Yusuf’un İmtihanı

Son güncelleme: 21.03.2011 14:07
  • müslüman gençligin hayat ile imtihanı - müslümanca yaşamak - gündelik hayatta imtihanlar - müslüman şuuru
    Yusuf'un İmtihanı

    Müslüman hayata bir imtihan gözü ile bakar. Bu dünyada yaptıklarımızdan ve yapmamız gerekip de yapmadıklarımızdan dolayı hesap diyarında sorumlu tutulacağız.
    Rabbimiz bizi mallarımızdan ve canlarımızdan eksilterek imtihan eder. Eşimiz, işimiz, evladımız, sahip olduğumuz her şey ve sahip olmadıklarımız bizim için imtihan vesilesidir.
    İnsan yaratılmışların en şereflisi olarak, tüm yaratılmışlara karşı sorumluluk yüklenmiştir. Yağan yağmura, uçan kuşa, ormandaki ağaca karşı sorumluluklarımız vardır. İmam Ali'nin ifadesi ile insan olarak kardeşimiz diğer insanlara, Müslüman olarak kardeşimiz diğer Müslümanlara karşı sorumluluklarımız vardır. İnsan tüm bu sorumluluklarını yerine getirdiği zaman Rabbine karşı sorumluluklarını da yerine getirmiş olur.
    Allah insanı erkek ve kadın olarak yaratmıştır. Birbirlerini tamamlamaları için. Bir bütünün iki parçasıdır, erkek ve kadın. Birbirlerine karşı bir ayrıcalıkları bir üstünlükleri yoktur. Üstünlük ancak takvadadır. Onun için iyi erkekleri, iyi kadınlara, kötü kadınları da kötü erkeklere yakıştırır Allah. Erkek ve kadın birbiri için imtihan vesilesidir.
    Allah önce mümin erkeklere seslenerek şöyle demiştir "Mü`min erkeklere söyle, gözlerini harama bakmaktan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar. Onların tertemiz kalmalarını en iyi sağlayacak olan budur. Allah onların yaptıklarından haberdardır." (Nur 30) Sonra Mümin kadınlara seslenmiş rabbimiz "Mü`min kadınlara da söyle, onlarda gözlerini harama bakmaktan korusunlar iffetli olsunlar; görünmesinde sakınca olmayan kısımlar hariç güzelliklerini teşhir etmesinler. Başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar. Kocalarından, babalarından, kayın pederlerinden, oğullarından, üvey oğullarından, kardeşlerinden, erkek yada kız kardeşlerinin oğullarından, kendi evlerindeki hizmetçi kadınlardan, yasal olarak sahip oldukları cariyelerden, cinsel istek duymayacak kadar yaşlanmış olan erkeklerden, yahut kadınların cinselliğini henüz fark etmeyecek kadar küçük olan çocuklardan başkasının yanında güzelliklerini açığa vurmasınlar ve yürürken de, gizli güzelliklerini fark ettirmek için tahrik edici şekilde salına salına yürümesinler. Ey iman edenler! Hepiniz topluca günahlarınızdan dolayı Allah'a tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz (Nur 31)
    Bu ayetlerle Allah önce erkeğin gözüne sonra kadının hem gözüne, hem bedenine tesettürü emretmiştir. Kadın için asıl olan bedenine emredilen tesettürdür. Çünkü erkeğin zafiyeti bakmak kadının zafiyeti göstermektir. Onun için erkeğe gözlerine hakim olması, kadına da göstermemesi emredilmiştir.(1) Kadın gösteriyorsa erkek bakar anlayışı Nur suresinin otuzuncu ayetini yok saymaktır. Kadınlara tesettürü hatırlatan erkeklerin kendi gözlerine de tesettürü söylemeleri gerekir.
    Tesettür bir anlamda kadına toplumda cinselliği ile değil kişiliği ile yer alması için emredilmiştir. Şekilsel anlamda tesettüre uyduğu halde hale cinselliğini ön plana alan kadın gerçek anlamda tesettüre sahip değildir demektir. Gerçek bir tesettür için kadının el ve yüzünü de örtmesi gerekmiyor elbette. Hatta Üstad Mutahhari kadının tanınması için yüzünü örtmemesi gerektiğini söyler. Tesettür kadını toplumdan dışlamak için değil toplumda kişiliği ile yer alması için emredilmiştir. Onun için yüzün örtülmemesi ama örtülmeyen yüzün makyajla kadının cinselliğini ön plana çıkarmaması gerekir. Bir anlamda kadının yüzü kapanmadan tesettürlü olmalıdır.
    Kadınlar ve erkekler birbirleri için imtihan vesilesidirler. Yusuf'un imtihanı Züleyha ile Asiye'nin imtaanı Firavun ile olmuştur. Züleyha cinselliği ile imtihan vesilesi olurken Firavun zulmü ile imtihan vesilesi olmuştur. Kadını fitne kaynağı ve şeytanın kardeşi gören anlayış ehli kitabın yanlış kadın anlayışının Müslümanlara yansımalarıdır. İnsanlık tarihi kadınların erkeklerden gördükleri zulümleri daha fazla kaydetmesine rağmen nedense kadın hep fitne kaynağı olarak nitelendirilmektedir.
    Nur talebelerinin çokça yaptıkları bir dua var. "Allah'ım kadınların şerrinden koru" diye. Oldum olası bu duayı anlayamamışımdır. Hatta bayan nur talebelerinin bu duayı yaparken neler hissettiklerini merak etmişimdir. Elbette şerlerinden korunmak için dua edilmesi gereken kadınlar vardır. Tıpkı şerlerinden korunmak için dua edilecek erkekler olduğu gibi. Ama kadın da erkek de esasta şer olan varlıklar değillerdir. Kadını esasta şer olarak görmek erkek egemen kültürün yanlış kadın algısının bir sonucudur.
    Yusuf kıssası erkeğin kadınla imtihanının ve bu imtihandan çıkarılacak derslerin bir ifadesidir. Yusuf kıssasından çıkarılacak en önemli ders bana göre hem erkeğin hem kadının gözlerine emredilen tesettürdür. Şayet kadınlar gözlerine tesettürü emretmezlerse Yusuf'u gördüklerinde ellerini kesen mısırlı kadınların konumuna düşerler. Yusuf (as) gözlerine hakim olduğu için Züleyha ile imtihanını kazanmıştır.
    Bugün toplumumuzun düştüğü ahlaki zafiyetleri düşündüğümüzde Yusuf kıssası ve Yusuf (as)'ın imtihanı büyük önem kazanmaktadır. Çocuklarımızı, gençlerimizi bu noktada uyarmamız gerekmektedir. Gelişen teknoloji toplusal baskıyı ortadan kaldırmıştır. Gençlerimiz nefisleri ile baş başadır. Kız olsun erkek olsun gençlerimizi nefislerinin şerrinden korumak için azami gayret göstermemiz gerekmektedir. İçinde bulunduğumuz şartlar sadece haramlardan değil kimi zaman helallerden bile sakınmayı gerektirmektedir.
    Zindana atılma pahasına güzel bir kadına karşı iffetli davranan Hz. Yusuf, hem peygamber hem de Mısır'a sultan olarak ödüllendirilmiştir. Kuran'da iffet timsali olarak erkelere Hz. Yusuf, kadınlara Hz. Meryem gösterilir. Hz. Yusuf'u erkeklerimize, Hz. Meryem'i, Hz. Fatıma'yı kızlarıma anlatmamız ve öğretmemiz gerekmektedir. İffetli nesiller ancak bu örnekler sayesinde yetişir.
    1) Sait Çamlıca Kadın news haber




    alıntı..
#21.03.2011 14:07 0 0 0