Bir Damla Gözyaşı

Son güncelleme: 01.03.2015 00:36
  • gözyaşı konulu sözler - bir damla gözyaşı - gözyaşının önemi - gözyaşı yazıları - gözyaşı hakkında

    noimage
    Gözyaşı Mevsimi


    Gözyaşı mevsimini duydun mu? Dağ yamaçlarında doğalaşan ala geyiklerin hüzünlü bakışlarıyla başlar gözyaşı mevsimi. Onun bir iklimi yoktur. Gözyaşı mevsimine herkes kendini hazır hissettiğinde girer. An olur gökyüzü seninle ağlar. Gün olur çiçekler senin için açar. Değişken havası olsa da bu mevsimin herkese hitap eden bir ruhu vardır. Mevsimin en güzel güllerini, kardelenlerini, lalelerini sen kendin yetiştirirsin. Resim yapmak gibi bir duyguya sürükler seni renkler. Beyaz bir sayfada istediğin bir dağ köyü ise anında oluşur her şey. Yok, ben yüksek binaların içinde bahçesi olan küçük bir evde yaşamak istiyorum dersen oda olur. Ressam sensin neyi istiyorsan onu çiz. Kocamış ağaç gövdeleri, semaya yükselen dallarından sarı sonbaharı selamlar. Herkese ayrılık mı hatırlatır bu mevsim? Ben mutluluğu tadıyorum nedense. Kızıl saçlı ağaçlar, rüzgârla raksa kalkmışçasına dans ediyor. Belki bu mevsimde çiçekler yok ama baharda tohumları atılan en güzel meyveler bu mevsimde ortaya çıkar. Gözyaşı mevsiminde ister mutluluğu tadarsın istersen de bütün kinini boşalttıktan sonra bedenini rahatlığın okşayan pamuksu dokunuşlarına bırakırsın. Umutsuzluk bulutları her daim dolaşır gökyüzünde. Sevgisizlik ve umutsuzluk elektrikleri bir araya geldiğinde ayrılık yağmurları yağmaya başlar. Düşen sadece yağmur değildir yeryüzüne. Bir rahatlamadır bu yağmurlar. İçin boşalır. Negatif duygular yerini sakinleşmeye bırakır. Aslında herkesin gözyaşı mevsimine ihtiyacı vardır. Kimileri bu mevsimi sık sık yaşar. Kimisi ihtiyaç duydukça iklimin rahatlatan havasına uğrar. Yağmurlar yağdıktan sonra coşmaya başlayan bir bahar seli oluşur. Gözyaşları her şeyin anası olan toprakla buluştuğu zaman yeni doğumlar başlar. Neye ihtiyacın varsa söyle toprak anaya onu doğursun senin için. Uzun zamandır gezemediğin kır çiçeklerinin içinde çıplak ayaklarınla dolaş. Yağmur sonrası bedenin biraz üşür ve seni ısıtan umutsuzluk bulutları dağılmaya başlayınca ortaya çıkan kış güneşi olur. Yakıcı ve göz yorucu ışıklarını terk eden güneş, ılık ve nemli rüzgârlar gibi tenini okşayarak merhaba der kalbine. Gözlerini kapatmak istemezsin o an. Pembe, kırmızı, sarı, mor, eflatun, turuncu, beyaz ve gözlerin kadar güzel çiçekler yetiştirir toprak ana sana. Bazen çıkmak istemezsin gözyaşı mevsiminden ama yalnızlık insana mahsus değildir. Arka bahçende saklarsın gözyaşı mevsimini. Kapı komşundan, dostundan hatta bazen kendinden bile saklama ihtiyacı duyarsın. Bülbülün aşk dolu şiiri büyüler seni. Mecnun çöllere düşmüştür Leyla'sı için. O an aklına düşer, hatırlarsın yaşanmış büyük aşk hikâyelerini. Aslında hepimiz biliriz. Leyla ile Mecnunu biz oluştururuz kafamızda. En büyük aşlar hep uzaklardadır bizim için. Ama yanılıyorsun. En büyük aşklar yüreğimizde ve yanı başımızdadır. Umutlar ve aşkları uzaklara hapsetmekten vazgeçmelisin. Uzaklar gizemli olduğu için güzeldir. Ama en güzel duyguları yine ayrı kaldığımızda özlem duyduğumuz insanlarda ararız. Bu bazen annemiz, bazen kardeşimiz, bazen de bizim için çok değerli olan biri olabilir. Sevgiyi aslında biraz da ayrılıklar besler. Neyse, kısa bir süre sonra gözyaşı mevsiminden çıkarsın ve hayatın acımasız yüzüyle baş başa kalırsın. Peki ya hiç gözyaşı mevsimini yaşamayan var mıdır? Acaba umutsuzluk ve ayrılık yağmurları sonrası toprak ananın hediyesi olan kan kırmızısı gülleri hiç koklayamayan var mıdır? Olabilir. Değil mi? Daha henüz ağlamanın, paylaşmanın ne olduğunu bilmeyen insanlar olabilir. Birileri gösterseydi buraların kapısını onlar da biraz olsun mutlu olabilirlerdi. Bazıları diyor ki 'böyle insanlara selam bile vermeyeceksin. Morali bozuksa senin de moralin bozulur boş ver hiç konuşma' diyorlar. Peki ya aynı durumda sen olsaydın. Ve bir arkadaşın, 'Ya şimdi bunun morali bozuk. Derdini dinleyip ben de moralimi bozmayayım.' deyip geçip gitseydi yanından üzülmez miydin? Ben olsam üzülürdüm. Birinin gelip sana destek olması, bir sorunun olduğunda derdini dinlemesi çok güzel. Güzel olan aslında paylaşmak. Gözyaşı mevsimini yaşayan insanlar bu yüzden bu mevsimin bitmesini istemez. Çünkü orada istediği gibi umutsuzluklarını, ayrılıklarını gözyaşlarıyla döküp rahatlayabiliyor. En güzel duygularını hayal ederek yaşayabiliyor. Mevsimin bitmesi ise işin başka bir güzel yanı aslında. Çünkü özlem başlayacak. Özleyeceksin ve o günlerin o rahatlama mevsiminin tekrar gelmesini bekleyeceksin. Özlemek bile çok güzel duygular yaşatacak sana. İçin kıpır kıpır olacak. Bir mutluluk yaşayacaksın ama insanlara onu anlatamayacaksın. Anlatsan da kelimeler kifayetsiz kalır. Hissetmek daha güzel. Eğer kalbinde yeşermeler biterse gözyaşı mevsimi seni terk eder. Ölü toprağı ne kadar sularsan sula verim alamazsın. İnsan kalbi de öyledir. Sulanmanın yanında sevgi, ilgi, heyecan, mutluluk, aşk, hüzün, hasret, özlem, acı, umutsuzluk, ayrılık, gurbet, sıla hasreti ve yüreğimizi hoplatan yürek atışlarına ihtiyaç duyar. Kalbimiz acıyı da duymalı, mutluluğu da tatmalı. Her ikisini yaşamalı ki mutluluğun da acının da ne anlama geldiğini iyi bilmeli. Kalbimiz bazen yaramaz bir çocuk olur karşı çıkar bize. Laf dinlemez. Uslanmaz, arlanmaz bir kerata olur. Çayıra salınmış deli danalar gibi nereye koşturacağını bilemez. Kalp krizi geçireceğini sanırsın. Ama bu ilk heyecanların hevesidir. Her şeyden biraz olsun tatmak istersin. Tadarsın ama önemli olan ipin ucunu kaçırmamak. 'Saldım çayıra Mevla kayıra' hesabı, önü alınmaz bir çıkmaza sürükler insanı. Dengeyi sağlamayı bilmeli insan. Yıllar geçtikçe bu deli dolu günlere de özlem duyacaksın. Hayat her ne kadar çirkin yüzünü herkesten gizlese de. Köprünün altından akan sular bazen sel bazen berraklık sunacak sana. Önemli olan o köprünün seller sonrası da ayakta kalabilmesi, en kurak mevsimde de kendisine olan ihtiyacı karşılamasıdır. İnsanlar olaylara farklı yaklaşabilir ancak ortak noktada buluşulduğunda çok güzellikler yetişebilir. Şimdi güzel bir hikaye okumaya ne dersin, "Bir bilge kişi, çölde öğrencileriyle otururken şöyle demiş: 'Gece ile gündüzü nasıl ayırt edersiniz? Tam olarak ne zaman karanlık başlar, ne zaman ortalık aydınlanır?' Öğrencilerden biri; 'Uzaktaki sürüye bakarım.' demiş. 'koyunu keçiden ayıramadığım zaman akşam olmuş demektir.' Başka bir öğrenci söz almış ve 'Hocam' demiş. 'İncir ağacını, zeytin ağacından ayırdığım zaman, anlarım ki sabah başlamıştır.' Bilge kişi şöyle demiş: "Yürürken karşıma bir kadın çıktığında, güzel mi çirkin mi, siyah mı beyaz mı diye ayırmadan ona bacım diyebildiğimde ve yine yürürken önüme çıkan erkeği, zengin mi, yoksul mu diye bakmadan bildiğim de anlarım ki, sabah olmuştur. AYDINLIK başlamıştır" İnsanların birbirine sevgiyle ve hoşgörüyle baktığı bu anlayışı yakaladığımız zaman, dünyayı içine mahkum olduğu karanlıktan çıkarırız eminim. Karanlığa hapsedilen yüreklerimizin aydınlığa kavuşması yine bizim elimizde. Rahmetin, huzurun, rahatlığın, gül kokularının ve nurlu yüzlerin doğduğu günler uzak değil. Ayrımcılığın yapıldığı, sevginin arka bahçelere gömüldüğü, yetimlerin sahipsiz, sevenlerin sevgisiz bırakıldığı hayatta kim yaşamak ister. Ama insanlar böyle yaşamaya zorlanıyor san ki, gözyaşı mevsimini yaşamak zorlaşıyor. İnsanlar rutin hayatın zaman yutan hızına yetişememekten yakınıyor. Ne kendimize ne de sevdiklerimize zaman ayırabiliyoruz. Bunları da geçtik. Uykumuzda dahi sömürülmenin cehennem ateşini yaşıyoruz. Nasıl yaşadığımızı bilmediğimiz için gözyaşı mevsiminin geldiğini bile fark etmiyoruz. Evet beklenen günler çok uzakta değil. Yüreklerin bir attığı özlemler hayal değil. Sevgiyle beslenen dünya neden hep karanlık sulara yelken açtırılıyor. İnsanlar siyahın rengine bürünen denize düşmekte olan dünyada yaşamaya zorlanıyor. Hedef karanlık, su karanlık, bakışlar karanlık aydınlıklar siyaha boyanmış. İnsanların elinde ise tek bir umut kalmış. Bir gün! Sadece söylenen bu. Bırakın beni göz yaşlarımla yapayalnız kalayım. Biliyorum bir gün dedikleri gün evet o gün bugün. Yarına hapsetmek istemiyorum umutlarımı. Bugün sevmek istiyorum. Bugün, aşk yaşamaya susamış bedenim. Bugün, hayallerimi gerçekleştirme günü. Bugün, gözyaşı mevsiminin iklimi. Bugün göz yaşlarımı dindirme zamanı. Bugün, seni seviyorum demenin tam sırası. Yarına ertelemeyeceğim sevmelerimi. Gözyaşı mevsimi bugün açıyor güneşlerini, evet senin için açıyor. Gökyüzüne bak, yüzlerce yıldız senin için yakılıyor. Sabah sadece senin için yeni doğumlar yapıyor. Çiçekler senin için en güzel kokularını saçıyor yeryüzüne. Dağlar sana güzel görünmek için yeşilin bin bir tonuna bürünüyor. Deniz en güzel maviliğin bakışlara hayran bırakan güzelliğini sana sunuyor. Daha kaç tane en güzel varsa bakışlarına sunulmaya devam ediyor. Bazen bakmakta yetmeyecek. Dokunup, o ıslaklığı, sıcaklığı, güzelliği ve mutluluğu hissetmek isteyeceksin. Evet senin en büyük özelliğin zaten bu. Hissetmek. Ruhsuz bedenlerin yapamadığı yetenek. Sevmesini bilmeyenlerin kıskanç gözlerle baktığı güzellik. Sadece sende var bu her şeye denk özellik. Hadi gözyaşı iklimine şimdi. Kimsenin yapamadığını yapmaya. Kinleri, nefretleri, umutsuzlukları, ihanetleri boşaltma mevsimi şimdi. İçindeki kirlilik döküldükçe toprağa, mutluluk güneşleri doğacak yeryüzüne. İçin içine sığmayacak. Mutluluğun ne demek olduğunu o zaman anlayacaksın. Evet sevgi nerede olursa olsun kendini hissettiriyor. Tabiî ki bunun anlamını bilenler için. Evet sen şanslı bir insansın. Çünkü seviliyor, seviyor ve hâlâ sevgi besliyorsun tıpkı benim gibi. Senin, benim gibi milyonlarca insan var. Ama uyandırılmaları gerekiyor. Sevgi daha fazla kırılmadan, aşk daha fazla maddeleşmeden, umut karşı köye göç etmeden ve içindeki elektrik bitmeden bunu yapmalısın. Ben hayata hiçbir zaman hoşçakal demedim. Bunu ne dostlarıma, ne sevdiklerime ve ne de şimdi sana söylüyorum. Hepinize birden her zaman dediğim sözü tekrar fısıldıyorum. Merhaba!

    alıntı
#16.09.2013 15:04 0 0 0


  • noimage

    Bir Avuç Gözyaşı

    Yitirdim umutlarımı
    Topladım gözyaşlarımı bir kenara
    Elimde bir avuç göz yaşım var senden sonra

    Kollarımda ise yolsun,
    Ne anlamı var yaşamanın
    Şimdi gözlerimde yaş elimde kalemim
    Kalemimin ucunda ise sensizliğin adresi

    Sensizliği anlatmakta kalemler yetersiz
    Cümleler ise manasız kalır
    Yanımda yoksun ya elimde bir avuç gözyaşım var
    Yüreğimde de tükenmiş umutlarım
    Ama üzgün ama perişan
    Önceden yoktun şimdide yoksun
    Alışmak güç, alışmak ölüm olacak

    Yasin Reisoğlu
#16.09.2013 18:45 0 0 0
  • noimage
#17.09.2013 10:29 0 0 0


  • Gözyaşı
    Gözyaşı
    En kadim dostudur gözlerin
    Cümle kederlere inci inci akan
    Günahların ardından duyulan nedametin
    Sessiz çığlığıdır arşta yankılanan

    Gözyaşı
    Rüzgârdır ruhlardaki nimbusları dağıtan
    Ebem kuşağıdır gönül göğümüzün
    Mazlumun yanında olmak bazen
    Bazen de vuslatlardan bihaber aşklara isyan

    Gözyaşı
    İnsan olabilmenin mührüdür yüreklerde
    Yaradan'ın yarattığına kattığı en güzel sır
    Nurdan bir ışıktır suretlere yansıyan
    Velhasıl,
    Hüzünlerin tortusudur sabır imbiklerinde damıtılan







    Seynur İnal





#17.09.2013 15:10 0 0 0
  • Çook güzel paylaşımlar eline sağlık papatya :)
#17.09.2013 15:11 0 0 0
  • GÖZYAŞIMDA SEN


    yüreğinin sesini dinle sadece
    ayakların kopsun yerden
    gözleri kilitle gözlerimde
    tut ki yüreğine demir attım
    bir kıyıda sessizce

    eteklerim uçuyor rüzgarından
    pervane gönlümde
    tut ki seninleyim bu ezgide
    gözlerimde biriken yaşlarım
    gözlerinde

    kapladı benliğimi hüzün
    sanki renkleri kalmış
    güzün
    renklerin güzelliği sardı bizi
    ne yaşın hükmü kaldı
    ne vaktin
    yüreğimden geriye
    kaldı sızın

    kaldır beni şimdi dansa
    ayaklarım ritmin eşliğinde
    kıpır kıpır bir atış
    yüreğimden
    gözler eriyor gözyaşı içinde
    belki birbiri içinde
    belki bir sevdanın eşiğinde
    son nefesinde

    Ahh!! dar geliyor yüreğime
    müebbet yemiş gibi
    yüreğinde
    benden yana bu ezgi
    bir gözyaşım kalsın
    hediye

    asil gönülllere ilaç
    ve de muhtaç....


    Sündüs ARSLAN AKÇA
#17.09.2013 15:15 0 0 0
  • @şefkat eli adlı üyeden alıntı:
    Çook güzel paylaşımlar eline sağlık papatya :)
    Orijinali Göster...


    teşekkür ederim, gözlerine sağlık olsun şefkat eli :)
#17.09.2013 15:16 0 0 0
  • Çok güzel bir şiir ellerine sağlık EGE.
#17.09.2013 15:25 0 0 0
  • Teşekkür ederim
#17.09.2013 15:27 0 0 0
  • noimage

    Suskun dilimde ne acılar var.
    Anlatsa anlamaz.
    Ağlasa duymazsınız nasılsa.
    Şimdi konuşmak ziyan,
    susmak ağrıdır içime!....

    Ali Kırdudu


#18.09.2013 08:23 0 0 0
  • [h=1]BİR YUDUM GÖZYAŞIOrta yaşın üzerindeydi. Hatta görünüşü onu mezardan kalkmış biri gibi yansıtıyordu. Hareketleri yaşına göre hızlıydı. Mahallenin çocuklarının gitmeye korktukları küçük bir barakada yaşıyordu. Zaman zaman dumanların içinden öksürerek dışarı kaçardı. Boynu bükük dolaşır, kimseyle göz göze gelmemeye çalışırdı. Her gören ona selam verir, fakat o diliyle dişinin arasında birşeyler söyler, ama kimse anlamazdı.
    Söylenilenlere göre çocuğu yoktu, ya da vardı. Her ay genç bir kadın kapı görevi gören ağaçtan tentenin altından bir zarf atardı ona. O da her ay meydandaki caminin orda bir iki saat süreyle güvercinleri izler ve onlara yem atardı.
    Her hareketi aceleci ve hiçbir konuşması anlaşılmazdı. Birden kükrer, bağırır, çağırır ve bir süre sonra bu kızgınlık yerini masum bir çocuğun gözyaşlarına bırakırdı. Üstündeki paltosunu yaz kış çıkarmazdı. Bazı günler hiç dışarı çıkmaz cızırtıyla bağırtı arası sesler çıkaran küçük radyosunu dinlerdi.
    Bir gün yine onu güvercinleri beslerken seyretmeye başladım. Elindeki yemleri kızgınca atıyordu kuşlara. Kuşlar önce korkup uçuyorlar, sonra ürkek adımlarla yeniden sessizce yemlerini yiyorlardı. Birden bağırarak caddeye koştu. Arabaların önüne attı kendini. Biraz sendelendi ama dengesini sağladı. Bir belediye otobüsüne binme girişimi de şöförün kapıyı yüzüne kapatmasıyla son buldu. Akmayan çeşmeye birkaç tekme salladı. Ve herkesin duyabileceği ve anlayabileceği bir ses tonuyla `su` diye bağırmaya başladı. Sanki bütün kainat inledi onun sesiyle. Kimse yanına yaklaşmıyordu, çevre esnaf kapılarını çoktan içerden kitlemişti bile. Artık vücudu bitkin düşmüştü ve büyük bir gürültüyle yere yıkıldı. Bütün yeryüzü ölümüne sustu, bütün gökyüzü ölümüne haykırdı. Sanki herkes bunu bekliyormuş gibi gök yarıldı ve bardaktan boşanırcasına bir yağmur başladı. Yavaşça yanına yaklaştım ve sessizce eğildim. Yüzünde buruşuk bir tebessümle öylece uzanıyordu. Bu mutlu görüntüsü onun suya olan hasretinin biraz dindiğinin göstergesi olabilirdi. Ama bu buruşuk ifade görenlerin içini sızlatmaya yeterdi. Dudağının kıvrımında gözlerinden yol etmiş bir damla gözyaşı duruyordu.
    Ölmüştü...
    enesbey 02/12/2006

    alıntı


#18.09.2013 09:12 0 0 0
  • noimage

    Aşk; vazgeçmektir gözlerinden.
    Geceleri ansızın nedensiz uyanmaktır uykularından, usul usul ağlamaktır.
    Aşk; birgün anahtarın ters döneceğine inanıp ışığa kavuşmayı özlemektir.
    Aşk; buralardan öylece çekip gitmek ve sonunda kendine bir gül vermektir.
    Acını içine alıp, göz damlalarını tutup, güçlü olmaya çalışmaktır.

    İclal Aydın
#19.09.2013 00:20 0 0 0
  • noimage

    gözyaşım sınandı özleminle..

    gözyaşım
    sınandı
    özleminle..

    dağlanırken an
    sensizlikle
    uzarken geceler
    bir menzile varmazken yollar
    nasırlı parmaklarla
    taçlanırken
    emek
    yeşerir
    dallanır
    çiçeğe durur
    çöle atılan tohum..


    el ayak çekilse de
    sokaklardan
    kapansa da umar dileyen gözler
    sessizlik sarsa da
    bir nefes gibi
    bakışları
    eksilmez
    adın
    adımlarımdan..

    vakit
    dalın güle erdiği andır
    yanma hevesisyle çarparken
    kanat
    göz yaşım sınanır
    özleminle..


    25/03/2013
    ödemiş
    NURŞEN KAYGISIZ (n.kaygısız)
#19.09.2013 10:36 0 0 0


  • Gözyaşımdan Damlayan Aşkın Sükûtu Ol



    Yanılgılar çizerek yaşıyorum ben beyaz kâğıtlara
    Öksüz düşler maşrapasından haz içmekmiş hayat
    Kızgın güneşleri okşamakmış hayali düşünüşlerle
    Kaybolan vuslatların mevsimlerine sokularak
    Anlam aramakmış aşk toprakla sevişen lahitlerde

    Yaşlı gözlerimde ıssız bir yorgunluk silsilesi var
    Aşınmış duygularımda nicedir sefil yolculuklar
    Esaretli çeşmelerden asırlardır hüzün damlıyor
    Vakitsiz aşklar çalıyor ansızın yaslı yüreğimi
    Kurşun lekesi var gönlümün hicran siperinde
    Üşümüş ellerime sığınıyor artık öksüz çocuklar

    Senden gizlediğim sevilerin faylarında hıçkırık
    Anlamın yakasında gül olamadı hoyrat yıllar
    Yıldız avlamayı bıraktı artık geceeri kadınlar
    Kınasız avuçlarında hüzzam ağıtlı şarkılar
    Bir vapur düdüğü duyuluyor uzak limanlardan
    Sus kalbim, susmazsan sönmez bu yangınlar
    Gözyaşımdan damlayan aşkın sükûtu ol
    Bitsin artık özlemine yaktığım kara ağıtlar


    Selahattin Yetgin

#21.09.2013 22:49 0 0 0
  • her akışında
    bir damla var göz yaşımda
    biri seni sevmenin damlası
    biri aşkından acıtan yüreğimin
    biri mutsuzluğumun kanıtı
    biri gönlümdeki aşk yarası
    biri yalnızlığımın cezası
    biri çaresizliğimin çaresi
    biri aşk hastalığımın ilacı
    biri derdimin dermanı
    biri canımın bir parçası
    biri içimde kopan aşk fırtınası
    biri sensizliğimin haykırışı
    biri sensizliğimin isyanı
    biri vazgeçmediğimin ıspatı
    biri sevgimin büyüklüğü
    biri bu şiirimin kalemi
    ve biride sensiz ölmemin bedeli

    Salih Akçakoyun ( DeRDeST )
    Tarih : 21 Eylül 2013 Cumartesi: 23:55
#21.09.2013 22:57 0 0 0
  • noimage

    Gözyaşımsın

    Biz ikimiz
    Bir elmanın
    İki yarısı gibiydik
    İki bedende
    Bir ruh gibiydik
    Hangi kırılası kollar
    Aldı seni benden
    Ne olduda
    Biz böyle olduk
    Peki soruyormusun
    Hiç kendine
    Ben olmasam
    Ufuk ne yapar diye
    Sana ne yaptığımı
    Söyleyimmi aşkım
    Her yeni günde
    Hayalini çiziyorum
    Gözyaşlarıma
    Her şarkımda
    Sen varsın
    Dört bir yanımda
    Senden kalan izler
    Eğerki bunun adı
    Yaşamaksa
    Yokluğunda
    Yaşıyorum
    Öylesine.
    Eğer ki
    Varlığım
    Sana
    Olan
    Sevdamı
    Anlatmadıysa
    Kim Bilir
    Belki
    Bir gün
    Yokluğum
    Gerçekleri
    Anlatır
    Sana.
    Sen gidince
    Ben ardından
    Ağlayacağım
    Peki kimler
    Silecek
    Gözyaşlarımı
    Peki
    Kimler
    Sevecek beni
    Senin beni
    Sevdiğin kadar
    Sana soruyorum söyle
    Bu kaçışlar
    Niye
    Bu yasaklar
    Niye
    Yetmedimi
    Bunca çile
    Yetmedimi
    Hadi susma
    Konuş
    Benimle
    Ben gitme
    Kal benimle
    Dedikçe
    Her defasında
    Gittin
    Bende
    Anlamadın
    Sana olan
    Sevdamı
    Belkide
    Anlamak
    İstemedin
    Ben sana
    Yaklaştıkça
    Her defasında
    Sen benden
    Kaçtın
    Sana diyecek
    Hiç bir
    Sözüm yok
    Susuyorum
    Artık sadece
    Kimbilir
    Bu Dünayada
    Kavuşamasada
    Kalplerimiz
    Belki bir gün
    Mutlaka
    Mahşerde
    Kavuşur
    Ellerimiz

    Ufuk Güney
#21.09.2013 22:58 0 0 0
  • @DeRDeST adlı üyeden alıntı:
    her akışında
    bir damla var göz yaşımda
    biri seni sevmenin damlası
    biri aşkından acıtan yüreğimin
    biri mutsuzluğumun kanıtı
    biri gönlümdeki aşk yarası
    biri yalnızlığımın cezası
    biri çaresizliğimin çaresi
    biri aşk hastalığımın ilacı
    biri derdimin dermanı
    biri canımın bir parçası
    biri içimde kopan aşk fırtınası
    biri sensizliğimin haykırışı
    biri sensizliğimin isyanı
    biri vazgeçmediğimin ıspatı
    biri sevgimin büyüklüğü
    biri bu şiirimin kalemi
    ve biride sensiz ölmemin bedeli

    Salih Akçakoyun ( DeRDeST )
    Tarih : 21 Eylül 2013 Cumartesi: 23:55
    Orijinali Göster...
    her akışında
    bir damla var göz yaşımda
    biri seni sevmenin damlası
    biri aşkından acıtan yüreğimin
    biri mutsuzluğumun kanıtı
    biri gönlümdeki aşk yarası
    biri yalnızlığımın cezası
    biri çaresizliğimin çaresi
    biri aşk hastalığımın ilacı
    biri derdimin dermanı
    biri canımın bir parçası
    biri içimde kopan aşk fırtınası
    biri sensizliğimin haykırışı
    biri sensizliğimin isyanı
    biri vazgeçmediğimin ıspatı
    biri sevgimin büyüklüğü
    biri bu şiirimin kalemi
    ve biride sensiz ölmemin delili

    Salih Akçakoyun ( DeDeST )
    Tarih : 21 Eylül 2013 Cumartesi: 23:55


    güzel bir şiir olmuş, emeğinize sağlık olsun
#21.09.2013 23:03 0 0 0
  • @papatya_28 adlı üyeden alıntı:
    [alinti=#5058399]DeRDeST[/alinti]her akışında
    bir damla var göz yaşımda
    biri seni sevmenin damlası
    biri aşkından acıtan yüreğimin
    biri mutsuzluğumun kanıtı
    biri gönlümdeki aşk yarası
    biri yalnızlığımın cezası
    biri çaresizliğimin çaresi
    biri aşk hastalığımın ilacı
    biri derdimin dermanı
    biri canımın bir parçası
    biri içimde kopan aşk fırtınası
    biri sensizliğimin haykırışı
    biri sensizliğimin isyanı
    biri vazgeçmediğimin ıspatı
    biri sevgimin büyüklüğü
    biri bu şiirimin kalemi
    ve biride sensiz ölmemin delili

    Salih Akçakoyun ( DeDeST )
    Tarih : 21 Eylül 2013 Cumartesi: 23:55


    güzel bir şiir olmuş, emeğinize sağlık olsun
    Orijinali Göster...
    güzel bir şiir olmuş, emeğinize sağlık olsun

    teşekkür ederim.
#21.09.2013 23:20 0 0 0

  • noimage
    [h=1]Gözyaşım Düştü Sevdaya Gözyaşım düştü sevdaya,
    Biraz sıcak, biraz tuzlu,
    Ne güzeldi her şey oysa,
    Şimdi solgun, şimdi puslu.

    Taşlı yollara düşmüşüm,
    Geride toz, geride duman,
    Mevsim yaz, ben üşüdüm,
    Ne yarim var sarılacak ne yorgan,


    Şanlıurfa - 18.01.1999
    Veysel Karani Muslu
#24.09.2013 14:52 0 0 0