Birlik ve Termodinamik

Son güncelleme: 13.02.2011 14:36
  • termodinamik kanunlar - termodinamik kanunların ifadeleri - termodinamiğin kanunlarıKlasik Newton fiziğinin 20. asır Fizik alanındaki ilerlemeler sonucu kâinattaki hadiseleri izah etmede kifayetsizliği ortaya çıkmıştır. Klasik fizikten değişmez olarak kalan termodinamik kanunlardır.

    Termodinamik I. kanununun ifadesi:
    'Bir oluşta (proses), enerji ne yaratılır ne de yok edilebilir, fakat enerji bir halden diğer bir hale dönüştürülebilir. 'Çeşitli tür enerjilerin birbirine çevrilmesi gibi, madde de "yoğunlaştırılmış enerji' kabul edilerek diğer tür enerjilere çevrilebilir. Bu kanunun Birliğe olan işareti ise; ısı, madde, enerji vs. herşeyin aslında "Bir Tek" olduğunu göstererek, kâinatta Yaradanın birliğini gösteren diğer birlere büyük bir katkıda bulunmasıdır. Einstein'in hayatının otuz yılı üzerinde uğraştığı ve kâinattaki her çeşit enerjiyi bire indirmeye çalıştığı "Unified Field Theory '(Birleşik Alan Teorisi)- aslen kâinatın yapıtaşının bir tek unsûr (esir) olduğu fikriyle tamamen muvafık düşmektedir. Einstein'in bu hakikatleri gördüğünü belirten bir sözü: "Tabiatta kudretini gösteren nihayetsiz zekânın milyonda birini, alçak gönüllüce, anlamaya çalışmak. İşte benim işim.." (MM. Etüdleri)

    Termodinamik II. Kanunun Makine Sahasındaki tarifi:
    "Bütün ısı makinelerinde kullanılan cisim, bir sıcaklık düşmesine m5ruz kalır. Her ısı makinesinde sarf edilen ısının bir kısmı işe dönüştüğü halde, bir kısmı gene ısı enerjisi halinde etraftan yutulmakla dağılmaktadır. Bu suretle yutulan, kullanılmayan enerji hiçbir zaman sıfır olmadığından ısı makinelerinin verimi daima % 100 den küçüktür" (Enerji ve Hayat)

    Bu kanunun Kelvin ve Planck'a göre tarifi: "Tek bir reservuardan, o reservuara bir ısı dönüşü olmaksızın, daimi enerji üretemeyiz. Il. kanunla beraber "Entropi" mefhumu da işin içine girmektedir. izole bir sistem içindeki düzensizlik derecesine ''entropi" adı verilir. Herhangi bir sistem kendiliğinden, daha düzensiz bir duruma varmaya meyillidir. Bir prosesde (oluşta) sistem ve çevresi düzensizlik ve rastgelelikte artış gösterir. Bu düzensizliğin ölçüsü entropidir. Bir sistemin düzensizliği artarken entropisi artar. Yolcular vapurda iken entropi düşük, karaya çıkıp dağılınca yüksektir. Oda sıcaklığında bir katının entropisi az iken, bir gazın entropisi çoktur. Yine bir balondaki gazın entropisi düşük iken balon patlayıp, gaz yayılınca entropi yüksektir.

    R. Clausius (1865) ünlü sözünde:
    "Die Energie der Welt stebt einem maximum zu."

    Kâinatın enerjisi sabittir, entropisi maximuma doğru gitmektedir diyerek 1. ve II. kanunları izolede etmiştir.

    İzole sistemlerde mesela: (termos gibi) dış vasatla ne madde ne de enerji transferi olur. Kâinat da bir izole sistemdir. Netice olarak; Termodinamik II. kanunu kâinatla alakadar olarak: Kâinatın entropisi (bir maximuma doğru) daimi artmaktadır.

    - Tâbiatta ve kâinatta cereyan eden bütün prosesler bir yönlü (one-direktıonal) ve geri dönüşsüz (irreversible) dür.

    İkinci şıkla ilgili bazı misaller:
    Isı her zaman sıcak cisimden soğuk cisme geçer. Sobadan odaya yayılan hararetin tekrar sobanın içine dönmesi gibi hadiseler tabiatta imkânsızdır. Elimizle çevirdiğimiz bir tekerlek bir müddet sonra duracaktır. Çünkü tekerleğin kinetik enerjisinin bir kısmı ısı enerjisine döner. Sürtünme ile devamlı enerji kaybı sonucu tekerlek durur. Hiçbir zaman kaybolan ısı enerjisinin tekrar mekanik enerji haline gelmesi ve tekerleğin dönmeye başlaması beklenemez. Yahut yanan bir kâğıt kendi kendine yeniden kâğıt haline gelmez. Akan bir nehir hiç bir zaman yukarı doğru çıkmaz. Yani kâinatın bütün hadisatı yokuş aşağı, tek yönlü ve geri dönüşsüzdür.

    Bu hakikatler ışığı altında 'Lincoln Barnett"in Evren Ve Einstein isimli eserinden bir pasaja göz gezdirelim:

    Güneş yavaş; Fakat belirli bir şekilde ölüyor. Yıldızlar ölmek üzere olan közlerdir. Kâinatın her yerinde ısı, denge sıcaklığına doğru gitmektedir. Madde radyasyona dönüşüyor. Enerji boş uzaya dağılıyor. Böylece kâinat bir ısı-ölümüne, ya da teknik yönden tarif edildiği gibi, işe çevrilemeyen maximum enerjiye doğru gidiyor. Bundan birkaç milyar yıl sonra kâinat bu duruma geldiği zaman bütün tabiat faaliyetleri duracak, bütün feza aynı sıcaklıkta olacak. Hiç bir enerji kullanılamayacaktır. Çünkü bütün enerji kozmos'da eşit olarak yayılacak. Hiç bir ışık, hiçbir canlılık ve sıcaklık olmayacak. Yalnız sürekli ve önüne geçilemez bir durgunluk olacak. Zaman sona erecek, çünkü işe çevrilemeyen enerji zamanının yönünü gösterir ve rastgele olmanın bir ölçüsüdür. Kâinattaki bütün nizam yok olduğunda, rastgelelik (entropi) en yüksek seviyesine geldiğinde ve işe çevrilemeyen enerji artmadığında, sebep e netice sırası kalmadığında, kısaca, kâinat faaliyetleri durduğunda, zamanın yönü olmadığından: Zaman mefhumu kalmayacaktır. Bu sonu, -insan olarak- önlemek mümkün değildir. Çünkü termodinamiğin II. kanunu diye bilinen prensip, kâinatın esas faaliyetlerinin dönüşsüz olduğunu bildirir. Kâinat yalnız bir yönde işler. Gerçekten kâinatta görülen yada teorik yollarla varlığı belirlenen herşey, kainatın önüne geçilemez bir biçimde karanlığa ve bozulup son bulmaya doğru gittiği görüşünü desteklemektedir. Bu görüşün lüzumlu kıldığı önemli, bir felsefi netice var. Kâinat ve içindeki faaliyetler yalnız bir yönde gidiyorsa, varılan netice; her şeyin bir başlangıcı olduğudur. Bundan başka ilmi neticelerin iç ve dış sınırlarında bulunan ipuçları yaradılış için kesin bir zaman olduğu yönündedir. Kâinatın en sonunda yok olacağını gösteren bütün deliller, aynı kesinlikle, zamanın da belirli bir başlangıcı olduğunu gösterir.

    Barnett'in dediği gibi güneş ve bütün yıldızların enerjiye dönüşerek maddelerinin yok olması dünyada bütün elementlerin, hususiyle radyoaktif elementleri n enerjiye dönerek yok olmaları gösteriyor ki kâinat maddesi bir gün tamamen eriyerek bitecektir. Yani, farzımuhal semavi dinler bir kıyametten bahsetmeseydi bile; ilmen, bir kıyametin kopacağına kat'iyyetle hükmedilebilirdi. Bu, maddeden enerjiye dönüş işlemi, tek yönlü ve geri dönüşsüz olduğu için tekrar enerjiden maddi kâinatın meydana gelmesi imkansızdır. İşte bu netice, yani maddenin yok olması, onun başlangıçta YOK'tan varedildiğini gösteriyor. Çünkü, ölen herşey doğmuştur ve her doğan da ölmeye mahkumdur.

    Bütün bunlar, yoktan var eden Kudret' in icraatını bizlere açıkça göstermektedir.

    Bu hakikat ODTÜ'da okutulan Termodinamik kitabının yazarları "Van Wylen" ve "Sonntag" tarafından şöyle ifade edilmektedir:

    "Yazarlar, Termodinamiğin II. kanununu, kâinatın ve insanın kaderini elinde tutan bir Yaratıcının ilk ve devam eden yaratma fiilinin tarifi olarak görmektedirler."(1)

    İlmin bu eski ve kuvvetli kanunları, materyalist düşüncenin temeli dahi olmadığını göstererek Tevhide (Birlik) büyük delil teşkil etmişlerdir. Kâinatın yaratılışına Termodinamik kanunlar ile bir nazar atfetmek bize Tevhid ile ilgili diğer bir delili de sunmaktadır. En modern yaratılış teorisi Büyük Patlama (Big Bang) teorisine göre:

    Kâinat evvela dev bir atom şeklinde yaratılmış; sonra bu atom patlayarak bütün uzay serbest atom ve elektron tozları ile dolmuştur. Sonra da bunların sıkıştırılarak ve yoğunlaştırılarak bir araya getirilmesiyle kâinattaki cisimler teşekkül etmiştir.

    Bu ancak bir şekilde mümkündür: Bir kısım molekülün, rastgele hareketleri esnasında hepsinin birden bir merkeze doğru hareket etmesi hali... Böyle bir hadisenin içinde bulunduğumuz odada vukua geldiğini düşünürsek, hava molekülleri bir noktaya toplanacak, bir araya gelecek ve odanın geri kalan kısmı havasız bir boşluk olacaktır. (2)

    Bir odada havanın bir noktada toplanması ne derece imkansız ise Kainatta yayılmış eloktronların yahut esir maddesinin de kendi kendine toplanıp kümeleşmesi, yıldızlar ve nebulalar meydana getirmesi 0 derecede imkansızdır. Ama madem görüyoruz ki bu imkansız olay meydana gelmiş, o zaman bunu, ezeli ilim ve kudretin dışında, hangi maddi ve sınırlı güce ve gelişigüzelliği içinde bocalayan hangi kör kuvvete bağlayabiliriz?

    (1) Fundamentals of Classical Thermodynamics - Van Wylen - Sonntag
    (2) Evren Ve Einstein - Lincoln Barnett

    A. Kemal PEKKENDİR
    sızıntı dergisi
    alıntı
#13.02.2011 14:36 0 0 0