Hamamın Tarihçesi

Son güncelleme: 28.07.2007 17:18
  • Erken dönem Hellen banyo yapılarında olsun, Roma İmparatorluk dönemi kompleks hamamlarında olsun, hypokaust sistemi uygulamaları prensipte aynı çalışma düzeneğine sahip olduğundan genel terminolojisinde farklılık görülmez. Buna karşın, özellikle Roma İmparatorluk döneminde ortaya çıkan gelişkin planlar, mekan içindeki bölümlerde farklılıklar ortaya koymuş ve erken örneklerde olmayan bu kısımlar da terminolojideki tek farklılık olarak ortaya çıkmıştır. Burada ise terminoloji, özellikle üzerinde yoğunlaşılan hypokaust sistemi nedeniyle iki farklı bölümde, ısıtmanın yapıldığı taban altı 'alt yapı', taban üzerindeki asıl yıkanma bölümleri ise 'üst yapı' şeklinde ayrılarak incelenmiştir.

    A) Alt Yapı

    Genel anlamda hypokaust uygulaması; ısınmış gazın döşeme altında oluşturulmuş bir alt yapıda dolaşımını sağlayarak, hamam içinde ısıtmayı sağlayan sistemdir(lev.I). Özele inildiğinde ise bu sistem; içinde bulundurduğu mimari elemanlar, çeşitli odalarda elde edilmek istenen farklı sıcaklık oranlarına bağlı olarak geliştirilen, suyun ısıtılmasının da aynı sistem içinde sağlanması ile bir mühendislik gelişmesi olarak görülmektedir. Bu sistemde kullanılan çalışma prensibi ise fazla karmaşık olmamasına rağmen, elemanlar arası çalışma uyumunun doğru kavranmasıyla kolaylıkla anlaşılabilmektedir.

    Hypokaust sisteminin başlangıç noktası olarak, baca gazının odun yakılarak ısıtıldığı 'külhan' olarak kabul edilebilir. Külhan bir ocak olarak yapılmakta ve hamamın büyüklüğüne göre sayısı ve boyutları değişmekteydi. Külhanda ısınan baca gazının hamam altındaki bölümlere ulaşmasını sağlayan, genelde kemer mimarisi ile yapılmasına karşın farklı uygulamaları da görülen kanal sistemine ise 'praefurnium' denir.

    Praefurniumdan gelen ısınmış baca gazı, tabanı destekleyen ve sıcak havanın dolaşımı için alt yapının ana taşıyıcıları olan, simetrik olarak dizilmiş 'pilae' adı verilen dikmeler arasında dolaşır. Pilaelar, genelde ısıya dayanıklı tuğlaların arasına 'argillacum capilo ' denen harç koyularak üst üste dizilmesiyle, bazı örneklerde ise tamamen kemer mimarisi ile oluşturulmuş olabilir.

    Pilaelerin oturduğu ana zemin 'solum' adını taşır ve solumu oluşturmak için kullanılan büyük boyutlu zemin tuğlalarının her birine 'tegulis sesqui pedalibus' denir. Taban altında dolaşımını sürdüren baca gazı daha sonra farklı bir mimari ile oluşturulan duvar ısıtma sistemine doğru ilerler. Burada baca gazının duvar içinde dolaşımını sağlayan tuğla dizileri yer alır ve bu tuğlalardan her birine 'tibuli' denir.

    Buhar banyolarının yapıldığı mekanlara genelde alt yapıdan direk sıcak hava girişi sağlanarak, bu kısımların daha fazla ısıtılması sağlanır. İşte bu geçişi sağlayan taban üzerindeki deliklere 'suspensura' adı verilir. Bunun dışında hamam içinde su ısıtılması için kullanılan, genelde bronzdan yapılmış ve direk külhan üzerine yerleştirilen büyük boyutlu kazanlara ise 'ahena' adı verilir.

    B) Üst Yapı

    Roma İmparatorluk dönemi hamamlarında ortaya çıkan gelişmeler sonucu, hamam içinde genelde farklı derecede ısıtılmış ve farklı kullanım amaçlarına yönelik olarak yapılmış olan birtakım oda dizileri, hamamın üst yapısını oluşturur. Bu mekenlardan kısmı olarak tabir edilebilecek bölüm 'apodyterium', hamama gelenlerin soyunma odası olarak kullandıkları mekandır. Apodyteriumdan sonra gelen oda veya birkaç oda dizisinden oluşan bölüm 'tepidarium'; çok fazla ısıtılmayan ve genelde ılıklık bölümü olarak adlandırılan mekandır.

    Tepidariumdan sonra geçilen bölüm, genelde hamamın büyük salonu görüntüsüne sahip ve içinde sıcak su havuzlarının bulunduğu 'caldarium'; hamamın sıcak su banyosu yapılan bölümüdür. Bu bölümde ayrıca yağ masajı gibi Roma banyo geleneklerine bağlı olan yıkanma gelenekleri uygulanmaktadır. Her Roma hamamında olmamakla birlikte, bir çoğunun içinde yer alan 'sudatorium' veya 'cocanicum' olarak adlandırılan bölüm ise; günümüz saunaları benzeri bir işlevi olan ve buharla ter banyosunun yapıldığı yer olarak ifade edilebilir.

    Hamamın en son kısmı hiçbir ısıtma tertibatına sahip olmayan ve genelde içinde bir soğuk su havuzunun bulunduğu 'frigidarium', soğukluktur. Bazı hamam yapılarında frigidarium içinde, soğuk su havuzu dışında bahçelere yapılan açık havuzlarda bulunur ve bu havuzlara 'natatio' denirdi.
#27.06.2007 09:33 0 0 0
  • emegine saglik
#27.06.2007 11:13 0 0 0
  • bu değerli çalışmalırınız için şahsinıza ve samimi paylaşımınıza hürmet ve saygılarımı sunuyorum
#28.07.2007 10:07 0 0 0
  • çok şağol Dostum
#28.07.2007 17:18 0 0 0