Bir asırlık tarih o zaman başladı işte,1907...Aslında ilk siyah çoraplılar adı altında 1899'da temelleri atıldı Fenerbahçe'nin,daha sonra şimdi milyonların gönüllerini verdiği Fenerbahçe adı aldı efsanemiz.
Bundan 100 şerefli yıl önce şimdi ezeli rakibi olan GS'ya Kurtuluş Savaşı'nda ne tarafta olduğu sorulduğunda eğdiği gibi.Fenerbahçeli olmak ne demek hiç bir zaman bilemedi onlar.
Fenerbahçeli olmak yıllar önce kazanılmış bir maç tekrar izlendiğinde tüylerinin hala diken diken olmasıdır.Fenerbahçeli olmak mağlup olduğunda bile 'En büyük Fenerbahçem' diyebilmektir.
Avrupa maçlarını kaybetiğinde ertesi gün işe yada okula sıradan bir atkıyla değil,kalpleri fetheden renklerden yapılmış bir atkıyla başın dik gidebilmektir.Fenerbahçe sevgisini çocuklarına,torunlarına,kardeşine herkese miras bırakmaktır.
Sevgiline 'Benimle evlenir misin ve Fenerbahçeli olur musun?' demektir.Evlenme teklifini mabette yapmaktır.Mabete girince gözlerinin dolmasıdır.Maç kaybedilse bile o staddan marş söyleyerek,futbolcularımızı alkışlayarak çıkmaktır.
Maç başlamadan,birbirini tanımayan binlerce insanın yollardır dostmuşcasına haykırarak marş söylemesidir.Yaşını başını almış adamların,kadınların 'Bir şarkısın sen,ömür boyu sürecek' derken elinde bayrağıyla,atkısıyla ağlamasıdır.Ne idiğü belirsiz taraftar(!)topluluklarının sizinle alay ettiği gibi Avrupa'da sıfır çekseniz,fark yemiş olsanız bile o büyülü mabete girebilmek için günler öncesinden bilet sırasında beklemektir.Tüm paranı bilete yatırıp yürüyerek stada gelmektir.
'Yaşa Fenerbahçe' diye bağırırken boğazının acısını hissetmemektir.Yolda gördüğün üzerinde Fenerbahçe'mizle ilgili herhangi birşey olan tüm insanlara içtenlikle selam vermektir Fenerbahçeli olmak.Fenerbahçe'mizi ezmeye,karalamaya çalışanlarla amansız bir söz dalaşına girmektir.
Her marşı ezbere bilmektir,her yerde gururla söylemektir.Bayramlara çubukla formayla el öpmeye gitmektir.Başucunda bayrakla uyumaktır.Çocuklarınına futbolcularımızın ismini vermektir.Galibiyetlerde sevinçten ağlamaktır.
Mağlubiyetlerde 'Ne farkeder bir maçı kaybetsek,ben yinede Fenerbahçe'liyim demektir.Sevinmektir,üzülmektir.Geceleri uyumadan önce Fenerbahçe için,futbolcular için,önümüzde ki maçlar için dua etmektir.Amblemimizi her golden sonra öpmektir.Gizlice kaçıp maçlara gitmektir.Hep destek,tam destek demektir.
Bulunduğun yerde ki tek Fenerbahçe'li olsanda bunu gururla,korkusuzca söylemektir.Gollerden sonra sevinç çığlıkları atmaktır.Tanımasanda her Fenerbahçeli'yi kardeşin gibi görmektir.Aziz Yıldırım değil;Aziz Başkan,Başkanım demektir.Mabeti evin gibi görmektir.
FENERBAHÇE'lilik ruhu bu değil de ne?
TEK RUH,TEK YÜREK,TEK SES;
HERŞEYİ İLE FENERBAHÇELİLİK!!!
Mabet nedir peki?Fenerbahçe'lilerin evidir.Kutsalıdır.Her golden sonra gözyaşlarının sel olduğu yerdir.Marşların tek bir kişiymişcesine hep birlikte söylendiği Türkiye'nin gururudur.Fenerbahçe'nin sembolüdür.'Yensende yenilsende taraftarın seninle' sözünün geçerli olduğu tek yerdir.Rakiplerimizin(!)kıskandığı sembolümüzdür.Sarı ile lacivertin kucaklaştığı yerdir.
Biz FENEBAHÇE'liyiz.Şu ana kadar hiç bir zaman bundan gocunmadık utanmadık.Hepimiz o formanın,o renklerin,stadın,marşların kıymetini çok iyi biliyoruz.Şimdi 100.şerefli yılımızdayız ama,bu şerefli yılı ellerinden geldiğince kirletmeyi görev bilenler var.Biz FENERBAHÇE'liysek buna göz yummayız.Futbolcumuzun,yönetimimizin,bu takımda emeği olan kimsenin hakkını yedirmeyiz.Kendi insan sananlara 100 yıllık şanlı tarihiyle dilere destan olmuş FENERBAHÇE'mizi ezdirmeyiz.
Biz BÜYÜK FENERBAHÇE'NİN BÜYÜK TARAFTARIYIZ.Atatürk'ün takımına gönül vermişiz.Ne verilmeyen penaltılar,ne gözardı edilen fauller,ne kendini bilmezlerin söylediği sözler,ne o kendini insan sanan pek muhterem(!)hakemler,ne aldığı kupayı amcasına götürenler,ne eziklerin arkasını kollayanlar,ne futbolcularımızın Türklükleriyle alay edenler,ne bize,Aziz Başkan'ımıza küfür edenler,ne ittifak kurduğunu sananlar,ne arkamızdan iş çevirmek için gizli gizli yemeklere çıkanlar,ne stadımızı harap edenler,ne alenen televizyonlarda takımımıza laf edenler,hiç kimse ama hiç kimse 100.şerefli yılımızı kirletemedi.YİNE EN BÜYÜK,YİNE ŞAMPİYON BİZİZ!
Üzüntümüz 24 saat,25.saatte yine ölümüne Fenerbahçe!!!
General Harrington Fenerbahçe'nin 70 gün sonra tekrar açılması için kararını imzalarken aklından şunlar geçiyordu.'Bu ne tuhaf bir millet!Ülkelerini işgal ettik bu kadar tepki göstermediler.Fener'i kapattık hepsi ayaklandı.Neredeyse silaha sarılacaklar...'
Fenerbahçe'miz sadece bir futbol kulubü değildir.Mustafa Kemal önderliğinde gerçekleşen Kurtuluş Savaşı'nın sarı-lacivert rengidir.
Çubukludan ötesi var mı?
Bugün kızarız, öfkeleniriz
Yarın üzülür, ağlarız
Gözyaşlarımızı çubukluyla sileriz,
Sonra sinirlenir, çeker gideriz
Ama çeker giderken sırtımıza çubuklu olur.
Vazgeçecem diyen kimse kandırmasın kendisini,
Çok yeminden döndüm bu uğurda
Bırakılmıyor sarısı laciverti...
Fenerbahçe'nin büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüdür,ne kupa büyüklüğüdür.Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte,adı konamaz...
HERŞEYE RAĞMEN...
Sevmekten yorulmadık bugüne kadar, bundan sonra mı yorulacağız?
Ağlamamam gerekirse gene duvar dibine çöker,ağlarım gizlice, formam üstümde sokaklarda gezmeyen, balkonumda bayrağımı dalgalandırmayan Namerttir...
Sonsuza Kadar Yaşa Fenerbahçe...
Yaşadıkça taşıyacağım bu sevdayı sırtımda karşılık beklemeden!Yüreğimdeki Fenerbahçe sevgisi bittiği gün ölmüşüm demektir zaten.En çok bir tabutun üzerinde Fenerbahçe'mizin bayrağını gördüğüm zaman anlıorum,mezarda bile bitmez bu aşk!!!
Unutmayın,biz bu takımı sevinmek için sevmedik!Ne mutlu Fenerbahçe'liyim diyene!!!
gerçekten harika bir yazı benimde çok hoşuma gitti özellikle şu bölümler
Maç başlamadan,birbirini tanımayan binlerce insanın yollardır dostmuşcasına haykırarak marş söylemesidir.Yaşını başını almış adamların,kadınların 'Bir şarkısın sen,ömür boyu sürecek' derken elinde bayrağıyla,atkısıyla ağlamasıdır
'Yaşa Fenerbahçe' diye bağırırken boğazının acısını hissetmemektir.Yolda gördüğün üzerinde Fenerbahçe'mizle ilgili herhangi birşey olan tüm insanlara içtenlikle selam vermektir Fenerbahçeli olmak.
Çubukludan ötesi var mı?
Bugün kızarız, öfkeleniriz
Yarın üzülür, ağlarız
Gözyaşlarımızı çubukluyla sileriz,
Sonra sinirlenir, çeker gideriz
Ama çeker giderken sırtımıza çubuklu olur.
Vazgeçecem diyen kimse kandırmasın kendisini,
Çok yeminden döndüm bu uğurda
Bırakılmıyor sarısı laciverti...
ah ne iyi ettiniz bu konuları çıkardınız canlanmak lazımdı biraz