Bronş Astmasında Hastalığı Ortaya Çıkaran İlaçlar

Son güncelleme: 06.01.2012 14:43
  • İlaçlar hakkında - İlçaların içeriği - Hangi ilaçlar neye iyi geliyor - Sık kullanılan ilaçlar hakkında - İlaca bağlı astma nedir

    [SIZE=-1]Türk Akciğer Hastalıkları Vakfı [SIZE=-1]İlaçlar ve bir takım kimyasal maddelerle, yiyeceklerin hazırlanması ve saklanmasında kullanılan katkı maddelerinin astma nöbetlerini ortaya çıkardığı uzun yıllardan beri bilinmektedir.

    [SIZE=-1]SON ZAMANLARDA ÇOK SA YIDA YENİ İLACIN KULLANIMA GİRMESİ DOKTORLARI ASTMALI HASTALARIN TEDAVİSİNDE DİKKATLİ OLMAYA ZORLAMAKTADIR.

    [SIZE=-1]Bu yazıda, sık kullanılan çeşitli ilaçlarla, yiyeceklerin hazırlanması ve saklanmasında kullanılan katkı maddelerinin astma krizlerinin ortaya çıkması veya süreğen hale gelmesindeki rolleri açıklanacaktır.
    [SIZE=-1]İlaca Bağlı Astma
    [SIZE=-1]İlaca bağlı ASTMA değişik ilaçlarla meydana gelmektedir. Hastalarda nefes daralması esas bulgu olmakla beraber, tek başına öksürük de görülebilmektedir. Değişik ilaç gruplarının etkileri aşağıda özetlenmiştir.
    [SIZE=-1]A - Tansiyon ve Kalp İlaçları
    [SIZE=-1]1 Beta-blokerler
    [SIZE=-1]Beta-blokerler anjina pektoris, hipertansiyon ve migren (yarım baş ağrısı) tedavisinde sıkça kullanılmaktadır. Sık kullanılan betabloker ilaçların hem madde hem de Türkiye'deki ürün isimleri aşağıda sıralanmıştır.

    [SIZE=-1]a. Direkt olarak kalp üzerine etkili olanlar
    [SIZE=-1]-Metaprolol (Beloc, Lopresor, Metolol)
    [SIZE=-1]-Atenol (Tensinor) -Acebutolol (Prent)

    [SIZE=-1]b. Seçici olmayan yani hem kalp, hem de akciğer üzerine etkili olanlar
    [SIZE=-1]-Propranolol (Dideral, Proderal)
    [SIZE=-1]-Nadolol (Betadol)
    [SIZE=-1]- Pindolol (Visken, Pindolin, Noselektin)
    [SIZE=-1]-Oxprenolol (Trasicor)
    [SIZE=-1]c. lntrensek sempatomimetik aktivitesi olanlar
    [SIZE=-1]-Pindolol (Noselektin, Pindolin, Visken)
    [SIZE=-1]-Acebutolol (Prent)
    [SIZE=-1]d. Hem alfa hemde beta-bloker ilaç
    [SIZE=-1]-Labetolol (Trandate)
    [SIZE=-1]Beta-blokerler normal kişilerde soluk darlığına yol açmazlar. Bu etkinin doza bağımlı olmadığı belirtilmektedir. Bazen ölümcül de olabilen soluk darlığı genel olarak hava yollarında hassasiyeti olanlarda görülmektedir;' Soluk darlığı krizleri önceden astma öyküsü olmayan hastalarda görülebilirse de ailede genellikle alerji veya astma öyküsü mevcuttur. Bu hastalarda daha sonra metakolin provakosyon testine olumlu cevap alınır. Beta blokaj böylece altta yatan hava yolu hassasiyetini ortaya çıkarır. Beta-bloker ilaçlardan kardioselektif ve intrensek sempatomimetik aktiviteye sahip olanların düşük dozlarda kullanılmasının, hava yolu hassasiyeti olanlarda daha az soluk darlığına yol açtığı belirtilmektedir. Fakat aşırı derecede hava yolu hassasiyeti olanlarda veya yüksek dozlarda kullanıldığında bu ilaçlar da soluk darlığına neden olabilir. Tedavide inhalasyon tarzında antikolinerjik ilaçlar etkilidir (Atrovent gibi). Beta agonistlerin ise tedavi edici yönü yoktur (rahatlatıcı ilaçlar).
    [SIZE=-1]2. Anjiotensin Konverting Enzim İnhibitörleri (AKEİ) Hipertansiyon veya kalp yetmezliği tedavisinde son zamanlarda sıkça kullanılan AKEİ olarak Türkiye'de ilk olarak piyasaya çıkan ilaçlar captopril (kapril, kaptoril, lopril), enalapril (enapril, konveril, renitec, vasolopril)'dir. AKEİ'ne bağlı öksürük sık görülür. Yapılan bir çalışmada captopril ile %1.4'den %25'e kadar çıkan oranlarda öksürük bildirilmiştir. Yapılan çalışmalar ile altta yatan hava yolu hassasiyetinin öksürük gelişmesine sebep olduğu belirtilmektedir. Ayrıca AKEİ'nin kullanılması sırasında da hava yolu hassasiyeti gelişmekte veya ağırlaşmaktadır. Hastalar sürekli ve bazen oldukça rahatsız edici kuru bir öksürükten yakınırlar. Öksürük, ilacın başlanmasından itibaren birkaç gün içinde veya bir yıla kadar geçen bir süre içinde başlayabilmektedir. Tedavide ilacın kesilmesi gerekmektedir. Çeşitli araştırmalarda öksürüğün Sulindac, Steroid ve Kromolin ile yatıştığı bildirilmiştir.
    [SIZE=-1]Son zamanlarda piyasada İnhibare, Silazapil, Coversyl (perindopril) gibi geliştirilmiş yeni ürünlerin nadir olarak öksürük yaptığı belirtilmekteyse de yine de bu ilaçların aynı gruptan olduğu unutulmamalıdır.
    [SIZE=-1]B - Göz İlaçları:
    [SIZE=-1]Göz hastalıklarının tedavisinde kullanılan bir takım ilaçların akciğerlerde yan etkilere yol açtığı bilinmektedir. En iyi bilinen yan etkiler astma krizlerinin şiddetlenmesi ve duyarlı kişilerde soluk darlığına neden olmasıdır. Yan etkilerin çoğu gl6kom (karasu) tedavisi sırasında kullanılan göz damlaları sonucu meydana gelmektedir. Bu ilaçların %80-90'ı 1-2 dakika içinde gözden atılmakla beraber, vücutta yan etkilere neden olabilecek yeterli miktardaki ilaç, göz yaşı kanalları ve bütün içinden emilmektedir. Glokom tedavisi için sık olarak kullanılan ilaçlar ve oluşturdukları etkiler şunlardır:

    [SIZE=-1]1. Beta-bloker ilaçlar -Timolol maleate (Imol, Timoftal, Timoptic, Timosol) Timolol glokom tedavisinde en sık kullanılan ilaç grubunu oluşturmaktadır. Selektif olmayan güçlü bir beta-bloker ilaçtır. Hava yolu hassasiyeti olanlarda astma krizlerinin ortaya çıkması, ağırlaşması ve soluk darlığına neden olmaktadır. Yine yaşlılarda, astma, kronik bronşit, amfizem gibi akciğer hastalığı olanlarda soluk daralması sık olarak gelişmektedir. Hastaların %5-10'unda şiddetli yan etkiler nedeniyle ilacın kesilmesi gerekebilmektedir. Belirtiler dakikalar içinde gelişmekte yaklaşık 2 saatte en yüksek seviyeye çıkmaktadır. İlk dozdan sonra solunum durması gelişen hastalar rapor edildiği gibi astmalı hastalarda kriz tablosu da ortaya çıkabilmektedir .

    [SIZE=-1]-Betaxolol (Betoptic) ve levobutonolol (betagan liqui filim)
    [SIZE=-1]Glokom tedavisinde kullanılan iki yeni beta-bloker damla olup bunlardan betaxolol'un timolol ve levobutonolol'dan daha az olarak astmalı hastalarda soluk daralmasına yol açtığı belirtilmektedir. Tedavide inhalasyon (içe çekme) yolu ile kullanılan bronkodilatör ilaçlar (beta-agonistler, antikolinerjikler) önerilmektedir. Eğer bu ilaçların kullanılması kesinkes gerekiyorsa ilk doz doktor gözetiminde verilmeli, hastalar bu ilaçları kullandıkları süre içinde yakından takip edilmelidir.
    [SIZE=-1]2. Direkt etkili parasempatomimetik ilaçlar (asetükolin benzeri)
    [SIZE=-1]Glokom tedavisinde kullanılan direkt parasempatomimetik etkili ilaçlardan.
    [SIZE=-1]-Pilokarpin (Pilokarsol, Pilosel) ve karbakol'un soluk daralmasına yol açtığı gösterilmiştir. Kronik bronşitti hastalarda karbakol ile timolol'la olandan daha az şiddette soluk daralması da rapor edilmiştir. Daha önceleri glokom tedavisinde kullanılan metakolin, şimdilerde bu amaçla kullanılmamaktadır. Metakoline bağlı soluk daralması gayet iyi bilinmekte olup halen astma tanısında inhalasyon yolu ile verilerek test amacı ile kullanılmaktadır.
    [SIZE=-1]3. Indirekt etkili parasempatomimetik ilaçlar (antikolinesteraz ilaçlar)
    [SIZE=-1]Bu ilaçlardan glokom tedavisinde kullanılan ekotiyofat iyodürün hassas kişilerde soluk daralması ve soluk durmasına yol açtığı belirtilmiştir. Yine bu tür ilaçlardan myasteni gravis tedavisinde kullanılan piridostigmin (Mestinon) ve neostigmin (Neostigmin, Prostigmin, Plantlgillin) ile de hassas kişilerde soluk daralması beklenmelidir.

    [SIZE=-1]4. Sempatomimetik amin ilaçlar
    [SIZE=-1]Açık açılı glokom tedavisinde kullanılan dipivefrin hidroklorür (Propine solüsyon)'un astma krizini açığa çıkardığı bilinmektedir. Daha sonra açıklanacağı gibi ilacın terkibindeki koruyucu olarak kullanılan sodyum metabisülfit'in bu durumdan sorumlu olduğu bulunmuştur.

    [SIZE=-1]5. Diğer ilaçlar
    [SIZE=-1]Göz hastalıklarının tanısında kullanılan suda eriyen bir boya olan sodyom.floressein ile göz içi iltibaplarının tedavisinde kullanılan indometazin göz damlalarının astma krizlerini ortaya çıkardığı ve soluk daralmasına yol açtığı belirtilmektedir. Yine mevsimsel olarak alerjik konjunktivitlerin tedavisinde yüzeysel kullanılan kromolin sodyum damlalarının da çok ender olarak alerjik reaksiyonla astma krizlerine yol açtığı hatırlanmalıdır .

    [SIZE=-1]C: İskelet kast gevşeticileri (nöromüsküler blokörler) Anestezi sırasında iskelet kasının gevşemesi ve cerrahi işlemlerin kolaylaştırılması amacıyla kullanılır. Bunlar; alkuronium, atrokurium (Tracrium), dtübokürar, vekuronium (Norcuron)'dur. Anestezi esnasında soluk darlığı seyrek olarak görülür. Bir çalışmada atrokurium kullanıldığında %0.1 oranında rapor edilmiştir. Pankuronium'un (Pavulon) astmalı hastalarda seçilecek ilaç olduğu belirtilmişse de bu ilaç da soluk darlığına neden olmaktadır. Uzun etkili bir antikolinesteraz olan ekotiyofat iyodür kullanan hastalarda süksinil kolin (Lystenon) ile iskelet kast gevşetildiğinde uzun süreli soluk daralması ve soluk durması rapor edilmiştir.

    [SIZE=-1]D - Aspirin ve diğer anti-romatizmal ve ağrı kesiciler
    [SIZE=-1]Tüm astmalı hastaların hastalığın derecesine göre %4 ila 2S'inde aspirin veya benzeri ağrı kesicilere duyarlılık mevcuttur. Sinüzit ve burunda polip olan astmalılarda ise bu oran %30-40'dır. Aspirin benzeri (non-steroid anti inflamatuar) ilaçlar son yıllarda ülkemizde oldukça sık kullanılmaktadır. Bunlardan en sık kullanılan bir bölümünün madde ve ürün isimleri aşağıdadır.

    [SIZE=-1]a. İndometazin (Bndol, Endomet, Endosetin, lndocid-R, Romacid)
    [SIZE=-1]b. İbuprofen (Artril, Algifen, Brufen, Nmofen)
    [SIZE=-1]c. Naproksen (Apranax, Aprol, lnoprol, Naprosyn, Napren, Naproks)
    [SIZE=-1]d. Piroksikam (Feldoks, Oksikam, Piroksan, Felden ve Felden Flush).
    [SIZE=-1]e. Tenoksikam (Tilkotll)
    [SIZE=-1]f. Diklofenak sodyum (Yoltaren)
    [SIZE=-1]g. Fenilbutazon (Butazolidin, Artos, Alkazon) h. Tolmetin (Tolectin)
    [SIZE=-1]Aspirine bağlı soluk daralması genellikle 30 veya 40 yaşlarında. kadınlarda daha sık olarak görülür. Çocuklarda da rapor edilmektedir. Ailesel yakınlıktan bahsedilmektedir. Hastalarda astma görülmeden önce al1erjik nezle hali gelişmektedir. Belirtiler genellikle ilacın alınmasından dakikalar veya saatler içinde ortaya çıkar. Bunlar; gözlerde sulanma ve kızamıa, borun akıntısı, yüzde kızarıklık ve bunları takip eden soluk daralmasıdır. Aspirin duyarlılığı olanlarda indomelazin içeren göz damlalarının kullanılması ile ciddi astma krizleri görülebilir. Tedavide beta-agonist spreyler, gerekirse ek-.doz steroid ve aıninotilin kullanılır. Aspirin alımından önce kromolin sodyum verilmesi soluk darlığında kısmen azalına sağlayabilir. Tavegyl türü anti histaminikler soluk daralması dışında diğer yakınmaları kısmen veya tamamı yakın olarak önlemektedir. Esas olan bu ilaçlardan kaçınmaktadır. Eğer mutlaka kullanılması gerekiyorsa duyarsızlaştırma (desensitizasyon) yapılabilir. Aspirin hassasiyeti olan hastaların az bir kısmında asetaminofen (Minoset, Paranox, Terınalgine, Parol, Vermidon vb.), hidrokortizon ve asetillenmemiş salisilatlara (Entersal, Tifenso, Analsedin) karşı duyarlılık rapor edilmiştir.
    [SIZE=-1]E - İlaçlar röntgen incelemeleri (kontrast ilaçlar)
    [SIZE=-1]Radyolojik tetkiklerde kullanılan çeşitli ilaçlara bağlı (kontrast ilaçlar) yan etkiler eskiden beri bilinmektedir. 14000 incelemenin birinde şiddetli yan etkiler meydana gelmekte, bunların da %12'sini soluk daralması oluşturmaktadır. İlginç olarak bu hastaların çoğunda alerji öyküsü olsun veya olmasın, özel aletlerle saptanabilen bir hava yolu daralması gelişmektedir. İlacın verilmesinden sonra ilk 4-5 dakika içinde hava yollarında daralma oluşmakta, 30 dakika içinde normale dönmektedir. Önemli belirtiler ise sıklıkla önceden alerji öyküsü olanlarda görülmektedir. Daha önce ilaç verilmeyenlerde görülebileceği gibi, tekrarlayan incelemelerde yeniden oluşmayabilir. Soluk daralmasından ayrı olarak bu ilaçlarla yapılan incelemelerde öksürük de görülmektedir.

    [SIZE=-1]F. İçe çekme (inhalasyon yolu) ile kullanılan ilaçlar
    [SIZE=-1]Öksürük ile birlikte soluk darlığı, ölçülü dozda püskürtme sağlayan ilaçlarla nadir de olsa meydana gelebilmektedir. Bu durum ilaçların içindeki çeşitli katkı maddelerine bağlanmaktadır .

    [SIZE=-1]GIDALAR VE KİMYASAL KATKI MADDELERİ
    [SIZE=-1]Metabisülfit yüzyıllardan beri yiyeceklerin hazırlanması ve korunmasında kullanılmaktadır. Normal kişilerde yüksek miktarlarda alınmasına rağmen aşikar bir yan etki meydana getirmediği için ABD dahil birçok ülkede kullanımı serbesttir. Sülfür dioksit veya sülfit içeren yiyecekler şunlardır:
    [SIZE=-1]-kurutulmuş ve paketlenmiş meyveler, meyve suları
    [SIZE=-1]-bira, şarap vs gibi fermantasyon ürünü içecekler
    [SIZE=-1]-turşu ve salamuralar
    [SIZE=-1]-sucuk, hazır salatalar, patates cipsleri
    [SIZE=-1]-karides ve diğer deniz ürünleri
    [SIZE=-1]-işlemden geçmiş hazır yiyecekler

    [SIZE=-1]Sülfür dioksit gazi ile sülfit iyonları hassas kişilerde hava yollarında daralmaya neden olan güçlü faktörlerdir. Sülfitler ilaç endüstrisinde de kullanılmaktadır. Daha öncede belirtildiği gibi bir takım aerosol ilaçlar ile bulantı ve kusmalarda kullanılan metoklopramid (metpamid) ampulleri bileşiminde sülfit mevcuttur. Bu ilaçlarla da soluk darlığı rapor edilmiştir. Genel olarak astmalı hastaların %5'inde astma ataklarının sülfitlerle ortaya çıktığı bildirilmektedir. Tedavide metabisülfit içeren yiyeceklerden kaçınmak gerekmektedir.
    [SIZE=-1]Metabisülfit dışındaki diğer katkı maddeleri de astma krizlerine neden olabilmektedir. Tartrazin gıda ve meşrubatlara sarı renk vemrek için kullanılır. Aspirin allerjisinin birlikte görüldüğü vakalarda astma krizini ortaya çıkarabilir. Çin 10kantalarında lezzet verici olarak kullanılan soya ürünlerindeki katkı maddesi olan sodyum glutamad da sülfitler gibi soluk daralması yaptığından "Çin Restoram Astması" denilen özel bir tablo oluşturmaktadır. Yine yapay besinleri daha cazip hale getirmek için kullanılan ve kırmızı renk veren amaranth, mavi renk veren indigotin ve diğer azo veya azo olmayan boyalar ile de astına krizleri bildirilmiştir.

    [SIZE=-1]Doğal protein yapısındaki antijenik gıda maddelerinin de astına krizlerini ortaya çıkarması her zaman olasıdır. Yer fıstığı, Hindistan cevizi, mısır, balık, yumurta, süt ve muzun ender olarak astma krizlerini uyardığı bilinmektedir.
    [SIZE=-1]SONUÇ
    [SIZE=-1]Günümüzde çok çeşitli ilacın kullanımı, hava kirliliği, hızlı yaşam koşulları nedeni ile hazır veya çabuk hazırlanabilir yiyeceklerin artan şekilde tüketilmeye başlanması ve çeşitli kimyasal katkı maddeleri ile karşılaşmanın astma sıklığını arttıracağı açıktır. Hastalara, krizleri ortaya çıkaran etkenlerden mümkün olduğu kadar uzak durmaları önerilmeli ve yeni bir ilaç başlanması halinde hastanın yakın takibi yapılmalıdır.
    [SIZE=-1]Hazırlayanlar : Prof. Dr. A. Fuat Kalyoncu
    [SIZE=-1]Türk Akciğer Hastalıkları Vakfı
#06.01.2012 14:43 0 0 0