Çocuklarımız sağırlaşıyor

Son güncelleme: 02.11.2006 16:10
  • Artık çoğu gencin elinde mp3 çalan cep, walkman, diskman görmek mümkün. Ancak bu cihazlar beraberinde ciddi sorunlar da getiriyor.

    Teknolojinin hızla gelişmesiyle mp3 çalan telefonlar, walkman, diskman gibi müzik çalar cihazların insan hayatına daha fazla girmesi, farkında olmadan sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor.

    Uzun süre çok yakın mesafeden yüksek sese maruz kalan kulakta, duyu kaybı meydana geliyor. Son yıllarda üretilen telefonlarda mp3 çalar özelliğinin bulunması, kalem ebatlarında üretilerek cepte rahatlıkla taşınabilme imkanı sunan müzik çalar cihazlarla özellikle 15-35 yaş arasındaki insanların; evde, toplu taşıma araçlarında ve sokakta sürekli olarak yüksek sesle müzik dinlediklerini belirten Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Erkan, 80 desibelden (dB) daha şiddetli seslerin, kulaktaki alıcı hücreleri öldürerek sağırlığa sebep olduğunu söyledi.

    Yüksek şiddetli sesin oluşturduğu tahribatın birikici özelliği olduğunu belirten Erkan, zaman içinde hücrelerdeki tahribatın derecesine göre işitme kayıplarının yüzde 30-40'tan yüzde 100'e kadar ulaşabildiğini ifade etti. İnsanların müzik dinlerken büyük bir keyif aldıklarını ve kendilerine zarar verdiklerinin farkında olmadıklarını vurgulayan Prof. Dr. Erkan, "Bu şekilde duyu kaybı yaşayan insanlar, sağlık sorununun farkına varamaz. Ancak, çevresindeki insanların, 'Söylediklerimi duymuyor musun? Kulağında problem mi var?' şeklindeki uyarıları sonrasında duyu kaybı yaşadığının farkına varır ve doktora gitme ihtiyacı hisseder. Bu aşamaya kadar çok geç kalınmış olabilir. Çünkü tedavisi olmayan sağırlık yaşanmaktadır." dedi.

    İnsanlar tarafından algılanan sesin frekans ve şiddet olmak üzere iki özelliği olduğuna dikkat çeken Erkan, "İnsan kulağı için en uygun ses 60-70 dB arasıdır. Bu, aynı zamanda normal konuşma sesini oluşturan değerlerdir. Kulağa zarar veren ses şiddet ve frekansı ise 80 dB'in üzerindedir. Bağırarak konuşulması dahi insan kulağına zarar verir ve ilerleyen zamanlarda sağırlık sorunu ile karşılaşılır." şeklinde konuştu. Hal böyleyken 15-35 yaş aralığındaki insanlarda ev, araba, toplu taşıma araçları, sokaklar olmak üzere her ortam ve alanda ses şiddeti kontrol edilemeyen cihazlarla yüksek sesle müzik dinleme alışkanlığı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Erkan, bu durumun insanlar farkında olmadan sağırlığı da beraberinde getirdiğini vurguladı.

    Sesin kaynağından itibaren mesafesinin karesi ile doğru orantılı olmak üzere yakınlığının veya uzaklığının tahrip edici tesirini ortaya çıkardığına dikkat çeken Erkan, "Ses ne kadar yakında ise kulağa o kadar çok zarar verir. Uzaklaştıkça zarar verici özelliği de azalır. Her an, her ortamda kulaklık takarak yüksek seste müzik dinleyen insanlar zarar verici etkiye en fazla maruz kalan kişilerdir. 80 dB'in üzerindeki sesin kulağa verdiği zarar kulak zarından işitmenin kortikal merkezlerine kadar devam eden işitme yolu üzerinde herhangi bir yerde ortaya çıkar. En çok zarar gören bölge ise içkulaktaki titrek tüy hücreleridir." diye konuştu.

    Sesin kulağa verdiği zararın, sesin şiddeti, mesafesi, frekansı, maruz kalma süresi, geçirilmiş kulak hastalıkları, yaş ve cinsiyete bağlı olarak değişik özellikler gösterdiğini dile getiren Prof. Dr. Erkan, "Mesela 80 dB şiddetteki bir sese 150 gün maruz kalan insanın uğradığı zarar 90 dB'de 15 gün, 100 dB'de ise 1,5 güne düşer. Gençlerin uğrayacakları zarar ise yapıları tam olarak oturmadığı için daha fazla olur. Bu şiddetlerdeki seslere maruz kalan insanlar sağır olduklarının farkına varamazlar. Ancak çevreleri tarafından anlaşılır. Ancak geri dönüşü olmayan bir süreç içerisine girilmiş olur." ifadelerini kullandı.

    Uzun süre kulaklık kullanarak yüksek sesle müzik dinlemesi sonrasında yüzde 45 oranında işitme kaybına uğradığını anlatan 25 yaşındaki Esat Güçveren "Daha önce walkman kullanıyordum. Sonraki zamanlarda ise cep telefonlarının mp3 çalar özelliği çıkınca telefonla müzik dinlemeye başladım ve yatarken dahi kulaklığı kulağımdan çıkartmazdım. Zamanla ortamdaki konuşma seslerini daha az algılamaya başladım ve ailemin uyarısıyla doktora gitmeye karar verdim. Kontroller sonrasında ise yüzde 45 oranında işitme kaybına uğradığım ortaya çıktı." dedi.
#02.11.2006 13:31 0 0 0
  • gerçekten miii

    eyvah o zaman daha az kullanmamız gerek bu cihazları

    teşekkürler su perisi
#02.11.2006 16:10 0 0 0