Kainat Nedir

Son güncelleme: 13.05.2011 07:10
  • Evren Nedir - Kainat Hakkında - Kur'an-ı Kerimde Kainat - Gökler Melekler Ve Evrena Hakkında - Ayetlerde Evren
    Kainat (Evren)

    "Şu misafirhane-i dünyada nazar-ı hikmetle
    baksan hiçbir şeyi nizamsız, gayesiz göremezsin.
    Nasıl sen nizamsız, gayesiz kalabilirsin?"

    "İçinde yaşadığım şu varlık âlemi nedir? İçindeki varlıklar nedir ve ne vazife görmektedirler?" soruları, aklı başında her insanı meşgul etmiştir. Gelecek ifadelerde, kâinatın ne olduğu sorusuna çok yönlü cevaplar bulabiliriz. Şöyle ki: Kâinat,

    • Mükemmel bir şehir,
    • İleri bir memleket,
    • Muhteşem bir âlem,
    • Ezel ve ebed Sultanı olan Allahın hadsiz ordularının muhteşem bir kışlası,
    • Hadsiz antika ve acip ve kıymetli şeylerle süslendirilmiş bir saray,
    • Her sayfası bir kitap kadar ve her satırı bir sayfa kadar manaları ifade eden İlahi bir kitap.
    • Her bir tekvini âyeti ve her bir kelimesi, hattâ her bir noktası, her bir harfi, birer mu'cize hükmünde cismani bir Kur'ân.
    • Rahman olan Allah'ın bir mescidi. Kâinat mescidinin her bir köşesinde bir grup varlık, bir çeşit ibadetle meşgul. Bu mescidin içi sayısız âyetlerle ve mânâlı nakışlarla süslenmiş.
    • Saadet yurdu olan cennetin tabakalarına, insanların amelleri gibi çok neticeleri ile, levazımat sağlayan bir fabrika.
    • Beka âleminde, özellikle cennet-i âla'da, temaşa ehli olan insanlara, dünyadan alınma daimî manzaraları göstermek için, devamlı işleyen yüz bin yüzlü sinemalı bir fotoğraf.,
    • Nihayetsiz bir güzellik ve sermedi bir cemalin aynası ve cilveleri..
    • İlâhî sanatların sergisi.
    • İnsan-ı ekber. Yani, büyük bir insan. İnsan küçük bir kâinat olduğu gibi, kâinat dahi büyük bir insandır.
    • Muvahhid-i ekber. Yani, Allah'ın varlığını ve birliğini ilan eden en büyük muvahhid.
    • Bir ziyafetgâh.
    • Bir seyrangâh. Yani, bir ziyafet ve seyir yeridir.

    Şu varlık alemine bu şekilde genel bir bakıştan sonra bu alemde yer alan varlıkların ne olduğuna şu tespitlerle cevap verebiliriz:

    Kâinatı meydana getiren varlıklar:

    • Rabbanî birer mektup
    • Allah'a birer ayna
    • İlâhî birer memur.
    • Anlamlı birer harf.
    • Birer san'at mu'cizesi.
    • Rabbani birer mühür.
    • Tevhide birer pencere.
    • Sultan-ı ezel ve ebedin raiyeti.
    • Nihayetsiz kudret sahibi bir san'atkârın,
    - mukaddes isimlerinin cilveleri
    - fiillerinin eserleri
    - kader ve kudret kaleminin nakışları ve sayfaları.
    • Rububiyet-i İlâhîyenin şahitleri.
    • Hikmetli bir mürebbinin hizmetkârları.
    • Kerîm bir müdebbirin ameleleri.
    • Kudret mu'cizeleri ve meyveleri.
    • Hikmet kelimeleridirler.

    Keza, her bir varlık,
    • Bir mir'at-ı marifet yani, bir marifet aynasıdır. O aynaya bakmakla Allah tanınır.
    • Bürhanı vahdaniyet, yani, Allah'ın birliğinin bir delili,
    • Çok mânâlı bir lafzı mücessem,
    • Birer kudret kelimesi,
    • Letafetli birer kaside,
    • Hikmetçi birer kelime,
    • Şuur sahiplerine ibretli birer mütalagâhtır.

    Kâinattaki varlıkların ne olduğunu anladıktan sonra, şimdi de bu varlıkların ne vazife gördüklerine bakalım.
    Kâinat büyük bir cami, muazzam bir mesciddir. Bütün varlıklar büyük bir namazda, cemaatle, her biri kendine mahsus bir ibadet yapmakta ve hal dili ile namaz kılmaktadır.
    "Vezaif-i eşya" tabir edilen hidematı meşhude, onların ubudiyetlerinin unvanlarıdır. Yani "eşyanın görevleri" tabir edilen, gözle görülen hizmetleri, onların ubudiyetlerinin unvanlarıdır. Meselâ, güneşin aydınlatması, ağaçların meyve vermesi, kuşların cıvıltısı birer ibadettir. Çünkü ibadet, itaattan ibarettir. "Göklerde ve yerdekiler, hepsi Ona (Allah'a) teslim olmuştur" âyetinin hükmünce, bütün kâinat müslümandır. (Al-i İmran, 83)
    SEMAVAT (GÖKLER)

    "Bak şu kâinat bostanına,
    şu zeminin bağına,
    şu semanın yıldızlarla yaldızlanmış
    güzel yüzüne dikkat et."

    Semavat , her vakit ve herkesin en çok hayretle bakıp, zevk ile mütalaa ettiği tevhidin en parlak sayfasıdır. Astronomi bilginlerinin bugünkü tahminlerine göre, güneş sisteminin içinde bulunduğu Samanyolu galaksisi, yaklaşık iki yüz milyar yıldızdan meydana gelmiştir. Kâinatta, Samanyolu galaksisi gibi yüz milyardan fazla yıldızlar topluluğu tahmin edilmektedir. Bütün bu yıldızlar,

    • Her biri gökyüzünde birer saray,
    • Allah'ın varlığına nur saçan birer delil,
    • Semanın arza bakan, Cennete dikkat eden binler müdakkik gözleri.
    • Birer nur âlemi,
    • Meleklerin birer menzili, birer tayyaresi, birer mescidi.
    • Yüce âlemlerin birer lâmbası ve güneşi,
    • Sema denizinin birer nurani balığı.
    • Donanma elektrik lâmbaları gibi, Allah'ın kemâl-i Rububiyetini gösteren nurani şahitleri.
    • Şahit olan göklerin şehadet kelimeleri ve tebessüm etmiş nurani delilleri.
    • Sema tesbih eden bir deniz. Güneşler, aylar, yıldızlar, tesbih eden kelimeleridir.
    • Bütün yıldızlar Cenab-ı Hakk'ın hükmü altında, hem dünya, hem kabir, hem ahiret âlemlerine ziya veren nurani hizmetkârlar olup, O'nun saltanatının haşmetini gösterirler.
    MELEKLER

    "Görünmemek olmamaya hüccet olamaz."

    Hayal edemeyeceğimiz kadar geniş olan göklerde hayat olup olmadığı meselesi, pek çok insanın zihnini meşgul eder. "Semavat, meleklerin birer menzili, birer tayyaresi, birer mescidi" şeklîndeki tesbit, meseleyi halletmektedir. Evet, şu küçük dünyamızda hiçbir yeri canlılardan boş bırakmayan İlâhî kudret, elbette o koca semayı boş bırakmamıştır. Melekler ve ruhaniler, sema ülkesinin sakinleridir. Melekler,

    • Alem sarayının seyircileri,
    • Kâinat kitabının mütalacıları,
    • Saltanat-ı rububiyetin dellalları,
    • Kâinattaki hayırlı işlerdeki kânunların temsilcileri, nazırlarıdırlar. Meselâ, bunlardan biri olan Mikail,

    •"Rezzakiyet arşının hamelesinden" olup
    - Yeryüzü tarlasında ekilen İlâhî san'atlara Cenab-ı Hakk'ın havliyle, kuvvetiyle, hesabıyla, emriyle umumi bir nazır,
    - Umum çiftçi-misal meleklerin reisidir.
    GÜNEŞ

    "Şu kâinatın lâmbası olan güneş,
    kâinat Sani'inin vücuduna ve vahdaniyetine,
    güneş gibi parlak ve nurani bir penceredir."

    Dünyamızdan bir milyon defadan daha büyük olan güneş, Allah'ın en muhteşem tekvinî âyetlerinden biridir. Maddî âlemimizi aydınlattığı gibi, şu mânâları ders vermesiyle, mânevî dünyamıza da feyizler saçmaktadır.

    Güneş,

    • Kâinat Sani'inin vücuduna ve vahdaniyetine (Allah'ın varlığına ve birliğine) güneş gibi parlak ve nurani bir pencere,
    • Gök denizinde, Şems-i Ezelinin Nur isminden tecelli eden bir lem'anın katre-misal bir aynası,
    • San'at-ı Rabbaniyenin intizamına bir zemberek.
    • Hilkat-i Rabbaniyenin nizamına bir merkez.
    • Nakkaş-ı Ezelinin gece-gündüz ipleriyle dokuduğu eşyadaki san'at-ı Rabbaniyenin insicamına bir mekik.
    • Sekiz ism-i âzamın nurani bir sahifesi.
    • Cenabı Hakkın Esmaü'ı-Hüsnasından Nur isminin bir kesif aynası.
    • Sema denizinin yüzünde ziyadar bir kabarcık.
    • Dünya sarayının kubbesinde büyük bir elektrik lambası.
    • Işık verici, ısındırıcı, hareketli bir lamba
    • Bahar ve yaz tezgâhında dokunan mensucat-ı Rabbaniyenin bir mekiği
    • Gece-gündüz sayfalarında yazılan mektubat-ı Samedaniyenin bir hokkası.
    • Nurani bir ağaç. Seyyareler (gezegenler) onun hareketli meyveleri... Ağaçların hilafına olarak güneş silkinir, ta o meyveler düşmesin. Eğer silkinmezse düşüp dağılacaklar.
    • Meczub bir ser-zakir. Halka-i zikrin merkezinde cezbeli bir zikreder ve ettirir.
    • Sema yüzünün gözü.
    • Allahın emrine uyan ve her bir hareketini İlâhî iradeyle yapan bir çöl paşasıdır.
    Kur'ân-ı Kerim'de pek çok yerde güneşle beraber ay da zikredilir.

    Ay,
    • Yüksek minare ve kulelerdeki büyük saatlerin parlayan akrepleri misüllü, sema kubbesinde, zamanın o büyük saatine bir akrep durumundadır.

    Sorularla Risale-i Nur'dan
#13.05.2011 00:15 0 0 0
  • EMEĞİNE SAĞLIK ABLAM
#13.05.2011 07:10 0 0 0