gün aydın olsun,
sen sabaha gülerek merhaba de diye,
gözlerinde ışıklar olsun diye,
yataktan mutlu kalk,
bugün ne güzel olacak diyesin diye...
ben acıyı bal eyledim....
görmedim karanlığı,
bakmadım giden aya,
açmadım yüreğimi,
hiç bir sevdaya
sevgisizliği gül diye sardım,
umutsuzluğumu şarkı yaptım,
karanlığı tablo diye seyrettim...
tek...tek sen görme diye mutsuzluğumu.
çünkü...bilirim ben olmuşsun sen,
bilirim tüketirsin ömrünü benimle,
soluğum, soluğun olmuş sanki...
ve...gözlerimin içinde mutluluk ararsın.
bilmelisin oysa...bilmelisin ki
bir uzak limandır mutluluk,,,
ve bu geminin gidecek mecali yok...
bencileyin bir garip yolcuyla gidemeyen,
en ufak dalgada yalpalayan,
pusulasının ibresi bozuk bu geminin
kırık dökük tahtalarına tutunup da kalma...
haydi sen bari in, kıyamam sana.
giderken sen...sakın bakma ardına,
gözlerimdeki kara, yolundan almasın seni...
ama ben... o uzak limandaki mutluluğu değil,
belkileri, ihtimalleri değil,
kırık kanadımla senle olmayı istiyorum...
ama sana hüzünden başka
hiçbir şey veremiyorum...
tüm sevdaları kilitlemişim de
sığınmışım senin limanına
bilmiyorsun...ah yavrum, bilmiyorsun..