Durup durup,
Sebepsiz yere ağladığın oluyor mu?
Ellerinde;
Onun sıcaklığını hissediyor musun?
Rüyalar alemine dalıp,
Onu düşünüyor musun?
Yokluğunda,
Dünya sana zindan mı oluyor?
Akşama yakın saatlerde,
Bir efkar basıyor mu üzerine?
Öyleyse; Seviyorsun! ! !
Dayanamayıp,
Sesini duymak için telefona sarılıyor musun?
Eski günler,
Bir sinema şeridi gibi geçiyor mu gözlerinin önünden?
Randevu vermekteki acımasızlığını düşünüp,
Üzülüyor musun?
Yalnız kaldığında,
Onun sıcak nefesini ensende mi hissediyorsun?
Ayrılık saatleri geldiğinde,
İçin daralıyor mu birden?
Öyleyse; Seviyorsun! ! !
Dünyanın;
Onsuz hiç bir anlamı yok mu sence?
Eskiden zevkle oturduğunuz park,
Issız mı geliyor gözlerine?
Resmine baktığında;
Gözlerinden inciler dökülüyor mu yerlere?
Yalnız kaldığında,
Onu düşleyip,
için içine sığmıyor mu yoksa?
Aşık değilim desen de,
Duygularınla doyasıya mücadele ediyor musun?
Öyleyse; Seviyorsun! ! !
Duvardaki aynayı,
Kırmak mı geliyor içinden?
En soğuk gecelerde,
Onu düşleyip ısınıyor musun?
Radyodan gelen müzik,
Onun sesi kadar tatlı gelmiyor mu kulaklarına?
Yastığını parçalamak,
Rahatlamana yetmiyor mu yoksa?
Arkadaşların bile,
Onsuz soğuk mu geliyor gözlerine?
Öyleyse; Seviyorsun! ! !
Denizler çöl,
Çöller deniz mi oluyor gözlerinde?
Efkar, hüzün sarıyor mu,
Her yanını yalnız gecelerde?
Rüyalarında bile,
Onun adını sayıklıyor musun?
Yokluğunda onu,
Yanında mı hissediyorsun?
Ankara'nın kuru ayazı,
Yüreğini serinletmeye yetmiyor mu yoksa?