Karışık Fıkralar

Son güncelleme: 17.02.2014 21:29
  • Fıkra : Adamın biri kumsalda dolaşırken ayağı bi şişeye çarpmış..Şişenin tıpasını çıkarmış ve içinden bir cin çıkmış..Cin adama – Bir dilek hakkın var..Dile benden ne dilersen! demiş..Adam da – İki okyanusu birbirine bağlayan bi köprü yapmanı istiyorum..demiş..
    Cin :
    - Yahu kardeşim bu ne biçim dilek daha olanaklı bişeyler iste..demiş..
    Adam :
    - Öyleyse kadınları anlamak istiyorum..demiş..
    Cinin cevabı çok kısa ve net :
    - Köprü kaç şeritli olsun ? demiş..
    -----------
    Japonyada hırsız yakalayan bir robot icat etmişler.
    Amerikada 5 dakikada 180 hırsız yakalamış.
    Italyada 5 dakikada 80 hırsız yakalamış.
    Fransana 5 dakikada 30 hırsız yakalamış.
    Türkiyede 5 dakikada robotu çalmışlar
    ------------
    Hani saat hiç ilerlemez ya,
    Hani dakikalar hiç geçmez ya,
    Hani yelkovanla akrep olduğu yere mıhlanır ya,
    Hah işte o saat bozuk
    -------------

    Birgün halk otobüsünde yaşlı bir teyze şöförün tam arkasına oturmuş. Şöföre dokunarak elini uzatmış, şöför bakmış bir avuç dolusu badem. Teşekkür ederek almış ve afiyetle yemiş. 5dk sonra yaşlı teyze tekrar dokunmuş 1 avuç daha badem vermiş. Şöför yine almış ve bitirmiş. 3. defa teyze badem uzatınca şöför :
    - Teyzecim teşekkür ederim, hepsini bana verdin birazda sen yesene demiş. Teyzenin cevabı :
    - Olum ben bademli çikolata alırım hep. Ama sadece çikolatasını emmeyi severim. İçinide sana veriyorum işte

    ------------

    Ramazan günlerini hesaplamak için bir çömleğin içine her gün bir taş atar, Hoca. Bir avuç taş doldurur çömleğin içine Hoca’nın yaramaz oğlu, muziplik olsun diye. Bir zaman sonra arkadaşları: “Bugün Ramazan’ın kaçı acaba? diye sorarlar Hoca’ya. Hoca’da: “Şimdi eve gider öğrenirim. Biraz sabredin.” der ve evinin yolunu tutar. Çömleği boşaltır; bir sayar, iki sayar… Taşların yüz yirmi beş tane olduğunu görür. Şaşkın bir halde döner arkadaşlarının yanına Hoca.
    - “Arkadaşlar, bugün, Ramazan’ın kırk beşi” der. Hoca’nın bu cevabına gülüşürler arkadaşları. Aralarından biri:
    - “Aman Hocam, bir ay otuz gündür. Hiç Ramazan’ın kırk beşi olur mu?” diye itiraz eder. Hoca, biraz şaşkınlık biraz da kızgın bir ifadeyle:
    - “Ben yine insaflı davrandım. Benim çömlek hesabına bakacak olursak; bugün Ramazan’ın yüz yirmi beşi!”der.

    --------------------
    güncel

    Çocuğuna babası güzel bir iş kurmak için paçaları sıvamış. Ancak oğlan salak olduğu için hiç bir işi beceremiyormuş. Babası ona ne is bulduysa hepsini elini yüzüne bulaştırmış berbat etmiş.
    En sonunda babası komple bir sosis fabrikası kurdurmuş. Çocuğunu elinden tutup, bari işi öğrensin diye hemen fabrikadaki bir sosis makinesinin başına götürmüş.
    - Bak oğlum demiş. Buradan böyle öküzü yolluyusun... Aha diğer taraftan sosis olarak çıkıyor, bu kadar basit anladın mı?.
    Çocuk dinlemeden başını sallamış, sallamış ta... Sonra babasının yüzüne salak salak bakmış ve;
    - Peki baba, buradan sosisi koysak, öteki taraftan öküz olarak çıkar mı? Diye merakla sormuş. Babası hemen cevaplamış:
    - Maalesef evladım, o teknoloji bir tek senin ananda var...


    Dört üniversite öğrencisi, uyanamadıkları için matematikfinaline geç kalırlar ve okula gidince hocaya arabalarının lastiğininpatladığını söylerler .
    Hoca ilk başta inanmaz ama öğrencilerinin yalvarmalarına dayanamayarak, onları 3 gün sonra sınav yapacağını söyler.
    Sınav günü gelince hoca, 4 öğrencinin hepsini boş bir salonun ayrı ayrı köşelerine oturtur.
    Sınav geçme sistemi şöyledir: 100 üzerinden 50 puan alan herkes sınavı geçebilir.
    Hocanın hazırladığı sınavda ise ön sayfada 10′arpuanlık 4 tane basit matematik sorusu vardır.
    Bunları kolayca çözerler.
    Arka sayfada ise 60 puanlık 1 soru vardır:
    Hangi lastikpatladı?


    -----

    Adamın biri kafeye gelir ve bir kola içer. Garson hesabı almaya geldiğinde fiyatı sorar. Kola fiyatının 26 lira olduğunu öğrenir ve 26 tane 1 liralık demir parayı üstüste dizer. Garson tam parayı alacakken, bir vuruşta hepsini yere saçar. Birşey diyemeyen garson içinden söylene söylene paraları toplamaya başlar. Ertesi gün aynı adam, aynı garsondan bir kola ister. Hesabı öderken aynı şekilde 26 tane bir liralık demir parayı üstüste dizer. Garson tam parayı alacakken, yüne bir vuruşta hepsini yere saçar. Garson çok sinirlenir fakat birşey diyemez ve paraları toplamaya başlar. Bir sonraki gün aynı adam aynı kafeye tekrar gelir ve yine bir kola içer. Fiyatı sorar garsona. Neler olacağını bilen garson bezgin bir şekilde:- 26 TL. diye cevap verir.O da ne?.. Adam cebinden 50 TL çıkarıp uzatır garsona. Garson büyük bir keyifle 24 tane 1 Liralığı üstüste dizer ve tam adam alacakken öncekilerden çok daha kuvvetli bir vuruşla paraları kafenin içine saçar. Adam hiç istifini bozmaz. Cebinden iki tane daha 1 liralık çıkarıp atar diğer paraların arasına:- Boşver Bir kola daha ver bana.


    -----
    beyler buda abimin başından geçmiş bir olay fabrikada çalışıyorken aletlerden biri bozulmuş.Fabrikanın elektrikcisi yapamamış ve servis cagırmıslar adam gelmiş biraz baktıktan sonra cantasından çekici cıkarmış ve makinaya yandan bir tane cekicle vurmus ve alet calısmaya başlamış.Herkez sasırmıs ve adam cıkarken 1000$ lık bir fatura bırakmıs.
    Bunu goren fabrika sahibi cok kızmıs ve fatura ayrıntısını istemis.Adamın gonderdigi Fatura Detayı;

    Çekiç vurma bedeli = 1$
    Nereye vuracagını bilme bedeli = 999$
#13.02.2014 09:46 0 0 0
  • Emeğine sağlık kardeşim
#17.02.2014 21:29 0 0 0