Gülüşlerimden Öperek Uyandır Beni

Son güncelleme: 22.11.2011 12:25
  • noimage
    noimage
    noimage
    noimage

    [main-arkaplan-muzik]045[/main-arkaplan-muzik]


    Tanyeri ağarırken çiğ taneleri üzerinden şavkını paylaştırdığı zamanlardan sesleniyorum sana. Güneşin karanlıkla aydınlığın üzerine tüllendiğinde "imkansız sevdamı" yolluyorum sana. Durgun suyun dibinden görünen beyaz çakıl taşların üzerine adını yazıp sana geliyorum ve bu sevda mektubunu kelebeğin kanadında sana yolluyorum.
    Gülüşlerinden öperek uyandır beni



    Dolunayda çığlık atan bir gecede sevdim seni. Göremesem de gülüşlerini seher yelinde yapraklarını güneşe açan ciceklerin yüreğinde bildim gözlerini. Sırtımı sıvası dökülmüş duvarlara yaslayıp seni anlatırım karanlıkla inatlaşan yıldızlara. Her sabah papatyanın ayak uçlarında uykuya dalmış ceylanları kaldırıp onlarla nice selamlar yollarım sana…



    Sakın kederlenme sen. Kozasından hayata gülümseyen kelebeğin kirpiklerinde öğüttüm arsız acılarını. Çünkü sen doğan güne umutla uyanmalısın. Ne olur düşünme içinde kanattığın sancılara. Yüreğin irin toplasa da ne olur ağlama. Ben sen uyanmadan gül kokulu yağmurlarla yıkarım kanayan dudaklarını. Cünkü sen her soluğunda “ baharları “ solumasın.



    Duası ıslak yarınları aydınlık cocukların düşlerinde büyüttüm seni. Karakışlara sürgüledim dudaklarına acıyı süren ayazları. Kaç kez dualarıma kattım o narin yüreğini. Kaç kez iç geçirdim alnımdan dudaklarıma yuvarlanan damlaların gözyaşı değil senin gül kokulu terin olmasını bilemiyorum…Sen uyanmadan rüzgarı giyinip üzerime nice uçurumları aştım saçlarına iğde kokuları bırakmak için.Gelincik tarlalarının üzerinde gezinen çardak kuşlarının kirpikleriyle sildim alnının terleyen çizgilerini.



    Beli kırık virgüllerle uzattım senli cümleleri. Susamış karanfillerin dudaklarına sundum ıslak kirpiklerini. Ve birazdan tüm şehir uyanacak. Kaldır üzerindeki hüznün ağır yorganını. Pencerelerini aç ve hayatı solu bir an. Ilık nefesinden bir yudumunu uzat şehrin titrek tenine. Yüreğinin sıcaklığını avuçlarından akıtıp yetim güvercinleri emzir terinle..



    Perdelerini güneşe aralayıp aynalara gülümse. Karanlıklarda ezilmiş bu topal şehir senin varlığında ayağa kalksın. Ve güneş ısıtmadan karlı tepeleri memleketimin mahzun yüklü çocuklarına sevdanın umutlarını uzat. Uzat ki ; yetim uçurtmalar karanlık göğü aşıp vuslat yağmurlarını getirsin kurak bozkırlara..

    “ Sana baharları getirirken
    Terlemiş yüreğimi
    Ilık nefesinle kurula.
    Sevdanın kundağına sarıp
    Düşlerinde uyut beni.
    Üşüyen tenimi
    Nefesinin sıcaklığıyla sar.
    Avuç içlerinde uyurken
    Gülüşlerimden öperek uyandır beni.
    ...
#20.11.2011 09:26 0 0 0
  • çok güzel
#20.11.2011 09:27 0 0 0
#20.11.2011 10:22 0 0 0
  • Arkadaşım Ellerine yüreğine sağlık teşekkürler
#20.11.2011 18:56 0 0 0
  • teşekkürler refik..
#20.11.2011 22:18 0 0 0
  • Bazen kelimeleri tüketiyorsun zihin denen lûgatımda be arkadaşım,bu müzik bana hiç bu kadar dokunmamıştı,ya bu gece bende birşey var yada Sarıgene üstadın yazdığı dizeler dokundu yürek denen ve ağır aksak atmaya çalışan bu divane çırpınışa.Benim için değerli olan bir arkadaşımın sayfasında bolca dinlediğim bu müziği çalıyorum ve bakalım beni nerelere sürükleyecek,tabii perimde bana yardım ederse.emeğine ve o güzel yüreğine sağlık.
#20.11.2011 23:09 0 0 0
  • bu güzel kelimeleri nerden bulursun be arkadaşım...şiirden çok canalıyor sözlerin..tşekkür ederim gözlerine sağlık
#20.11.2011 23:20 0 0 0
  • Hissettiren güzellikler bana getiriyor onları ve çaresiz teslim oluyorlar klavyedeki yansımalarına.
#20.11.2011 23:23 0 0 0
  • allah hiç eksik etmesin bu yansımalarını arkadaşım
#20.11.2011 23:26 0 0 0
  • Emeğinize ve yüreğinize sağlık...
#22.11.2011 12:25 0 0 0