Apandisit Neden Olur

Son güncelleme: 23.08.2022 16:51
  • Apandis karnın sağ alt bölümünde, kalın bağırsağa bağlı olan, 6 ila 9 cm uzunluğundaki, ince organımızdır. ‘Apandisit’ ise, apandiste meydana gelen, ağrılı bir şişme ve iltihaplanma durumudur. ‘Vücudumuzda neden böyle bir organ var?’ sorusunun günümüzde hâlâ gizemini koruduğu söyleyebiliriz. Bazı bilim insanlarına göre apandis, sindirim için gerekli olan iyi bakterilere ev sahipliği yapmakla görevlidir. Bazı doktorlar bu organın bağışıklık sistemine yardımcı olduğunu belirtir. Kesin olarak söylenebilecek bir şey varsa o da, bir kişinin apandisi alındıktan sonra vücudun işleyişinde apandis yokluğundan kaynaklanan bir sorun olmadığıdır.

    Apandisitin yani iltihaplanmanın nedeni ise sindirim sistemindeki bir enfeksiyon ya da apandisin ağzındaki bir tıkanma olabilir. Apandisit her yaşta görülebilir ama çoğunlukla 10 ila 30 yaşları arasındaki kişilerde ortaya çıkar. Apandisitten şüphelenildiği an, acil olarak bir sağlık merkezine başvurulmalıdır. Çok sık rastlanılan bir rahatsızlık olmasına karşın apandisitten korkulmasının nedeni, tıkanan apandise zamanında müdahale edilmez ve apandis patlarsa, vücuda dağılacak enfeksiyon yüzünden ciddi sorunların ortaya çıkabilmesidir.

    Apandisin Tıkanması

    Apandis genellikle dışkı, yabancı bir cisim ve nadiren de bir tümör nedeniyle tıkanır. Apandisi parmağa benzeyen bir kese olarak düşündüğümüzde bu kesenin tıkanması, burada doğal olarak bulunan bakterilerin birikip çoğalmasına neden olur. Bunun sonucunda apandis şişer ve iltihaplanır.
    Apandisin içinde tıpkı bağırsaklarda olduğu gibi pek çok mikroorganizma yaşar ve bu bir sorun değildir. Oysa tıkanıklık yüzünden apandise hapsolan mikropların çoğalması zamanla iltihaplanmaya yol açar. İltihaplanmanın artması ise apandisin şişmesine ve bazı vak’alarda patlamasına neden olur. Apandisteki iltihabın diğer organlara yayılması ölüm riski doğuran, ciddi bir durumdur.

    Apandis patladığında ilk önce bir rahatlama hissedilir ancak birkaç saat sonra, enfeksiyonun yayılmasının ardından, belirtiler eskisinden de kötü olarak tekrar hissedilir. Neyse ki günümüzde modern tıp sayesinde, apandisit hastalarına zamanında müdahale şansı oldukça yükselmiştir.

    Genel olarak apandisin tıkanma ve iltihaplanma nedenlerini sıralayacak olursak:

    dışkı, parazitler veya meyve çekirdeği benzeri yiyecek artıkları,
    sindirim sisteminde (ya da vücudun diğer bir bölümünde) meydana gelen bir enfeksiyon nedeniyle apandisit duvarındaki lenf dokusunun genişlemesi
    Chron (Kron) hastalığı ve ülseratif kolit gibi iltihabi bağırsak hastalıkları,
    karna alınan şiddetli darbe
    Apandisitin Belirtileri

    Apandisitten korunmanın kesin bir yolu yoktur ancak sağlıklı beslenmek ve bolca taze sebze meyve tüketmek apandisit riskini epey düşürür. Apandisit belirtileri ise farklı şekillerde ortaya çıkabilir:

    Karın ağrısı: İlk belirti genellikle göbek deliği çevresinde bir ağrıdır. Ağrı hafif şekilde başlar ancak birkaç saat içerisinde keskin ve ciddi bir ağrıya dönüşür. Apandis şiştikçe ağrı, karnın sağ alt tarafına yönelir. Doktor karnın sağ alt kısmına bastırdıktan sonra, ters bir şekilde, baskı hafiflerken ciddi bir ağrı duyulur. Yürümek ya da öksürmek gibi bölgeyi etkileyen hareketler ağrıyı şiddetlendirir. Zamanında tedavi edilmezse apandisit patlayabilir. Bu durumda karın boşluğuna yayılan enfeksiyon ciddi bir tehlike doğurur. Karın şişliği, şiddetli ağrı ve bulantı görülür.

    Karnın sağ alt bölgesinde şiddetli bir ağrınız varsa, yukarıdaki tanıma benzer bir ağrı yaşıyorsanız ağrıyı ilaç içerek dindirmek bir hata olabilir. Ağrı kesiciler belirtileri azaltır belki ama apandisit teşhisinin gecikmesi başka tehlikeler doğurur. Apandisit ağrısından şüphe duyduğunuzda hemen bir doktora başvurmanız en doğrusudur.
    Karın şişliği: Apandisteki enfeksiyon bu organın iltihaplanmasına ve şişmesine neden olur. Dokunduğunuzda karnınızda bir şişkinlik ve hassasiyet dikkatinizi çekebilir. En ufak bir dokunuş şiddetli ağrıyla sonuçlanır.

    Bulantı ya da kusma: Apandisit sonucu kalın bağırsakta da enfeksiyon oluşabilir. Bunun sonucunda tıpkı mide bozulmasında yaşanan belirtilere rastlanır. Şiddetli karın ağrıları da bulantı, kusma, ishal, kabızlık ve iştah kaybı gibi belirtilere yol açabilir. Enfeksiyon ilerledikçe belirtilerin şiddeti de artar.

    Ateş: Apandiste enfeksiyon oluştuğunda vücut buna yükselen ateşle yanıt verebilir. Bağışıklık sistemi vücut ateşini yükseltir çünkü bu şekilde enfeksiyonu sonlandırıp vücuda yayılmasını önlemeye çalışır. Bazı hastalarda ateşle birlikte vücutta ürperme ve titreme de görülür. Genel olarak ateş, karın ağrısı ve şişlik belirtilerinden sonra ortaya çıkar. Enfeksiyon iyileşmedikçe vücut ateşi artar ve baş ağrısı, terleme ve sersemleme gibi diğer semptomlar da ardından gelir.

    Apandisit Şüphesiyle Ne Zaman Doktora Başvurmalı?

    Karnın sağ alt köşesindeki bir ağrıyla birlikte yukarıda okuduğunuz belirtileri yaşadığınızı düşünüyorsanız, hemen bir doktora başvurabilirsiniz. Bunun dışında aşağıdaki maddeleri de dikkate almanız önemlidir:

    Karın ağrınız keskin, şiddetli ve ani bir şekilde ortaya çıkıyorsa.
    Karın ağrısı dışında ateşiniz de varsa.
    Kan kusuyorsanız ya da kanlı ishal görülmüşse.
    Karnınızda sertlik ve hassasiyet varsa.
    Ağrıyla birlikte bulantı ve iştah kaybı da varsa.
    Bir haftadan uzun bir süredir karın ağrısı çekiyorsanız.
    İdrar yaparken yanma varsa ya da her zamankinden sık idrara çıkıyorsanız.
    İstemsiz şekilde kilo kaybediyorsanız.
    Yemek yedikten ya da mide ilacı aldıktan sonra ağrı kötüleşiyorsa.
    Apandisit Ameliyatı Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler:

    Apandisit tedavisi genellikle iltihaplı apandisin alınması yani ameliyat anlamına gelir. Kişilerin durumuna göre farklı tedavi yöntemlerinin düşünülmesi gerekebilir. Ameliyattan sonra tam olarak ‘iyileştim’ diyebilmek için kendinize birkaç hafta tanımanız gerekir. Eğer apandisit patlamışsa, iyileşme süreci biraz daha uzayabilir. Bu süreçte siz de bazı noktalara dikkat ederek, iyileşmenin tam olması için sürece katkıda bulunabilirsiniz:

    İlk etapta yorucu aktivitelerden kaçının: Normal yaşamınıza dönmeden önce en az 3 gün olmak üzere 2 haftaya kadar uzanan bir süre zarfında vücudu yoracak aktivitelerden kaçınmak gerekir. Ameliyatınızın türüne göre bu sürenin ne olacağını size doktorunuz söyleyecektir. Doktorun uyarılarına harfiyen uymaya çalışın.

    Öksürürken karnınızı destekleyin: Sadece öksürürken değil gülerken ya da benzeri hareketlerde karnınız ağrıyabilir. Bu tip hareketler esnasında karnınızın üzerine yumuşak bir yastık koyup elinizle hafifçe bastırarak karnınızı destekleyebilirsiniz.

    Ağrı kesiciler işe yaramıyorsa doktorunuzu arayın: Ağrı vücuda ekstra bir yük bindirir ve iyileşme sürecini yavaşlatabilir. Eğer size önerdiği ağrı kesiciler ağrınızı dindirmiyorsa, doktorunuzu bu durumdan haberdar edin.

    Hazır olduğunuzda ayağa kalkıp hareket edin: Hareketlenmek için acele etmeyin. Kısa yürüyüşlerle başlayın ve kendinizi ne kadarı için hazır hissediyorsanız o kadar hareket edin. Vücudunuzu zorlamayın.

    Yorgunsanız uyuyun: İyileşme sürecinde her zamankine göre çok daha fazla uykulu olmanız normaldir. Kendinizi yorgun hissettiğiniz her an dinlenin.

    Okula ya da işe dönme zamanını belirlemek için doktorunuzla görüşün: Kendinizi hazır hissettiğinizde işe dönebilirsiniz ancak ilk önce doktorunuza danışmanız ve onun da onayını almanız önemlidir. Çocuklara genellikle bir haftadan kısa bir süre içerisinde okula başlayabilecekleri söylenir ama okulda beden dersi veya benzeri aktivitelere 2 ila 4 hafta boyunca katılmamaları önerilir.
#26.08.2016 09:18 1 0 0
  • Emeğine Sağlık
#23.08.2022 16:51 0 0 0