kanun” olarak görüşülen tasarı, bütün partilerin vardığı mutabakat doğrultusunda Genel Kurulda neredeyse ”jet” hızıyla yasalaştı.
    30′ar maddeden oluşan her bölüm 3 dakikada geçti. Tasarı üzerinde toplam 4 önerge verilerek değişiklik yapıldı. Tasarı, yaklaşık 2,5 saatte yasalaştı. Böylece 85 yıllık kanun değiştirilmiş oldu.
    Yeni kanuna göre, borç ilişkilerini düzenleyen bireysel sözleşmeler, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulacak.
    Ismarlanmayan bir şeyi posta kutusunda veya kapısının önünde bulan ya da başka bir yolla alan kişi, söz konusu şeyi geri göndermek veya saklamakla yükümlü olmayacak. Ismarlanmamış bir şeyin ”yanlışlıkla” gönderildiği açıkça anlaşılırsa, onu alan kişi, uygun bir sürede gönderene haber verecek.
    Bir sonucun gerçekleşmesi karşılığında ödül vereceğini ilan yoluyla duyuran kimse, sözünü yerine getirmekle yükümlü olacak.

    TÜRK BORÇLAR KANUNU’NUN ANA BAŞLIKLARI ŞÖYLE:
    *Sözleşmelerde, güvenli elektronik imza kullanılabilecek. Güvenli elektronik imza, el yazısıyla atılmış imzanın bütün hukuki sonuçlarını doğuracak.
    *Bankalar, sigorta, seyahat ve taşıma işletmeleri gibi şirketler tarafından önceden hazırlanan soyut ve tek yanlı sözleşmelere karşı bireyleri koruyan hükümler, borçlar hukukuna ilk kez girecek. ”Kitle Sözleşmesi”, ”Katılmalı Sözleşme”, ”Tip Sözleşme” denilen sözleşmeler için belirlenen ”Genel İşlem Koşulları” ile bireyin korunması sağlanacak.
    *Genel işlem koşullarında yer alan bir hüküm, açık ve anlaşılır değilse veya birden çok anlama geliyorsa, düzenleyenin aleyhine ve karşı tarafın lehine yorumlanacak.

    BEDENSEL ZARARLAR

    *Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, Borçlar Kanunu hükümleri ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanacak. Kısmen veya tamamen rücu edilmeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu zararların belirlenmesinde gözetilmeyecek, zarar veya tazminattan indirilmeyecek. Hakim, hesaplanan tazminat miktarını, hakkaniyet düşüncesiyle arttıramayacak veya azaltamayacak.
    *Hakim, sadece ölüm halinde değil, ağır bedensel zararlarda da zarar görenin yakınlarına manevi tazminat ödenmesine karar verebilecek. ”Zarar gören veya ölenin ailesi” ile sınırlı olan haksız fiilden doğan manevi tazminatın kapsamını genişleten yasaya göre, ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilecek. Yargıtay içtihatlarının bulunduğu bu konunun kanuna girmesiyle, beraber olup aralarında resmi nikah olmayanların, nişanlı ve sevgililerin tazminat istemleri, yasal dayanağa kavuşmuş olacak.
    *İntifa ve oturma hakkı sahipleri, binanın bakımındaki eksiklerden doğan zararlardan malikle birlikte müteselsilen sorumlu tutulacak.
    Bir başkasına ait bina veya diğer yapı eserlerinden zarar görme tehlikesiyle karşılaşan kişi, bu tehlikenin giderilmesi için gerekli önlemlerin alınmasını hak sahiplerinden isteyebilecek.

    HAKSIZ FİİL TAZMİNATI
    *Haksız fiilden doğan tazminat isteminde, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 1 yıl olan kısa zaman aşımı süresi, 2 yıla çıkarılacak. Nükleer kaza, deprem, hatalı tıbbi müdahale gibi olaylara da uygulanan uzun zaman aşımı süresi ise 10 yıl olacak.
    *Hiçbir sosyal güvenceden yararlanamayacak durumda olan, uğradığı zararın giderilmesi için acil parasal desteğe ihtiyaç duyanlara, ”geçici ödeme” yapılabilecek.
    Buna göre, hakim, zarar görenin iddiasının haklılığını gösteren inandırıcı kanıtlar sunduğu ve ekonomik durumu da gerektirdiği takdirde, istem üzerine davalının, zarar görene geçici ödeme yapmasına karar verebilecek.

    KRİZ KOŞULLARINA UYARLAMA
    *Olağanüstü faiz oranları karşısında borçlu korunacak. Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenecek. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, belirlenen yıllık faiz oranının yüzde 50 fazlasını aşamayacak.
    *Ekonomik kriz dönemleri gibi olağanüstü durumlarda, sözleşmeler değişen koşullara göre uyarlanabilecek.
    *Satılandaki hasardan, taşınırlarda zilyetliğin devri, taşınmazlarda ise tescil anına kadar satıcı sorumlu olacak. Borcunu ödemeyen satıcı, alıcının uğradığı zararı giderecek.

    AYIPLI MAL DEĞİŞTİRİLECEK
    *Alıcı, satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde; satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönebilecek. Alıcı, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteyebilecek, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını veya satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteyebilecek.
    *Taşınmaz satışı sözleşmeleri, resmi şekilde düzenlenecek. Taşınmaz satışı vaadi, geri alım ve alım sözleşmeleri, resmi şekilde düzenlenmedikçe geçerli olmayacak.
    *Ön alım hakkı, taşınmazın satışı ya da ekonomik bakımdan satışa eşdeğer her türlü işlemin yapılması durumunda kullanılabilecek. Satıcı veya alıcı, satış sözleşmesinin yapıldığını ve içeriğini; ön alım hakkı sahibine noter aracılığıyla bildirecek.
    *Aksine sözleşme olmadıkça, satılan taşınmaz, satış sözleşmesinde yazılı yüzölçümü tutarını kapsamıyorsa satıcı, eksiği için alıcıya tazminat ödemekle yükümlü olacak.

    TAKSİTLE SATIŞ
    *Taksitle satış sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olamayacak.
    *Ayırt etme gücüne sahip küçük veya kısıtlı tarafından yapılan taksitle satış sözleşmesinin geçerliliği, yasal temsilcisinin yazılı rızasına bağlı olacak. Bu rızanın, en geç sözleşmenin kurulduğu anda verilmesi zorunlu olacak.
    *Hakim, temerrüte düşen alıcının borçlarını ödeyeceği güvencesi vermesi ve satıcının da bu yeni düzenleme dolayısıyla herhangi bir zararının söz konusu olmaması koşuluyla, alıcıya ödeme kolaylıkları sağlayabilecek ve satıcının satılanı geri almasını yasaklayabilecek.
    *Alıcının taşınır bir malın satış bedelini önceden kısım kısım ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen ödenmesinden sonra satılanı alıcıya devretmeyi üstlendikleri ön ödemeli taksitle satış sözleşmesi de yazılı yapılacak. Sözleşmede, ”taksitleri kabule yetkili banka” belirtilecek. Banka, her iki tarafın çıkarlarını gözetecek.

    EV SAHİBİ-KİRACI İLİŞKİSİNDE YENİ DÖNEM
    *Kira bedellerinde yapılacak artış, bir önceki yılın üretici fiyat endeksini geçmeyecek
    *Kiracılar, ”Dedem ya da torunum oturacak” gerekçesiyle çıkarılabilecek
    *Kiracıların elektrik ve su borcunu ödememesi de tahliye sebebi olacak
    *Uyarıya rağmen yüksek sesle müzik dinleyen, gürültü patırtı, balkonda mangal yapan kiracının sözleşmesi iptal edilebilecek
    *Konut ve iş yeri kiralamada depozito, 3 aylık kira bedelini aşamayacak
    *”Yeniden kiralama yasağına” aykırı hareket eden ev sahipleri için öngörülen hapis cezası kalkacak
    *Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracı, eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemeyecek
    *İşveren, psikolojik ve cinsel tacizi önlemekle yükümlü olacak

    KEFİL OLMADA EŞ RIZASI
    *Eşler birbirlerinin rızasıyla kefil olabilecek
    *Kefili koruyucu hükümler, kefalet sözleşmesi dışındaki sözleşmelere de uygulanacak
    *Otopark işletmecileri, kendilerine bırakılan araçların zarara uğraması veya çalınmasından sorumlu olacak.
#13.12.2011 10:27 0 0 0