Boşanan Erkek Psikolojisi

Son güncelleme: 28.03.2011 09:04
  • Boşanma Psikolojisi - Boşanma ve Çocuklar - Boşanma Sonrası Yaşam
    İki yetişkin insan tüm özverisiyle sevgi ve saygısıyla evlilik oluşumu için mücadele eder. Toplumsal değerlerimiz açısından kutsanmış bir müessese olan evlilik sağlam temeller üzerine kurulmak istenir. Bunun için çaba gösterilir. Amaç birlikte bir yastıkta kocamak bu yaşamı iyisiyle kötüsüyle paylaşmaktır.

    Yine bu iki yetişkin insan birlikte yaşamaya karar vermişken zamanla türlü nedenlerle artık birlikte yaşama-ma kararı da verebilirler. Evlilik için mücadele eden bireyleri destekleyen toplumsal kurumlar boşanma için ise bir set oluştururlar.. Evlenmek isteyen çiftler hep desteklenir yüreklendirilirken boşanmanın önünde toplumsal değer yargıları her zaman bir engel oluşturur. Bu durum belki de bizi biz yapan kültürel kişiliğimizle ilgili bir durumdur. Boşanma kararı vermek kültürel kodlarımıza ters bir durumdur.

    Bütünüyle sahiplendiğimiz evlilik müessesinin, artık çatırdamaya başlamasıyla birlikte her iki taraf da bu durumdan etkilenmeye kendini yalnız hissetmeye başlar. Toplumun birçok durumda onaylamadığı bu boşama durumunda çiftler, ne yapacağını bilmeyen kendini yalnız hisseden insanlar oluverirler. Boşanan bireylerin yaşadıkları temel duygular yalnızlık, çaresizlik, öfke, kızgınlık, kaygı ve korku duygularıdır.

    Tarafların mutsuz olduğu bir evlilik artık sıkıntı vermeye başlar. Aklı baliğ olan hiçbir çift boşanmak için evlenmiyor. Fakat işler düşünüldüğü gibi gitmemişse ve taraflar için evlilik artık acı vermeye başlamışsa, evlilik mutluluktan çok mutsuzluğun kaynağı olmaya başlamışsa boşanmak kimi durumlarda daha doğru bir seçenek olabilir. Çiftler evlenmek için nasıl samimi olmuşlarsa birlikte yaşamanın zorlaştığı bu durumlarda da aynı samimiyeti ve dürüstlüğü gösterebilmelidir.

    Erkek boşanma kararı karşısında nispeten kadına göre daha güçlü gibi görünse de en az kadınlar kadar bu durumdan etkilenirler. Toplum içinde boşanmış bir erkeğe gösterilen eleştirel yaklaşım nispeten kadına oranla daha azdır. Bu toplumda boşanmış bir erkek kadınlara göre daha rahat hareket edebilir. Yeniden evlenmesi kadına göre daha kolay olabilir.

    Boşanmış kadının bu toplumdaki rolü ise daha başka ağır sonuçlara yol açabilmektedir. Dul olmak; dul olmak bu toplumsal değerler çerçevesinde kadın için güçlü bir baskı unsuru olabilmektedir. Öyle ki bazı kadınlar '' dul kadın '' gibi görülmekten korktuğu için boşanma kararını bile erteleyebilir. ''Boşanmış kadın'' olmak onun sosyal yaşayışını çoğu kere değiştirmek zorunda bırakır. Artık hareketlerine daha fazla dikkat etmek zorunda bırakır. Toplumsal değer yargıları onu daha fazla '' üstüruplu '' olmaya iter.

    Ancak unutulmamalıdır ki bu toplumsal değer yargılarını oluşturan ve uygulayan da yine bu toplumu oluşturan bizleriz. Boşanmak dünyanın sonu değildir. Hayat devam ediyor.

    Boşanma ve Çocuklar

    Boşanma, evli olan çiftlerin artık ayrı yaşamaya karar vermeleriyle başlayan bir süreçtir. Ancak boşanma kararını vermek de kolay olmaz. Çiftlerin boşanma kararını vermeleri için geçen süreç, ailede travmatik etkiler yaratan süreçtir. Ailedeki çocuk bu süreçten en çok etkilenen birey olur.

    Çocuk bu dünyaya geldiği ilk andan itibaren gerekli olan tüm ihtiyaçlarını anne-babasından alır. Anne babası onun varlığı ve sağlıklı gelişimi için sevgi, saygı, güven, şefkat, sıcaklık, dokunma ve dokunulma .. gibi birçok ihtiyacını karşılar. Boşanmaya giden problemli süreçte ise evde yaşananlar çocuklar üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir. Bu dönemde anne babanın kendi aralarındaki iletişimin niteliği de çocuk üzerinde etkiler gösterebilir. Boşanma çocuğun hayatında yaşanabilecek travmatik yaşantılardan biridir.

    Eğer türlü nedenlerle boşanma kararı verilmişse ve bu durumdan kaçış yoksa boşanmanın çocuk üzerindeki etkilerini en aza indirmek için bir şeyler yapabilirsiniz. Boşanma, kurulu bir düzenin yıkılması yeniden ve yalnız inşa edilmesidir. Bu süreçte çocuğun ruh sağlığını doğrudan etkileyen en önemli konulardan birisi de anne babanın ruhsal durumudur. Çocukların boşanmadan en az etkilenmesini sağlamak için öncelikle annenin ve babanın bu sürece hızla uyumunu artırmaları gerekmektedir.

    Çocuklar bu durumdan yaşlarına ve gelişim durumlarına göre farklı şekilde boşamadan etkilenirler.

    Boşanma Sonrası Yaşam

    Çocuklar boşanmadan sonra kendilerini emniyette ve güvende hissetmek isterler. Boşanmadan sonra çocuk muhtemelen annesinde kalmaya başlar. Ancak güven duygusunu hissetmiyorsa sürekli bir tedirginlik ve kaygı hali başlayabilir. Çocuğun kendini güvende ve emniyette hissetmesi için ise anne ve babanın üstüne düşen bazı olmazsa olmazlar vardır.

    Eğer çocuk annede kalıyorsa anne çocuğun babasıyla ilgili olumsuz nitelendirmelerde bulunmamalıdır. Eski eşi çocuğunun hala babasıdır. Ve çocuğu tüm hayatı boyunca babasını görecektir. Baba da aynı duyarlılıkta olmalı ve anne ile ilgili olumsuz değerlendirmelerde bulunmamalıdır. Çiftlerin kendi aralarındaki problemlere çocuklar alet edilmemeli, çocuk üzerinden birbirlerine mesaj göndermelerde bulunulmamalıdır.

    Çocuğun düzenli ve tutarlı bir şekilde diğer ebeveynini de görmesine izin verilmelidir. Daha da önemlisi düzenli ve tutarlı olarak görüşmesi yüreklendirilmelidir. Çocuğun annesinde kaldığını düşündüğümüzde, babanın çocuğunu görmek için özel ve tutarlı zaman dilimlerini ayırması gerekmektedir. Çocuğunu görmesi gereken zaman dilimlerinde tutarlı ve net olmalıdır. Çok çok önemli bir neden olmadıkça görüşme için ayrılan zamanlara uyulmalı ve iptal edilmemelidir. Söz veren ama söz verdiği zamanda gelmeyen babaya karşı çocukta güvensizlik duyguları gelişebilir. Bir nedenle görüşme gün ve saatini iptal etmeniz gerekiyorsa bu durumu bizzat çocuğa açıklama ve başka bir uygun saatte mutlaka görüşmelisiniz.

    Boşanma sonrası Çiftlerin görüşmesi de çocuğun ruhsal durumunu olumlu yönde etkileyecektir. Birbirleriyle sürekli kavga eden ayrıldıkları halde sürekli tartışan çiftlerin çocuklarının bu durumdan etkileneceği unutulmamalıdır. Annesini ve babasını düzenli göremediği gibi anne babası ayrı yaşadığı halde kavga ediyor olmaları çocuğun travmatize edici bu süreci yaşamaya devam etmesine neden olabilir.

    Boşanma sürecinde çocukların etkilenmemesi mümkün değildir. Ancak bazı çocuklar bu durumu daha kolay ve erken atlatırken bazılarının bu duruma verdiği tepki daha uzun ve problemli geçmektedir. Uygun davranışlarla çocukların bu durumu en az zararla atlatmalarını sağlayabilirsiniz. Boşanma çocukları kuşkusuz etkiliyor, ancak çocuklar olayın kendisinden çok, oluş biçiminden, süreç içerisinde yaşananlardan etkileniyorlar.

    Boşanmayı yaşayan çocuğun anne babası ve diğer yakınları için çok önemli birkaç öneri;

    Çocuğun yanında boşanmayı konuşmayın, özellikle de çiftlerden birinin tarafını tutan veya kötüleyen sözler sarfetmeyin. Boşanmayı çocukla ilişkilendirmeyin ve çocuğa bu anlama gelen sözler sarfetmeyin.

    Uzm Psk Dnş Şahin UÇAR
#28.03.2011 09:04 0 0 0