Lozan Anlaşması 24 Temmuz 1923

Son güncelleme: 25.07.2012 15:26
  • Lozan Anlaşması Hakkında - 1923 Lozan Anlaşması - Lozan Anlaşması Nezaman İmzalandı

    Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu anlaşması olan Lozan, 24 Temmuz 1923'te İsviçre'nin aynı isimli şehrinde Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileriyle Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika, SSCB ve Yugoslavya temsilcileri arasında imzalandı. Lozan Anlaşması'yla Kürdistan dörde bölündü, mübadele adı altında milyonlarca insan yerinden yurdundan edildi.

    Lozan'da yapılan görüşmelere Müttefik Devletler İstanbul Hükümeti ile TBMM Hükümeti'ni aynı anda çağrıldı. Bu durum Ankara'da büyük bir krize yol açtı. Mustafa Kemal suni bir hükümet bunalımı yaratarak, saltanatın kaldırılması için meclise önerge verilmesini sağladı. Verilen önerge şiddetli tartışmalar neden oldu. Mustafa Kemal bu tartışmalar sürerken milletvekillerini tehdit eden meşhur konuşmasını* yaptıktan sonra saltanat hızla kaldırıldı ve TBMM "Türklerin" tek temsilcisi olarak Lozan'a gitti.

    Lozan'da TBMM'yi İsmet (İnönü) Paşa başkanlığında bir heyet temsil etti. Görüşmeler çok zorlu geçti, dönem dönem kesildiği oldu. Ancak sonunda egemenler belirli konular üzerinde anlaştılar. Lozan Anlaşması sonucunda ortaya çıkan birkaç çok önemli sonuç vardır:

    - Lozan Anlaşmasıyla birlikte ise TC resmen tanınmış oldu, sınırları belirlendi, devletin varlığı tescil edildi.

    - Birinci Dünya Savaşı'nın galipleri TC'nin Kürdistan'ın kuzey parçasını elde tutmasına izin verdiler. Türkiye temsilcileri, Kürt sorunu diye bir sorunun söz konusu olmadığını anlattılar. Lozan Anlaşması'yla birlikte Kürdistan emperyalistler tarafından dört parçaya bölündü, Kürtler hangi devletin boyunduruğu altına sokulmuşlarsa o kimliği benimsemeye zorlandılar.

    - Anadolu'nun "Türk ve Müslümanlaştırma" projesi tamamlandı. Yunan ordusu geri çekilirken, İzmir'e doğru ilerleyen Türk ordusu Anadolu'nun yerli halkı olan Rumları önüne katarak İzmir'de denize dökmüştü. Lozan Anlaşması'nda kararlaştırılan mübadele maddesi ile bu insanların geri dönmesi tümüyle engellendiği gibi, İstanbul Rumları ve Batı Trakya Müslümanları hariç olmak üzere Rumların Yunanistan'a, Müslümanların Türkiye'ye gönderilmesine karar verildi. Milyonlarca insan yaşadıkları topraklardan zorla kopartılıp atıldı, her iki toplumda da yaraları bugün bile kapanmayan şiddetli travmalar yaşandı.

    * "Efendiler! İçinde bulunduğumuz şartlara rağmen safsatayla, münakaşayla, nazariyatla vakit geçirdiğimizi görüyorum. Hakimiyet ve saltanat hiç kimseye ilim icabıdır diye münakaşa ile mügalata ile verilmez. Hakimiyet ve saltanat kuvvetle, kudretle, zorla alınır.Türk milleti de hakimiyet ve saltanatı bil fiil isyan ederek kendi eline almıştır. Bu olmuş bitmiş bir durumdur.Mesele, 'hakimiyet ve saltanatı bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız' meselesi değildir. Mesele bu zaten olmuş bitmiş durumu ifade etmekdir. Bu her halde ve mutlaka olacaktır. Burada toplananlar meclis ve herkes, meseleyi bu şekilde görürlerse fikrimce uygun olur. Aksi takdirde yine hakikat ifade olunucaktır. Fakat ihtimal bazı kafalar kesilecektir."
#25.07.2012 15:26 0 0 0