Sanat ve Sanatçı

Son güncelleme: 11.02.2014 18:54
  • Ben sanatı bir „iç hesaplaşma, içsel bir dürüstlük“ olarak görüyorum. En başta sanatçının düşünce biçimiyle, yaşama biçiminde farklılık olmaması gerekir. Her şeyden önce hayatında ahlaki normlara değer vermelidir sanatçı. Bu değer yargıları dinden ya da geleneklerden kaynaklanan bir „ahlak biçimi“ değil. İnsanın dürüstçe bir bilgiyle aydınlanarak daha sağlam bir ahlak kültürü edinebileceğine inanıyorum. Ahlaklı olmanın temel ilkesi kimseye haksızlık etmemek felsefesinden yola çıkarak, kendine olan özsaygısını yitirmeden hayatını anlamlandırmaya çalışandır sanatçı. Öncelikle sanatçı, bir insan olarak kendi kendisine karşı, topluma karşı sonra da sanata karşı dürüst, tutarlı ve duyarlı olması gerekiyor. Başka bir tabirle adam gibi adam yani, yaşamı ile düşünce biçimi arasında bir fark olmamalıdır..

    Biliyoruz ki, toplumumuzda ahlaki değerler dışında sanat her gün biraz daha erozyona uğramaktadır. Karmakarışık bir toplumsal yapıya sahibiz. Sanat kavramının en çok yozlaştırıldığı, kirletildiği bir yer oldu ülkemiz. İçinde yaşadığımız toplumda sahtekarlık, kayırmaca, rüşvet, yalan, şöhret ve sansasyon hep ön planda tutulduğu için. Gerçek sanatçılar bir yerde toplumumuzdaki bu tür davranışlar yüzünden hakkettikleri yerlere gelememektedir.

    Kültürsüz, ilgisiz, bilgisiz, estetik bilinçten yoksun bir sürü insanın televizyonlarda ahlak dersleri vermesi yada sanatçı olarak lanse edilmesi, sanattan kültürden az çok nasibini almış insanlarda rahatsızlık yaratıyor. Bence sanatçı kültürü, bilgisi, ilgisi, davranışları ve yaşam biçimi, kısaca kişiliğiyle toplumu pozitif yönde etkileyebilecek nitelikte olmalı. Oysa medyada sanatçı olarak boy gösterenler, değil örnek olmak, doğru dürüst davranmaktan ve insan gibi konuşabilmekten acizler. Sanatçı sıfatı taşımayan bu insanlar birkaç uyduruk kelimeyle bugünden yarına şöhret ilan ediliyorlar.

    Sanat, yeni bir şeyler üretmek, yeni güzellikler keşfetmektir. Her sanat dalının kendine has bir dili, rengi ve tadı vardır. Taklitle sanatçı olunmadığı gibi sanat eseri de yaratılmaz. Sanatçı yaratıcı olup, ardından kalıcı eserler bırakan insandır.

    Oscar Wilde 1891 tarihli bir makalesinde şöyle der;
    "Bir sanat eseri, sanatçının mizacının biricik sonucudur. Güzelliği, yaratıcısının kendi gibi olmasından gelir. Diğer insanların istekleriyle hiç işi olmaz. sanatçı, diğerlerinin isteklerini dikkate alıp talebe cevap vermeye çalıştığı an, sanatçılığı son bulur. Sıkıcı ya da gülünç bir zanaatkara, dürüst ya da sahtekar bir tüccara dönüşür. Artık sanatçı olduğunu iddia edemez.

    Sanat ve sanatçı gerçek anlamda „kalıcı“ olmalıdır. Sanat anlık bir şöhret kazanma işi değildir. Sanatçının hedefi bu olmamalıdır. Sanatçının kendisinin de bir sanat eseri olduğunun bilincine varması ve bu bilinçle hareket etmesi gerekir. Sanatçı ancak o zaman bir anlam ifade eder. Aksi takdirde o sanatçı süslü, boyalı, şişirilmiş içi boş bir balona benzer. Hem kendi kendisini aldatmış, hem de başkalarını aldatmış olur. Salt popülerlik ve para kazanma hırsıyla şan - şöhret sahibi olmak adına sanat yapmaya kalkmak, sanata yapılabilecek en büyük kötülük ve haksızlıktır.

    Ben sanatçının görevinin çok önemli olduğunu, topluma karşı kişisel sorumluluklar taşıması gerektiğine inanıyorum... Her şeyden önce, düşünce ve yaşam biçimiyle örnek alınması gereken bir insan olmasının bilincini taşıması lazım... Bu sorumluluk sanatçıyı daha doğru düşünmeye ve hareket etmeye sevketmelidir. Sanatçı toplumda yapacağı etkinin farkında olmalıdır... Sanatçı toplumu ileri boyutlara taşıyan bir kimliktir. Toplumun züppesi, soytarısı ya da kabadayısı değildir.

    Sanat insanın duygu tarafıdır. Estetik, ince ve güzel tarafıdır. Ben insanların, ancak sanatla güzel ve engin düşüncelere erişebileceğine inananlardanım
    ki, sanatçı yüksek insani duyguları taşıyan ve kimseye haksızlık etmeden yaşayan, insani değerlere en önde değer ve önem veren kişidir bence.

    Sanat ve sanatçı için söylenenlerden bir kaç alıntı
    ...
    * sanat yapan insan..

    * maddeyi kullanarak, hayal gücüyle ve yetenekleriyle
    değiştirerek sunan, mana yaratan..

    * kimin olup olmadığı konusunda saç saça baş başa yoluşulan kavram,

    * sen kimsin dendiğinde sanatçıyım demeyendir,

    * sanatçı saçmaladığının farkına vardığı oranda sanatçıdır.

    * yarattığından, ürettiğinden başkasına odaklanamayandır.

    sanatçı Nietzsche’’nin de dediği gibi übermenschtir ...
    yani üstün insan..

    Nuri Can

    alıntı
#11.02.2014 18:54 0 0 0