Say ki küçük bir çocuğum
Gidişini anlayamayacak kadar küçük
Saf bir bulutun çözüldüğü gibi
Yağmurlarla yırtılıyor içim
Saçların nasıldı, gözlerin nasıl
Uzun muydun serviler gibi
Nasıl kokardı yüzüme eğilen soluğun
Okuduğun masallarda kaldı sesin
Say ki bir çocuğum
Gidişini anlayamayacak kadar küçük
İçimin soruları gözlerimde büyürken
Nedenini bilmeden, anlamadan, belki sezerek
Ağlayan küçük bir çocuğun ardından
Saf bir bulutun çözüldüğü gibi
Yağmurlarla yırtılıyor içim
Niye kundağına sığmayan
Afacan bir çırpınışım bugün
Daha yüzünün resmiyle boyamadan
Aklımın bütün duvarlarını
Minik kalbimi nasıl bırakıp gittin
Geçen teyzem gösterdi
Gökyüzündeki o teneke kuşu
Onun içine nasıl sığdın annem
Sahi gitmek neydi
Emdiğim parmağımı
Niye acıyla ısırdım o gün