Mir Hüseyin Musavi Hamene

Son güncelleme: 15.05.2014 12:04
  • Mir Hüseyin Musavi Hamene (Fars: میرحسین موسوی خامنه, Azeri: Mir Hüseyn Musəvi Xamənə, 29 Eylül 1941, Hamene), Azeri asıllı İranlı reformcu siyasetçi, İran İslam Cumhuriyeti'nin beşinci ve son başbakanıdır.

    1989 yılında İmam Humeyni'nin vefatından sonra, İran anayasasının değiştirilmesi ve başbakanlık makamının kaldırılması ile birlikte etkin siyasetten ve ülke yönetiminden ayrıldı. 2000 yılında İran Sanat Akademisi'nin kurulumuyla, akademinin başkanı olarak seçildi.

    1969'da Tahran Milli Üniversitesi'nden mimarlık ve şehir planlama mühendisliğinden yüksek lisans alarak mezun oldu, 1983'te İslami mimari hakkındaki doktorasını tamamladı. Dışişleri Bakanlığı'nda görev alan Musavi, 1981-1989 yılları arasında İran İslam Cumhuriyeti'nin son başbakanı olarak görev yaptı. İran İslam Devrimi ve İran-Irak Savaşı nedeniyle sarsılan İran'ın en zor döneminde sekiz yıl görevde kaldı.

    1997'deki Cumhurbaşkanlığı seçimleri'nde aday olmadı. Bunun üzerine reformistler adı daha az bilinen Muhammed Hatemi üzerinde yoğunlaştılar. Hatemi'nin cumhurbaşkanlığı döneminde onun başdanışmanı olarak görev yaptı. 2005 yılındaki seçimlerinde reformcuların önde gelen adaylarından olsa da bundan vazgeçti. 2009 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katıldı ancak seçilemediği ilan edildi.

    noimage

    2009 Seçimleri

    Mir Hüseyin Musavi, Şubat 2009'da 20 yıl aktif siyasetten uzak durduktan sonra cumhurbaşkanlığı adaylığını açıkladı. 14 Mayıs 2009'da Anayasayı Koruyucular Konseyi'nin adaylıklarını onayladığı 4 kişiden biri oldu. [1] İslam Devrimi'nden sonra İran'ın ilk kadın rektörü olan eşi Zehra Rahnavard ile birlikte iddialı bir kampanya yürüttü.[2] Seçim kampanyasında ümit hükümeti kuracağını açıklayan, ekonomi, dış siyaset ve kanunsuzluklara karşı çalışacağını vaat etti, ve bu harekete yeşil hareketi ismini verdi. Ancak 12 Haziran 2009'da yapılan seçimlerde sadece %33,8 oranında oy alarak yeniden cumhurbaşkanı seçilen Mahmud Ahmedinejad'ın %62,6 oranındaki oylarının hayli gerisinde kaldı. Seçimlerin ardından Musavi ve Karrubi Seçimlerde hile yapıldığını ilan ettiler ve dini lider Hameney'den Anayasayı Koruyucular Konseyinden seçimlerin iptal edilmesi ve yenilenmesini talep ettiler ancak içişleri bakanlığı Ahmedinejad'ın yeniden cumhurbaşkanı seçildiğini ilan edince, Musavi'nin taraftarları hile yapıldığı gerekçesiyle Tahran sokaklarında gösteriler başlattılar.[3] Musavi halktan sessiz kalmamalarını ve İran anayasında bulunan gösteri haklarını kullanmalarını istedi, ancak gösterilerde bazı Besic milislerinin göstericilere saldırması, ateş etmesi sonucu,[4][5][6][7] sayısı belli olmayan yaralılar ve tutuklamalar gerçekleşti. Ahmedinejad hükümeti bu olayları haber olarak yurt dışına servis edilmesini engellemek için tüm yabancı basın kuruluşlarının faaliyet belgelerini iptal etti ve bazı kuruluşların yetkililerini tarafsızlık ilkelerini ihlal ettikleri gerekçesiyle sınır dışı etti, ama Musavi taraftarları amatör video çekimleri ile ve internet aracılığıyla olayların akışını tüm dünyaya servis ettiler. 20 Haziran 2009 da Nida Sultan isminde Musavi taraftarı 27 yaşındaki felsefe mastır öğrencisi Besic milisinin ateşi sonucunda kamera karşısında ölümü[8] internette yayımlandıktan sonra Obama dahil dünya liderlerinden sert tepkiler yükseldi ve Nida, Musavi'nin yeşil hareketinin simgesi haline geldi.

    Musavinin seçim öncesi kurduğu Oy Bekçileri Konseyi'nin iddiasına göre Musavi 19 milyon ve Ahmedinejad ise Karrubinin gerisinde kalarak sadece 5.7 milyon oy almış. Seçim sonuçlarının şaibeli olduğunu iddia eden Musavi'ye İran'ın Kum kentindeki dini otoritelerden de destek geldi. Kum İlahiyat Alimleri Topluluğu'nun açıklamasına göre "Sonuçlara diğer adaylar şikayetçi ve çok güçlü oylama hileri ile ilgili kanıtlar mevcut ... Sakin başlayan yürüyüşler şiddetle bastırıldı ... düzinelerce iranlı öldürüldü ve yüzlercesi tutuklandı ... Sonuç geçersizdir."

    Alıbtı
#15.05.2014 12:04 0 0 0