Siyah Beyaz Cümleler

Son güncelleme: 17.11.2010 12:43
  • Bir kış günüydü Beşikatşımızın avrupa kupası maçı vardı..memur babam emekli maaşını almış ve çok istediğim ayakkabıyı almam içi bana para vermişti..Kış ayının yarısı bitmiş bense ayağımdaki yazlık ayakkabılarla idare ediyordum.günlerden çarşambaydı maç perşembe akşamıydı 2 önce kar yağmıştı.çarşamba sabahı erkenden kalkıp babamın bana verdiği paranın yarısıyla maç bileti almak için üsküdardan motora bindim semte inip biletimi aldım hava okadar soğuktuki sanki kanım donuyordu sanki birileri benim orda olmamı istemiyordu.o gün evime gidip sabahın olmasını bekledim çok heyecanlıydım çok sevdiğim Beşiktaşımı izleyecektim.kahvaltımı yaptıktan sonra kazağımı üstüne formamıda giydikten sonra atkımı takıp evden çıktım cebimde babamın bana verdiği 30 milyonun yarısı yani 15 milyon kalmıştı diğer yarısıylada bilet almıştım maça daha yaklaşık 3-4 saat vardı hava çok soğuktu 3 gün önce yağan kar yoktu belki ama iliklere kadar hissedilen bir soğk vardı semtte yürümeye başladım..bir sokağa girdim etrafıma bakınarak yürüyordum..bir cebimde biletim diğer cebimdede aylardır beklediğim memur babamın bana verdiği ayakkabı parası duruyordu..10 dakika yürüdükten sonra ileride ağlayan bir çocuk dikkatimi çekti..köşeye çekilmiş hıçhıra hıçkıra ağlıyordu hava soğuk olduğundan sokak pek kalabalık değildi etraftan geçen az sayıda insanda onu umursamamıştı ben çocuğun yanına gittim kalk bakalım ne oldu dedim...
    bana git bırak beni dedi..ben kararlıydım tekrar ne oldu koçum dedim.çocuk kafasını kaldırdı ve annem çok hasta ve biz çok fakiriz günlerdir ilaç alamıyoruz kimsede yardım etmiyor dedi gözlerim dolmuştu gözlerimden yaş akmaması için kendimi bütün gücümle sıkıyordum..bir an babamın bana verdiği para aklıma geldi ama nasıl olurdu babama ne derdim..ama içimde elvermiyordu bırakıpta gitmeye al bunu dedim hayır olmaz dedi ben dilenci değilim...
    ben ısrar ettim ve parayı zorlada olsa cebine koydum çok gururlu bi çocuktu kafasını utanarak ve ağlayarak kaldırıp bana sarıldı Allah sana ne istiyorsan onu versin tuttuğun altın olsun demişti...Bu kez kendimi tutamadım gözlerimden yaş biren boşaldı bu dua benim için bir ayakkabıdan daha çok önemliydi belki bütün kış ayakkabım olmayacaktı ama bir ihtiyaç sahibini sevindirmiştim onun mutluluğu buna değerdi..bir başka sokağa girdim..ellerim cebimde düşünmeye başladım bu ayakkabılarla bütün kış geçermi diye düşünüyordum..saate baktım maça artık 1.5 saat kalmıştı.dedimki ben buraya beşiktaşım için geldim herşeyi unutup stada girdim..maç başlamıştı soğuğa aldırış etmeden bağırıyordum sanki ses tellerim kopacaktı ama esen rüzgara rağmen beşiktaşımı desteklemeliydim..ilk yarı 1-0 bitti..ikinci yarı başlamıştı bi anda Ahmet dursun,İ Mansız ve Ronaldo 4-0 yapmıştı sevinçten havalara uçuyordum artık son 10 dakkaya girmiştik iki kişinin dikkatle beni süzdüğünü gördüm bu arada bastığım taşlar yazlık ayakkabımın içine buz gibi doluşuyordu adeta ama ben yinede aldırış etmiyordum...birden maç 4-1 oldu artık son 7-8 dakika kalmıştı...adam hala beni süzüyordu.derken 86.dakikada 4-2 oldu bir gol daha yersek elenecektik..bütün kalbimle takımımı destekliyor ve dua ediyordum bu aradada sanki soğuk benimle alay edercesine kanımı ve ayaklarımı donduruyordu..artık son dakikaya girmiştik..biz bütün gücümüzle bağırıyorduk..artık soğuk sesimi bitirmek üzereydi ama büyük beşiktaş taraftarları soğuk dinlermiydi..son saniyelere girilirken karşı takım ceza sahası sol çaprazından bir serbest atış kullanacaktı kalbim duracak gibiydi sanki..ve olan oldu serbest atış kullanıldı cordobayı aşan toş kaleye girdi..bütün stad sanki buz kesmiş ağızları soğuk tıkamıştı derken birden orta hakem kaleye doğu koşmaya başlamıştı Aman Allah'ım hakem golu vermemişti daha önce kaleceiye faul olduğunu söyledi..bütün stad kabustan uyanmıştı artık derken cordoba atışı kullandı ve maç sona erdi..tur atlamıştık ayakkalarımızın acısını bile hissetmiyordum.staddan müthiş bir sevinçle çıktım..artık maç bitmişti ayaklarım çok üşüyordu dolmabahçeden beşiktaşa yürümeye başladım kafamın bir kenarında kazandığımız zafer diğer yanındada memur babamın bana verdiği ayakkabı parası vardı çünki o parayı bir daha bana veremezdi ona ne söyleyecektim..düşünceli bir şekide yürürken stadda bana bakan adam genç bir dakka bakarmısın dedi.arkamı döndüm adamı hemen tanıdım evet efendim dedim..bak dedi bana sesi titreyerek ben arkadaşımla bir iddaya girdik benim ayakkabı dükkanım var eğer kazanrsak birine yakkabı hediye edeceğim bense sana hediye vermek istiyorum dedi..
    ben kabul etmedim çok ısrar etti..birden gözlerimden yaş boşalmıştı yaptığım iyilik bana tekrar geri dönmüştü..adam neden ağlıyorsun dedi..bir günde üç mutluluk yaşadımda ondan dedim.adam şaşırmıştı.o çocuğun duasını yüce Allah kabul etmişti.hem o sevinmiş hem beşiktaşım kazanmış hemde çok istediğim kışlık ayakkabılarıma sahip olmuştum..Beşiktaşım o gün bana 3 mutluluk yaşatmıştı..ve o günden sonra kendi kendime söz verdim her ne olursa olsun..ölene kadar hep beşiktaşlı kalacaktım...

    BEŞİKTAŞ-SLAVİA PRAG UEFA KUPASI MAÇI
    4 - 2

    Karakartal
#10.12.2006 13:29 0 0 0
  • alıntıdır
    kaynak:forza
    elımden geldıgı kadar hergun bır tane eklemeye calısacam
    bu bıraz uzun ama guzel bır hıkaye okuyun
#10.12.2006 13:30 0 0 0
  • Siyah Beyaz Cümleler - Siyah Beyaz Aşk - Beşiktaş Sözleri - Beşiktaş Yazıları -Beşiktaş Siyah Beyaz Cümleler


    Bu akşam tekrar anladımki Beşiktaşımın aşkı bambaşka.. tekrar anladım ki böyle bi aşk yok dünyada..Bu gecemde hüzün gösyaşlarım ve sevinç gözyaşlarım birbirne karıştı ve en sonunda alkıştan kızarmış ellerim havada ayrıldım stadtan gözlerim kıpkırmızı..

    Maçtan 15 dakka önce statdaydım..malum papa ve trafik.. tam mabede gelmişken karşıdan karşıya geçerken bir kalabalık geçti yanımdan ne olduğunu anlamadım ve güvenlik kontrolünden geçip elimi cebime attıktan sonra bi eksiklik farkettim.. Mabedimin kapılarını açıcak anahtarım yoktu.. aradım deli gibi aradım her yeri ama bulamadım.. hayatımda ilk kez kombine kartımı çaldırmıştım.. büyük bi ümitle turnikenin ordaki görevlilerle konuştum koltuk numaramı verdim kartımın olduğunu ispatlamak için elimden gelen her şeyi yaptım ama karşımda nuh diyor peygamber demiyolardı.. çıldrıcaktım.. saat 10a 10 vardı.. 5 dakka geçmişti bile..ben SANA aşıkların bağırışlarını duydukça delirir gibi oluyordum
    'orda olmalıyım şu an' diye bağırıyordum.. görevliler başlarını çağırdılar o da yetmedi müdür geldi .. adam bana
    'tanıyorum sizi ama sokamam' diyo.. kimse anlamıyorki beni ben orda hayatımın en önemli randevusuna geç kalmışım o an benim için bundan önemlisi yok.. beni tuttular biletix gişesine götürdüler orda adam üfleye püfleye bi kağıt yazdı üstüne de kaşe bastı .. kağıtta sıram numaram filan yazıodu sonra müdüriyete gönderildim ordan beni tekrar biletixe gönderdiler .. aralarında top gibi gidip geliyordum.. ve en son biletixteki adam dalga geçercesine
    'ben size bu kağıdı geçmeyeceğini bilerek verdim' dedi ve gözümün önünde parçalara ayrdı .. staddan sesler yükselmeye başladı ıslıklar bağrışılar farkettim gol yemiştik ..gol yemiştin BEŞİKTAŞIM.. o an benden sinirlisi olamazdı orda adama bağırmaya başladım
    'nası bu şekilde davranırsın' diye..
    'beni ilgilendrmez çalındıysa çalındı izleme sen de maçı ..'
    tutamadm kendimi artık
    'adam diilsin sen hele BEŞİKTAŞlı hiç deilsin..'bu laflar dökülürken ağzımdan yüzümde ıslaklık hissetmeye başlamştm.. hem gol yemiştik hadi o önemli diil ama aşkım;SEN içerdeyken ben kapıda kalmıştım..arkamı döndüm ve küçük bi çocuk gibi yürümeye başladım burnumu çeke çeke..ıslaklık artmaya başladı sel oldu birden artık kapalı üst girişinin önünde polislerin ötesinde yere çöktüm ve o an iptaldim.. ama içimde bi rahatlık vardı çünkü SEN emin ellerdeydin içerde binlerce SENİ paylaştığım kardeşlerim benim yerime kat ve kat haykırıyodu .. kartal gool gool goll .. ben de içimden.. daha hızlı daha güçlü.. gözyaşlarımda bağrışlarmla paraleldi.. saatime baktım 29 dakika geçmişti .. geçen sanki 1 saatti ..hışımla kalktım allak bullak bir yüzle.. umrumda değildi artık..poliste gelse beni yaka paça götürsler de SANA ulaşacaktrım.. bir gol daha yiyemezdik bensiz ya da onların kalesini havaya uçurumazdık bensiz.. tekrar turnikeye gittim gözlerim şiş yüzüm sırılsıklam ... adam beni görünce ağzımı açmama izin vermeden
    'ben böyle olucağını bilmiyodum be kızım bu ne sevgi sizdeki be!' dedi ve hiç bi şey dedirtmeden kapıyı açtı.. inanamıyrdum içerdeydim .. mabedimde binlerce aynı anda atan aynı yürekle beraber benim kalbimin atışları da hızlandı .. ve girmemle 32. dakka da ibrahim akının golü geldi .. artık kimse tutamazdı beni .. herşeyime ağlıyordum .. SENSİZ geçen 29 dakkama , SENLE gelen mutluluğuma , içerde SANA olan aşkımı haykırabilmeme.. Benim de BEŞİKTAŞIM OLEY diye bağırabilmeme .. her şeye..

    Sonunda bağırıyordum bende
    HER YOLUN SONUNDA ÖLÜM OLSA DA SEVENLERİ KİMSE AYIRAMAZKİ
    ayıramamıştı bizi BEŞİKTAŞIM.. kimse .. ne benden kartımı çalan o şerefsiz, ne kapıdan beni içeri sokamayan görevliler(ki biliyorum onların bir suçu yok ve kameradan izleniyorlar görevleri bu) ne de o biletixdeki SENİN aşkından yoksun ruhsuz adam.. kimse.. biz yine SENLEYDİK.. beraber.. düşündüm o an başka bir takımı tutyor olsaydım SİYAH BEYAZ doğmuş olmasaydım bu gece bu kadar şey yaşamazdım.. gururluydum çünkü farklıydın; ŞEREFLİYDİN.. HAKKInla savaşıyordun.. bu maç dedim bitse de 1-1 umrumda değil.. çünkü seviyorum SENİ deli gibi yok bu sevdanın bir tarifi..

    Dakikalar birbirini kovaladı ve maç bitti .. Senle her buluşmamda yaşadığım heyecan ve mutluluğumu yaşayamamıştım.. Ama sonunda güldürmüştün yüzümü BEŞİKTAŞIM.. güldürmüş olmasan da biliyosun biz başkasına benzemeyiz seni her gün severiz .. çünkü biz SEVİNMEK İÇİN SEVMEDİK.. kızımızla erkeğimizle ADAM GİBİ ADAMIZ ..

    BEŞİKTAŞIM ; bu gece anladım ki BİZ SANA SEN DE BİZE ÇOK YAKIŞIYOSUN..!!
    ve yine anladımki BU AŞK DEĞİL .. DELİLİK.. ŞUURSUZCA SEVİYORUM SENİ..

    alıntıdır
    kaynak:forza
#11.12.2006 11:32 0 0 0
  • HER YOLUN SONUNDA ÖLÜM OLSA DA SEVENLERİ KİMSE AYIRAMAZKİ

    ße$ikta$k
#11.12.2006 21:34 0 0 0

  • Beşiktaşk
    o akşam öyle bi heves vardır ki içinde saatlerin bir an önce geçmesini istersin bir an önce uyumak ve bir an önce uyanmak ertesi güne...bilirsin o gün o haftanın en güzel günüdür her ne olursa olsun o günün değerini bozamaz... zaten başka hiçbir şeye yer ayrılmaz o gün bütün işler iptal edilir bütün randevular sallanır ve büyük bir istekle güne başlanır.. evden çıkmadan son hazırlıklar yapılır günün sonu için...en güzel formalar giyilir atkılar takılır kombineler cepte hazır... baska hiçbişey almak istemez insan yanına ne para ne telefon ne de manita resmi.... herşey BEŞİKTAŞ'TIR o gün... arkadaşların yanına gidilir yalnız gidilir ama sanki bin kişiymiş gibi yollarda beste söylenir tek başına iki farklı tribün olunur yolda...siyaaah der bi taraf bi taraf beyaaaaaz aslında iki tarafta Beşiktaaş der....yollar cabuk geçer giddilir renktaşların yanına tribünün sesi bi anda artar besteler çoşar renktaşlar çoşar yoldakiler duraktakiler çoşar...daha bi coşmuşsundur sende tabi herkes Beşiktaşlıdır o an binlerce kişi yürürsün semte aslında 5 veya 6 kişisindir en fazla... meşaleler yakılır besteler ateşlenir gelmişsindir semte ve binlerce renktaşla bütünleşirsin...stada akarsın gecenin sonuna doğru sonuç ne olur diye düşünmeksizin sevinmek için değil ibadet için gidersin mabede...ve girersin içeri başka bi dünyaya oraya kartal yüreklilerden başkası giremez o dünya başkadır herkese nasip olmaz...maç boyunca daha fazla yorulursun topçulardan daha fazla terlersin...onlar milyarlar dolarlar alırlar ama senin tek mutluluğun görevini yapmış olmaktır desteğini hissettirmiş olmandır puan değildir kupa değildir sevgidir aşktır...herşey biter o gün için.. artık sonuca göre devam eder hayatın ii sonuçsa diğer maça kadar her gün bayramdır.. kötü sonuçsa diğer maça kadar hergün zindandır ama bilirsinki siyahtır zindan beyazdır aydınlık sen sevinmek için sevmemişsindir o yüzden umutla beklersin aşkına kavuşacağın diğer günü.... SİYAHI YAŞARSIN BEYAZIN UMUDUYLA...!

    alıntıdır
    kaynak:forza
#12.12.2006 10:16 0 0 0
  • cok qzl bir paylasım eems tesekkürler....
#12.12.2006 12:18 0 0 0
  • eems34 eline sağlk teşekkürler..
#12.12.2006 12:56 0 0 0
  • Aklımın ermeye başladığı ilk yıllar Yaşım 5-6 Televizyon TRT'den ibaret Her şey siyah beyaz gözümde Cumartesi akşamları oynayan Türk sineması, pazar konserini yöneten siyah-beyaz smokinli eli çubuklu şef, Mustafa Yolaşan ile Pazar 86, Cenk Koray, Haber Spikeri Orhan Ertanhan, Bizimkiler dizisinin Kapıcı Cafer'i ve babamın kolunun altına girerek izlediğim maçlar
    Kumanda yok Ses açmak ve kanal değiştirmek için televizyona dokunmak lazım. Suratım "Yine mi ben?" dercesine bir yüz ifadesine bürünürdü her seferinde, "Sesini aç" ya da "Kanal değiştir" nidasını duyunca Sonradan minnettar olacaktım babama, her seferinde bu göreve beni layık gördüğü için Düşünüyorum da belki de binlerce kez kat ettim siyah-beyaz ekranla koltuk arasındaki mesafeyi "Siyah-Beyaz bağımlılığıma bu mu neden oldu acaba?" diye düşündüm yıllar sonra. "Belki!" dedim Beşiktaş o sezon şampiyon oldu. TRT ekranlarında yanıp sönen "1985 - 86 SEZONU ŞAMPİYONU BEŞİKTAŞ" yazısı hayal meyal hatırımda Evde sevinildiğini pek hatırlamıyorum. Soyadımı taşıyan yaklaşık 100 kişilik sülalede istisnasız herkes o yıllarda Fenerbahçeli "O yıllarda" ibaresini kullanmamın sebebi malumunuz Renklilerin zaman zaman renk değiştirmesine mahsuben

    belirlenmiş ama henüz bana tebliğ edilmemiş ya da asi bir çocuk olmama rağmen "Alayınıza Ulan" nidasını oturtamamışım zihnimde

    Neyse Söylediğim gibi, Beşiktaş şampiyon olmuş Sokağa çıkmışım. Benden 3 yaş büyük Amcaoğlu Ahmet'in üzerinde Fenerbahçe forması, elinde bir futbol topu ve dilinde sebebini henüz bilmediğim anti Beşiktaş söylemleri Futbol topu kendisinin. O yıllarda topu olan kadroyu kurar Ahmet sadece Fenerbahçeliler'i oynatıyor. Neden bir takımın taraftarı olunması gerektiğini düşünemeyecek kadar küçük olan ben, oynamıyorum. Fenerbahçeli olmadığımdan değil, ortada bir zalimlik sezinlediğimden ve dayatmadan

    1 yıl sonra okula başladım. 1 yıl önce üzerlerindeki siyah önlüklü çocuklara özenen ben, artık onlardan birisiydim. Okuma hevesi gibi görünen bu isteğin, aslında beyaz yakalı siyah önlüğe olan hayranlık olduğunu yıllar sonra anladım O yıldan sonra yaklaşık 20 sene sürdü öğrenim hayatım. Ama hiç birisi beyaz yakalı siyah önlüğü giydiğim 5 yıl kadar tat vermedi bana

    Ve bir sonraki sezon 1986-87 Galatasaray'ın şampiyon olduğunu yine TRT ekranlarında yanıp sönen yazıdan öğreniyordum. Sokağa çıktım, yemin olsun aynı sahne Amcaoğlu Ahmet, elinde futbol topu Ama bu sefer üzerinde Galatasaray forması "Galatasaraylı olmayan oynayamaz" diye bağırıyor. Mahallenin çocukları ellerini havaya kaldırarak teker teker ilan ediyorlar Galatarasaylı olduklarını Ahmet, Galatasaraylılığını ilan eden çocukların bileklerinden tutarak, adeta ağırsıklet boks hakemi gibi havaya kaldırıyor ve bir "Oleeeeyyy" sesi yükseliyor mahallede Kenarda fikri sorulmayan tek ben varım. Ahmet yaklaşıyor, asiliğim onu tereddüt ettirse de bana seslenmekten geri kalmıyor; "Galatasaraylıyım de, sen de oyna" Dişlerimi ilk kez orada sıktığımı hatırlıyorum "Oleyyyy" nidalarına misilleme yaparcasına, boyun damarlarım belirginleşiyor ve bağırıyorum "Beşiktaşlıyım Ulaaaan!" Arkamı dönüyorum ve gidiyorum Gidiş o gidiş

    Aynı Ahmet bir sonraki yıl, 1987-1988 sezonunu 3. bitiren Malatyaspor'u tutmaya başladı O zaman anladım Ahmet niye Beşiktaş aleyhine konuşurmuş. O zaman anladım Ahmet niye her takımlı olurmuş da Beşiktaşlı olmazmış Çünkü Beşiktaşlı olunmazmış, Yaradan Beşiktaşlı yaratırmış


    Tamamen alıntıdır....
#05.06.2009 16:47 0 0 0
  • Çünkü Beşiktaşlı olunmazmış, Yaradan Beşiktaşlı yaratırmış


#05.06.2009 22:14 0 0 0
  • 104 yıl önce Akaretlerde doğan, ardından bir çığ gibi büyüyen ve bugün dünyanın her tarafına ulaşmış olan Beşiktaş sevgisi, sadece sportif başarılar sonucunda bir semt takımının gelebileceði en üst nokta mıdır ya da herhangi bir kulüp sempatizanı olmak mıdır Beşiktaşlılık?
    Herkesin imrenerek baktığı ve kabullendiği bu büyüklük nedir, nedir bu Beşiktaşlılık?



    - Beşiktaşlı olmak bir başkaldırıdır düzene, aykırı olmaktır, ezmemek ve
    ezdirmemektir kimseyi kimselere, dürüstlük ve mertlikle eşanlamlıdır
    Beşiktaşlılık.

    - Yeri geldiğinde tevazu göstermek, yeri geldiðinde kimseye ihtiyaç duymadan
    dimdik tek başına ayakta durabilmektir Beşiktaşlılık.

    - Kimileri hesap vermemek için kaçarken, yakalayıp hesap sormaktır,
    camiasına yaptıklarından ötürü hesap vermektir Beşiktaşlılık.

    - Hayatı en Siyahıyla en Beyazıyla yaşamaktır Beşiktaşlılık.

    - Saray eşrafından gençlerin maçlara at arabalarýyla gelmelerinden ötürü
    Beşiktaşlıların "Arabalı" lakabı almasını, kelime oyunuyla "Arabacı"
    takımına çevirenleri kendi hallerine bırakmaktır Beşiktaşlılık.

    - Kurtuluş Savaşında futbol topunu bırakıp, koşa koşa cepheye gitmek ve
    orada ülkesi uğruna şehit olmaktır Beşiktaşlılık.

    - Hiçbir zaman Fransız sempatizanı olmakla suçlanmamaktır Beşiktaşlılık.

    - Kulübün bir parçası olmak için belli bir okuldan mezun olmayı gerektirmez,
    halktan olmayı gerektirir Beşiktaşlılık.

    - Unutmamaktır Beşiktaşlılık, Unutturmamaktır. Sadece İstatistiklerde
    kalacak şampiyonlukları kucaklamak yerine , şerefli ikincilikleri
    kabullenmektir Beşiktaşlılık.

    - Yenildiğinde ortalarda gözükmemek, yendiğinde aylarca dalga geçmek
    değildir , yenmek ve yenilmenin olgunluðunu yaşayabilmektir Beşiktaşlılık.

    - Mağlubiyetlerinde rakibinin elini sıkmak, zaferlerinde sevincini
    abartmamaktır Beşiktaşlılık.

    - Herkesin bir gün Beşiktaşlı olacağını savunmamak, zaten herkesin
    Beşiktaşlı olmayacağını olamayacağını bilmek ve bildirmektir Beşiktaşlılık.

    - Ulu Önder Atatürk'ten Cumhurbaþkanlarına, İşadamlarından esnaflara,
    Dolmuşçulardan Balıkçılara Siyahla Beyazı aynı heyecanla yaşamaktır
    Beşiktaşlılık.

    - Yıldızlarıyla övünenlere formasındaki şanlı bayrağımızın yıldızıyla
    karşılık verebilmektir Beşiktaşlılık... İşte böyle bir tutkudur, bir
    hasrettir, uğruna canların verildiği siyah beyaz bir sevdadır
    Beşiktaşlılık...

    - Sevinmek için sevmemektir, Beşiktaşlı olmayana zor gelir, Beşiktaşlı olana kolaydır Beşiktaşlılık...






    e beşitaşlıyııızz alayına inaat............
#01.07.2009 13:30 0 0 0
  • noimage

    Aşk Siyah Beyaz bayrağa yüz sürenin
    Gözünden dökülen ..

    Aşk, HAKKI,
    Adı her geçtiğide, Kartalların gırtlağına tıkanan ..

    Aşk, Şampiyonluk gününde
    Herkesi ve her şeyi öyle unutturan ..

    Aşk, Yangın yeri
    Aşk, Talan, Aşk Dağları yürüten
    Bir gece Ayı sol, Güneşi sağ eline verseler de
    Vazgeçilmez olan...
    Aşk
    SÜLEYMAN adında birini yoldaş eden

    Aşk, Sergen in farklılığı
    Aydın'nın cesareti , Muhammedin'in keşkesi
    Aşk, MUSTAFA

    Tahta atların üzerinde anakaralar aşıran
    Kağıt gemilerle okyanusları bitiren
    Boyuncak kılıçlarla HARAMİ'leri düşüren

    Aşk Şimdi, Aşk Bekleyen, Aşk, Son nefeste
    Aşk, ŞEREF

    Kimsenin kimseye hayrı olmadığı yerde
    Yinede ilk akla gelen
    Sonsuz karanlıkların ortasında
    Aydınlıgı umutla bekleyen

    Aşk, Koşmak,
    Aşk, 1903 ile 2009 arasında olmak
    Aşk En çok ağlamayı kendine yakıştırmak

    Bir nefes de kırk bin kere adını söyletebilene
    Aşk, NOUMA

    Aşk
    Bütün Basının gizlediği
    Bütün Kıskananların izlediği
    Bütün Kartalların içinden geldiği gibi...

    Aşk, en çok CARSI ya yakışan
    Sabır ise musalla taşında duran
    Merhamet ise son holigana yazılan ...

    Denizler tutuşturulduğunda
    Dağlar yürütüldüğünde
    Yıldızlar semadan bir bir döküldüğünde
    Herkesin her şeyi, her şeyin herkesi unuttuğu o günde
    Aşk, BEŞİKTAŞK

    Aşk, Gözü karalık
    Aşk, Yalnızlık
    Aşk, Öksüz şehirlerin kapısında
    Bağdat'da, Filistin'de, Gazze'de, Musul'da
    Isırdıkca kanayan dudaklardan dökülen sözlerle
    Bu sevdadan vazgeçersek diyebilene...

    Aşk, Hiç kimsenin,hiç kimseyi bu kadar sevmemesi
    Yağmurlu bir günde Yitip giden Mehmet'imin annesi



    Aşk, Eylem
    Dünyanın en güzel baş kaldırması
    Aşk, Hiç kimsenin, hiç kimseyi bu kadar güzel beklememesi....
#01.08.2009 20:25 0 0 0
  • Bizde a$k Böyle yaşanır...

    Paylaşım İçin Teşekkürler.

#04.08.2009 09:41 0 0 0
  • Rica ederim HaSaN benim için zevktir,onurdur...Gözlerinize sağlık...
#04.08.2009 16:46 0 0 0
  • noimage

    Siyah-Beyaz başlamışdı herşey...

    Resimler Siyah-Beyaz , Yazlık sinemalar Siyah-Beyaz , Televizyonlar Sİyah-BEyaz dı...

    Siyah Önlükler üzerine beyaz yakalar taktık bir zamanlar...

    Gözümüzün KARA alnımızın AK olması gerektiği ögretildi hep...

    KAra gecelerde BEYAZ sayfalara döktük icimizi. Kara sevdalarımız oldu cokca , BEyaz umutlarla beslediğimiz...

    Ve gün gelicek KARA toprağa BEYAZ kefenlerle gireceğiz...

    Hayatımız yaşamımız hep SİYAH-BEYAZ renler üzerine kurulmuşdu sanki...

    Ve en büyük AŞKIMIZ da SİYAH-BEYAZ renklerdi...

    İyi ki varsın BEŞİKTAŞ ' ım...

    Ölüm' le Yaşam ' ı ayıran çizgi SİYAH ' la -BEYAZ ' ı ayıramazki Heer yolun Sonunda ÖLÜM olsada SEVENLERİ kimse Ayıramaz ki...

    Bu gurur sadece bize ait...


    Beyazın anlamı siyahı korumaya yöneliktir..
    Siyahın anlamı beyazın anlamını yüceltmeye yöneliktir..
    Beşiktaş'taki sevginin anlamı beyazın kararmasını önlemeye ve siyahın anlamını korumaya yöneliktir...

    noimage
#05.08.2009 15:22 0 0 0
  • noimage

    "Siyah" kelimesini duyduğunuz her an içinizden "Beyaz" diye haykırdınız mı?



    "Beyaz" kelimesini duyduğunuz her an içinizden "Siyah" diye haykırdınız mı?


    Senelerce arka arkaya takımınız başarısızken bile, her seferinde tribündeki yerinizi alıp, takımınıza sonuna kadar destek verdiniz mi?


    Yeri geldi annenizi, yeri geldi sevgilinizi ekip, sevdalısı olduğunuz takımınızın maçına gittiniz mi hiç?


    "Biz seni sevinmek için sevmedik" derken bunu anlamayanlara içten içe güldünüz mü?


    Yeni yapılan bir tezahüratı dinlerken oturup ağladığınız oldu mu hiç?


    Takımınızın armasına bakıp, içindeki Türk bayrağını gördüğünüzde gururlandınız mı hiç?


    Futbolun sadece futbol olmadığını anlayıp, toplumsal sorunları çözmek için bir eylemde bulundunuz mu?


    Kendi takımınızın lehine bile olsa, bariz bir hakem hatasında "Eyyamcı Hakem" diye bağırabildiniz mi?


    Gittiğiniz deplasmanlarda bazen bir avuç bile kalsanız, rakip seyircinin oturup sizi seyrettiğini gördünüz mü hiç?


    Çubuklu formalarının içinde sizinkinin farklı bir yerinin olduğunu düşündünüz mü hiç?


    Belki de takımının en önemli maçlarından birinde gol olduğu anda, Beşiktaş diye bağırmadan önce "şehitler ölmez vatan bölünmez" diye haykırdınız mı hiç?


    Herkesin kendi kendine imparatorluk ya da cumhuriyet ilan ederken, siz tüm tribünleri kırmızı beyaza boyayıp üzerine "Burası Türkiye Cumhuriyeti" yazabildiniz mi?


    Tribün şovu yapıyoruz diye geçinip, elinize verilen boyalı kartonları kaldırıp indirirken, gerçekten görsel şovu yapan tribünün içinde bulundunuz mu hiç?


    Cebinizdeki son para ile maç biletini alıp, gün boyunca aç kaldığınız oldu mu hiç?


    Kardeşinizi, yeğeninizi ya da mahallenizdeki çocukları kendi takımınızı tutsun diye forma ya da top ile kandırmayıp, ona tuttuğunuz takımın anlamını anlatıp, onun kendi bilinci ile sizin tuttuğunuz takımı seçmesinin gurur ve mutluluğunu yaşadınız mı hiç?


    En kötü günlerde bile omuz omuzayız diye bağırıp, hiç tanımadığınız adamlar ile kenetlenip takımınızı desteklediniz mi hiç?


    Başarının ya da büyüklüğü final kupaların sayısında olmadığının bilincine varıp, "Şerefiniz ile oynayın, hakkınız ile kazanın" diyebildiniz mi?


    Eğer bu soruları evet diyebiliyorsanız, ne mutlu size. Bunlar da ne saçma şeyler diye düşünüp, neden bahsettiğimizi bile anlamıyorsunuz renkli takımlardan birini tutuyorsunuz demektir. O zaman yaslanın arkanıza ve seyredin bakalım nasıl şampiyon olunurmuş, şampiyonluk nasıl kutlanırmış


    Çok az kaldı



    Siyah Beyaz Aydınlık Günlerde Görüşmek Üzere...



    noimage
#05.08.2009 15:31 0 0 0
  • Ben BeşiktaşLı Olmadım Doğdum Ve bundan Gurur Duyuyorum..

    Hiç Bir MaLubiyette Boynunu Bukmeyen Ve Her Zaman Dik Duran Bir Taraftarım..

    Ne MutLu Beşiktaşlıyım diyene !
#05.08.2009 15:34 0 0 0
  • noimage

    Cuma akşamı İBŞB-Beşiktaş maçıyla başlayacak yeni sezon öncesinde siyahbeyazlı takımın da eksikleri var. Hazırlık ve İspanya'daki Barış Kupası ile Fenerbahçe maçlarında gördüğümüz kadarıyla 'iyi futbol' ve başarıyı getirecek kapasite oranı Mustafa Denizli'nin de dediği gibi; yüzde 65-70 düzeyinde. Beşiktaş'ta göze çarpan en büyük eksiklik; yenilerin eskilerle uyumu! Organize oyunu güçleştiren uyum eksikliği özellikle Ferrari'ye savunmada ciddi hatalar yaptırdı. Sağ bek Erhan Güven, sol bek İsmail Köybaşı ve ön libero Michael Fink ise sırıtan hata yapmadılar ama uyum eksikliğinden, gerektiği kadar verimli olamadılar! Zaman geçtikçe ve birlikte oynadıkça hem sistemin oturacağından, hem de yenilerin özgüvenlerini kazanacaklarından kuşku yok.

    Eskiler ve yeniler
    Özgüven, elbette çok önemli ama Tello'nun, Lyon maçında yaptığı gibi; 'disiplinsizce' aşırıya kaçırıldığında kötü sonuçlara yol açıyor! Şilili, Denizli'den aldığı cesaretle, takımın lideri olmaya kalkıyor, ancak bunu aşırıya kaçırınca 'takım oyunu'nu bozuyor, tempoyu düşürüyor! Gereksiz çalımlar, fanteziye kaçışlar, işin kolayı varken riske girmeler futbolcuyu sıradanlaştırır! Beşiktaş, Denizli'nin çok önem verdiği 'yüksek tempo'yu yakalamaya, hırslı, agresif, üretken futbol oynamaya çalışıyor. Rakip kalede olmanın koşulu, oyuna hızlı çıkmak, topu ayaktan hemen çıkartmaktır. Lyon, Porto ve golü yiyene dek Fenerbahçe maçlarında sahanın her bölgesinde rakibe basmaya çalıştığını, kanat bindirmelerini sıkça yaptığını gördüğümüz Beşiktaş, giderek izleyenlere keyif veren oyunlarla üç kulvarda hedeflediği sonucu alacağı umudunu veriyor. Orta sahaya oyun kuran, koşan, servis yapan kaliteli bir yabancı alınması durumunda siyah-beyazlı takım, başarıda yol alır. Bu yolu uzatacak olan ise eski ile yeni futbolcular arasındaki uyum ve oyun disiplinini kısa zamanda pekişmesidir!


    Osman Aslan

    __________________
#05.08.2009 15:46 0 0 0
  • Beşiktaşlı Olunmaz Beşiktaşlı Doğulur...
    Beşiktaşlı Olmayan ... ........ ;) (:
#05.08.2009 19:56 0 0 0
  • Ölüm' le Yaşam ' ı ayıran çizgi SİYAH ' la -BEYAZ ' ı ayıramazki Heer yolun Sonunda ÖLÜM olsada SEVENLERİ kimse Ayıramaz ki...


    Paylaşım İçin Teşekkürler 1sideLya...

#06.08.2009 08:22 0 0 0