El Nusra Örgütü Nasıl Kuruldu?

Son güncelleme: 06.01.2015 15:26
  • el nusra örgütünün tarihçesi - terör örgütleri - el nusra örgütü ne zaman kurulduEl Nusra Cephesi, Suriye’de Eylül 2011 tarihinde kurulmuş olan Sünni İslam yanlısı İslamcı mücahit bir silahlı gruptur. Amerika Birleşik Devletleri ve birçok ülke tarafından da terör örgütü listesine alınmış bir örgüttür. El Nusra Suriye’deki en büyük üçüncü silahlı gruptur. 2013 yılının Nisan ayında El Nusra El Kaide terör örgütüne bağlılığını açıklamıştır. Grubun en az 5000 mücahit savaşçıdan meydana geldiği tahmin edilmektedir. Radikal İslamcı silahlı bir grup olarak Suriye’de bir çok faaliyete katılmıştır. El Nusra Beşşar Esad’ı devirmek ve bu yolla kendi ideolojik amaçlarını uygulamak ve yaymak istemektedir.

    El Nusra, Arapça’da destek veya yardım anlamında kullanılan bir kelimedir. El Nusra bir örgüt veya parti değil, El Kaide’ye bağlı değişik uluslardan, ülkelerden toplanan paralı askerlerden meydana gelen bir taşeron yapılanmasıdır. Genellikle psikopat, çapulcu, cahil ve acımasız kişilerin katıldığı bir gruptur. Özgür Suriye Ordusu’nun çatısı altında olmaları onların Suriye vatandaşı olduğu anlamını taşımamaktadır. Çeçen, Afgan, Yemen, Libyal , Türk, Suudi, Mısırlı, Cezayirlisi bulunmaktadır. El Nusra militanları bir nevi paralı lejyonerdirler. Dünyada bilhassa çocuk ve kadınlara karşı yaptıkları insanlık dışı vahşetle anılmaktadırlar.

    Suriye’de Arap baharı rüzgarının esmeye başlamasıyla rejim karşıtı çatışmalar Irak El kaidecilerini harekete geçirmiştir. Suriyeli El kaideciler teker teker dönmeye başladılar ve harekete geçtiler. El Nusra’nın bugünkü lideri Ebu Muhammed El Culani de o savaşçılardan biriydi. Muhammed El Culani, çoğunu Irak cephesinden tanıdığı çekirdek kadrosunu (Şûra Meclisi) çok kısa zamanda şekillendirdi. Birkaç ay içinde Afgan El Kaidesi tarzında (takım, tabur, tugay) organize olan bu örgüt, rejime bağlı milislere yönelik eylemlere başlamıştır.

    El Kaideci-Özgür Suriye Ordusu yanlısı gruplar, bilhassa Beser Esad rejiminin başta Kuseyr olmak üzere Lübnan-Ürdün ile bağlantı yönünden stratejik bir öneme sahip şehirleri geri almasından sonra Rojava’da Kürtlerle daha fazla karşı karşıya gelmeye bağladılar. Sıkışınca Rojava’ya yönelen bu grupların diğer destek noktaları ile olan bağlantıları kesildiğinden dolayı Türkiye sınırı hayati bir önem taşımaktadır.

    Başta dünyanın en güçlü ülkesi ABD olmak üzere dünyanın birçok emperyalist güçlerinin terörist listesinde olmalarına rağmen bu güçler gizlice desteklenmektedirler. El Nusra militanları İslam dinine göre kendilerini mücahit, yaptıkları savaşı da Cihat olarak nitelendirmektedirler.

    Yöneticiler ile üst düzey komutanların büyük bir çoğunluğunu yabancılar oluşturuyor. İstihbarat birimi son derece güçlü olan El Nusra’nın Suriye hükümeti ile ordusuna sızdığı tahmin ediliyor. Örgütün ana gövdesini Irak ve Ürdünlüler oluştursa da El Nusra’nın tabanında Kuzey Afrika ve Körfez ülkeleri ile Pakistan, Afganistan, Çeçenistan gibi gerilimli coğrafyalardan gelen radikal savaşçılar bulunuyor.Rusya’nın Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un yaptığı açıklamalarda El-Nusra militanlarının Suriye’nin kuzeyinde 120′si çocuk olmak üzere 450 Kürt sivili öldürmüşlerdir.

    Pek çok kanlı saldırıda imzaları bulunan El Nusra militanlarının sayısının sadece Türkiye’de 2 bin El Nusra olduğu tahmin edilmektedir. Genel olarak sınır bölgelerinde (Hatay, Urfa, G. Antep ve hatta Erzurum) yer almaktadırlar. Bu militanların önemli bir kısmının daha önce Libya’da Kaddafi’yi devirmekte kullanıldıkları iddia edilmektedir.

    El Nusra, kafa kesme ve insan kalbi yeme gibi bütün vahşiliği yansıtan görüntülerini açıkça yayınlamaktan çekinmiyor. Bu da onların psikolojik savaş unsuru olarak da faaliyet gösterdiklerini gösteriyor. El Nusra, Mart ayında Suriye’de emniyet binasına ve hava istihbaratı karargâhına saldırılar düzenlediler. Reyhanlı’nın bombalanması olayının zanlısı olarak El Nusra örgütü görülmektedir.

    24 Mayıs 2013 tarihinde The Economist’in sorularını cevaplayan bir El Nusra militanı, Suriye’de Şeriat devleti kurmak istediklerini ve bunu gerçekleştirdiklerinde Alevileri “cezalandıracaklarını” ifade etmiştir.
    “Ilımlı Sünnilerin” de şeriat kurallarına bağlı olacağını belirten bu militan, kadınların beyninin erkeklerin beyninden küçük olduğunu savunmuştu.

    alıntı
#06.01.2015 15:26 0 0 0