Kahvenin zararı kadar yararı var

Son güncelleme: 12.03.2007 08:18
  • Bundan 150-200 yıl önce yaşayan astımlıların, Theodore Roosevelt gibi Amerika Başkanı, Charles Dickens gibi dünya çapında ünlü bir yazar da olsalar tedavi için ancak birkaç seçenekleri vardı. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, Mynet okurları için yazdı.

    Bu hastaların, her gün bir çay kaşığı hardal tohumu veya civa ve zencefil içmek, sarımsak ve soğan yemek, sülük vurdurup veya toplar damarlarını kestirip kan akıtmak ve bir de çok koyu kahve içmekten başka yapabilecekleri fazla bir şey yoktu.

    Oysa, şimdiki astımlılar çok şanslılar. Elimizde hem astım krizlerini çok iyi tedavi eden ilaçlar ve hem de bu krizlerin tekrarlamasını önleyen ilaç ve aşılar var.

    Ancak, gene de hastaların ilaçlarına ulaşamadıkları astım krizlerinde yapılabilecek en iyi şey, hemen her zaman her yerde bulunan kahveden yararlanmak.

    KAHVE 150 YILLIK BİR İLAÇ

    Kahvenin astım üzerine olan olumlu etkileri 150 yıla yakın zamandan beri biliniyor. Kafein, İskoçya' da 1859 yılından bu yana astım tedavisinde kullanmış. Kendisi de bir astımlı olan 1871 doğumlu ünlü yazar Marcel Proust, ''A l' Ombre de Jeunes Filles en Fleur'' isimli eserinde çocukluğunda nefesini rahatlatması için kafein kullandığını yazar.

    Kahve, ne olduğu belirsiz bir kocakarı da ilacı değildir. Nefes açıcı özellikleri olduğu, düzenli içilmesi durumunda astım riskini azaltabileceği bilimsel araştırmalarla gösterilmiştir.

    Meselâ, günümüzün en prestijli tıp dergilerinden olan New England Journal of Medicine' de 1984 yılında, kafeinin genç astımlılarda etkili bir nefes açıcı ilaç olduğunu gösteren bir araştırma yayınlanmıştır.

    1988 yılında, 72.284 İtalyan üzerinde yapılan bir araştırmada kahve içimi ile astım görülme oranı arasında bir ilişki olduğu belirlenmiş ve günde 3 veya daha fazla fincan kahve içenlerde astım riskinin %28 oranında azaldığı sonucuna varılmıştır.

    1992' de, 20.322 Amerikalının katıldığı bir başka araştırmada ise, astım riskinin kahve içenlerde içmeyenlere göre %29 daha az olduğu sonucuna varılmıştır.

    KAHVE NEDEN ASTIMA İYİ GELİYOR

    Kahvenin karışık bir kimyasal yapısı olmakla beraber, nefes yollarını açan bu etkisi içerdiği kafeinden dolayıdır. Kafein, astım ve bronşit tedavisinde günümüzde de hâlâ kullanılan bir ilaç olan teofilin gibi metilksantin grubundan bir kimyasal maddedir.

    Ayrıca, kahvenin sıcak bir içecek oluşunun daralmış bronşların genişlemesine katkısı olduğu gibi, alınan sıvının yapışkan salgıları yumuşatması ve daha kolay çıkarılmalarına katkı sağlaması da mümkündür.

    Kafein kahve çekirdeklerinden başka, çay ve kolalı içeceklerde ve çikolatada da bulunur, yapay olarak sentez de edilebilir.

    Kokusuz ve acı bir tadı olan saf kafein, 60' dan fazla bitkinin çekirdeğinde, yaprağında veya meyvesinde vardır ve aslında doğal bir pestisit, yani böcek zehridir. Bitkilere konan ve onlardan beslenen böcekleri felç ederek ve öldürerek etkili olur.

    YAN ETKİLERE DİKKAT

    Kafein bir merkezi sinir sistemi uyaranıdır. Uyanıklığı artırır, ince motor koordinasyonu azaltır, uykusuzluk, sinirlilik, baş ağrısı ve baş dönmesi yapabilir. Kafein ayrıca, kalp hızını artırır, kan damarlarını büzer ve bazı kasların daha kolay kasılmasını sağlar.
    Kafein, bağımlılık da yaratabilen bir maddedir. Fazla miktarda kahve içen kişilerin bunu birden bırakmaları baş ve kas ağrıları, depresyon ve sinirliliğe neden olabilir.
    Kafein, Uluslar arası Olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından uzun yıllar yasak ilaçlar kapsamına alınmıştı. İdrarlarında 12 mikrogramdan fazla kafein çıkan sporcular yarışmalara alınmazdı. 5 fincan kahve içilmesi ile bu sorun yaşanabiliyordu. Yasak 2004' de kaldırılarak kahve ve kola içen atletlerin ceza almaları önlenmiş oldu.

    Kafeinin, yüksek dozlarda ölüme de yol açabileceği unutulmamalı. Öldürücü dozu 10 gramdan fazladır ve buna ardı ardına 80-100 fincan kahve içmeyle ancak ulaşılabilir. 150 ml kahvede 60-150, 150 ml çayda 40-80 mg kafein vardır.

    KAHVE SADECE HOŞA GİDEN BİR İÇECEK DEĞİL

    Bizde kahve daha çok 'kırık yıl hatırı' olması ile tanınır, ama kahve nefes yollarını açan, solunumu rahatlatan ve astıma da, bronşite de iyi gelen bir içecektir aynı zamanda.
    Hatta son yıllarda yapılan araştırmalar düzenli kahve içen kişilerde diyabetten Parkinson' a, kalın bağırsak kanserinden böbrek ve safra kesesi taşlarına.. kadar pek çok hastalığın daha az görüldüğünü gösteriyor.

    Hadi, kendinize şöyle güzel bir kahve yapın, afiyetle için.
#09.12.2006 07:17 0 0 0
  • kahveyi çok severim bronşit ve astıma iyi geldigini bilmiyordum.kahve uykusuzluk yapar derler bendede tam aksine birkaç fincan kahve daha çok uyutuyor.teşekkürler özlem
#09.12.2006 14:25 0 0 0
  • Son zamanlarda yapılan araştırma sonuçlarında şaşırtıcı bir şekilde kahvenin iyi bir antioksidan kaynağı olduğu ortaya çıktı. Kahve tüketmek hangi hastalıklar için faydalı, hangileri için zararlı?


    Aslında antioksidan içeren besinler içerisinde listenin en başında kahve geliyor. Bununla beraber işlenmiş kahve, işlenme süreci sırasında içeriğindeki antioksidan değerlerini kaybetmiyor.

    Kardiyovasküler hastalıkların, kanserin ve diyabetin de içinde bulunduğu kronik bazı hastalıklardan kaçınmanın en iyi yollarından biri antioksidanlar açısından zengin bir beslenme düzenine sahip olmaktır. Ama ne yazık ki bir çoğumuz antioksidan değerleri açısından çok zengin olan sebze ve meyvelerden yeteri kadar tüketmiyoruz.

    KAHVE ANTİOKSİDAN AÇISINDAN ZENGİN
    Öyleyse antioksidanları başka hangi yiyecek içeceklerden alıyoruz tahmin edebilir misiniz? Kahveden hoşlanıyorsanız yalnız değilsiniz. Yapılan istatistiksel araştırmalarda Amerika nüfusunun yüzde 54'ten fazlasının her gün kahve içtiğini gösteriyor. Bu oranla beraber Almanya, Avusturya ve Finlandiya da ise günde iki kahve veya daha fazla içildiği belirtiliyor.

    Kahve tüketimi ile ilgili yararlar çok çeşitli olabilir. Bu konuda yapılan derin araştırmalar daha henüz başlarda bile olsa, kahve tüketiminin sağlıklı getirileri olduğunun belirtileri ortaya çıkmaya başlıyor.

    KAHVENİN BAZI YARARLARI
    Parkinson Hastalığı riskinin azalması : Yapılan bir araştırmada günde bir fincan kahve içen erkeklerin parkinson hastalığı riskinin yüzde 40'a varan oranlarda azaldığı ortaya çıkarılmıştır. Bununla beraber menopoz sonrası ostrojen terapisi gören kadınlarda kahve tüketimi Parkinson Hastalığı riskini arttırmaktadır.
    Tip 2 Diyabet riskinin azalması: Bunun olması aşırı kahve tüketimi sonrasında meydana gelmektedir. Bu ise sağlık açısından önerilen bir durum değildir. Çok fazla kahve tüketmenin getirdiği riskler bu yararın önüne geçmektedir ve aşırı kahve tüketiminden kaçınılmalıdır.
    Karaciğer kanseri riskinin azalması: Kahve tüketmek özellikle siroz yüzünden oluşan karaciğer kanseri riskinin azaltılmasına yardımcı olmaktadır. Siroz, karaciğerin iltihaplanıp yara oluşumuna neden olan bir çeşit karaciğer hastalığıdır. Eğer kahvenin sağlıklı yararları varsa da bunların nereden geldiği net olarak bilinmemektedir. Kahve sadece antioksidanlar içermez, aynı zamanda kafein ve daha araştırılmamış diğer bileşenleri de içerir.

    Kahvenin içinde bir çok uyarıcı var. Filtre edilmemiş kahve kan yağlarının değerlerini arttırabilir, aşırı kafein tüketimi ise kafeine karşı hassas kişilerde sorunlar yaratabilir. Bir fincan kahvede 72 ile 130 miligram arasında kafein bulunmakta. Bu oran kahve çekirdeğinin çeşidine ve pişirilme yollarına göre değişkenlik kazanmakta.

    YARARI DA VAR ZARARI DA
    Yani kahve içmek hem yarar hem de zarar getirebilen bir çeşit değiş tokuştur. Eğer halihazırda kahve içmiyorsanız, içeriğindeki antioksidanlar yüzünden bu alışkanlığı edinmenize gerek yoktur. Eğer kahve içen biri iseniz, bu sizin meyve ve sebze yemeyi kesmeniz anlamına da gelmez. Son olarak, kafein içeriği bakımından ölçülü içildiğinde sağlıklı ve yararlı olabilir.

    Meyve ve sebze yemekten vazgeçmeyerek, günlük kahve miktarınızı bir veya iki fincanla sınırlayın. Günlük önerilen kafein miktarı olan 250 miligramdan fazla almamaya dikkat etmelisiniz.
#12.03.2007 08:18 0 0 0