az önce yediğim simitlerin susamlarından uzunca bir yol yaptım
zeytin çekirdeklerinden çakıl taşı
bir parça domates suyundan nehir oluşturdum
evet rengi iç açıcı olmasa da pek
ben onu su renginde hayal ettim
çay bardağından ince belli bir ağaç
çay kaşığını ise toprağı eşelemek için kürek
bu ağaç biraz kıymetli ne de olsa
peynir kalmamış
kalsaydı kardan adam yapacaktım
bir de baktım ki toz şeker
neyine yetmiyor dedim
onları ise hafif çiseleyen kar taneleri haline getirdim
kimisi çaya düştü eridi tabi
sıkıldım kendimden
bana biraz tuz lazım
çok şekerli oldu bu çay
çatal bana bakıyor
çaydanlık da öyle
domates tabağı niye alınganlık yapıyorsa onu da anlamış değilim
sanırım onu renksiz düşündüğüm için
mutfak masası kalk diye söyleniyor durmadan
bi susun
bi susun artık
bütün ev konuşuyor
buzdolabı
fırın
perde
nerden nereye geldik