Hesap Vereceksin!

Son güncelleme: 09.08.2007 09:37
  • Adaleti, takvası ve hizmetleriyle meşhur Emevî halîfesi Ömer bin Abdülazîz [r.aleyh] halife olunca, Hasen-i Basri'ye mektup yazıp, âdil devlet reisinin nasıl olması gerektiğini kendisine yazmasını istemişti. Bu arzu üzerine Hasen-i Basrî [r.aleyh] şu mektubu yazdı:

    "Ey mü'minlerin emîri! Bilmiş ol ki, Allahü teâlâ âdil devlet reisini, zulme, haksızlıklara mâni olucu, zayıflara yardımcı, darda kalanlara destek olarak yaratmıştır. Adil devlet reisi, kendi malını nasıl korur ve evlâdına nasıl şefkatli davranırsa, teb'asına da öyle davranır. O bedendeki kalb gibidir. Uzuvlar onun iyi olmasıyla iyi olur. Bozulmasıyla da bozulur.


    Âdil devlet reisi, Allahü teâlânın emirlerine uyar. O'na itaat eder. Emrindeki teb' asını da Allahü teâlâya itaat etmeye sevkeder. Ey mü'minlerin emîri! Saltanatta, sahibinin himayesine verdiği malı ve aileyi darmadağın eden köle gibi olma! Allahü teâlâ kötülüklerden sakınılması için cezalar emretti. Bunu uygulayacak olanın suç işlemesi uygun olur mu?

    Ey mü'minlerin emîri! ölümü, ölüm ânında yakınlarının sana yapacakları yardımın azlığını ve ölümden sonrasını düşün. Ölüme ve ondan sonrasına hazırlık yap. İyi bil ki, şimdi bulunduğun makamdan başka, senin bir makamın daha vardır. Orada uzun müddet kalacaksın. Dostların seni orada yalnız bırakacak, kabirde tek başına kalacaksın. Kişinin kardeşinden, anasından, babasından, hanımından ve çocuklarından kaçacağı günde, sana yardımcı ve dost olacak şeyi hazırla. Kabirdeki/erin diriltileceği, gizli olan şeylerin ortaya çıkarılacağı zamanı hatırla. Artık o zaman bütün sırlar açılmış olacaktır. Büyük küçük ne varsa hepsi amel defterine yazılmıştır.

    Ey mü'minlerin emîri! Şu anda sen bir mühlet içindesin. Fırsat elde iken ve ecel gelip çatmadan, fırsat elden gitmeden Allahü teâlânın kulları hakkında adaletle hüküm ver ve câhillerin hükmü ile hüküm verme! Onlar hakkında zâlimlerin tuttuğu yolu tutma! Böyle yaparsan hem kendi günâhını, hem de başka günâhları yüklenirsin... Senin felâketine sebeb olan şeylerden istifâde eden insanlar, seni gaflete düşürmesin. Kendileri dünyâ menfaatlerini elde etmek için, seni âhirette kavuşacağın nimetlerden uzaklaştırırlar. Bu günkü gücüne, kuvvetine bakma, âhirette hâlinin ne olacağını düşün, ona göre iş yap. ölüm bir ağ gibi seni sarmış her an yaklaşmaktadır. Hesab vereceksin.

    Ey mü'minlerin emîri! Sana şefkat edip, elimden gelen nasihati yaptım. Sana yazdığım bu mektubumu dostunu tedavi eden tabibin ilâcı gibi kabul et. O, dostunu şifâya kavuşturmak için acı ilâç içirir.

    Allah'ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerine olsun ey mü'minlerin emîri."



    İSLAM TARİHİ ANSİKLOPEDİSİ
#13.07.2007 13:29 0 0 0
  • Teşekürler
#16.07.2007 08:56 0 0 0
  • tşkrlr
#09.08.2007 09:37 0 0 0