Necati Sasmaz

Son güncelleme: 06.11.2009 16:18
  • Necati Sasmaz


    noimage

    Necati Sasmaz (d. 1971,Elazig), Türk sinema ve dizi oyuncusudur. Kurtlar Vadisi'ndeki Polat rolü ile taninir.

    Abdulkadir Sasmaz'in ogludur. Asil meslegi turizmcilik olan Sasmaz, egitimini Kanada'da tamamladi. ABD'de 6 sene kalan Sasmaz, 2001 yilinda bir süreligine ailesini ziyarete geldigi sirada geri dönüs uçak biletini 11 Eylül 2001 tarihine aldi. Amerika'da yasanan saldirilar sebebiyle uçagi Amerika'ya varamadan geri dönen Sasmaz, sonradan ailesinin çekincesi ve israri üzerine Amerika'ya dönmekden vazgeçti.

    Hayatina Türkiye'de devam etme karari alan Necati Sasmaz, Ankara'da sigorta acentesi açti. Çok geçmeden Istanbul'da Osman Sinav'la bir is görüsmesine oturdu. Kendisine bir yapimin senaryo ekibinde yer almasi teklifi gelecegini beklentisi ile görüsmeye gitti. Osman Sinav'in "Bir dizi düsünüyoruz, seni de basrolde düsünüyorum" sözlerine, düsünmek istedigini söyleyen Sasmaz, bir ay sonra teklifi kabul etti.

    Hayatini tamamen degistirdigini söyledigi Kurtlar Vadisi projesine böyle baslayan Necati Sasmaz, özel hayatinin kalmadigini, "Beni sadece Ankara'da ismimle çagiriyorlar, Istanbul'da herkes Polat diyor" sözleri ile dile getirdi.

    Amerika'da kaldigi dönemde yesil kart sahibi olan Sasmaz, bedelli askerlikten yararlanarak, askerligini 28 gün yapti. Raci Sasmaz (Kurtlar Vadisi dizisinin senaristi) ve Zübeyr Sasmaz adinda iki kardesi vardir.


    Bir röportaj...

    Necati Sasmaz'a Vatan Gazetesi yazari Sanem Altan Kurtlar Vadisi'nin hayatindaki yerini sordu.

    Kurtlar Vadisi'nde oyunculuga baslamak her seyi tümüyle degistirdi mi hayatinizda?

    Dönüm noktasi gerçekten. Ankara'dan Istanbul'a geldim. Sigorta sirketim vardi orada. Dediler ki "Sana bir is teklifi var ama düsünmeden karar verme." Osman Sinav bunu dogrudan söylememeyi tercih etmis; "Siz çitlatin ben konusurum" demis. Herhalde senaryo ekibinde olmami isteyecekler diye düsündüm; oyunculuk aklimdan geçmedi. Osman Sinav'la oturduk "Bir dizi düsünüyoruz, seni de basrol düsünüyorum" dedi. O an Raci'yle Bahadir'in "Düsünmeden karar verme" sözleri kafamda canlandi. Reddetmemeye karar verdim, "Bir düsüneyim hocam" dedim. Bir ay sonra da "tamam" dedim.

    Daha önce oyuncu olmayi düsünmüs müydünüz hiç?

    Hiç düsünmemistim. Geçmisimde resim çektiremezdim. Su ana kadar çektirdigim resim 10000 civaridir. Büyük bir degisim. Hâlâ zorlandigim yerler oluyor ama "hayir" demedim çünkü belki yillarca pisman olacaktim bu kararimdan. Dizi basladiktan sonra benim yerimde olan kisiyi seyrederken "Ben olsaydim keske" diyebilirdim. "Evet" demek ise daha da karisikti; nasil yapacaktim?

    Sizi en ürküten sey neydi peki?

    Söhret... Insanlar bir anda söhret olup sonra bunu kaybedince kötü durumlara düsüyorlardi. Ben de bu denklemi korumak konusunda kendimi nasil egitebilirim diye düsündüm; "Bu donanima sahip miyim" diye sorguladim. Bir tek seye güvendim bizim çok kalabalik bir ailemiz var. Oyunculuktan önce de sever ve sevilirdim. Diziden sonra da yine ayni insanlar tarafindan sevilecegimi biliyordum ve o insanlarin sevgisi bana yeterdi. Psikolojik dengem bozulursa bana yardim edeceklerini biliyordum.

    Neler söylediler kararinizi duyunca?

    Bir tek karsi çikan kardesim Raci'ydi. Ailemden herkes desteklemisken Raci istemedi. "Ben senaryoyu yazarken çok zorlanirim, kardesim oldugu için" dedi. Raci bunun sikintili olabilecek tarafini düsündü. Kardesim olarak baktiginda "girme" dedi. Mutsuz olma ihtimalim onun için kabul edilemez bir seydi, hakli olarak. Karakterimi bildigi için "sen zor ayakta durursun bu dünyada ya da çok farkli biri olarak aralarina katilacaksin" dedi. Çünkü benim mutlu olmam önemliydi söhret olmam degil.

    Sonunda anlastiniz mi?

    Anlastik tabi... Karar verdigimi görünce zaten anlasmamak mümkün degil. Ama bana yapilmamasi gerekenleri bir anlattilar, tam cendere... Ama sonunda, dizilerde oynayan diger basrol oyuncularindan bambaska bir profil yarattik; kisiligime de çok uygun. O ögütler basarili olmamami sagladi. Hayata vakur bir durusumuz var. Oyuncu olunca da bunu devam ettirebilmem için sayisiz liste verdiler. Elimden geldigince hepsini uyguladim. Dogru olduguna inandigim için severek yaptim.

    Sevdiniz mi oyunculugu?

    Çocukken amcam beni tuttu ve denize atti; yüzmeyi ögrendim. O bes dakikalik mücadelede ben denizi sevdim. Hayatim boyunca denize girmeme karari da alabilirdim. Oyunculuk da böyle oldu. O mücadelede ben oyunculugu sevdim, seviverdim. Aslinda öyle durduk yere suya atlama çilginligi yoktur bende ama düsersem de vazgeçmem artik. Hayatim böyle oldu. Lisedeki Ingilizce'mle, elimde sözlük toparlanip Kanada'ya gittim birgün. Havaalaninda biletimi kaybettim, polislere sözlükle derdimi anlattim ama 2,5 yil geri gelmeden orada bir hayat kurdum. Dokuz aydan sonra Amerika'ya geçtim, orada yasadim. Hiçbir sey standart bir sekilde baslamadi hayatimda yani.

    Peki, basrol teklif edilmeseydi yine cazip bulur muydunuz oyunculugu?

    Basrol olmasa cazip gelmeyebilirdi.

    Ilk çekim günü ne hissettiniz?

    Setteki çayci ya da figüranlar bile benden daha tecrübeliydi. Ve benim sarhosu oynamam gerekiyordu ve bir sayfa tiradim vardi. Ezber oynamak istiyordum ki yetenekli oldugumu göstereyim.Ama yapamiyordum. Sufle veriyorlar, hiç olmuyor. Sonunda ezbere oynadim ama sarhosu yapamadim bu sefer. Selçuk Yöntem'leydi ilk sahnem ve yagmur altindaydi. Ilk deneme olmayinca, üç gün sonra tekrar bulustuk. Bu sefer yagmurlu birgün degildi. Subat ve gece sahnesi ayrica. Itfaiyeden 7 ton su geldi yagmur için, hepsini yuttum. Öyle bir sahne ki en ufak bir mimik hatasinda bile bastan çekilmesi gerekiyor. Aslan Bey kafama silah dayiyor, silahin havaya ateslenmesi gerekiyor. Selçuk Abi de silah sevmiyor, istemiyor, o da ayri gergin. Aslan Bey baska bir sahnede bana tokat atiyor. Bir tuhaf öyle durmak zorundayim. Tokata karsi hissedilen sey yani dogal tepki bu degil benim için.

    Neydi vazgeçmenizi engelleyen ve basarabileceginize olan inancinizi artiran?

    Bana güveniyorlardi. Ayrica ilk defa bir is için çok heyecanliydim. Bir de çikmazlarda, üstüne gitmek gibi bir yapim vardir. Yapabilir miyim sorgusu beni daha da atesledi. Hayatimdaki tüm insanlar gözümün önüne geliyordu. Hepsinin aklimda kalan bir özelligi vardi. Birinin bir bakisi, bana bir sahnede "ben de öyle bakayim" dedirtiyordu. Baska hayatlardan bir seyler katmaya çalisiyordum. Çünkü özellikle kendimden katmaya çalisinca çok yoruluyordum. Yapamiyordum. Yürüyemiyordum yaa. Sag ayak sol kol kendiliginden ayni ritmi tutturur ya, ben kamera karsisinda sag ayak sag kol seklinde yürüyordum.

    Kendinizi seyretmeyi seviyor musunuz?

    Ilk 20 bölümde bence büyük bosluklarim vardi. Ilk bölüm sonunda "bu tutar mi" diye sormustum. 6. bölümde "arkadaslar yardima ihtiyacim var" dedim. Olmayan bir sey olursa, sanki saçim olmamis, isik iyi olmamis gibi geliyordu. Bahane buluyordum. Sonra bahaneleri biraktim. Osman Hoca da "Kimseyle çalisma, etkisinde kalirsin" diyordu. Ilk 20 bölümden sonra yaz tatili oldu, ben bütün bölümleri kare kare bir daha seyrettim. Deli Hikmet'i oynayan Erdem ve Memati'yi oynayan Gürkan'la çalistik. 20. bölümden sonra yol katettigime inaniyorum.

    Devlet görevlisi oldugu halde mafyaya karismis birini canlandiriyorsunuz. Bir mafya üyesi gibi hissetmeyi basarabiliyor musunuz oynarken?

    Polat, alti yedi duyguyu bir arada yasayan, çeliskili, psikopat hatta. Ama insan taraflarini ortaya çikarmaya çalistik. Bir avantajim var, ben hiç mafya bilmiyorum. Benim mafya adami karakteri yaratmam daha kolaydi o yüzden. Polat Alemdar olmak benim için çok zordu oyuncu olmadigim için, ama bir taraftan da senaryonun istedigi serüvene bagli kalabiliyordum böylece. Dünya ülkelerinin hepsinde mafya var ve devletle çok yakin iliskiler içerisindeler diye inaniyorum. Eskiden de inaniyordum, simdi de inaniyorum. Ama kisilerin hangi karakterlere büründüklerini daha iyi gözlemleyebiliyorum simdi. Saglam kalabilmesi çok zor Polat gibi birinin. Adamin çelik gibi yüregi var... Niyeti iyi. Gerçekte de böyle mi olurlar bilmiyorum. Allah kolaylik versin o insanlara.

    Peki, dizideki rolünüz geregi insanlari öldürüyorsunuz. Cinayet aninda katil ne hisseder diye düsündünüz mü hiç?

    Devlet görevlisi Polat... Devlet için adam öldürmesi gerekiyor, öldürüyor; katil psikolojisiyle yasamiyor. Asik ama yalan söylemis aslinda sevgilisine. Mafya babasi ama aslinda mafya degil. Kosova'da devlet için görevli bir adam, Mülkiyeli, sonra bir bakiyoruz mafyanin içerisinde. Disisleri görevlisi biri mafyaya nasil uyum saglar ki. Bir bocalama dönemi geçiriyor. Bu da tam benim oyunculuga alisma dönemime denk geliyor. Yani örtüsüyor. Silah tutmakta da zorlanmadim poligonda atis yapan biriydim zaten. Ayrica bizim yörenin insani silah tutar.

    Kurtlar Vadisi'nin konusu da çekici gelmismiydi size?

    Bir ask hikayesiydi ilk basta. Bana yapamam gibi gelmisti. Hayatimda hiç ask yasamadim ben. "Bu bir film gerçek degil ki" dediler. Ikna olmamistim. Sonra bir mafya hikayesine döndü "tamam oynarim" dedim. Sanki onu yasamisim, asktan daha iyi bilir misim gibi. Kurtlar Vadisi'nde nefis bir ask yasiyorum simdi. Elif karakteriyle olan iliskiden çok sey ögrendim. Ask anlaminda çok acemiydim.

    Asik olmak çok mu zor?

    Arkadaslarima bakiyorum asigim dediklerinde, gözlerinin içindeki isik, heyecanlari... Ben hiç öyle hissetmedim bir kadina. Sevdigim oldu, begendigim oldu ama ugruna yola çikacagim kadina rastlamadim. Bana tas kalpli, kaba adam falan derler bu yüzden. Ama eger yasarsam benden illallah edecekler. Diziyi bile çekemezler. Beni bulamayacaklar çünkü.

    Korkuyor musunuz asik olmaktan? Sizi zayifatacagini mi düsünüyorsunuz?

    Evet belki de. Bunu dile getirmisligim yok aslinda simdi size anlatiyorum. Ama askin iyi bir sey olmadigini hissediyorum. Çünkü bünyede tuhaf tahribatlar yapiyor. Bunlari gözlemledikçe, ask yasamak istemiyorum; kendimi engelliyorum. Direktifler veririm kendime asik olmamak için. Asik olmaya meyledersem hemen karsimdakinin kendime göre kusurlarini siralayip vazgeçerim.

    Nedir sizin kadinlardan istediginiz ask için?

    Kadin rezil de eder, vezir de derler ya, dogru sanirim. Amaçlarinizin örtüsmesi lazim. Ben istedigim gerçekten bütün olmak, hatta kaba oldugum nokta burasidir kadinlara karsi. Güven özellikle su yasadigim hayatta çok önemli. Yalani affederim gibi geliyor. Her yerde yalan var. Yalana alistim. Yanlisi ve eksigi düzeltmek daha zor ve daha yaralayici.

    Siz dini inançlari kuvvetli birisiniz degil mi?

    Tasavvuf kültürüyle büyüdüm. Üzerimde etkisi büyüktür. Bunu hayatima hep yansitmaya çalistim.Peygamber hayatlarini okudugumda kendimi hep onlarin yerine koyardim. Yusuf Peygamberi düsünürdüm, Isa Peygamberi düsünürdüm. Amerika benim için kuyuya atilmisim gibiydi ve Yusuf Peygamberi hissettim orada. Türkiye'ye dönme karari aldim ve birdenbire starlik yolu açildi bana. Sufilik, peygamberlerin güzel özelliklerinin insanda toplanabilmesini; güzel ahlaki anlatiyor. En güzel örnegi de Peygamber Efendimiz'dir.

    Siz Seyid'siniz degil mi?

    Dedem Ehli Tasavvuftu. Vizyonu olan ve o vizyon için misyon edinmis biriydi. Seyid, Hazreti Hüseyin'in soyundan gelme ve Serif, Hazreti Hasan'in soyundan gelme hirkasini tasidigi zaman bunu açiklamak bile ayiptir ama daha önce hakkimizda çikan yazilardan sonra aslimizi söylemekten çekinmeye gerek yok bu böyle. Her müskülün çözüldügü her sorunun paylasildigi sembolik bir kapiydi evimiz. Insanlar gelir her seylerini dedeme danisirlardi. Onlara tek tek ilgi gösterirdi dedem. Bizim yörede adamin inegini bile sorsan adiyla sorarsin. Dedemin Elazig'da türbesi var Cafer-i Tayyar Sasmaz. Elazig'in bilinen mutasavvuflarindan biriydi. Anlatiyorlar, Alevi'si, Ermeni'si, Müslüman'i onu ziyaret etmeden, sohbetini dinlemeden, sevgisini paylasmadan geçmezmis. Radikal Islam kesimi bundan hoslanmasa da, bunu Islam hosgörüsü içinde paylasmis biri dedem. Insanlara ufuk açmis, isik olmus. Babaevinde de ayni sey devam ediyor.

    Peki, bu babadan ogula geçen bir sey mi?

    Mutasavvufluk babadan ogula geçmez ama baba ocagini insanlara açmaksa evet geçer, babam da ayni sekilde insanlari kabul eder, sevgiyle dinler. Evladin buna istegi varsa neden olmasin. Benim böyle bir tercihim yok. Sufi lideri olmayi düsünmüyorum.

    Peki, oyunculuk egonun çok yüksek oldugu bir alan, inanciniz egonuzu terbiye etmenizi istiyor sizden...

    Oyunculuguma çok katkisi oldu. Insanlardaki zenginligi alip kendimdekini verebiliyorum.

    En son Kurtlar Vadisi Terör Filmiyle vizyonlara geri döndü

    Anahtar Kelimeler: kurtlar Vadisi Pusu, kurtlarvadisi Pusu, Kurtlar Vadisi, Kurtlar Vadisi Dizisi, kurtlar, pusu, yeni, resimler, video, bölümler, kurtlar vadisi bölümleri, kurtlar vadisi videolari
#17.06.2007 22:36 0 0 0
  • Serverimizdeki Necati Şaşmaz - Polat Alemdar Resimleri

    noimage



    noimage
#17.06.2007 22:54 0 0 0
  • bilgi paylasmi icin tesekkür ederim
#08.09.2008 09:28 0 0 0
  • Canim Necati Sasmaz sen dunyanin en iyi oyuncusu ideal bir beysin seni gercekten seven bakuluqiz
#12.07.2009 08:11 0 0 0
  • Tam adının Muhammed Necati Şaşmaz diye biliyorum...
#06.11.2009 16:18 0 0 0