Kilo vermek için yapılan çok yüksek tempoda spor, yağı değil şeker ve protein stoklarını eritiyor.
Yağların kolayca eriyebilmesi için bol oksijene ihtiyaç duyuluyor. Dolayısıyla ağır ve sıkıcı diyetler yerine, açık havada uzun süreli düşük yoğunlukta yürüyüşlerin daha yararlı oluyor.
Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstititüsü Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Yalçın Kaya, kent hayatının monoton koşullarında pek çok kişinin spor yapmaya yeterince zaman ayıramadığını, ihtiyaçtan fazla alınan enerjinin ise vücutta yağ stoklarına neden olduğunu söyledi.
Herkesin, tüketebildiğinden fazla kalori almamaya dikkat etmemesi gerektiğini belirten Kaya, şöyle konuştu: "Sabahtan akşama kadar kılını kıpırdatmayan kişi bile en az 2 bin 500 kalori tüketir. Çünkü hayatta kalabilmek için bu gereklidir. Ancak güreş ve halter gibi ağır spor yapan kişiler, günde 7-8 bin kalori harcamaktadır. Ancak bu kişiler düzenli ve düşük tempoda spor yaptıkları için, aldıkları enerji, kesinlikle kiloya dönüşmez."
Kilo problemi olan ve zayıflamak isteyen kişilerin en büyük yanlışının, çok yüksek tempoda spor yapmaları olduğunu belirten uzmanlar, Şu uyarılarda bulunuyor.
- Çok yorulmak, kesinlikle çok spor yapmak ve çok kilo vermek anlamına gelmez.
- Bir insanın günlük yaşamdaki kalp atış hızı, dakikada 65-70 civarındadır. Özellikle vücut yağlarını eritmek için yapılan egzersizler sırasında, (Anaerobik eşik) olarak nitelendirilen vücut temposu aşılmamalıdır.
- Vücuttaki yağlar, sadece kalp atışlarının dakikada 120nin altında attığı durumlarda eritilebilir. Yağların eritilmesiyle gerçekleşen kilo verme işlemi için, bilinçsizce hoplayıp zıplamak, yağı değil şeker ve protein stoklarını eritir.