Peygamberimizden Hayat Ölçüleri

Son güncelleme: 18.05.2011 11:08
  • Hz. Âise (Radıyu Anhâ) validemiz söyle dedi:
    "Resûlullah sallu aleyhi ve sellem Allah TeaLa'yı her hâlinde zikrederdi."
    (Riyâzü's-Salihîn: Müslim, Tirmizi, Ebû Dâvûd, İbni Mâce)


    Açıklama: Kulluğun en üstünü, Allah Teala'yı her an anmak. O'nu dilinden ve gönlünden düsürmemektir. Kullarin en üstünü olan Resûl-i Ekrem Efendimiz her durumda; yürürken, otururken, yatarken, bineğinin üzerinde bir yere giderken, abdestli iken, abdestsizken; hadislerde bir cok örneği bildirilen zikirleri söylemek suretiyle Allah'ı anardi. Yüce Allahı her an kalbiyle anmak, yani O'nu kalbinden çıkarmamak en önemli zikirdir. Cenâb-ı Hakk'ı çok zikretmeyi emreden ayetlerde iste bu hal anlatilmak istenmistir.

    Müslüman her an ve her durumda Allah'ı zikredebilir. Anca İslam âlimlerinin büyük çoğunluğu (cumhur), cünüp ve hayızlı olanların Kur'an okumasinin haram olduğunu belirtmislerdir. Ama insanin bu durumda iken bile içinden Kur'an okumasında, zikir ve dua niyetiyle 'Bismillah' veya Elhamdülillah' demesinde bir sakinca görmemislerdir. Cünüp ve hayizli kimselerin yarim ayet okuyabileceği, hatta âdet gören bir hanım öğretmenin âyetleri kesik kesik yani kelime kelime okuyabileceği kabul edilmistir. Abdest bozarken ve cinsel temasta bulunurken diliyle Allah'ı zikretmek de doğru değildir (mekruhtur). KAlbiyle zikretmeye ise hicbir durum engel değildir.

    Efendimiz'i örnek alan her müslüman, her halinde ve her anında, Allah Teala'yı zikretmeye calismalidir.
#18.05.2011 11:04 0 0 0
  • Hadis-i Şerif:"Allah teala şöyle buyuruyor:Ben kulumun beni düşündüğü gibiyim.Beni zikrettiği zaman ounla beraberim.Eğer beni yalnız başına anarsa,ben de onu yalnız anarım.Şayet beni bir toplulukta anarsa,ben de onu daha hayırlı bir topluluk içinde anarım."

    Ben kulumun beni düşündüğü gibiyim ifadesinin anlamı;eğer kulum kendisine iyi davranacağıma,onu rahmetimle kuşatacağıma,vadettiğim lütufları kendisine ihsan edeceğime gönülden inanıyorsa, o beklediklerine erişecektir ve benden birşey isterse kendisine vereceğim,dusaını kabul edeceğim demektir.

    Buna hüsnüzan denmektedir.Hüsnüzan;Allah Teala hakkında iyi düşüncelere sahip olmak,kuluna sayısız lütuf ve ihsanlarda bulunacağına bütün gönlüyle inanmaktır.
    Efendimiz : " Her biriniz ancak Allah'a hüsnüzan ederek ölsün" buyurmaktadır.

    Kulum beni zikrettiği zaman onunla beraberim ifadesinin anlamı; ona yardım ederim,onubaşta şeytan olmak üzere her türlü kötülükten korurum,dualarını kabul ederim, demektir.Allah Teala kendisini mü'minlerle beraber zikredecek kulunu,seçkin meleklerinin belki de peygamberlerinin yanında anmak suretiyle mükafatlandıracağını da ima etmektedir.

    "Beni anın ki ben de sizi anayım" (Bakara 152) ayetiyle işaret buyrulan anma işte budur.

    Siz beni hürmetle anın,ben de sizi nimeterimi istifadenize vererek anayım,demektir.Yüce rabbimizi her yerde,her fırsatta,yalnız başına ve diğer mü'minlerle beraber anıp zikretmelidir.
#18.05.2011 11:05 0 0 0
  • Hadis-i şerif:"Rabb'ini zikredenle etmeyenin farkı,diriyle ölünün farkı gibidir."

    Hadis-i şerif:"İçinde Allah'ın aıldığı ev ile Allah'ın anılmadığı evin farkı, diriyle ölünün farkı gibidir."

    Günde beş vakit namaz,kalpleri diri tutar: bu zorunlu ibadetler kalbin can suyudur. Kalbin daha huzurlu olması,Mevlasını daha fazla anmasıyla mümkündür.Kuran'da Allah'a yönelen ve doğru yola eren kimselerden söz edilirken
    "Bunlar iman edip,kalpleri Allah'ın zikriyle huzur bulan kimselerdir.Bilesiniz ki kalpler ancak Allah'ın zikriyle huzur bulur."(Ra'd 28) buyrulmuştur.

    Kalpleri ya Allah'ın zikri veya şeytanın oyunları meşgul eder.
    "Kim Allah'ı zikretmekten gafil olursa yanından ayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz."(Zuhruf 36)

    Efendimiz (s.a.v) :"Namazınızın bir kısmını evlerinizde kılınız da oraları kabirlere çevirmeyiniz" buyurmuş ve özellikle sünnet namazları evde kılmıştır.Şu halde evlerimizi canlandırmanın,oraları bir kabir ve harabe olmaktan kurtarmanın yolu da içinde ibadet etmek,namaz kılmak,Kuran okumak ve Allah'ı zikretmektir.

    Dilimiz ve kalbimizden zikir,hanemizden ibadet eksik olmasın inşallah...
#18.05.2011 11:06 0 0 0
  • Resûlullah (s.a.v) Ebû Mûsa'ya (r.a) hitaben şöyle buyurdu:

    "Cennet hazinelerinden bir hazineyi sana bildireyim mi: Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh."

    (Riyâzü's-Sâlihîn; Buhârî, Müslim)


    Açıklama: Hayber Gazvesi Dönüsünde ashâb-ı kirâm, bir tepeye çıktıklarında veya bir vâdiye indiklerinde coşkuyla ve var gücleriyle 'Allahü ekber' diye tekbir, 'Lâ ilahe ill' diye tehlil getiriyorlardi. Medine'yi görünce, 'Allahü ekber,Allahü ekber, Lâ ilahe illu vallâhü ekber' dedikleride belirtilmektedir. Sahâbilerine doğruları öğreten Efendimiz: " Ey insanlar! Kendinize acıyın. Siz ne sağira sesleniyorsunuz nede yanınızda bulunmayan birine. Sizi cok iyi duyan ve yanınızda bulunan birine duâ ediyorsunuz. O sizinle beraberdir." buyurdu. Ebû Mûsa el-Eş'arî de, Efendimiz'in bindiği hayvanın arkasinda bulunuyor, o da ' Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh ' diyordu. Peygamberimiz (s.a.v) ona iltifat ederek, yukarıdaki hadîsi buyurdu.

    ' Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh ' cümlesi, Allah (c.c) istemedikce insanin en kücük bir hareket yapamayacağini, bir halden baska bir hale geçemeyeceğini, hatta zihninden bir fikri geciremeyeceğini pek güzel ifade eder. Bu zikir; kötülüklerden korunmak, iyilik yapmaya güc yetirmek ancak Allah'ın (c.c) yardimiyla mümkün olur, diye tercüme edilir.

    Sevâbı cennette biriktirilen veya hazineler gibi değerli olan bu zikri cokca tekrarlamalidir. Allah'ı zikrederken veya duâ derken ölçülü olmalı, sesi fazla yükseltmemelidir.
#18.05.2011 11:06 0 0 0
  • Abdullah İbni Hubeyb (r.a) bildiriyor: Resûlullah (s.a.v) bana şöyle buyurdu:

    " Akşam ve sabah vakitlerinde Kul küvallâhü ahad ile Muavvizeteyn sûrelerini üçer defa okudu. Her türlü kötülükten korunman için bunlar sana yeter. "

    (Riyâzü's-Sâlihîn; Ebû Dâvûd, Tirmizî, Nesâi)

    Açıklama: Kul eûzü bi-rabbi'l-felak ve Kul eûzü bi-rabb'in nâs diye baslayan iki sûrenin adı Muavvizeteyn'dir. Bu iki sûreye Kul hüvû ahad diye başlayan İhlâs sûresi eklenince üçüne birden ' sığındırıcı sûreler ' anlaminda Muavvizât denir.

    Resûlullah Efendimiz'in her gece yatağa yatmadan önce ve ayrica mübârek vücudunda bir rahatsizlik hissettiği zaman bu üç sûreyi okuyup avuclarına üflediği, sonrada başından, yüzünden ve vücudunun ön tarafindan baslayarak ulaşabildiği yerlere kadar ellerini sürdüğü ve bunu üçer defa yaptiği bilinmektedir. Hz. Âişe annemiz de, Resûl-i Ekrem'in rahatsizliği artınca onun mübârek eline üflediği ve Efendimiz'in elini vücuduna sürdüğünü bildirmektedir. (Buhâri)

    Efendimiz'in " Her türlü kötülükten korunman için bunlar sana yeter " buyurması, diğer duâlari okuyamayan kardeslerimize bir müjdedir. Bu da güzel dinimizin bitip tükenmeyen kolayliklarindan biridir.

    Demekki her türlü zarardan Allah'a sığınmak için akşam ve sabah bu üç sûreyi üçer defa okumalidir. Bu sûreleri, Efendimiz'in (s.a.v) yaptiği gibi, yatarken ve bir rahatsızlık hissedince de okumalidir.
#18.05.2011 11:07 0 0 0
  • Hadîs-i Şerîf: " Yatağiniza yatacağin zaman namaz abdesti gibi abdest al. Sonra sağ yanına yat ve: 'Allah'ım! Kendimi sana teslim ettim. Yüzümü sana cevirdim. İşimi sana ısmarladim. Sirtimi sana dayadim. Ümit bağladiğim sen, korktuğum yine sensin. Senden kacip siğinacak ve senin elinden kurtulacak bir yer varsa yine sensin. İndirdiğin Kitab'ına ve gönderdiğin Peygamber'ine iman ettim' de! Eğer ölürsen iman üzere ölürsün. Bu dua senin o geceki son sözlerin olsun."

    (Riyâzü's-Sâlihîn;Buhâri, Müslim)

    AçıkLama: Peygamber Efendimiz'in engin manalar yüklü yatak duâlarindan biri de budur. Yarı ölüm demek olan uykuya yatan bir insan, bir daha hayata dönmeyebileceğini hesaba katarak ALLAh'a olan imanini yenilemeli ve O'na olan bağliliğini tazelemelidir.

    Öyle bir teslimiyetle Cenâb-ı Hakk'a sığınabilen kimse, uykusunuda ibadete dönstürmüs olur. Bunun icinde abdestli olarak yatmalidir. Sağ yanına dönüp yatmak kabirdeki yatısı temsil ettiğinden, bu hal, yapılan duayi gönülden hissetmeyede imkan hazirlar. Ayrica bu hal insana Resulullah'ın yatısını hatirlatacaği için okuyacaği duayi daha iyi hissetmesine vesile olur.

    Demekki, yatmadan önce abdestli olmayan kimse abdest almalı, yatağa girince sağ yanına dönmeli ve Efendimiz'in yaptiği gibi sağ elini sağ yanağının altina koymali, yatak duasindan sonra konusmamalidir. Allah'a teslimiyetin ifadesi olan bu dua, o gece ölen kimsenin iman ile gitmesini sağlar..
#18.05.2011 11:08 0 0 0