istanbul hep vapurları izler,
kıyıdan içinde dönüşen değişen herşeye tepkisiz, yorulmuş uzanıp ortasından geçen vapurları seyreder
tepelerinden ovalarına sarkanları unutup, yıllarca sakin sularında salınmasına imrenir
her gece ayrı bir düşe yatar,
her sabah başka bir hayata ve zamana uyanır
bambaşka insan kılıklarında vapura ayak basar ve yolculuk başlar
avrupaya yol aldıkça zaman değişir.
herşey geriye sarar bir anda,
zamanın hareketi vapurun hareketiyle ivme kazanır,
istanbul yeni bir düşe yatar eski günlerine özlem duyarak,
insanlar azalır birden vapurda, yeşiller uzanır tepelere, hava berraklaşır,
yan tarafta oturan beyfendi gülümser kibarca.
uzaktan kendini seyreder istanbul,
yeşil tepelerine takılır çatılar, altında hayatlar, martıların sesleri aynı,
çay kokusu ve havada simit parçalarıyla devam eder vapur.
kuleler, saraylar, camii minareleri selamlar kıyıya yaklaşırken.
düğünden uyanır yavasça istanbul.
baska bir düşe uğurlar vapuru arkasından..
istanbul anlatılır anlatılır ama en iyi yaşamakla tadılır..kötüsüyle çirkiniyle çamurunla hırlısı hırsızıyla genede tüm güzellikleri ağır basar.ben tam bir istanbulluyum herşeye rağmen seviyorum zaten sevmek değiştirmeden kabullenmek değilmidir...
ellerine sağlık gönülcem buara görüşemiyoruz bend ede aksilikler oldu keyfim yok buaralar inş dönüşüm muhteşem olur..