Cinlerin Görünmesi

Son güncelleme: 07.02.2008 13:20
  • Suyun buharlaşması, katı maddelerin gaz, sıvı ve buhar haline dönüşmesi, atomun parçalanıp enerji dalgaları ve kuantlar haline gelmesi, yıldızların karadelikler halinde ortaya çıkmaları gibi, hayatımızda ve kâinatta görülen âlemden görülmeyene doğru bir faaliyet, bir akış ve bir hamle mevcuttur. Bu İlâhî icraatı tersine düşündüğümüzde ise, görülmeyenden görülene ve bilinmezden de madde olarak müşahede edilir hale gelmeye doğru bir akışın varlığını gözlemek mümkündür. Gazlar sıvı olur; kristalleşir cisim olur; buharlaşan su zerrecikleri, "Bizi yok zannetmeyin, görülmüyoruz ama, kaybolmadık" der gibi, damlalar haline gelip başımızı ıslatır; gök tarlasındaki pamuk yığınları, yer aynasına kar örtüsü olarak yansır... Hattâ, buhar halinden çıkan su, daha da kesafet kazanayım ve şekillenip görüneyim diye buz olur, demirden de olsa kabını parçalar. Beynimizde plânladığımız nice görünmezler, dış âleme intikal edip görünür ve maddî vücut kazanırlar.
    İşte, görünmeyen varlıklar olan melek, cin ve ruhanîler de, her ne kadar kendilerine has yapılarıyla bu âlemde görülmeseler bile, bu âleme has vasıtaları kullanıp, kılıf ve elbise giyerek görünebilirler. Meleklerin ve cinlerin bu şekilde görünmelerine "temessül" diyoruz. Kur'ân, temessülü anlatırken (Meryem, 19/17),
    "(Melek, Meryem Validemiz'e) "tastamam bir insan şeklinde temessül etti" der.
    Efendimiz (sav)'e vahiy getiren melek, bazen kendine has keyfiyetle, bazen bir muharip şeklinde, bazen de daha başka suretlerde geliyordu. Benî Kureyza üzerine yürüneceği zaman Cebrail (as), tozu toprağı üstünde bir muharip suretinde gelmiş ve -Ya Rasûlullah, siz zırhlarınızı çıkardınız, fakat biz melekler taifesi çıkarmadık, demişti. Yine aynı melek, bazı zaman oluyordu ki, Dıhye (ra) suretinde geliyor, bazı zaman da, dinî tâlim maksadıyla üzerinde hiç de yolculuk emaresi taşımayan bir misafir kıyafetinde geliyor ve "İman, İhsan, İslâm nedir?" şeklinde suâller sorup, verilen cevapları "Doğru" diye tasdikleyip gidiyordu...
    Cinler ve şeytanlar da, melek gibi temessül edebilir. Hüseyin Cisrî'ye göre, Allah'ın (cc) kendilerine verdiği yaratılış biçimi sayesinde havadan, esirden veya benzeri bir maddeden istedikleri kadar alıp yoğunlaştırarak istedikleri şekle sokar ve o şekli âdete bir elbise yapıp, o elbise içinde insanlara görünürler. İmam Şiblî, Ebu Ya'lâ'nın beyanına dayanarak, cinlerin ve şeytanların kendi kendilerine şekil değiştiremeyeceklerini, buna güç ve takatlarının olmadığını, fakat Allah'ın (cc) kendilerine öğrettiği kelime ve isimlerden âdeta şifre vazifesi yapan birini söylediklerinde, Allah'ın (cc) onları bir şekilden diğer şekle, bir halden başka bir hale soktuğunu belirtir. Bu, kendi âleminden başka bir âleme, o âleme ait bir vasıta ile geçebilmek için sanki sınırda söylenmesi gereken bir kelime, gösterilmesi şart bir vize ya da askerin geçit için sorduğu parola gibidir. Cinler ve şeytanlar, kendi kabiliyet ve irâdeleriyle bu tebdil-i kıyafeti (transformasyon) yapamazlar; yapmaya kalkıştıklarında, bünyeleri parça parça olur ve hayatiyetlerini kaybederler.
    Cinlerden olan şeytan da, insan kılığına girebilir. Nitekim, onun Bedir Savaşı öncesi Necid'li bir yaşlı sûretinde Kureyş'e gelerek, kurdukları tuzak için onlara tahrik edici fikirler verip, çareler tavsiye ettiği rivayet edilir. Aynı şekilde bir başka defa, ganimetlere nöbetçilik yapan bir sahâbinin şeytanı ganimete zarar vermek isterken yakaladığı ve onun yalvarıp yakarması karşısında da salıverdiği nakledilir. Hâdise üçüncü defa tekerrür edince şeytan, kendisini Allah'ın Rasulü'ne götürmeye karar veren sahabiye, -Bırak da, sana bizden korunup, emniyette olacağınız şeyi söyleyeyim, der, Sahabi,
    -O nedir?, diye sorunca da,
    -Ayetü'l-Kürsî, cevabını verir.
    Hâdise kendilerine intikal edince Efendimiz (sav),
    -Habis yalancıdır ama doğru söylemiş,buyururlar.
    Cinler, insan kılığında görünebilecekleri gibi, hayvan şeklinde de görünebilirler. Yılan, akrep, sığır, merkep ve kuş kılığına girdikleri de anlatılmaktadır. Nitekim, Nahle Vadisi'nde Efendimiz (sav), onlardan biat kabul ederken, akrep ve kelb gibi herhangi bir hayvan kılığında görünmemeleri veya kendi suretlerinde, ya da daha başka munis bir surette tezahür etmeleri teklifinde bulunmuş, ümmetine de,
    -Siz evinizde böyle bir haşere gördüğünüzde, ona önce üç defa "Allah rızası için git" deyin; belki o cin arkadaşlarınızdan olabilir. Eğer gitmezse, o zaman cin değildir; zarar verecekse, öldürebilirsiniz, buyurmuşlardı.

    Bu, bir bakıma iki ayrı taifenin, iki ayrı cinsin veya iki ayrı sınıfın mukavelesi gibiydi ki, onun bu teklifine karşı cinler de,
    "Ümmet'in her şeye besmele çeker, her şeyi kapatır ve muhafaza ederse, biz onların yiyecek ve içeceklerinden ne yer, ne de içeriz" şeklinde söz vermişlerdi. Tabiî ki, cinlerin bizim yediklerimizden nasıl istifade ettiklerini bilemiyoruz. Belki havasından, belki kokusundan, belki de müteaffin keyfiyetinden istifade etmektedirler.
    Nitekim bir hadîs-i şerifte,
    "Tezek ve kemiklerle taharetlenmeyiniz; çünkü onlar cin kardeşlerinizin yiyecekleridir", buyurulur.
#06.09.2006 08:40 0 0 0
  • paylaşım için teşekkürler ama inşallah korkmam.
#07.09.2006 10:25 0 0 0
  • saol bilgi icin

    bayaa interessant mis

    mfg
#07.09.2006 18:23 0 0 0
  • ellerine saglik emegine saglik
#22.09.2006 01:18 0 0 0
  • çok güzel bir yazı gönderdigin için sagol ama cok korktum buna emin ol yani
#16.10.2006 15:35 0 0 0
  • cidden adamı örkütüyorya yinede emeyesaglı güzel
#07.11.2006 21:29 0 0 0
  • çok güzel
#09.11.2006 09:43 0 0 0
  • ellerine sağlık
#09.11.2006 18:11 0 0 0
  • Paylasim icin Tesekkürler
#23.11.2006 13:19 0 0 0
zto zto foto
  • teşekkürler
#25.11.2006 23:08 0 0 0
  • saol
#25.11.2006 23:28 0 0 0
  • teşekkür güzel paylaşım
#27.11.2006 19:18 0 0 0
  • paylaşımın için teşekkürler.
#28.11.2006 09:36 0 0 0
  • vallah insan etkileniyor
#28.11.2006 20:39 0 0 0
  • eywallah.
#30.11.2006 19:53 0 0 0
  • ellerine kollarina saglik verdigin bilgiler icin
#30.11.2006 21:44 0 0 0
  • son yazdığın hadisi bilmiyordum sağolasın
#02.12.2006 23:13 0 0 0
  • Allah herşeyin guzelini yaratır... Onlarda güzeldir ama sonucta gizemli şeyler insanı korkuturlar bizim yapmamız gereken onların sevmedigi şeyleri yapmayaya özen gçstermektir biz nasıl ki cok kızdıgımızda karsımızda kilere sinirleniyorsak onlarda bize bu sekil sinirlenebilirler... Allah cc Her türlü şerden korusun bizleri
#04.12.2006 14:35 0 0 0
  • Ben bu konuyu hala cozemedim.cin suresini defalarca okudum.
    cin in anlami:
    yabanci, göze görünmeyen veya gözle görülmeyen..
    Ilgilenen arkadaslar kuran ayetleri ile aciklayici olursa sevinirim.
    Acaba cinler bizim simdiye kadar garip sekillerde hayal ettigimiz gibi bir sey mi? yoksa yabanci anlaminda mi?
    yada sadece gözle gorulmeyen anlaminda mi?
    saglicakla
#04.12.2006 15:15 0 0 0