İLK İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

Son güncelleme: 21.04.2007 15:41
  • * İLK İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ *

    Hicretin 17. senesinde Halife Hazreti Ömer, ziyaretçi çokluğundan dolayı Resulüllahın mescidini genişletmek istemişti. Bunun için Türbei Saadetin etrafındaki arsaları istimlak edip mescide katması gerekiyordu.
    Çevredeki arsa ve ev sahiplerine tekliflerde bulundu
    - Evinizi, arsanızı Resulullahın mescidini genişletmek için satın almak istiyorum. Kimse malına değerinden aşağısını vereceğimi sanmasın. Herkes kıymetini söylesin, gönlünden geçirdiği fiyatı bildirsin. Resulullahın mescidine zorla alınmış arsa ilave etmeyi düşünmüyorum. Herkes arsa ve evinin değerini söyler, binalar, arsalar satın alınır, Resulullahın mescidi genişletilmeye müsait duruma gelir. Ancak bir pürüz var. Onu da halletmek gerekiyor.
    - Nedir o pürüz?
    Hazreti Abbas. Abbas, arsasını satmak istemiyor. Mescide de olsa vermeyi düşünmüyor. Halife bizzat meşgul olur, tekliflerini tekrar eder
    - Ya Abbas, arsanın değerinden aşağısını vermeyi düşünmüyoruz. Resulullahın mescidine böyle zorla alınmış bir arsa ilave etmeyi de uygun bulmuyoruz. Şayet verilen fiyat az geliyorsa emsallerinden de fazla fiyat vereyim, arsanı ver de bu iş bitsin. Mescidi Nebi ziyaretçileri içine alacak genişliğe ulaşmış olsun, ihtiyacı karşılayacak hale gelsin. Hayret Abbastan beklenmeyen tavır
    - Hayır, mülk benimse fazla fiyat verseniz de satmak istemiyorum. Zorla alacaksanız o başka!
    İçinden çıkılmaz bir durum söz konusu olunca Halife olayı mahkemeye intikal ettirir. Hakim meşhuk hukukçu Übeyd bin Kab. Taraflar huzurdalar. Devletin iddiası
    - Biz yönetim olarak Abbasa değerinden fazla fiyat verdik, artık diretmemeli, arsasını vermeli ki, Resulullahın mescidi ihtiyacı karşılayacak şekilde genişleme imkanı bulsun. Abbasın cevabı
    - Arsa benimse, mülküme ben sahipsem, değerinden fazla da verseler vermek istemiyorum. Ne para zoruyla, ne de mescide ilave etmek iddiasıyla mülkümü elimden kimse alamaz.
    Mahkemenin kararı
    - İslam hukukunun gereği kimse başkasının mülküne ve arazisini isterse para zoruyla olsun, alamaz. Mescid için de olsa mal sahibini zorlayamaz. Abbasın mülkü Abbasta kalacak, hükümet istimlak için zorlamayacaktır. Mahkemenin tartışma götürmez bu kararı kesinleştikten sonra taraflar kalkıp gitmek üzere kapıya yönelmişken bir ses işitilir. Bu ses Abbastan başkasının sesi değildir.
    Bakın ne diyor Abbas
    - Ya Übey, mahkeme bitmiş, karar kesinleşmiştir değil mi?
    - Evet mahkeme bitmiş, karar kesinleşmiştir. Kimse senin arsanı fazla fiyat vererek de olsa zorla alamaz.
    - Öyle ise der, şimdi beni dinleyin. Mahkemenize açıkça ifade ediyorum. Arsamı şu andan itibaren Resulullahın mescidine ilhak edilmek üzere hibe ediyorum. Hem de tek kuruş almadan, hiçbir maddi menfaat beklemeden. Hepiniz şahit olun, parayla alınamayan arsam, hiçbir karşılık verilmeden Resulullahın mescidine hibe edilmiştir ve mülk bu andan itibaren halifenin tasarrufuna girmiştir.
    Übeyd bin Kabın sorusu
    - Ey Abbas, neden böyle bir tutumu tercih ettin? Önce aşırı fiyatla da olsa vermedin, şimdi ise parasız hibe ediyorsun?
    Abbasın kitaplık çapta cevabı tek cümleden ibaret

    * İslamın İnsan Haklarına Gösterdiği Saygıyı Dünyaya Duyurmak İçin *

    Kaynak :
    * Yaşanmış Örnekleriyle Aradığımız İslam
#15.04.2007 23:17 0 0 0
  • PAYLAŞIMIN İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM...
#21.04.2007 15:41 0 0 0