Akıl Hastası Bir Gencin Romanı

Son güncelleme: 08.05.2008 17:00
  • Onu akıl hastanesinde tanımıştım. Bir doktor arkadaşımla koğuşları gezerken, "Korhan'cığım gel sanayazacağın son romanın için güzel bir konu !"dedi.Gülümseyerek, "doğrusu çok merak ettim Kaanbir an önce onu görmek istiyorıum !" dedim. Tekkişilik bir odada yatıyordu kahramanım . Yirmibeş yirmialtı yaşlarında bir gençti ...Karyolaya ,elleri kolları bağlanmış ,başında bir hemşire duruyordu.
    Hemşire, hastanın pijamasını sıyırmış, kalçasına elindeki şırıngadan ağır ağır teskin edici ilaç zerkediyordu. Gencin balışları korkunçtu ve insana "beni bu hastalıktan kurtarın -der gibi garip garip bakıyordu. Doktor arkadaşıma, "bu gencin hastalığı ne ?"diye sordum.. Dr.Kaan yüzüme bakarak "kişilik bozukluğu !" dedi..Yani çevresine uyumsuzluk..."

    Hemşire iğneyi yaptıktan sonra odadan çıktı.
    Dr.Kaanla yalınız kalmıştım; merakımı yenemeyerek, "ne iş yapıyor bu genç ?"dedim. "Talebe !"dedi."Daha doğrusu hastalanmadan önce...Ama hastalık tehlikeli bir hal alınca , ailesi bize baş vurdu, bizde yatırmak zorunda kaldık..Gerçekten de ilginç birolaydı bu...Dr.Kaan, eğilip gencin, göz bebeklerine baktı, sonra başını umutsuzca iki yana salladı.
    Sonra bana dönerek, "çok geç kalınmış bir vaka !dedi.."Yazık olmuş! "Ben doktor arkadaşımla konuşurken, içeriye kırk kırkbeş yaşlarında çok güzel
    bir bayan girmişti. Telaşlı bir hali vardı
    .
    "Doktor, Kaan Beyi arıyordum ben !"dedi.
    Kaan gülümseyerek, "buyurun ...Kaan benim dedi.."Şey...yiyenim nasıl oldu doktor bey ?İyileşecek mi ? " "Şey...affedersiniz yeğeniniz kim ? "dedi doktor arkadaşım Genç kadın, "şey...Bora efendim! Yani ablamınoğlu... " Dr. Kaan acı acı gülümsedi"Bakınız hanımefendi , açık konuşuyum bu tip hastalar zor iyile-
    şir...Ama yine de tamamen ümidinizi kesmeyin Çünkü tıp ilerledi...Yeni yeni ilaçlar bulundu...Ülkemizde, psikolojik hastalıklar konusunda yeni çalışmalar var..Gencin teyzesi olduğunu söyleyen kadın"bayan" önce doktor arkadaşımın sonra benim elimi sıkıp " yeğenimi görebilir miyim doktorbey ?"dedi..Dr.Kaan " Tabii, yalınız hastanın yanında lütfen yarım saatten fazla kalmayın !" dedi..

    "Bora bak ben geldim yavrum !" dedi.."Teyzeni tanımadın mı ? Genç teyzesine gülümseyerek baktı Ama ağzından tek bir sözcük çıkmadı. Yeğenine ağladığını göstermemek için, arkaya dönüp kağıt mendile göz yaşlarını sildi. Sonra odadan çıkıp gitti

    * * * *

    Dr.Kaan, kadın"bayan" çıktıktan sonra, "işte böyle arkadaşım ! Her gün, ruh hastası binlerce kişiyle cebelleşmekten yemek yemeye bile fırsatbulamıyorum !" dedi..

    "Allah, kolaylık versin arkadaşım ! Gerçekten işin zor !" dedim. "Öğlen yemeğine kal birlikte yiyelim !" dedi."Hayır kalamam Kaan, işim var !" dedim."Ama sana söz ,bir dahaki gelişimde bu arzunu yerine getiririm !" Hastane asansörüne kadar benimle geldi o yemek haneye indi. Zemin kata inmek için asansörün düğmesine bastım.

    * * * *

    O gün başımda müthiş bir ağrı vardı. Bir asprin alıp yattım. Ama aklım hala akıl hastanesinde gördüğüm gençdeydi. Bora neden bunalıma girmişti ?
    Neden birkaç kez intihara kalkışmıştı ? Daha karşılığını bulamadığım bir çok soru kafamı meşgul ediyordu..Ne kadar uyumuşum bilmiyorum, telefonun sesine uyandım...Ahizeyi kaldırdım, arayan Dr. arkadaşım Kaandı. "Uykucu ! Uyandırdım mı seni ? "dedi. "Akşam buluşalım..." "OlurSaatkaçta ? "dedim. "Saat ,dokuz ,sence uygun mu ?"
    dedi.."Tamam ! Hastanede bekle beni !" Ahizeyi yerine koydum, kolumdaki saate baktım...Saat yediydi..Bir saat daha uyuya bilirdim...Gerisi yolda geçecekti...Kafamı yastığa gömdüm. Gözlerimi açtığımda ortalık kararmıştı. Hemen yataktan kalktım, lavoboda elimi yüzümü yıkadım, üstümü giyip evden çıktım.Hastaneye vardığımda, Dr.Kaan odasında yoktu. Hemşirelerden birine sordum, "Hastanın biri kriz geçirmiş, onun yanında galiba !" dedi.
    "Odasında bekleyebilirsiniz ..."Teşekkür ettim.
    Odada beklemeye başladım. Yarım saat sonra geldi, sinirliydi. "Kusura bakma Korhan !Bir akıl hastası, hemşirelerden birine saldırmış ta, teskin etmeye çalıştık !" dedi."Bizim mesleğin garip yanları işte...!"Sonra, bir sigara yaktı. Odanın içinde elleri arkasında bir süre gidip geldi. Sonra oturdumasasına "çay...kahve ? "dedi.."Kahve !" dedim
    Masanın yanındaki zile bastı, mavi önlüklü ,temizyüzlü ,orta yaşlarda , saçları aklaşmış, bir kadın girdi. "Fatma hanım bize iki nescafe yap !" dedi.
    Kadın, "baş üstüne !"dedi. Kapıyı çekip çıktı.
    "Seni bugün bir bayan arkadaşımla tanıştıracaktım o da yazar..."dedi.."Ama kadıncağızın annesi aniden rahatsızlanmış, o da memleketine gitmiş...Sana söz
    geldiğinde tanıştıracağım sizi...Bir süre konuşmadık
    Nescafelerimiz gelmişti. Fincanı aldım, yudumlamaya başladım...
    "Sahi geçen gün hastanede gördüğümüz o genç nasıl oldu ? "
    "Bora'yı soruyorsun galiba...Sen gittikten sonra hızla iyileşmeye başlamıştı...Tüm doktor arkadaşlar çok sevinmiştik...Ama yine kriz geçirmiş, koğuşun penceresinden kendini aşağıya atmaya kalkmış bereket, hemşirelerden biri tesadüfen içeri girmişte gencin hayatı kurtulmuş...
    Sıkıldığımı anlamıştı. Haydi çıkalım dedi..Sormadım nereye gideceğimizi...Arabasını hastanenin arkasındaki parka çekmiş, gidip bindim. Suratlı araba kullandığı için, her binişimde onu uyarıyordum...

    ******

    Dr. Arkadaşım, Kaan, "Bora!nın hayatını öğrenmek istiyordun, işte Bora'nın, tuttuğu günlük, bunu teyzesi vermişti bana, hastayı yakından tanımam için, ben de sana veriyorum dedi..Defteri aldım okumaya başladım..Düzgün, bir el yazısıyla yazılmış, günce, akıcı bir uslupla kaleme alınmış,usta bir yazarla tanıştığımı anladım. Bu Boraydı,
    ..... hastası...

    Annemin adı, Nezihe, babam banka emeklisi Kamil Bey, ailenin tek erkek evladı benim...
    Annem, Anadolunun muhtelif kasaba ve köylerinde öğretmenlik yaptıktan sonra, İstanbul'da bir kız lisesinde öğretmenliğe başlamış...Öğretmenlik yıllarında, başından geçen tatlı ve acı olayları tuttuğu hatıra defterinden de faydalanarak ilk romanını yazmış...Göle düşen gölge...Bu roman İstanbul'da bir gazetede tefrika halinde yayınlanınca, beklenmeyen bir ilgi görmüş okuyucular tarafından...Romanın dilini çok ağır bulanlar olduğu gibi, uslup olarak, Viktor Hugo'nun Sefiller , romanına da benzetenler olmuş...

    Bir aile toplantısında, tanıştığı babamla , bir birine aşık olarak evlenmiş annem...O tarihte annem, bir kasabada öğretmenmiş, İstanbul'a tayin olunca, büyük babamın Burgaz'daki evine taşınmışlar, benim dünyaya gelmem, ailede neşeyle karşılanacağına, babamla annem arasında şiddetli, bir tartışmaya sebep olmuş bu...
    Günlükten, aile arasındaki şiddetin nedenlerinin Bora'nın psikolojik nedenlerden dolayı, ilkokulda arkadaşlarıyla uyum sağlayamamasının neden ol-
    duğunu anlıyoruz...Bora, bakın bu konuda neler yazmış günlüğüne...

    " Arkadaşlarım, tenefüste kızlı erkekli gruplar halinde dolaşırken, ben onların arasına katılmaya çekiniyordum...Oysa, yakışıklı bir çocuktum...
    Ama, geç bulüğa girmiştim...Sakallarım çok seyrekti, babamın söylediği gibi pısırık bir oğlandım...Babam, " Bütün suç sende...Sakat çocuk doğurdun..! Kavgacı, atak, gözünü daldan budaktan sakınmayan babasına çekeceğine ,ayaş Hamdi amcasına çekmiş !"diye annemi suçluyordu...
    Annem, "Suç benim mi Kamil Bey ! Ne senin ne de benim ! İsyan etmen hiçbirşeyi değiştirmez Tanrının gücüne gider ! Oğlum olsun, diyen sen değil miydin ? Kızımız doğduğunda bir gün yüzüne bakmadın ? " Babam, " Keşke böyle geri zekalı oğlum olacağına hiç olmasaydı !" diye öfkesini annemden çıkarıyordu.

    Kız kardeşim Nilüfer, menenşitten ölmüş...Benim doğmam, annemin acısını biraz olsun hafifletmişti.
    Okuduğum günlüğü masanın üstüne koyarak yorgun gözlerimi dinlendirmeye çalışıyordum...
    Kapının zili çalındı,açtım, gazete dağıtan çocuk "abi gazeteni getirdim !" dedi..Aldım, odama götürerek okumaya başladım...Siyah, iri puntolu harflerle yazılan bir yazdı dikkatimi çekmişti ......Bankasında .....servisinde çalışırken
    hastalığını ileri sürerek, emekli olan K... oğlu B....tedavi edildiği hastanede, bir hemşirenin dalgınlığından da istifa ederek,....günü saat sularında , kaldığı koğuşun penceresinden atlayarak intihar etmiştir.
    Donmuştum...Çok üzüldüm, dr. arkadaşım Kaan,ın söylediği gibi kader oyununu oynamıştı

    NOT : Bu öyküde, aile arası geçimsizliklerin çocuğu nasıl etkilediği yazılmıştır
#10.06.2007 13:47 0 0 0
  • cok güzel Allah razi oslun güzel ablam

    cok duygulandim cok hüzünlendim Rabbim rahmet eylesin cümlemizin yar ve yardimcisi olsun
#10.06.2007 17:23 0 0 0
  • Cok üzücü bir hikaye..

    yüreqine saqlik canim
#10.06.2007 17:39 0 0 0
  • ELLERINE SAGLIK COK GUZEL OLMUS
#12.06.2007 17:36 0 0 0
  • ellerine sağlıq
#19.07.2007 08:26 0 0 0
  • çok güsel bir hikaye ellerine sağlık
#28.04.2008 11:28 0 0 0
  • ellerine sağlık güzel olmuş o çocuğu çok ii anlıyorum çünkü benim annemle babamda çok kavga ediyolar ve bundan çok üzülüyorum
#28.04.2008 15:19 0 0 0
  • ellerine sağlık paylaşım için ..
#08.05.2008 17:00 0 0 0