Osmanlı, i’la-i-kelimetullah maksadı ve hazin sonu..

Son güncelleme: 21.08.2007 20:13
  • Cennetmekan Gazi 2. Sultan Murat Han, babaları gibi gayet dindar, adil, cömert, dünya ve saltanatta gözü ve gönlü olmayan derviş tabiatlı bir zat idi.Her sene Medine-i Münevvere'de, Halil-ür'Rahman'da ve Kudüs'te bulunan sadata ve fukaraya hediyeler gönderir, oraların ve kendi ülkesinin yoksul ve fukaralarını sevindirirdi.

    Bir sene yine Haremeyn'e hediyeler göndermek istiyordu.Fakat parası yoktu.Fazlı Paşa'dan borç istedi.Fazlı Paşa kendisine para yerine akıl vermeye kalktı:

    -Padişahım, dedi.Bu iş böyle olmaz.Tebaan çok zengindir, sen padişahsın, öyle olduğu halde paran yok ve hazinen bomboştur.Bazı kanunlar çıkarmalı, halktan para toplamalı ve hazineni doldurmalısın.

    Sultan Murat Han, Fazlı Paşa'nın bu tavsiyelerine son derece sinirlendi ve öfkelendi:

    -Fazlı Fazlı, diye haykırdı.Bu nasıl söz, bu nasıl tavsiye?Milletimin parasını zorla ellerinden alacağım ve bu para ile ordularımı besleyeceğim öyle mi?Bu parayı askerlerime yedireyim de askerlerim haram-zade mi olsun istiyorsun?Şunu iyi bil ki; haram ile beslenen askerde itaat ve şecaat kalmaz.Haram yiyen asker düşman karşısında duramaz, düşmandan kaçar.Benim askerlerim i'la-i-kelimetullah için savaşır gazilerdir.Bize yalnız üç lokma helaldir:Birisi düşmandan alınan haraçtır.İkincisi harpte elde olunan ganimetlerdir.Üçüncüsü madenlerden toplanan vergilerdir.Yoksa milletim Karun kadar zengin olsa mallarını ellerinden zorla alamam.Harama el süremem.Askerlerime ve bendeganıma yediremem, dedi ve kendisini haram yemeğe teşvik eden Fazlı Paşa'yı oracıkta azletti.

    Bu zevat-ı ali-kadr, böyle dürüst böylesine adil, iman ve irfan sahibi olduklarından, Allah celle bunları ve oğullarını dört kıtada hükmetmeğe layık ve müstehak gördü ve birçok milletlerin idarelerini onların namuskar ellerine ve tertemiz vicdanlarına havale etti.İyi bilmeli ki Allah u Teala'ya kul olanlar ve kulluk görevlerini hakkıyla yerine getirenler, cihana sultan olurlar.Nefislerine kul olanlar ise eninde sonunda rezil ve bednam olarak ebedi hüsrana uğrarlar.

    İşte böyle daima helal yiyen ve haramdan kaçan babanın evladı da, Fatih Sultan Han gibi ulu ve cihanşümul bir sultan olur.Öyle ki "O ne güzel emirdir" diye Enbiyalar serverinin medh-ü sitayişine layık ve mazhar olur.

    Aşık Paşa diyor ki:

    "Bu al-i Osman ki bunların hasletleri takva idi, bütün cihana sultan oldular.Şimdi iş fetvaya döndü, korkarım ki mülk-i Osman yıkılır."

    Fetva mukaddes bir hükümdür amma, Allah u Teala'dan korkmayıp, halkı susturmak için fasık kişilerin ve zalim uşağı olan alimlerin hediye şeklinde kabul ettikleri rüşvetler karşılığı verdikleri fetvalar, gerçekten mülk-i Osman'ı yıktı.

    3.Sultan Murat Han devri vezirlerinden ve İsfendiyaroğullarından olan ve Üsküdar sahillerinde kendi yaptırdığı camii şerifin yanındaki türbesinde medfun bulunan ve hatta o semte de adını veren Şemsi Paşa, padişaha hediye kılığında 40.000 altınlık bir rüşvet kabul ettirdiği günün gecesi, konağında düğün bayram etmiş, sevincini şu sözlerle açıklamıştır:

    -Bugün, İsfendiyaroğullarının intikamını Al-i Osman'dan aldım.Onların bizim ocağımızı söndürdükleri gibi, ben de onların ocağını söndürecek bir düzen tertip ettim.İrtişaya dadandırdım ve hatta 40.000 altınlık bir büyük lokma idi, yutturdum.Bundan sonra bunlar rüşvet almaktan huzura ermezler ve devletleri sebat bulmaz.
    Ne hazin ve ibret verici değil mi?Nitekim dediği gibi de oldu.Osmanlı'nın kendine gelmesi mümkün olmadı.
    O devrin seçkin velilerinden Seyyid Seyfullah k.s hazretleri, bütün bu rezaleti basiretiyle fark etmiş olmalı ki:

    YIKILDI Al-İ OSMAN,
    AĞLASIN BÜTÜN CİHAN.

    Feryadı ile, Osmanlı devletinin yıkılışa doğru gittiğini bildirerek keramet izhar eylemiştir.
    Yıkılışın bu kadar uzun sürmesinin hikmeti ise, Osman Gazi'nin babası Ertuğrul Gazi'nin bir gece misafir gittiği bir evde, odasında asılı bulunan Kur'an-Kerim'e hürmeten sabaha kadar 6 saat boyunca yatağa uzanmayışı üzerine Rabbülalemin'in, evladının kurduğu devlete o her bir saat hatırına birer asır ömür vermiş olmasının sonucudur.
#15.07.2007 10:03 0 0 0
  • Her ne kadar icinde anlamini bilmedigim eski kelimelerde olsa buyuk bir cogunlugunu anladim : ))

    paylasim icin tesekkurler Nerqish
#15.07.2007 10:28 0 0 0
  • bu değerli çalışmalırınız için şahsinıza ve samimi paylaşımınıza hürmet ve saygılarımı sunuyorum
#28.07.2007 10:00 0 0 0
  • çok sağolasın.ellerine yüreğine sağlık arkadaşım.
#28.07.2007 17:21 0 0 0
  • Mükemmel.Çok teşekkür ederim çook
#06.08.2007 16:11 0 0 0
  • Paylasim icin tesekkürler kardes
#06.08.2007 19:24 0 0 0
  • çok sagol
#06.08.2007 21:02 0 0 0
  • emeğine sağlık
#13.08.2007 13:54 0 0 0
  • paylaşım için teşekkürler...
#19.08.2007 10:05 0 0 0
  • Paylaım İçin teşekürler
#21.08.2007 20:13 0 0 0