Vâkı'a sûresi 27.cüzün 3.hizbi 534 sayfasındasınız

Son güncelleme: 27.12.2014 23:24
  • Vâkı'a sûresi - Vâkı'a sûresi oku - Vâkı'a sûresi dinle - Vâkı'a sûresi video - Vâkı'a sûresi meali

    [video=youtube;1hFlKn1PHN8]https://www.youtube.com/watch?v=1hFlKn1PHN8[/video]

    17,18,19,20,21. Ebediyen genç kalan uşaklar, onların etrafında; içmekle başlarının dönmeyeceği ve sarhoş olmayacakları, cennet pınarından doldurulmuş sürahileri, ibrikleri ve kadehleri, beğendikleri meyveleri ve arzu ettikleri kuş etlerini dolaştırırlar.

    22,23. Onlar için saklı inciler gibi, iri gözlü huriler de vardır.

    24. (Bütün bunlar) işledikleri amellere karşılık bir mükâfat olarak (verilir.)

    25. Orada ne boş bir söz, ne de günaha sokan bir şey işitirler.

    26. Sadece "selâm!", "selâm!" sözünü işitirler.

    27. Ahiret mutluluğuna erenler, ne mutlu kimselerdir!(3)

    (3) Bu âyet, "Amel defterleri sağdan verilenler var ya, amel defterleri sağdan verilenler ne mutlu kimselerdir!" şeklinde de tercüme edilebilir.
    28,29,30,31,32,33,34. . (Onlar), dikensiz sidir ağaçları(4) ve meyveleri küme küme dizili muz ağaçları altında, yayılmış sürekli bir gölgede, çağlayan bir su başında, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler üzerindedirler.

    (4) "Sidr" Arabistan kirazı diye bilinen dikenli bir meyve ağacıdır. Kur'an, cennetteki sidrin dikenli olmadığını açıklamaktadır.
    35. Biz onları (hurileri) yepyeni bir yaratılışta yarattık.

    36,37,38. Onları ahiret mutluluğuna erenler için, hep bir yaşta eşlerini çok seven gösterişli bakireler yaptık.

    39,40. Bunların birçoğu öncekilerden, birçoğu da sonrakilerdendir.

    41. Kötülüğe batanlar ise ne mutsuz kimselerdir!

    42,43,44. Onlar, iliklere işleyen bir ateş ve bir kaynar su içindedirler. Ne serin ve ne de yararlı olan zifirî bir gölge içinde!.

    45. Çünkü onlar, bundan önce (dünyada varlık içinde) sefahata dalmış ve azgın kimselerdi.

    46. Büyük günah üzerinde ısrar ediyorlardı.

    47. Diyorlardı ki: "Biz öldükten, toprak ve kemik yığını hâline geldikten sonra mı, biz mi bir daha diriltilecekmişiz?"

    48. "Evvelki atalarımız da mı?"

    49,50. De ki: "Şüphesiz öncekiler ve sonrakiler, mutlaka belli bir günün belli bir vaktinde toplanacaklardır."
#27.12.2014 23:24 0 0 0