Trenler gelip geçiyor usumun uzayan raylarında lanetli ağır bir ağrıyı taşıyor bedenime yıllar
kalbimin sızısında gam dilimin yakarışında ürperiyor yapraklar.
usul usul yağmurlarda gözlerim ellerim fırtınalarda kopmuş dal dillerim lal
bitkinim.. ve yurtsuz uy hawar
yaralıyım bakışlarımda yavrusu vurulmuş bir ceylan inliyor melanet yağmurları iniyor üzerime
suların buz kestiği yerdeyim rüzgarın acı kestiği yerde yüreğine tutunduğum bunu bilmiyor.
dalları tutuşmuş bir ormanda sevgilime yazdığım bütün dizeleri yakıyorum şimdi
bütün umutları terkediyorum bir bahardan ödünç aldığım gençliğim yarım kalmış bir şiir değil miydi zaten?
ve kanayan bir kalem değil miydi kalbim? bırak ömrümün bütün dallarını silkelesin hayat
uy hawar bu günde gelmedi beklediğim bahar gülmedi karabahtım kalbimin üstüne üstüne yağıyor kar
uçup gitti kuşlar çoktan. nereye saklanır içimdeki incinmişlikler inince gözlerimde ince bir sızı
ve süzülünce yanağımda bu gam müziği uy havvar güz geldi solan çiçeklerime su bekledim
yanan yüreğime kar düşmedi bir damla yağmur gelmedi beklediğim bahar
kirpiklerim yaralı yolcuları gözlerimin sesim uçurumlara düşmüş çığlık nereye uçsunki,
kalbimdeki kuşun kanadı kırık. son trende kalktı boşaldı istasyonlar kimsenin gelmediği yerdeyim
acıların bitmediği yerde güz geldi, gelmedi beklediğim tren yoruldum bunca ağrıyı taşımaktan
sevgiye tanımlar aramaktan bir serseri gibi yaşamaktan yoruldum yoruldu yüreğim, beynim, dilim, ellerim, gözlerim
uy hawar bu günde doğmadı güneş dağlar erimedi gelmedi beklediğim bahar